Murataltug
Dekan
- Katılım
- 15 Ekim 2017
- Mesajlar
- 5,873
- Reaksiyon puanı
- 3,096
- Puanları
- 293
- Yaş
- 39
Kırkpınar Şenlikleri
Edirne'nin geleneksel yağlı güreşi Kırkpınar, yalnızca bir güreş olayı değil, kent yaşamını da etkileyen bir olaydır. 2005 te 644'üncüsü yapılan Kırkpınar güreşleri efsanevi bir kökene dayanır.
Orhan Gazi'nin Rumeli seferinde, kardeşi Süleyman Paşa 40 askerle Domuzhisarına yürür. Salla karşı kıyıya geçip Domuzhisarı'nı ele geçirir hisarların ele geçirilmesiyle, 40 kişilik öncü birlik geri döner.sefer sırasında gruptaki askerler, mola verdikleri her yerde güreşe tutuşurlarmış,
iki yiğitin tutuştukları güreşte kazanan olmazmış. Önce Yunanistan Samona'da sonra, Hıdrellez gününde, Ahırköy çayırında Edirne'ye 17 km. ötede yeniden güreşe tutuşmuşlar Sabahtan geceyarısına süren güreşte, solukları kesilip çayıra yığılıp kalmış, vefat etmişler.Arkadaşları onları bir incir ağacı altına gömmüş.
Yılllar sonra çıkılan seferde arkadaşlarının mezarına gelen savaşçılar, akan gür bir pınar görürler. Halk orada yatanların "Kırklardan" olduğuna inanır. Yöreyi Kırkpınar diye adlandırırlar
oraya ayak basanlar 40 kişi olduklarından adı Kırkpınar kalmıştır. ölen kişilerin anısına güreş tutulmaya başlanmıştır.gelenekselleşmiş ve Kırkpınar Yağlı güreşlerine dönüşmüştür.
Bir başka değerlendirme de; güreşlerin, Türkler Edirne'yi almadan yüz yıl önce Rumeli'ye geçen Sarı Saltuk tarafından oralara taşındığı ve Türklerin sonradan Sultan I.Murat döneminde bu güreşlere sahip çıktığı yönündedir.
Cumhuriyet Döneminde Kırkpınar Güreşleri
Kırkpınar Güreşleri, önce Balkan Savaşları; sonra I.Dünya Savaşı ve Yunan işgalinde asıl yerinde (Yunanistan'ın Samona Köyü Merası) yapılamazken, Edirne dışındaki Virantekkede gerçekleştirilmiştir. Cumhuriyet sonrasında ise, ilk güreşler;kırkpınarda değil dönemin Milli Eğitim Müdürü İsmail Habib Sevük tarafından, Sarayiçi'nde düzenlenmiştir.
Kırkpınar ağaları tarafından düzenlenen güreşler, izleyen yıllarda, Çocuk Esirgeme Kurumu ve Kızılay yöneticileri tarafından kurum yararına gerçekleştirilmiş; 1946 da Edirne Belediyesine geçmiştir.
Kırkpınar Ağaları
Eskiden güreşler ağanın denetiminde yapılırdı. Kırkpınar Güreşlerinin en ilginç yönü Kırkpınar ağalığıdır.Pehlivanları çağıran, yarışmaları düzenleyen, gelen konukları ağırlayan, yemek ve yatacak yerlerini temin eden, örf ve adetlere uygun olarak güreşlerin yapılmasını sağlayan , ödüller veren ve güvenlik düzeni alan yetkilidir.
Başpehlivan
Kırkpınar'ın en büyük ödülünü Başpehlivan alır bir yıl Türkiye Başpehlivanı ünvanını elinde tutar ünvanı üç yıl arka arkaya koruduğu takdirde Altın kemerin sahibi olur. Diğer kategorilerde birinci olanlara ve dereceye girenlere verilen ödül özendirmedir.ödülü paradır olacağı Eskiden Başpehlivana deve, baş-altı pehlivanına boğa, büyük-orta ya kısrak, diğer boylara da bunlara benzer ödüller verilirdi.
Cazgır
Yağlı güreşte pehlivanları seyircilere tanıtan, güreşe başlatan kişiye Cazgır veya
Salavatçı denir.Cazgır hakem heyetinin eşleştirdiği pehlivanların adlarını, sanlarını, oyunlardaki hünerlerini, uygun mısra ve dualarla tanıtır.
Yağlanma
Güreşler, kavranması güç olsun diye, pehlivanlar yağ ve su ile kazanların etrafında yağlanırlar. Pehlivanlar önce sağ el ile sol omuza, göğüse, kol ve kispete yağ sürerler, daha sonra sol el ile aynı işlemi yaparlar. Güreş başladıktan sonra pehlivanlar ibrikçilerden yağ ve su alabilirler.
Peşrev
Peşrev, bir ısınma ve kültür-fizik hareketidir. Ahenkli bir şekilde yapılan bu hareketler, seyircilerin zevkini okşar, pehlivanın moralini yükseltir. Pehlivan peşrev ile nefesini, kaslarını ve kalbini biraz sonra başlayacak olan mücadeleye hazırlar.
Güreşmek üzere hakem heyetine gelmiş pehlivanların cazgır tarafında takdimi ve duasından sonra verdiği işaretle davullar zurnalar nağmeler çalınmaya başlar pehlivanlar ahenkli bir şekilde ellerini ve kollarını sallayarak peşreve başlarlar. üç ileri, üç geri gidişten sonra yere sol diz ile çökülerek önce sağ el yere , dize , dudağa ve alına üç defa değdirilir.
bazıları tarafından ot koparılarak ısırılır. merasimden sonra sıçrayarak arada Hayda bre pehlivan diye bağırılır. Karşılıklı gidiş ve gelişlerle hasmın paçaları yoklanır sırtı sıvazlanır, enseler bağlanır, eller tutuşur ve birkaç defa sallanılır, güreşe böylece girilmiş olur.
Kispet
Yağlı güreş malzemesinin başında Kispet gelir. Manda, dana ve malak derisinden yapılan kispetin bel kısmı dört parmak genişliğinde ve kalın olur. Beli sarması için kalın ip geçirilir ,bu kısma Kasnak denir.
Kispetin diz kapağının altına gelen yere Paça denir. Paça ile baldır arasına Paçabent denilen keçe konur , deri kısım keçenin üzerine çekilir üzeri sicimle sıkıca bağlanır. Sıkı bağlanmayan paçadan içeri giren parmaklar sayesinde oyun almak kolaylaşır.
Zembil
Kispetler Zembil adı verilen sazdan bittiğinde kispet temizlenir derisinin kurumaması için yağlanır ve bir sonraki güreşe hazırlık yapmak üzere zembile konur. Güreşi bırakan pehlivan zembilini duvara asarak bir daha güreşmeyeceğini anlatmak ister.
Davul ve Zurna
Kırkpınar da davul ve zurnacılık açık artırma ile verilir. Davul ve zurnalar eşliğinde güreşçiler Tutuş'a çağrılır ve güreş havaları ile hem pehlivanlar, hem de seyirciler coşturulur.
Kırmızı Dipli Mum
Kırmızı dipli mum parafin mumların dip tarafına kırmızı boya sürülmüş olanıdır. Kırkpınar ağaları Marttan itibaren köylere, kasabalara, şehirlere Mühürlü Kırmızı Dipli Mumları göndererek panayırın ne zaman açılacağını, güreşlerin hangi tarihte yapılacağını bildirirler mumlar köy ve kasabaların yüksekçe bir yerine asılır, herkes Kırkpınar'a davet edildiklerini anlarlardı.
Yağlı Güreş Oyunları
Yağlı Güreşlerdeki oyunlar; ayakta yapılan oyunlar yerde yapılan oyunlar olarak Elense, İç tırpan, dış tırpan, kaz kanadı, ayakta güreşi bağlama, budama, paça, kazık, kepçe, ters kepçe, kılıç atma, payanda, kemane, kemane çekme, kol bastı, tilki kuyruğu, köpek kuyruğu, yerde sürüme, köstek, künde cezayir sarması gibi sıralanabilir.
Yağlı Güreşlerde Cezalar
Rakibe , hakeme veya seyircilere söz veya el kol hareketi ile hakaret etmek,Güreş esnasında rakibi ile münakaşa etmek , şike yapmak. yasaktır oyun kurallarına uymayan hakemir dinlemeyen yenilir Müsabakalar eleme usulü olup, yenilen elenir, kazanan devam eder.
Kırkpınar Töre ve Gelenekleri
Kırkpınar Güreşlerinin kendine özgü kuralları ve töreleri vardır. Düzenleme Kırkpınar Ağasındadır. Ağalık, açık arttırmada bir koça en çok para verende kalır.Ağa, güreşleri düzenler, tüm masrafları üstlenir. "Er Meydanı" Kırkpınar'da güreşçileri halka sunmak için "peşrev" çeken, "cazgır"lar ilginç bir görüntü sergiler.
Hıdrellez'den 20-25 gün önce Ağa, yöredeki tanınmış kişi ve pehlivanlara, kırmızı dipli mumlarla çağrı gönderir. Güreşlere bir hafta kala, çevreden esnaf ve satıcılar meydanın çevresindeki işyerlerinde mallarını sergilemeye başlarlar.
Kırkpınar güreşlerinin tarihi, her yıl Edirne Belediyesince tespit edilir Geleneklerin korunduğu güreşler, 14 Mayıs 1984 tarihli 18401 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan Yağlı Güreş Yönetmeliği hükümlerine uygun olarak düzenlenmektedir. Hakemler, kule ve meydan hakemleri olarak yönetmelik hükümlerine göre görev yaparlar.
Pehlivanların kayıt işlemleri, sağlık muayeneleri hakemlerce yerine getirilir.İlk gün hazırlık güreşleri yapılır. Pehlivanların belden yukarıları çıplaktır. Meşin deriden "kıspet" denilen paçaları dar bir don giyerler. Yağlanıp tartıya çıkarlar. "cazgır" lar, onları "peşrev" çekerek tanıtır.
Peşrevin ardından davul-zurna eşliğinde güreşçiler "tutuş"a davet edilir.el sıkışır ve halkı selamlarl Ağa'nın seçtiği hakemler güreşi izler kararlarını bildirir İlk iki günde "deste", "küçük", ve "orta" boy güreşleri yapılır. Üçüncü gün "başaltı" ve "başpehlivanlık" güreşleri yapılır.
Güreşlerin sonunda Kırkpınar Ağasının belirlenmesiyle, eski ağaların çadırına gidilir. Kutlanarak yeni ağanın çadırına dönülür. Tellal, cazgır, meydancı, sucu, yağcı gibi hizmet edenlere yeni ağa bahşişler verir. Ödül töreninin ardından eski ağa, kapanış niteliğinde mevlit okutur.
Kırkpınar'da dereceye giren pehlivanlara kamu kurumları ile özel kişi ve kuruluşlarca çeşitli hediyeler verilir.
Baş pehlivana Altın Kemer takılır.Baş pehlivan üç yıl Altın Kemer'i kazanırsa kemerin sahibi olur.
Edirne Belediyesince de ilk üçe giren pehlivanlara altın, gümüş, bronz, madalya ve kategorilere göre para ödülü ve pehlivanlara yolluk ve tur ücreti öder.
Edirne Belediyesi Kırkpınar güreş ve şenliklerinin turistik öneminden dolayı çalışmalar yapmaktadır.
Kel Aliço'nun Kırılamayan Rekoru
Cumhuriyet öncesinin ilk Başpehlivanı Kel Aliço'dur 26 yıl Kırkpınar Başpehlivanı olmuştur. Adalı Halil'in ustası olan Kel Aliço, 1922 de vefat etmiş İpsala'nın Koyunyeri köyüne gömülmüştür.
Sert güreşleri nedeniyle "Gaddar Aliço" olarak ta anılmaktadır.
Kırkpınar Oyunları'nın Özellikleri
Kırkpınar güreş oyunları belli kurallar bütünüyle bir özellik arz eder. Bu özellikler Yenme ve Yenilme Biçimleri olarak bilinir:
Yenme ve Yenilme Biçimleri
Yağlı güreşlerde şu altı durum yenmenin ve yenilmenin işareti sayılır.Rakibi yerde çevirerek veya ayakta düşürerek SIRTÜSTÜ getirmek
;Rakibi ayaklarından yakalayarak ve tepe üstü dikerek, yani ÇİVİYUKARI yaparak sırtını yere getirmek;Rakibi kıç üstü düşürerek veya arka üstü getirerek AÇIK DÜŞÜRMEK
;Rakibi kucaklayarak ve ayaklarını yerden keserek en az üç adım taşımak, yani TARTARAK YENMEK;PES ETTİRMEK;Rakibin ayağından kispetin çıkması veya boydan boya yırtılmasıyla kıspet çıkarmak.
Edirne'nin geleneksel yağlı güreşi Kırkpınar, yalnızca bir güreş olayı değil, kent yaşamını da etkileyen bir olaydır. 2005 te 644'üncüsü yapılan Kırkpınar güreşleri efsanevi bir kökene dayanır.
Orhan Gazi'nin Rumeli seferinde, kardeşi Süleyman Paşa 40 askerle Domuzhisarına yürür. Salla karşı kıyıya geçip Domuzhisarı'nı ele geçirir hisarların ele geçirilmesiyle, 40 kişilik öncü birlik geri döner.sefer sırasında gruptaki askerler, mola verdikleri her yerde güreşe tutuşurlarmış,
iki yiğitin tutuştukları güreşte kazanan olmazmış. Önce Yunanistan Samona'da sonra, Hıdrellez gününde, Ahırköy çayırında Edirne'ye 17 km. ötede yeniden güreşe tutuşmuşlar Sabahtan geceyarısına süren güreşte, solukları kesilip çayıra yığılıp kalmış, vefat etmişler.Arkadaşları onları bir incir ağacı altına gömmüş.
Yılllar sonra çıkılan seferde arkadaşlarının mezarına gelen savaşçılar, akan gür bir pınar görürler. Halk orada yatanların "Kırklardan" olduğuna inanır. Yöreyi Kırkpınar diye adlandırırlar
oraya ayak basanlar 40 kişi olduklarından adı Kırkpınar kalmıştır. ölen kişilerin anısına güreş tutulmaya başlanmıştır.gelenekselleşmiş ve Kırkpınar Yağlı güreşlerine dönüşmüştür.
Bir başka değerlendirme de; güreşlerin, Türkler Edirne'yi almadan yüz yıl önce Rumeli'ye geçen Sarı Saltuk tarafından oralara taşındığı ve Türklerin sonradan Sultan I.Murat döneminde bu güreşlere sahip çıktığı yönündedir.
Cumhuriyet Döneminde Kırkpınar Güreşleri
Kırkpınar Güreşleri, önce Balkan Savaşları; sonra I.Dünya Savaşı ve Yunan işgalinde asıl yerinde (Yunanistan'ın Samona Köyü Merası) yapılamazken, Edirne dışındaki Virantekkede gerçekleştirilmiştir. Cumhuriyet sonrasında ise, ilk güreşler;kırkpınarda değil dönemin Milli Eğitim Müdürü İsmail Habib Sevük tarafından, Sarayiçi'nde düzenlenmiştir.
Kırkpınar ağaları tarafından düzenlenen güreşler, izleyen yıllarda, Çocuk Esirgeme Kurumu ve Kızılay yöneticileri tarafından kurum yararına gerçekleştirilmiş; 1946 da Edirne Belediyesine geçmiştir.
Kırkpınar Ağaları
Eskiden güreşler ağanın denetiminde yapılırdı. Kırkpınar Güreşlerinin en ilginç yönü Kırkpınar ağalığıdır.Pehlivanları çağıran, yarışmaları düzenleyen, gelen konukları ağırlayan, yemek ve yatacak yerlerini temin eden, örf ve adetlere uygun olarak güreşlerin yapılmasını sağlayan , ödüller veren ve güvenlik düzeni alan yetkilidir.
Başpehlivan
Kırkpınar'ın en büyük ödülünü Başpehlivan alır bir yıl Türkiye Başpehlivanı ünvanını elinde tutar ünvanı üç yıl arka arkaya koruduğu takdirde Altın kemerin sahibi olur. Diğer kategorilerde birinci olanlara ve dereceye girenlere verilen ödül özendirmedir.ödülü paradır olacağı Eskiden Başpehlivana deve, baş-altı pehlivanına boğa, büyük-orta ya kısrak, diğer boylara da bunlara benzer ödüller verilirdi.
Cazgır
Yağlı güreşte pehlivanları seyircilere tanıtan, güreşe başlatan kişiye Cazgır veya
Salavatçı denir.Cazgır hakem heyetinin eşleştirdiği pehlivanların adlarını, sanlarını, oyunlardaki hünerlerini, uygun mısra ve dualarla tanıtır.
Yağlanma
Güreşler, kavranması güç olsun diye, pehlivanlar yağ ve su ile kazanların etrafında yağlanırlar. Pehlivanlar önce sağ el ile sol omuza, göğüse, kol ve kispete yağ sürerler, daha sonra sol el ile aynı işlemi yaparlar. Güreş başladıktan sonra pehlivanlar ibrikçilerden yağ ve su alabilirler.
Peşrev
Peşrev, bir ısınma ve kültür-fizik hareketidir. Ahenkli bir şekilde yapılan bu hareketler, seyircilerin zevkini okşar, pehlivanın moralini yükseltir. Pehlivan peşrev ile nefesini, kaslarını ve kalbini biraz sonra başlayacak olan mücadeleye hazırlar.
Güreşmek üzere hakem heyetine gelmiş pehlivanların cazgır tarafında takdimi ve duasından sonra verdiği işaretle davullar zurnalar nağmeler çalınmaya başlar pehlivanlar ahenkli bir şekilde ellerini ve kollarını sallayarak peşreve başlarlar. üç ileri, üç geri gidişten sonra yere sol diz ile çökülerek önce sağ el yere , dize , dudağa ve alına üç defa değdirilir.
bazıları tarafından ot koparılarak ısırılır. merasimden sonra sıçrayarak arada Hayda bre pehlivan diye bağırılır. Karşılıklı gidiş ve gelişlerle hasmın paçaları yoklanır sırtı sıvazlanır, enseler bağlanır, eller tutuşur ve birkaç defa sallanılır, güreşe böylece girilmiş olur.
Kispet
Yağlı güreş malzemesinin başında Kispet gelir. Manda, dana ve malak derisinden yapılan kispetin bel kısmı dört parmak genişliğinde ve kalın olur. Beli sarması için kalın ip geçirilir ,bu kısma Kasnak denir.
Kispetin diz kapağının altına gelen yere Paça denir. Paça ile baldır arasına Paçabent denilen keçe konur , deri kısım keçenin üzerine çekilir üzeri sicimle sıkıca bağlanır. Sıkı bağlanmayan paçadan içeri giren parmaklar sayesinde oyun almak kolaylaşır.
Zembil
Kispetler Zembil adı verilen sazdan bittiğinde kispet temizlenir derisinin kurumaması için yağlanır ve bir sonraki güreşe hazırlık yapmak üzere zembile konur. Güreşi bırakan pehlivan zembilini duvara asarak bir daha güreşmeyeceğini anlatmak ister.
Davul ve Zurna
Kırkpınar da davul ve zurnacılık açık artırma ile verilir. Davul ve zurnalar eşliğinde güreşçiler Tutuş'a çağrılır ve güreş havaları ile hem pehlivanlar, hem de seyirciler coşturulur.
Kırmızı Dipli Mum
Kırmızı dipli mum parafin mumların dip tarafına kırmızı boya sürülmüş olanıdır. Kırkpınar ağaları Marttan itibaren köylere, kasabalara, şehirlere Mühürlü Kırmızı Dipli Mumları göndererek panayırın ne zaman açılacağını, güreşlerin hangi tarihte yapılacağını bildirirler mumlar köy ve kasabaların yüksekçe bir yerine asılır, herkes Kırkpınar'a davet edildiklerini anlarlardı.
Yağlı Güreş Oyunları
Yağlı Güreşlerdeki oyunlar; ayakta yapılan oyunlar yerde yapılan oyunlar olarak Elense, İç tırpan, dış tırpan, kaz kanadı, ayakta güreşi bağlama, budama, paça, kazık, kepçe, ters kepçe, kılıç atma, payanda, kemane, kemane çekme, kol bastı, tilki kuyruğu, köpek kuyruğu, yerde sürüme, köstek, künde cezayir sarması gibi sıralanabilir.
Yağlı Güreşlerde Cezalar
Rakibe , hakeme veya seyircilere söz veya el kol hareketi ile hakaret etmek,Güreş esnasında rakibi ile münakaşa etmek , şike yapmak. yasaktır oyun kurallarına uymayan hakemir dinlemeyen yenilir Müsabakalar eleme usulü olup, yenilen elenir, kazanan devam eder.
Kırkpınar Töre ve Gelenekleri
Kırkpınar Güreşlerinin kendine özgü kuralları ve töreleri vardır. Düzenleme Kırkpınar Ağasındadır. Ağalık, açık arttırmada bir koça en çok para verende kalır.Ağa, güreşleri düzenler, tüm masrafları üstlenir. "Er Meydanı" Kırkpınar'da güreşçileri halka sunmak için "peşrev" çeken, "cazgır"lar ilginç bir görüntü sergiler.
Hıdrellez'den 20-25 gün önce Ağa, yöredeki tanınmış kişi ve pehlivanlara, kırmızı dipli mumlarla çağrı gönderir. Güreşlere bir hafta kala, çevreden esnaf ve satıcılar meydanın çevresindeki işyerlerinde mallarını sergilemeye başlarlar.
Kırkpınar güreşlerinin tarihi, her yıl Edirne Belediyesince tespit edilir Geleneklerin korunduğu güreşler, 14 Mayıs 1984 tarihli 18401 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan Yağlı Güreş Yönetmeliği hükümlerine uygun olarak düzenlenmektedir. Hakemler, kule ve meydan hakemleri olarak yönetmelik hükümlerine göre görev yaparlar.
Pehlivanların kayıt işlemleri, sağlık muayeneleri hakemlerce yerine getirilir.İlk gün hazırlık güreşleri yapılır. Pehlivanların belden yukarıları çıplaktır. Meşin deriden "kıspet" denilen paçaları dar bir don giyerler. Yağlanıp tartıya çıkarlar. "cazgır" lar, onları "peşrev" çekerek tanıtır.
Peşrevin ardından davul-zurna eşliğinde güreşçiler "tutuş"a davet edilir.el sıkışır ve halkı selamlarl Ağa'nın seçtiği hakemler güreşi izler kararlarını bildirir İlk iki günde "deste", "küçük", ve "orta" boy güreşleri yapılır. Üçüncü gün "başaltı" ve "başpehlivanlık" güreşleri yapılır.
Güreşlerin sonunda Kırkpınar Ağasının belirlenmesiyle, eski ağaların çadırına gidilir. Kutlanarak yeni ağanın çadırına dönülür. Tellal, cazgır, meydancı, sucu, yağcı gibi hizmet edenlere yeni ağa bahşişler verir. Ödül töreninin ardından eski ağa, kapanış niteliğinde mevlit okutur.
Kırkpınar'da dereceye giren pehlivanlara kamu kurumları ile özel kişi ve kuruluşlarca çeşitli hediyeler verilir.
Baş pehlivana Altın Kemer takılır.Baş pehlivan üç yıl Altın Kemer'i kazanırsa kemerin sahibi olur.
Edirne Belediyesince de ilk üçe giren pehlivanlara altın, gümüş, bronz, madalya ve kategorilere göre para ödülü ve pehlivanlara yolluk ve tur ücreti öder.
Edirne Belediyesi Kırkpınar güreş ve şenliklerinin turistik öneminden dolayı çalışmalar yapmaktadır.
Kel Aliço'nun Kırılamayan Rekoru
Cumhuriyet öncesinin ilk Başpehlivanı Kel Aliço'dur 26 yıl Kırkpınar Başpehlivanı olmuştur. Adalı Halil'in ustası olan Kel Aliço, 1922 de vefat etmiş İpsala'nın Koyunyeri köyüne gömülmüştür.
Sert güreşleri nedeniyle "Gaddar Aliço" olarak ta anılmaktadır.
Kırkpınar Oyunları'nın Özellikleri
Kırkpınar güreş oyunları belli kurallar bütünüyle bir özellik arz eder. Bu özellikler Yenme ve Yenilme Biçimleri olarak bilinir:
Yenme ve Yenilme Biçimleri
Yağlı güreşlerde şu altı durum yenmenin ve yenilmenin işareti sayılır.Rakibi yerde çevirerek veya ayakta düşürerek SIRTÜSTÜ getirmek
;Rakibi ayaklarından yakalayarak ve tepe üstü dikerek, yani ÇİVİYUKARI yaparak sırtını yere getirmek;Rakibi kıç üstü düşürerek veya arka üstü getirerek AÇIK DÜŞÜRMEK
;Rakibi kucaklayarak ve ayaklarını yerden keserek en az üç adım taşımak, yani TARTARAK YENMEK;PES ETTİRMEK;Rakibin ayağından kispetin çıkması veya boydan boya yırtılmasıyla kıspet çıkarmak.