- Katılım
- 1 Kasım 2008
- Mesajlar
- 47,206
- Reaksiyon puanı
- 630
- Puanları
- 7,293
HABERTÜRK Gazetesi yazarlarının köşeleri, saat 12:00'den itibaren güncellenmektedir.

ybulut@htgazete.com.tr
Vietnam’da kullanılan UH-1 helikopteri 5 subayımıza tabut oldu!
12 Ocak 2011 Çarşamba, 10:47:47
KİMSE kusura bakmasın yazacağım. Kızsalar da, karşı da koysalar, tepki de verseler yazacağım!
Sevgili dostlar, beş gencecik insanımız, 80 darbesi sonrası doğmuş beş gencimiz, neden sisli bir havada, Amerika’da 2004 sonrası kullanımdan tamamen kaldırılan, kendilerinden yaş olarak kat be kat büyük, eski, hantal UH-1 tipi bir helikopterle, göklere salınırlar! Hem de beşi de “tecrübesiz” ve daha tam olarak eğitimlerini tamamlamamışken! Neden! Neden!
Soruyorum, askeri makamlara, onlara bu uçuş iznini verenlere, onları göklere salanlara soruyorum! Cevap ve hesap verin. Bu olayda üst makamların, o kalkışı sağlayan izinleri verenlerin hiç suçu yok mu! Haftada 1 milyar dolara varan faizler ödeyen, “yılda 1 trilyon dolarlık olduk” diyen ama askerine tasarımı “Vietnam savaşından da eski” “babasından büyük helikopterleri” uygun gören güzel ülkem! Soruyorum, cevap verin: Neden! Neden!
Ben sormazsam, sen sormazsan, sizler sormazsanız; yarın 1, ertesi gün belki 5 şehit daha vereceğiz. Tekrar ediyorum: 1960 darbesinden önce tasarlanan, Amerikan ordusu için “Vietnam’da belkemiği olan” yaklaşık 5000 tanesi Vietnam’da düşen, birçok ordunun 2004-2008 arasında törenle emekliye ayırdığı bu UH-1’lerin içinde, o saatte, hepsi tecrübesiz, beş gencimiz neden birlikteydiler ve neden oradaydılar!
Sonuç: İhmali olan hangi makam olursa olsun, mutlaka ama mutkala hesap vermeli ve bu ülkede vatandaşının hakkını arayan devlet varsa; verecek! “Eğitim kazası” deyip geçilecek kadar kolay ve basit değil. Bu ülke “mükemmeli” bulacak, hakkını her alanda alacak, ismine yakışır hale gelecek ama tek bir şartla: Biz daha iyi olalım diye ölenlerin hakkını teslim edip, onlardan yola çıkarak bize bıraktıkları mesajları alıp, gösterdikleri gerçekleri gördüğümüz zaman... Bu olayı çok iyi araştıralım ve gerekli dersi mutlaka çıkaralım...
Not: Türk Silahlı Kuvvetleri bu ülkenin “özü-gözbebeği-nüvesi”. Bu eleştirileri “yıkıcı” değil “yapıcı” olarak yazdığımı ve onların daha iyi olması için sivillerin üstüne düşen her şeyin yapılması gerektiğini düşündüğümü de eklemek istiyorum. Büyük-emperyal-güçlü Türkiye modeline, “Amerikan ordusunun Vietnam artıkları ile uçarak” geçemeyiz! Bu ülke askerinin her türlü ihtiyacını, coğrafyasının ve yeni dünya düzeninin gereklerine uygun bir şekilde sağlayacak güçtedir ve mutlaka bunu yapmalıdır...
‘Cübbesiz Ahmet Hoca’ ne istiyor?
HÜRRİYET’te bir arkadaş var. Ertuğrul Ağabey’ini kutsal topraklara götürüp ona “bu sefer yırttık, bak öyle bir şey yaptık ki hem patron hem kendimizi kurtardık” diyen, gerektiğinde yeni sınıfına yaranmak için ramazan ayında Bebek Balıkçısı‘nda nasıl içki içtiğini “sırtı sıvazlanıp” aferin alacak noktasına kadar sergileyen, içi boş ama herkese saldıran bir arkadaş... Aslında haksız da değil; fikir olmayınca, yazılarda tek çıkış var; ona buna bulaş, ona buna saldır, senden ünlüleri kaleme al, sen de bu yoldan geçin git... Sevgili dostlarım, kim mi bu? Cübbesiz Ahmet Hoca! Daha açık ifadesiyle: Hürriyet’in “Cübbesiz Ahmet Hocası”! Allah her gazeteye böyle bir “cübbesiz” versin, versin ki; halk seyreyleyip eğlensin... Cübbeli Ahmet Hoca’mızdan sonra şimdide “çakması”, daha doğrusu “cübbesizi”... Türk basınına hayırlı olsun... Not: Hürriyet nereye koşuyor gerçekten merak ediyorum; Oktay Ekşi‘yi at, “cübbesizi baş köşeye koy”! Devir aslında “cübbeliler” değil böyle “cübbesizler” devri!
haberturk