MasterFather
Profesör
- Katılım
- 10 Aralık 2006
- Mesajlar
- 4,294
- Reaksiyon puanı
- 59
- Puanları
- 48
College Park şehrindeki Ulusal Hava ve İklim Tahmini Merkezinden Türkiyenin havasına bakıldı ve çarpıcı sonuç ortaya çıktı...Ağaçlar gitti ve korkutan hortum geldi.
Dünyanın her köşesinden ve uzaydaki uydulardan gelen bilgileri analiz eden yaklaşık 850 meteoroloji uzmanının çalıştığı, ABD Ulusal Okyanus ve Atmosfer İdaresine (NOAA) bağlı Maryland Eyaleti, College Park şehrindeki Ulusal Hava ve İklim Tahmini Merkezinin süper bilgisayarlarından Türkiyenin de havasına bakıldı.
Merkezin bilgisayarlarında hava oldukça temiz ve güneşli görülürken, İstanbul a 2 Ağustos günü büyük korku yaşatan hortum lar için uzmanlar, Amerikan Uzay ve Havacılık Dairesi NASAnın uydularına bağlanarak İstanbul üzerindeki hortumun fotoğrafını çıkardı. Sonuç: Küresel ısınmanın etkisi, özellikle Akdeniz çevresindeki hava kirliliği, kömür gibi fosil yakıtların kullanılmasıyla atmosfer ısınıyor; yeşil alanların azalması ile de havada karbondioksit artarken İstanbul üzerindeki nemli havanın, soğuk hava kütlesiyle birleşmesi bu hortumları oluşturuyor.
DÜNYANIN KALBİ BURADA
2 yıl önce milyonlarca dolar harcanarak açılan NOAAda kısa vadeli iklim, hava ve okyanus tahminleri yapılırken, bütün dünya her gün aslında hiç farkında olmadan buradan gelecek bilgileri bekliyor. Merkezin 3 günden 7 güne kadar hava durumu tahminleri ile 1 yıla kadar mevsimsel tahminleri; çiftçisinden sanayicisine, enerji üreticisinden belediyelere, süper marketlerden otomobil üreticisine, nakliyatçısından havayollarına ve inşaat sektörüne kadar hemen hemen tüm iş çevrelerini direkt ilgilendiriyor.
Buradan yapılan tahminlerle, uçak seferleri iptal edilebiliyor, kargo gemileri okyanusta rotalarını değiştiriyor, enerji firmaları çıkacak rakamlara göre üretimlerini ayarlıyor. Belediyeler kışın ne kadar kar yağacağını öğrenerek tuz stoklarını belirliyor. ABD Ticaret Bakanlığına bağlı olan NOAAnın en gelişmiş teknolojilerle kurulan bir alt birimi olan Ulusal Hava ve İklim Tahmin Merkezi; yörüngedeki uydular, yeryüzündeki radarlar ve dünyada 800, ABDde ise 92 noktadan atmosfere bırakılan yüzlerce hava balonu, yolcu uçaklarının burnundaki sensörler, okyanuslardaki gemiler, otomatik hava istasyonları ve yaklaşık 9 bin amatör hava gözlemcisinin gönderdiği milyarlarca verileri süper bilgisayarlarda aynı anda analiz ederek kısa vadeli hava ve iklim tahminlerinde bulunuyor.
BÖYLE GÖRÜNÜYOR
NOAA Meteoroloji uzmanı Mark Rubinski, 1 dakika içinde Güney Kutbu üzerinde dolaşan NASA uydusuna bağlanarak 2 Ağustosta İstanbulda gerçekleşen hortumun görüntüsünü ekrana taşıyor. Bu defa daha da ileri gidip Türkiyenin Suriye ve Irak ile olan sınırlarında bir bombalama ya da yangın olup olmadığına bakabiliyor. Kayda değer bir şey bulamıyor. Ancak tarih ve saat verilebilen durumda istenilen ciddi bir patlamanın görüntüsünü çıkarılabiliyor. Rubinski çalışmalarını şöyle özetliyor: Pek çok uydudan veriler alıyoruz. Her 15 dakikada bir aldığımız fotoğraflarla döngü gerçekleştiriyoruz. Bir de kutuplarda dolaşıp tüm dünyayı aynı anda gören uydular da var. Bilgisayardaki modellere giden verilerin yüzde 90ı uydulardan geliyor. Diğerleri uçaklar, havalimanları ve hava balonlarından. Balonlar çok detaylı bilgi veriyor. Ancak, her istasyondan günde sadece 2 tane salınıyor. Halbuki uyduda sürekli veri alınıyor.
YAĞMUR AZALACAK ŞİDDETİ ARTACAK
Uydudan 2 Ağustosta İstanbulda heyecan oluşturan hortumu gösteren ABD Ulusal Hava ve İklim Tahmini Merkezi uzmanları, Türkiyenin de içinde bulunduğu Akdeniz bölgesindeki aşırı sıcakların daha da artacağını belirttiler. Meteoroloji Uzmanı Marty Hoerling, şehirleşme, yeşil alanların yok edilmesi ve atmosferi ısıtan sera etkisi oluşturan gazların kullanımının giderek artmasına neden olan insan etkileri nedeniyle yağmur sayısının azalacağını ancak çok şiddetli yağmurlar olacağını söyledi.
Türkiyenin de içinde bulunduğu Akdeniz bölgesindeki aşırı sıcaklar ile ilgili bir araştırma yayınlayan NOAAya bağlı Colorado eyaletindeki Earth System Research Laboratoryden (Dünya Sistemi Araştırma Laboratuvarı) Meteoroloji Uzmanı Marty Hoerling, yaptığı açıklamada, Türkiyenin de içinde bulunduğu Akdeniz havzasında, geçen 10 yıl boyunca kış aylarında kuraklığın giderek arttığının gözlendiğini söylüyor. Kış aylarındaki bu ısınmaya bağlı kuraklık eğiliminin, kısmen de olsa insan kaynaklı iklim değişikliğinin sonucu olduğunu anlatan Hoerling; Kışları yaşanan kuraklığa rağmen, özellikle yaz aylarındaki aşırı yağışlar 21nci yüzyıl sonuna kadar artmaya devam edecek diyor.
YEŞİL ALANLAR YOK EDİLDİ
Bu tahminin Hükümetlerarası İklim Değişikliği Panelinin (IPCC) 2013 değerlendirme raporunda da desteklendiğini, şiddetli yağışların pek çok bölgede giderek sıklaşacağı ancak bunun daha fazla yağmur yağacağı olarak yorumlanmaması gerektiği konusunda uyarıyor. Kış aylarında kuraklıkların artmasına neden olarak, şehirleşme, yeşil alanların yok edilmesi ve atmosferi ısıtan sera etkisi oluşturan sanayi gazlarının sadece atmosferi ısıtmakla kalmayıp okyanusu da ısıttığına işaretle şu uyarılarda bulunuyor:
HAVA YÜZDE 10 ISINACAK
Türkiye küresel ısınmadan en çok etkilenen ülkeler arasında yer alıyor. Akdenizde en çok etkilenen bölgede bulunuyor. Türkiyenin Karadeniz bölgesinin güneyinden itibaren kuvvetli bir kuruma ve iklimde ısınma olacak. Türkiyede 2046-2065 tarihlerinde, havada yüzde 5-10 derecelik sıcaklık artışı olacak. Bunun anlamı şu; sıcaklık 3 derece artarsa, yağmurlar yüzde 20-30 arası düşecek. 1986-2005 yılları arasındaki rakamlar averaj alındığında 2081-2100 yılları için de projeksiyon aynı. Yazları daha az yağmur düşecek. En önemli etkilerinden biri yağmur sayısı azalıp şiddetli yağmurların olması. Düşen yağış ciddi oranda azalacak.
İSTANBUL İÇİN TAHMİN ZOR
NOAAnın Oklahoma Eyaleti Norman şehrindeki Fırtına Tahmini Merkezinden Kasırga Uzmanı Harold Brooks, İstanbulda yaşanan tornadoları (hortum) önceden tahmin etmenin zor olduğunu söylüyor: Türkiyedeki hortumların dağılımındaki olası değişiklikleri tahmin etmek çok zor. Genel olarak tornadonun oluşması için gerekli olan bileşen sıcak ve nemli havadır. İkinci gerekli bileşen ise hortumların oluştuğu, gökgürültülü fırtınaya sebep olan, bölgedeki yüksekliğe bağlı olarak bir rüzgâr kesenin olması. Bu durumda fırtına yön değiştirip hortum formunu almaya başlıyor. Türkiyede hortumlarla ilgili duyarlılık da az ve bu konuda birkaç rapor dışında çok fazla veri bulunmuyor.
GÖRDÜK, ABD'YE ETKİSİ OLMAYACAĞINDAN ÖNEMSEMEDİK
Hürriyet'in haberine göre, Hava Durumu Tahmini Merkezi şefi Ed Danaher, İstanbuldaki hortumu izlediklerini ancak ABDye bir etkisinin olmayacağını düşündükleri için incelemediklerini söylerken olayı şöyle anlatıyor: 7 güne kadar hava tahminleri yapıyoruz. ABD dışına, Avrupadan Asyaya kadar bakıyoruz. İstanbuldaki hortumu buradan izledik. Bunun ABDye fazla etkisi olmayacağı için kapsamlı ve detaylı incelemedik. Ancak bizim için çok ilginçti. Hortum veya kasırga İstanbulda nasıl bilinmeyen bir şeyse, Floridada kar yağışı da hava durumu sunucusu için anlatması zor bir durum. Bu tip konularda bizi arayanlara yardımcı oluyoruz. Bilgisayar teknolojisinin gelişmesiyle tahminlerindeki isabet oranlarının da giderek arttığını söyleyen Danaher, Önemli olan tahminlerimizi insanlara ulaştırmak. Sosyal medyayı da kullanıyoruz. Yerel yönetim yetkilileri bizi direkt telefonla arayıp yağmurların ne kadar ve ne süreyle daha devam edeceğini öğrenebiliyorlar.
kaynak
Dünyanın her köşesinden ve uzaydaki uydulardan gelen bilgileri analiz eden yaklaşık 850 meteoroloji uzmanının çalıştığı, ABD Ulusal Okyanus ve Atmosfer İdaresine (NOAA) bağlı Maryland Eyaleti, College Park şehrindeki Ulusal Hava ve İklim Tahmini Merkezinin süper bilgisayarlarından Türkiyenin de havasına bakıldı.
Merkezin bilgisayarlarında hava oldukça temiz ve güneşli görülürken, İstanbul a 2 Ağustos günü büyük korku yaşatan hortum lar için uzmanlar, Amerikan Uzay ve Havacılık Dairesi NASAnın uydularına bağlanarak İstanbul üzerindeki hortumun fotoğrafını çıkardı. Sonuç: Küresel ısınmanın etkisi, özellikle Akdeniz çevresindeki hava kirliliği, kömür gibi fosil yakıtların kullanılmasıyla atmosfer ısınıyor; yeşil alanların azalması ile de havada karbondioksit artarken İstanbul üzerindeki nemli havanın, soğuk hava kütlesiyle birleşmesi bu hortumları oluşturuyor.
DÜNYANIN KALBİ BURADA
2 yıl önce milyonlarca dolar harcanarak açılan NOAAda kısa vadeli iklim, hava ve okyanus tahminleri yapılırken, bütün dünya her gün aslında hiç farkında olmadan buradan gelecek bilgileri bekliyor. Merkezin 3 günden 7 güne kadar hava durumu tahminleri ile 1 yıla kadar mevsimsel tahminleri; çiftçisinden sanayicisine, enerji üreticisinden belediyelere, süper marketlerden otomobil üreticisine, nakliyatçısından havayollarına ve inşaat sektörüne kadar hemen hemen tüm iş çevrelerini direkt ilgilendiriyor.
Buradan yapılan tahminlerle, uçak seferleri iptal edilebiliyor, kargo gemileri okyanusta rotalarını değiştiriyor, enerji firmaları çıkacak rakamlara göre üretimlerini ayarlıyor. Belediyeler kışın ne kadar kar yağacağını öğrenerek tuz stoklarını belirliyor. ABD Ticaret Bakanlığına bağlı olan NOAAnın en gelişmiş teknolojilerle kurulan bir alt birimi olan Ulusal Hava ve İklim Tahmin Merkezi; yörüngedeki uydular, yeryüzündeki radarlar ve dünyada 800, ABDde ise 92 noktadan atmosfere bırakılan yüzlerce hava balonu, yolcu uçaklarının burnundaki sensörler, okyanuslardaki gemiler, otomatik hava istasyonları ve yaklaşık 9 bin amatör hava gözlemcisinin gönderdiği milyarlarca verileri süper bilgisayarlarda aynı anda analiz ederek kısa vadeli hava ve iklim tahminlerinde bulunuyor.
BÖYLE GÖRÜNÜYOR
NOAA Meteoroloji uzmanı Mark Rubinski, 1 dakika içinde Güney Kutbu üzerinde dolaşan NASA uydusuna bağlanarak 2 Ağustosta İstanbulda gerçekleşen hortumun görüntüsünü ekrana taşıyor. Bu defa daha da ileri gidip Türkiyenin Suriye ve Irak ile olan sınırlarında bir bombalama ya da yangın olup olmadığına bakabiliyor. Kayda değer bir şey bulamıyor. Ancak tarih ve saat verilebilen durumda istenilen ciddi bir patlamanın görüntüsünü çıkarılabiliyor. Rubinski çalışmalarını şöyle özetliyor: Pek çok uydudan veriler alıyoruz. Her 15 dakikada bir aldığımız fotoğraflarla döngü gerçekleştiriyoruz. Bir de kutuplarda dolaşıp tüm dünyayı aynı anda gören uydular da var. Bilgisayardaki modellere giden verilerin yüzde 90ı uydulardan geliyor. Diğerleri uçaklar, havalimanları ve hava balonlarından. Balonlar çok detaylı bilgi veriyor. Ancak, her istasyondan günde sadece 2 tane salınıyor. Halbuki uyduda sürekli veri alınıyor.
YAĞMUR AZALACAK ŞİDDETİ ARTACAK
Uydudan 2 Ağustosta İstanbulda heyecan oluşturan hortumu gösteren ABD Ulusal Hava ve İklim Tahmini Merkezi uzmanları, Türkiyenin de içinde bulunduğu Akdeniz bölgesindeki aşırı sıcakların daha da artacağını belirttiler. Meteoroloji Uzmanı Marty Hoerling, şehirleşme, yeşil alanların yok edilmesi ve atmosferi ısıtan sera etkisi oluşturan gazların kullanımının giderek artmasına neden olan insan etkileri nedeniyle yağmur sayısının azalacağını ancak çok şiddetli yağmurlar olacağını söyledi.
Türkiyenin de içinde bulunduğu Akdeniz bölgesindeki aşırı sıcaklar ile ilgili bir araştırma yayınlayan NOAAya bağlı Colorado eyaletindeki Earth System Research Laboratoryden (Dünya Sistemi Araştırma Laboratuvarı) Meteoroloji Uzmanı Marty Hoerling, yaptığı açıklamada, Türkiyenin de içinde bulunduğu Akdeniz havzasında, geçen 10 yıl boyunca kış aylarında kuraklığın giderek arttığının gözlendiğini söylüyor. Kış aylarındaki bu ısınmaya bağlı kuraklık eğiliminin, kısmen de olsa insan kaynaklı iklim değişikliğinin sonucu olduğunu anlatan Hoerling; Kışları yaşanan kuraklığa rağmen, özellikle yaz aylarındaki aşırı yağışlar 21nci yüzyıl sonuna kadar artmaya devam edecek diyor.
YEŞİL ALANLAR YOK EDİLDİ
Bu tahminin Hükümetlerarası İklim Değişikliği Panelinin (IPCC) 2013 değerlendirme raporunda da desteklendiğini, şiddetli yağışların pek çok bölgede giderek sıklaşacağı ancak bunun daha fazla yağmur yağacağı olarak yorumlanmaması gerektiği konusunda uyarıyor. Kış aylarında kuraklıkların artmasına neden olarak, şehirleşme, yeşil alanların yok edilmesi ve atmosferi ısıtan sera etkisi oluşturan sanayi gazlarının sadece atmosferi ısıtmakla kalmayıp okyanusu da ısıttığına işaretle şu uyarılarda bulunuyor:
HAVA YÜZDE 10 ISINACAK
Türkiye küresel ısınmadan en çok etkilenen ülkeler arasında yer alıyor. Akdenizde en çok etkilenen bölgede bulunuyor. Türkiyenin Karadeniz bölgesinin güneyinden itibaren kuvvetli bir kuruma ve iklimde ısınma olacak. Türkiyede 2046-2065 tarihlerinde, havada yüzde 5-10 derecelik sıcaklık artışı olacak. Bunun anlamı şu; sıcaklık 3 derece artarsa, yağmurlar yüzde 20-30 arası düşecek. 1986-2005 yılları arasındaki rakamlar averaj alındığında 2081-2100 yılları için de projeksiyon aynı. Yazları daha az yağmur düşecek. En önemli etkilerinden biri yağmur sayısı azalıp şiddetli yağmurların olması. Düşen yağış ciddi oranda azalacak.
İSTANBUL İÇİN TAHMİN ZOR
NOAAnın Oklahoma Eyaleti Norman şehrindeki Fırtına Tahmini Merkezinden Kasırga Uzmanı Harold Brooks, İstanbulda yaşanan tornadoları (hortum) önceden tahmin etmenin zor olduğunu söylüyor: Türkiyedeki hortumların dağılımındaki olası değişiklikleri tahmin etmek çok zor. Genel olarak tornadonun oluşması için gerekli olan bileşen sıcak ve nemli havadır. İkinci gerekli bileşen ise hortumların oluştuğu, gökgürültülü fırtınaya sebep olan, bölgedeki yüksekliğe bağlı olarak bir rüzgâr kesenin olması. Bu durumda fırtına yön değiştirip hortum formunu almaya başlıyor. Türkiyede hortumlarla ilgili duyarlılık da az ve bu konuda birkaç rapor dışında çok fazla veri bulunmuyor.
GÖRDÜK, ABD'YE ETKİSİ OLMAYACAĞINDAN ÖNEMSEMEDİK
Hürriyet'in haberine göre, Hava Durumu Tahmini Merkezi şefi Ed Danaher, İstanbuldaki hortumu izlediklerini ancak ABDye bir etkisinin olmayacağını düşündükleri için incelemediklerini söylerken olayı şöyle anlatıyor: 7 güne kadar hava tahminleri yapıyoruz. ABD dışına, Avrupadan Asyaya kadar bakıyoruz. İstanbuldaki hortumu buradan izledik. Bunun ABDye fazla etkisi olmayacağı için kapsamlı ve detaylı incelemedik. Ancak bizim için çok ilginçti. Hortum veya kasırga İstanbulda nasıl bilinmeyen bir şeyse, Floridada kar yağışı da hava durumu sunucusu için anlatması zor bir durum. Bu tip konularda bizi arayanlara yardımcı oluyoruz. Bilgisayar teknolojisinin gelişmesiyle tahminlerindeki isabet oranlarının da giderek arttığını söyleyen Danaher, Önemli olan tahminlerimizi insanlara ulaştırmak. Sosyal medyayı da kullanıyoruz. Yerel yönetim yetkilileri bizi direkt telefonla arayıp yağmurların ne kadar ve ne süreyle daha devam edeceğini öğrenebiliyorlar.
kaynak