Küçüklük Hatıram :)

Bu konuyu okuyanlar

KamtariR

Müdavim
Katılım
2 Nisan 2019
Mesajlar
2,506
Reaksiyon puanı
2,697
Puanları
113
Hiç unutmam, Fenerbahçe Trabzonspor maçı. 2000'li yılların başı. Memlekette, Trabzon Düzköy'de köy kahvehanesinde maçı izliyoruz.

Kahve tıklım tıklım. Bütün köy orada. Millet nefes almıyor heyecandan. Oturacak yer yok, ben kahvehane sobasının kapağını kapattım üstünde oturuyorum, o kadar dolu (soba yanmıyor tabi :) )

O zamanlar uzun saç moda idi gençler arasında, kahvehanenin tavanında duran televizyona en yakın sırada uzun saçlı gençler var, sıkış sıkış oturmuşlar, kafalar pür dikkat televizyonda.

O sene pierre van hooijdonk yeni gelmişti Fenerbahçeye. Maç 0-0 devam ederken, Van Hooijdonk oyuna girdi. Enfes bir frikik golü attı, hakkını yemeyeyim, gol gerçekten harika idi, yanlış hatırlamıyorsam uzak mesafeden sol çaprazdan çok nizami bir frikik golüydü. Tabi ortalık karıştı kahvehanede, o zamanlar kapalı alanda sigara da serbest, kahve duman altı olmuş, gol de yenince hepten karıştı, kahveci çay servisi yapıyordu o sıra, gol gelince elindeki tepsiyi çaylarla birlikte yere çaldı sinirden. Masalara vuranlar, duvarları yumruklayanlar, televizyona kara lastiğini* fırlatanlar vs...

O senesinde bize de Ankaragücü'nden Augustine gelmişti, Augustine Ahinful. Ama henüz oyunda değil. Kahvehanede herkes ona kurtarıcı gözüyle bakıyor ve teknik direktöre bağırıyorlar:

- La Akustini al oyunaa!!
- La al hau akustini da...

Teknik direktör de sanki bunları duymuş gibi bir kaç dakika sonra Augustine'i oyuna aldı. Ama o gün kötü bir günüydü ve çok kötü oynuyordu. Kendisinden beklenen kurtarıcı oyununu bir türlü sahaya koyamadı. Bu sefer kahvehane milleti yine huzursuzlandı:

- La kim aldı habu akustini?
- Habuni takıma getirenun bobasinun tabutlarini ...
- Ula al habu afrikaliyi oyundan, kim buldi habuni?

:D :D
----------------

Diyeceğim o ki, Trabzonspor Trabzonlular için sadece bir futbol takımı değildir.

Cumhuriyetin fakir yıllarında, yokluk yıllarında, insanların para kazanabilmek için sürekli gurbete çıkmak zorunda olduğu zamanlarda halkın yüzünü güldürebilen yegane şey olduğu için Trabzonspor'a sımsıkı sarılmıştır Trabzonlular. Bu nedenle çok severler, her şeyden çok severler.

Biz Trabzonsporluyuz, öyle işte :)



*Yeni nesil için kara lastik:

1605169146912.png
 

Erenist2020

Müdavim
Katılım
17 Şubat 2020
Mesajlar
8,949
Reaksiyon puanı
7,299
Puanları
113
Yaş
40
Hiç unutmam, Fenerbahçe Trabzonspor maçı. 2000'li yılların başı. Memlekette, Trabzon Düzköy'de köy kahvehanesinde maçı izliyoruz.

Kahve tıklım tıklım. Bütün köy orada. Millet nefes almıyor heyecandan. Oturacak yer yok, ben kahvehane sobasının kapağını kapattım üstünde oturuyorum, o kadar dolu (soba yanmıyor tabi :) )

O zamanlar uzun saç moda idi gençler arasında, kahvehanenin tavanında duran televizyona en yakın sırada uzun saçlı gençler var, sıkış sıkış oturmuşlar, kafalar pür dikkat televizyonda.

O sene pierre van hooijdonk yeni gelmişti Fenerbahçeye. Maç 0-0 devam ederken, Van Hooijdonk oyuna girdi. Enfes bir frikik golü attı, hakkını yemeyeyim, gol gerçekten harika idi, yanlış hatırlamıyorsam uzak mesafeden sol çaprazdan çok nizami bir frikik golüydü. Tabi ortalık karıştı kahvehanede, o zamanlar kapalı alanda sigara da serbest, kahve duman altı olmuş, gol de yenince hepten karıştı, kahveci çay servisi yapıyordu o sıra, gol gelince elindeki tepsiyi çaylarla birlikte yere çaldı sinirden. Masalara vuranlar, duvarları yumruklayanlar, televizyona kara lastiğini* fırlatanlar vs...

O senesinde bize de Ankaragücü'nden Augustine gelmişti, Augustine Ahinful. Ama henüz oyunda değil. Kahvehanede herkes ona kurtarıcı gözüyle bakıyor ve teknik direktöre bağırıyorlar:

- La Akustini al oyunaa!!
- La al hau akustini da...

Teknik direktör de sanki bunları duymuş gibi bir kaç dakika sonra Augustine'i oyuna aldı. Ama o gün kötü bir günüydü ve çok kötü oynuyordu. Kendisinden beklenen kurtarıcı oyununu bir türlü sahaya koyamadı. Bu sefer kahvehane milleti yine huzursuzlandı:

- La kim aldı habu akustini?
- Habuni takıma getirenun bobasinun tabutlarini ...
- Ula al habu afrikaliyi oyundan, kim buldi habuni?

:D :D
----------------

Diyeceğim o ki, Trabzonspor Trabzonlular için sadece bir futbol takımı değildir.

Cumhuriyetin fakir yıllarında, yokluk yıllarında, insanların para kazanabilmek için sürekli gurbete çıkmak zorunda olduğu zamanlarda halkın yüzünü güldürebilen yegane şey olduğu için Trabzonspor'a sımsıkı sarılmıştır Trabzonlular. Bu nedenle çok severler, her şeyden çok severler.

Biz Trabzonsporluyuz, öyle işte :)



*Yeni nesil için kara lastik:

Ekli dosyayı görüntüle 123666
??????
 
Üst