İslami düğüne lanet olsun!

Bu konuyu okuyanlar

amidi

Doçent
Katılım
10 Kasım 2010
Mesajlar
631
Reaksiyon puanı
8
Puanları
18
Bir elde kadeh, bir elde Kuran;
Bir helaldir işimiz, bir haram.
Şu yarım yamalak dünyada
Ne tam kafiriz, ne tam müslüman!


Ne güzel söylemiş şairimiz. Ya olduğumuz gibi görünemiyor, ya da göründüğümüz gibi olamıyoruz. Geçen ki yazımızda ahlak ve şahsiyete değinmiştik. O aşamayı geçipte yine de her şeye rağmen şahsiyetinden vazgeçmeyen müslümanları imtihani burada bitmiyor.
İnsan istiyor ki bir şey yapınca onu inandığı dinin kurallarına göre tam yapsın. İşine gelince muhafazakar, işine gelmeyince modern takınmak moda oldu artık. Eh nasıl olsa bu din kolay bir din. Allah’ım beni affet dedin mi tamam işte kesin cennettesin. Gerisini boş ver. İstediğin kadar günah işle nasıl olsa bir boy abdesti ile tertemiz olur çıkarsın. Zaten önemli olan da kalp temizliği!

Diğer ülkeleri bilmem ama bizim buralarda düğünler bir acayip şekil aldı. Düğün mü yapılıyor, savaş mı yapılıyor, düşman mı çatlatılıyor anlamadım gitti. Zaten düşman da kim onu da çözemedik. Damat mı? Ailesi mi? Komşu mu? Fransız mı? Kime nispet bu gösteriş?

Artık düğünlerimiz gösteriş yeri oldu. En güzel en pahalı düğünleri kim yapacak onun havasındayız. Bugün bir düğün o kadar pahalı oluyor ki damat bey kredi kapatana kadar beli doğrulamıyor.

Eğer düğününü buralarda ki tabiri ile ilahili yani İslami yaparsa zaten bir kere oradan kaybediyor. Saat 21.00 olmuş salon hala boş. Gelin-damat dışarda dolaşa dolaşa başı dönmüş. Eh artık daha fazla bekletmek olmaz giriyorlar salona. Sönük ve heyecansız. 3-5 bildik ilahi ve yemek ikramı. Salon biraz daha doluyor. Ardından vakit kaybetmeden takıya geçiliyor. Çünkü zarfı bırakan kaçıyor. Takıdan sonra hemen pasta ve bitti.

İnsanlar bu tür düğünleri boykot ederek nereye varmak istiyor anlamıyorum. Ne elde edeceklerini düşünüyorlar acaba. Neymiş efendim cenazede ağlanır, düğünde eğlenilirmiş. Yani göbek atmadan eğlence olmazmış. Ama diğer düğünler böyle mi ? Akşam başlayacak düğüne 2-3 saat önceden damlıyorlar. En önden yer kapacaklar ki sinema izler gibi oynayanları izlesinler.

Gerçekten de bu yanlış bir yaklaşım. Herkes sonuçta kendinden sorumlu. Ama birileri İslami düğün yapmaya çalışıyorsa bunu engellemek, köstek olmak da neyin nesi ? Bir bu tür düğün yapanlara lanet etmedikleri kaldı.

Zaten burada ki düğünlerimiz de bir eziyete dönüştü. Herkesin hikayesi aşağı – yukarı aynı.
Baba işçi – anne ev hanımı. Üç- beş kuruş biriktirmişler oğullarını evlendirecekler. Dertler başlıyor. Hangi birini saysak: mesele ta kız istemeye giderken başlıyor. Bir çiçek, bir hediye. Bir sefer olmaz 3-5 sefer uğra. Hadi hayırlı olsun oldu bu iş. Önce bir nişan yap, takılsın yüzükler, verilsin hediyeler. Anne-baba, abi, kardeş, abla-bacı, hala, dayı, teyze, amca unutma. Haftada en az bir sefer kayınbabaya uğra. Eli boş gitme küser valla. Eh müstekbel eşi de arada sırada sinemaya! Aç ayı oynamaz biraz da lokantaya.

Geldi düğün zamanı. Bir ev bul döşe. Öyle ucuzundan olmaz son model koltuk, LED televizyon, işe yaramasa da bir DVD player, olsun olsun hepsi olsun, bizim kız dul mu? Ellerden eksiği ne var? Eh bunlar normal şeyler asıl sen kaç altın, kaç şerit otoyol (pardon altınmış) yapacaksın? Ev de alsan, kiradan kurtulursun. Kredi – faiz o sayılmaz o yiğidin kamçısı.

Gelsin düğün günü. Öyle klasik gelin arabası istemez. Bir limuzin, bir cayenne gerisi valla cehennem. Dur hemen gelme, saatlerce kuaförü bekle. Hadi ordan foto seansa beklesin misafirler kapıda. Hadi şimdi gel eve ama önce kapı parası, eller 2000 veriyor sen ver 500. Bu engeli de aştın şimdi kuşak parası, çeyiz parası, yok bilmem ne parası.
Hadi kurtuldun (san sen) yürü salona. Davulcu bırakmaz biraz da onu gör. Geldin salona. Eee organizatör tutmak da ne iyi imiş. Hiç bir şeyle ilgilenme. Dekorasyon şahane sen yorulma canımmm, sen dinç lazımsın bize. Yapsın onlar servis-temizlik, biz keyfimize bakalım. Hadi şöyle uluorta bir dans edelim. Herkesin gözü ben de olsun. Dekolteme gözü kaysın. Kocam kıskandıkça beni daha çok sevsin.

Haydi misafirler karnınız doydu, şimdi pamuk eller cebe! Takın bize.... hediye.. Bak birazdan havai fişek var. Bu kadar güzel düğüne 20 avro yetmez helalinden sen başla 50 gayma ile. Ha şöyle bak bualtınlar geline. Paralar da onun ha. Damat çalışır öder, kızımın parasına dokunmasınlar.

Bak dünürrrrr gelirsem oraya ağzını yırtarım. O paralar bizim şey... yani kızımızın. Bak şu güzelliğe, maşallah. Hadi hadi devam yoksa birazdan burayı kan gölüne çevirecekler. Oh oh salla, biraz mezdeke, biraz de roman olsun, yerinde oturanların gözü oyulsun.
Şimdi de getir pastayı garson. Bıçak bu koca bir pastayı keser mi? Hele şöyle bir bile bakalım. Sadıç gel buraya! Babası, ağabeysi varsa sülalesi gelsin. Bileyin bakalım şu bıçağı. Ha şöyle!

Evet şimdi biraz daha salla, ama fazla yorulma, yarın balayı var. Uzun yolculuk var!

Bir ay sonra!!

Kocacığım niye yüzün gülmüyor? Bu kadar çalışmak zorunda mısın? Beni sevmiyor musun?

2 Ay sonra!!

Ay ben pişmanım! Boşanacağım. Beni hiç gezdirmiyor, restoranlara götürmüyor. Hiç tatile gitmiyoruz. İstediğimi alamıyorum.... Çekemem ben böyle kocayı..

İşin şakası bir yana gerçekten de düğün yapmak bir dert oldu. Ortalama 30 000 avroya düğün yapılıyor. Masrafalrın çoğu fuzili ama gelin hanım ya da ailesi diritiyor. Sanki düşmana kız veriyor. Zannediyor ki, 3-5 altın fazla isterse, en pahalı düğünü yaparsa kocası ona daha çok kıymet verecek.

Bir aile yuvası borç ile hele hele de faiz batağı ile başlarsa o aileden nasıl hayır olabilirki. Nihayetinde düğün günü kaçan kızlardan tutun da 2 hafta – 1 ay – 6 ay sonra boşananların sayısında müthiş artış var. Aileler birbirine giriyor. O gün takılan yakılara kız tarafı neden karışır anlamış değilim. Düğün erkek tarafı yapıyorsa, tüm masraf ondan çıkıyorsa biraz anlayış göstermek gerekmez mi ?

Artık senesi dolanlar tamam dereyi geçtik diyorlar. Bu hayra alamet değil. Kız verirken şunu unutmayın. Artık kızınız o adamla yaşayacak ve onun sıkıntıları kızınızın sıkıntısı olacak. O halde onlara destek için makul şeyler isteyin. Para-pul değil ahlak takvasını araştırın. Gerisi hikaye....

Fatih Karakaya – Haber 7- Fransa

Yazar Fransayı anlatmış bilmem belki birilieri bizden de yani ülkemizden bir şeylerde bulur kendine...
 

Action3

Asistan
Katılım
1 Kasım 2010
Mesajlar
246
Reaksiyon puanı
2
Puanları
0
Önemli bir konuya deginilmis.


Nisan, dügün zerhosluguna dalan
Ayilipta isterki olsun, borcu yalan

Türkler öyle dügünler yapiyorlarki sanki bir sultan ve prenses evliligi gerceklestiriyorlar, tek devlet bütcesine sahib olmadiginin farkinda degil, ben baskalarina cektirdim onlarda bana cektirecek diye kabul edip boyununu egiyor. Top yuvarlanmaya devam ediyor, ceken cektirene 10 mislisini cektirmeye yemin ediyor.

Almanyadanda bahsedeyim, küccüklügümde salon dügünlerinden kisa zamanda gicik kapmaya baslamistim ve annem babam artik beni dügünlere götüremezlerdi. Gencler zaten toplanip en cekici kizlarin ortaliga cikip gösterdikleri yerlerinden bahsederlerdi, muziklerde berbat olurdu, aklimda kalan en giciklarindan birisini söyliyeyim her dügünde 10 seferden az söylenmezdi " bir avci ..... , domdom kusunu vurdu",
Barda icki icenler, masalarinda oturup doymak bilmeyip arka arkaya tabaklari tüketenler, neyse simdiki zamanda acliktan milletin midesi yapisiyormus ama yinede beni götüremiyorlar.
Muzik sesi o kadar yüksek olurduki eve geldigimde kafa kazan gibi sismis olurdu, iki gün kafa agrisindan duramazdim. Salon dügünü dendiginde arkadaslar aklini oynatacak sekilde sevinirler ve en uzakta olanlara giderlerdi ben ise salon dügünü dendiginde midem bulanirdi.

Cami dügünleri cikti zaman ile ve daha hos, daha ahlakli oldu. Katilimda baya iyiydi, bazisi kombine ederdi, hem cami ve aksama salonda.

Neyse bazi aklima geliyorde biz cinmi yoksa cinnet dügünümü yapiyoruz diye.
 

msydm

Doçent
Katılım
24 Ekim 2010
Mesajlar
550
Reaksiyon puanı
66
Puanları
28

Masrafalrın çoğu fuzili ama gelin hanım ya da ailesi diritiyor. Sanki düşmana kız veriyor. Zannediyor ki, 3-5 altın fazla isterse, en pahalı düğünü yaparsa kocası ona daha çok kıymet verecek.

başımıza taş yağacak ama ne zaman !!
 

EmremYunus

Asistan
Katılım
19 Mart 2007
Mesajlar
171
Reaksiyon puanı
2
Puanları
18
herşey kültür müslümanlığından çıkıp fiil müslümanlığına girdiği an düzelebilir, çünkü soyut inanç eksenli müslümanlık sizin ticaretinizi,yaşamınızın içinde ne varsa eğer etkilemiyor disiplini altına alamıyorsa o iş soyut olmaktan öteye geçemez,örneğin 2 gün aç kalan bir kimse köfteyi kebabı hayal ederek yada tarif ederek karnını doyuramaz açlığını gideremez,kaldı ki midesinin üstüne de koysa kebabı doymaz doyamaz taki onu ağzına alıp çiğneyip yutması ve mideye iletmesine kadar...yani aksiyoner olmayan inanç felsefeden öteye manzaradan öteye geçemez ve hatta çarpıklıklarada yol açabilir mazallah...
 

Mta

Müdavim
Katılım
27 Mart 2008
Mesajlar
1,257
Reaksiyon puanı
6
Puanları
38
1400 yıldır taş yağmamış için rahat olsun.
 

1907

Müdavim
Katılım
4 Temmuz 2011
Mesajlar
2,463
Reaksiyon puanı
2
Puanları
0
Yazarın anlattığı gibi bir problem yok en azından benim çevremde:thumbdown:
 

WolfeXtreme

Asistan
Katılım
30 Nisan 2009
Mesajlar
254
Reaksiyon puanı
1
Puanları
0
evlilik Allah rızası için olmalıdır. gösteriş merakı Allah'ın rızasını kazanma şuurunu köreltir. para tutkusu takvayı mahveder.
 
Üst