Katil Aramızda

[Penetrator God]

1. Bölüm​

4. Çağ 201. yılı. Winterhold'ta öğlen saatleri. O gün koleje yeni bir Breton çaylak büyücü katıldı. Her şey çaylağın Mirabelle Ervine ile odasına gelmesiyle başladı. Odanın girişinde Baş Büyücü Savos Aren bekliyordu.

Mirabelle Ervine: Usta Aren? İyi misiniz? İlahlar aşkına her yer kan... burada ne olmuş böyle?!

Savos Aren: Mirabelle ben iyiyim lütfen sakin ol. Yanındaki yeni gelen mi?

Çaylak: Evet o benim.

Savos Aren: Oda arkadaşın öldürülmüş... Bu konuda ne biliyorsun?

Çaylak: Hiçbir şey. Buraya yeni katıldım ve az önce odaya geldim.

Savos Aren: Seni suçlamıyorum. Tabii ki bunu işlemiş olamazsın. Ancak burada kendini kanıtlaman gerek. İşe bu cinayetten kimin sorumlu olduğunu bulmakla başlayabilirsin.

Çaylak: Burada ne olduğunu bilmiyorum. Hatta buradaki hiçkimseyi tanımıyorum bile.

Savos Aren: O halde tarafsız olabilirsin. Somut gerçekleri incelerken mesela... Etrafta hiçbir büyü belirtisi yok, dolayısıyla bu dava ile bizzat ilgilenmem için bir sebep yok.

Çaylak: Bu olayı neden inceleme mi istiyorsunuz? Daha uygun birileri yok mu bu koskoca yerde?

Savos Aren: Bu görev için yeterli olmadığını mı düşünüyorsun?

Çaylak: Öyle olduğu mu siz nereden biliyorsunuz?

Savos Aren: Tavırların ve görünüşün... Skyrim'li değilsin, Etrafım kitaplar ve kitap kurtları ile sarılı, benim... gezgin birine ihtiyacım var.

Çaylak: Peki, ancak nereden başlamam gerektiğini bilmiyorum.

Savos Aren: Usta Tolfdir sana yardım edip yönlendirecek. Bunun sıradan bir suç mu, yoksa 'daha fazlası' mı bilmeliyim. Cevaplara sahip olduğunda bana gel. Katili bul, çırak! Sana güveniyorum.

Mirabelle Ervine: Brelyna Maryon'un başına ne geldiğini ilahlar bilir... Korkunç bir iş. Üstesinden gelmeliyiz. Kötü bir başlangıç oldu ama yapacak birşey yok. Odan burası çaylak. Brelyna'nın bedenini kaldırmak için birilerini gönderirim. Sonra güzelce silip süpürürsün.

Çaylak odasına girdi. Etrafta Brelyna'nın ölümüne dair ipuçları aramaya karar verdi. Suç mahalline dikkatlice baktı. Brelyna'nın boğazında bir kulaktan diğerine uzanan derin bir kesik gördü. Üzerinden ise metal bir kitap ayracı buldu. Ucunda kan vardı. Görünüşe göre Brelyna ayracın sivri kısmıyla öldürülmüştü. Çaylak Brelyna'nın yatağının altında bir kese fark etti, içinde birşeyler var gibiydi. Kitaplığın kenarından ise küçük bir ay şekeri paketi gözüne ilişti. Çaylak araştırmasını bitirdi. Ardından bulduğu delilleri Usta Tolfdir'e ulaştırmak için odasından hızla çıktı...

Aynı günün akşam üzeri. Çaylak Tolfdir'in yanına gitti. Maryon'nun cinayeti hakkında konuşmak istiyordu.

Tolfdir: Ne var, çaylak?

Çaylak: Brelyna Maryon öldürüldü.

Tolfdir: Evet, haberler burada çabuk yayılır. Yakında tüm kolej bunu öğrenir. Ama, elbette, herkes bir şey görmediğini ya da duymadığını iddia edecek.

Çaylak: Tabii bu da benim katili aramamı oldukça zor hale getiriyor.

Tolfdir: Savos seni mi görevlendirdi? İlginç bir seçim. Ben şahsen bir dedektif tutardım. Yine de sana başarılar diliyorum.

Çaylak: Cinayet ne zaman gerçekleşti?

Tolfdir: Görünüşe göre Maryon senin buraya katılışınla aynı zamanda öldürülmüş. Ondan sonra öğretmenlerde dahil olmak üzere herkesin bu olay çözülene kadar kolejden ayrılması yasaklandı. Bu nedenle, farz edebiliriz ki...

Çaylak: Katil hala burada.

Tolfdir: Parmakları ile seni işaret edenler var. Sen de parmağını başka birine doğrultmadan önce emin olmalısın.

Çaylak: Sence neden öldürülmüş olabilir?

Tolfdir: Bu güzel bir soru. "Neden" öldürüldüğünün cevabını öğrendiğin zaman, onu "kimin" öldürdüğünü keşfetmen çok daha kolay olacak.

Çaylak: Önerin var mı?

Tolfdir: Çıraklardan Mirabelle Ervine sorumludur.

Çaylak: O halde buralarda olan biten şeylerin çoğunu görüyor olmalı.

Tolfdir: Onunla konuş. Ona, onu sana yardım etmesi için görevlendirdiğimi söyle.

Tolfdir çaylağı Mirabelle Ervine'ye yönlendirdi. Daha fazla bilgi edinmek için çaylak onunla görüşmeye gitti.

Mirabelle Ervine: Tekrar merhaba çaylak. Açıkçası seni bu kadar erken görmeyi beklemiyordum. Koleje alışmakla ilgili bir sıkıntın mı var?

Çaylak: Baş büyücünün bana verdiği bir vazife üzerindeyim.

Mirabelle Ervine: Gerçekten mi? Usta Aren senden ne yapmanı istiyor?

Çaylak: Brelyna Maryon'un katilini bulmam gerek.

Mirabelle Ervine: Beni seçmesi gerekirdi!

Çaylak: Tolfdir aslında her ikimizi de, bu iş için görevlendirdi.

Mirabelle Ervine: Pekala.

Çaylak: Brelyna Maryon hakkında ne biliyorsun?

Mirabelle Ervine: Brelyna Maryon, Telvanni Hanesi'inden bir dunmerdı. Ana yurdu olan Morrowind'den ailesiyle birlikte uzun bir süredir uzakta yaşıyorlardı. Çağrı büyülerinde kendini geliştirmek için koleje katılmıştı. Tatlı, sessiz ve ilginç bir kızdı.

Çaylak: Bunlar bize pek ilerleme kaydettirmeyecektir.

Mirabelle Ervine: Peki ya ipuçları? Odasını araştırdın mı?

Çaylak: Evet.

Mirabelle Ervine: Bir şey bulabildin mi?

Çaylak: Biraz yiyecek buldum.

Mirabelle Ervine: Zehirlendi mi? Hayır... bu şeyin pek önem taşıdığını sanmıyorum.

Çaylak: Ufak bir miktar altın buldum.

Mirabelle Ervine: Yanında her zaman oldukça fazla miktarda altın taşıdığı bilinirdi... belki de harcamıştır.

Çaylak: Ya da biri çalmıştır.

Mirabelle Ervine: Ve izlerini örtmek için kalanı bırakmıştır... belki.

Çaylak: Biraz ay şekeri buldum.

Mirabelle Ervine: O maddeye karşı bağımlıydı ve satıyordu. Fakat bunu öğrenince engelledik. Hatta birkaç kez disiplin kuruluna verildi. Kolejden atılacaktı ama yetenekliydi ve bizde onu tedavi etmeye karar verdik.

Çaylak: Peki ya sence bu bize alenen bir şey söylemiyor mu? Malını nereden tedarik ettiğini biliyor musun?

Mirabelle Ervine: Bunu kesinlikle kendi yetiştirmiyordu. Sürekli izleniyordu. Burada yakalanmadan böyle bir şey yapamaz. Dışarıdan tedarik ediyor olmalı. Nasıl yaptığını ise bilmiyorum... Maryon'un kolejden ayrılmasına izin yoktu.

Çaylak: Bu yüzden, onun mutlaka koleje girip çıkabilen bir tedarikçisi olmalı. Ayrıca cesedinin üzerinde metal bir kitap ayracı buldum.

Mirabelle Ervine: Üzerinde kurumuş kan var.

Çaylak: Sanırım cinayet aleti bu... ama neden orada bırakılmış ki? Bu ayracı daha önce gördün mü?

Mirabelle Ervine: Arcanaeum kütüphanesindeki ayraçlardan biriymiş gibi görünüyor. Oradan Urag gro-Shub sorumludur.

Çaylak: Peki Maryon'a skoomayı kimin tedarik ettiği konusunda bir fikrin var mı?

Mirabelle Ervine: Bilmiyorum. Daha fazla yardım edemem. Baş büyücüyle konuşmalısın.

Çaylak öğrendiklerini Usta Tolfdir'e anlatmak için Mirabelle'nin yanından ayrıldı.

Çaylak: Maryon ay şekeri kullanıyor ve satıyordu.

Tolfdir: Hmmm... İlerleme kaydediyorsun. Sanırım araştırmaların için cesede ihtiyacın kalmadı. Bu mesele ile ilgileneceğim, böylece Maryon ebedi huzura kavuşabilir.

Maryon'un ilaç tedarikçisi kim? Cinayet silahı bir kitap ayracıydı, Urag gro-Shub bu konuda ne biliyor? Maryon'u kim ve neden öldürdü? Aklı bu sorularla çalkanan çaylak yorulduğunu ve araştırmasına dinlendikten sonra yarın sürdürmesi gerektiğine karar verdi...

Deliksiz bir uykudan sonra ertesi gün çaylak uyanır uyanmaz ilk iş olarak soluğu Baş Büyücü Savos Aren'in yanında aldı.

Savos Aren: Günaydın çırak.

Çaylak: Günaydın.

Savos Aren: Söyle bana, hangi rüzgar attı seni buraya?

Çaylak: Kolej'den çıkabilme izni olan kişilerin isimlerine ihtiyacım var.

Savos Aren: Öyle mi? Peki bu isimlere neden ihtiyacın var?

Çaylak: Maryon'un cinayetiyle ilgili.

Savos Aren: Anlıyorum. Demek hala pes etmedin? Aferin. Bu çok ciddi ve göz ardı edilmemesi gereken bir mesele. Ancak bunun temel eğitimini aksatmasına izin vermiyorsundur umarım.

Çaylak: Hayır. Eğitimimi ihmal etmem. Buraya neden geldiğimi unutmadım.

Savos Aren: Bana ne kadar ilerleme kaydettiğini anlat, ben de yardım edebilir miyim bir bakayım.

Çaylak: Dediğim gibi tek ihtiyacım olan isimler.

Savos Aren: Winterhold Koleji'nin ihtiyacı olan tek şey kendini adamış, eğitimli büyücülerdir. Onları koleje kazandırmayı kişisel amacım olarak belledim. Burada geriye kalan diğer herşey teferuattır. Kendini eğit, büyü eğitimini tamamla. Sonra bu konuyu tekrar konuşuruz.

Baş Büyücü Savos Aren çaylağa araştırmasına yardım edebilmesi için öncelikle büyücülük eğitimine devam etmesi gerektiğini söyledi. Çaylak aldığı olumsuz cevaptan sonra Savos Aren'in yanından ayrılıp kütüphaneci Urag gro-Shub'un yanına gitti.

Urag gro-Shub: Hey sen! Bu koleksiyonu toplamak yüz yıllar sürdü. Kitapların hiçbirine en ufak bir zarar verdiğini görmek istemiyorum. Anlaşıldı mı?

Çaylak: Öyle bir amacım yoktu zaten.

Urag gro-Shub: Ve lütfen bir şeye dokunmadan önce ellerinin temiz olduğundan emin ol, tamam mı?

Çaylak: Tamam! İşinide amma ciddiye alıyorsun.

Urag gro-Shub: Tabii ki alacağım. Eğer yapmamış olsaydım bu kitapların çoğu yanıp kül olmuş ya da dağılmış olurdu şimdiye. Büyücülere dikkatli olmaları gerektiği hatırlatılmalı.

Çaylak: Kütüphane bir hayli etkileyici.

Urag gro-Shub: Bir büyücünün ne kadar iyi olduğu bilgi düzeyi ile ölçülür. Ben de bulabildiğim bütün kitapları toplamaya çalışıyorum. Şimdi... Kimsin ve ne yapıyorsun burada?

Çaylak: Ben yeniyim. Daha dün katıldım aranıza.

Urag gro-Shub: Kitap mı kiralayacaktın?

Çaylak: Hayır. Bu kitap ayracını tanıdın mı?

Urag gro-Shub: Böylesini daha önce hiç görmedim.

Çaylak: Yakından bir bak.

Urag gro-Shub: Bu benim değil. Konuşacağın başka birşey var mıydı?

Çaylak araştırmasında daha fazla ilerleyebilmesi için büyü eğitimini sürdürmesi gerektiğini anladı. Arcanaeum Kütüphanesi'nden Usta Tolfdir ile konuşmak için ayrıldı...