Kürt meselesi için notlar

[legolas4444]

Kürt meselesi için notlar

TERÖR örgütünün kan ve ölüm kustuğu akşam TV kanallarını dolaşırken Roj TV'ye tesadüf ettim. DTP Milletvekili Aysel Tuğluk ile eski DEP Milletvekili Mahmut Alınak canlı yayında konuşuyor. Aysel Tuğluk, gazetelerdeki yazılarında gördüğümüz ılımlı dili bırakmış, çatışmacı bir dille konuşuyor ama yine de Mahmut Alınak'ın yanında 'ılımlı' kalıyor!
Mahmut Alınak'ın psikolojisi bir psikiyatrik vaka; nefret küpü! En çok "işbirlikçi Kürtler" dediği insanlara karşı öfkeli; PKK'yı desteklemeyen, DTP'ye oy vermeyen, kamu görevinde veya başka partilerde çalışan, işinde gücünde milyonlarca Kürt vatandaşımıza karşı kin kusuyor.
Her şeye rağmen Aysel Tuğluk'la oturup konuşmak, tartışmak mümkün, ama Mahmut Alınak tipi ile asla!
Bu hastalıklı psikoloji Türkçü ve Kürtçü etnik aşırılıklar halinde yaygınlık kazanırsa beraber yaşamak mümkün olmaz. Herkes bu hastalıklı psikolojinin yaygınlaşmasını tahrik edecek söz ve davranışlardan kaçınmalıdır.

Ayrılmak, ama nasıl?

Türkiye'de Türkler ve Kürtler; Çek'lerle Slovaklar gibi veya Valonlarla Flamanlar gibi aynı devletin çatısı altında ama iç sınırla ayrılmış farklı coğrafyalarda yaşıyor olsaydı, "Hadi ayrılalım" demek mümkündü, belki doğru çözüm o olurdu.
Ama tarihteki iç içe geçmeler bir tarafa, ulaştırma, şehirleşme, sanayileşme gibi dinamiklerin hızlanmasıyla, bugün bölgede doğan her üç kişiden biri Batı illerimizde yaşıyor!
Bugün Diyarbakır havaalanından yılda 900 bin yolcu, gidiş ve geliş olarak, Türkiye'nin Batı illerine uçuyor: Diyarbakır'dan Ankara'ya 240 bin, İstanbul'a 123 bin, İzmir'e 123 bin, Antalya'ya 45 bin gidiş ve geliş uçuşu...
İşleri olduğu için, akrabaları olduğu için, mal ve mülkleri olduğu için Batı illerimizle bu kadar yoğun entegrasyon halindeler.
Daha yoğun olan kara yolculuklarını buna ekleyin. Batı illerine yerleşmiş milyonlarca vatandaşımızı buna ekleyin!
Türkiye'de nasıl ayıracaksınız?!

Çözüm önerisi?

Hayatın bu gerçekçiliği sebebiyledir ki, milyonlarca Kürt vatandaşımız PKK'yı ve partisini desteklemiyor! Kürt kimliğine duyarlıkları da, kendilerine saygının bir ifadesi olarak demokratikleşmeyi talep etmek niteliğindedir.
Terör zamanla bir 'ayrışma' sürecini tetiklediği takdirde, öfkeli etnik kimlik çatışmaları nelere yol açmaz!
Batı illerinden Doğu illerine, Doğu illerinden Batı illerine milyonlarca insanın göçü! Üstelik karşılıklı olarak bilenmiş halde!
Hindistan-Pakistan ayrışmasında, ordu ve örgüt söz konusu olmaksızın, kitlelerin kendiliğinden çatışmaları yüzünden 2.5 milyon insan öldürüldü; malları tahrip edildi, yağmalandı!
Cinnetin son kan banyosu Yugoslavya'da yaşandı!
Hastalıklı ruhlar için milyonların hayatının kıymeti yoktur; onlar sadece 'siyasi fayda'ya bakarlar; ama milyonlar için hayat fevkalade önemlidir; eş ve çocuklar, dostlar, iş ve aş, canın yongası olan mal ve mülk, huzur ve güvenlik elbette fevkalade önemlidir.
Ne adına olursa olsun, zamanla bu tür ayrışma cinnetlerine yol açacak siyasi ideolojiler "halkların kardeşliği" falan gibi sahtekârlıklarla cilalansa bile, "çözüm önerisi" değil, vahşet kışkırtıcılığıdır. Bu tahrikçilerin vebali eli kanlı militanlardan az değildir.

Taha AKYOL