İstihare ile amel edilir mi?

Bu konuyu okuyanlar

AliA

Müdavim
Emektar
Katılım
29 Haziran 2007
Mesajlar
64,457
Reaksiyon puanı
527
Puanları
0
amelistiaree.jpg


‘Rüyayla amel edilmez’ denilse de zaman zaman başvurduğumuz bir yöntem istihare. Peki karar aşamasında istihare ne kadar yer tutmalı, hangi durumlarda istihareye yatmalı, renkler hayır ve şer konusunda yönlendirici olabilir mi?

Hakkımızda iyi olup olmadığını kestiremediğimiz ve yapıp yapmama konusunda kararsızlığa düştüğümüz pek çok mesele oluyor günlük hayatta. Bu gibi şüpheli durumlarda her ne kadar ilk tavsiye edilen, önce tereddütte kalınan meselenin meşruluğunun ve helâlliğinin araştırılması, dinî ölçülere uyup uymadığının incelenmesi ve aklıselim kişilerle istişare yöntemi olsa da bazen bunlar da kalben rahat olmaya ve şüpheden kurtulmaya yetmeyebiliyor. İşte bu gibi durumlarda, ‘hayırlı olanı aramak’ anlamına gelen ‘istihare’, başvurulabilecek bir sünnet olarak karşımıza çıkıyor.

Rüyayla amel etmek, görülen rüyanın ilahî mi yoksa şeytanî mi olduğu kesin olarak bilinemeyeceğinden pek tavsiye edilmese de, Buharî’de rivayet edilen bir hadis şöyle: “Resulullah bize Kur’an’dan bir sûre öğretir gibi büyük küçük işlerimizin hepsinde istihareyi öğretti ve şöyle buyurdu: Sizden biriniz bir işe kalben azmettiği zaman iki rekât namaz kılsın.” Nitekim kılınan iki rekât namaz, tereddütte kalınan işte hayırlı olanı talep için edilen dua ve sonrasında görülen rüyayı yorumlamak olarak bilinen istihare, müşkül durumlarda müminler için ruhî ve manevî bir kuvvet. Marmara Üniversitesi İslam Hukuku Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Faruk Beşer, istiharenin rüyadan ziyade kişinin namaz kılarak kalbine bir şey gelmesi için yapılan bir dua olduğunu söylüyor.

Peki istihare, ne gibi durumlarda geçerlilik arz ediyor? Prof. Beşer, istiharenin başvurulacak son çare olarak görülmesi gerektiğine dikkat çekiyor. Eğer kararsız kalınan konuda herhangi bir dinî emir ya da yasak bulunmuyorsa ya da başvurduğumuz kimseler belli bir yönlendirmede bulunamıyorsa bu noktada istihare devreye giriyor. Zira istihareden daha güçlü delillerin bulunduğu durumlarda istihare çok fazla dayanılması gereken bir yöntem olarak kabul edilmiyor.

Önemli olan renkler değil…

İstihareye genelde rüya görmek niyetiyle yatılsa da, görülen şeyin hayra işaret edip etmediğini kestirmek pek de kolay olmuyor. İstihare yaygın olarak rüyada görülen renklerle bağdaştırılsa da aslında durum pek de öyle değil. Fatih Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hamdi Döndüren, ‘rüyada beyaz veya yeşil görmek hayra, siyah veya kırmızı görmek şerre alâmettir’ gibi yorumlarda bulunmanın pek de doğru olmadığını söylüyor. Çünkü rüyada görülen her şey bir sembol olsa da, herkesin rüyaları okuma şansı olmadığı için renklere aldanmamak gerekiyor.

Özellikle kişi göreceği rüyada ya da rüyasını yorumlamada tarafsız olamayacağı ve hayırlı olarak algılamak istediği şeyleri hayırlı olarak yorumlama eğiliminde olabileceği için, yerine başka birinin istihareye yatması da kimi âlimlerce tavsiye ediliyor. Ancak rüyadan ziyade, kalpte o meseleye karşı oluşan eğilim önem arz ediyor. Nitekim Buharî’de aktarılan bir hadiste şöyle buyruluyor: “Bir işi yapmayı niyet ettiğin zaman o iş hakkında yedi defa istihare et. Sonra kalbinden geçen temayüle bak. Çünkü hayır, kalbinde doğan mânâdadır.”

İstihare namazı nasıl kılınır?

İstihâre namazında hangi dua ve sûrelerin okunacağı hadisle belirlenmiş değilse de, İmam Gazali, İhya adlı eserinde, birinci rekâtta Fatiha’dan sonra Kâfirun, ikinci rekâtta ise Fatiha’dan sonra İhlâs Sûresi’nin okunması gerektiğini söyler. Sonrasında da Arapça veya Türkçe istihare duası edilerek ve abdestli olarak kıbleye dönüp yatılır. Yedi gün istihareye devam edilir.

İstihare duasının (Buhari’deki şekliyle) meâli: “Allah’ım! Sen bildiğin için, hakkımda hayırlı olanı Senden isterim ve kudretin yettiği için de, ben Senden güç isterim. Senin büyük ihsanından hayır dilerim. Çünkü Senin her şeye gücün yeter; ben ise güçsüzüm. Sen her şeyi bilirsin; ben bilmem. Sen olacak şeyleri de bilensin. Allah’ım! Eğer (bu işi), benim dinim, dünyam, işimin akıbeti ve ahiretim hakkında hayırlı biliyorsan, bunu bana takdir et ve bana kolaylaştır. Sonra onda bana bereket ver. Eğer (bu işin) benim dinim, yaşayışım, işimin akıbeti, dünya ve ahiretim hakkında benim için kötülük olduğunu biliyorsan, bunu benden kaldır, beni de ondan uzaklaştır. Hayır nerede ise bana onu takdir ve nasip et. Sonra beni de ona razı kıl.”

Zaman
 
Üst