Bu konuyu okuyanlar

Mtn S

Müdavim
Emektar
Katılım
16 Ocak 2017
Mesajlar
23,310
Reaksiyon puanı
15,299
Puanları
113
  • Teşekkür etmeyi bilmeyeni adamdan saymam.
  • Ne çaldığınız değil nasıl çaldığınız önemlidir. Bahsettiğimiz arabeskmiş, popmuş, türküymüş falan bunların özünde anlattığı şeyler aynı insanların aynı duyguları. Sadece onları çalma ve icra etme biçimleri farklı.
  • Bir şeye çok dikkat kesilip biraz korku veya stres duyduğumda kafamda hemen müzik çalmaya başlar. Sanki beni rahatlatacakmış gibi…
  • Kayahan da yumuşak, omurgasız değil; köşeli, kararlı ve sert şeyleri daha çok sever. Daha net şeyleri sever. Sonra baktım ki benim çocukluğumdan beri dinlediğim müziklerin de çok büyük bölümü o tarz müzikler.
  • Olumlu ve olumsuz eleştirilerde de şuna önem gösteriyorum: Önemli olan yapılan yorumların düzgün dayanakları olması ve sebeplerinin mantık içermesi benim için esastır. Yoksa ‘harika bir albüm olmuş, mükemmel’ falan ama neden harika olmuşu tam bana açıkladığı zaman ben ciddiye alırım.
  • Genellikle bestecinin bestesi, şarkıcının sözle sarf ettiği melodiden ibaret oluyor. Geri kalan bütün müzik ‘aranjman’ dediğimiz şey oluyor ve onların hepsi bir bütün olarak tınlıyor. O yüzden matematik değil ben daha çok duygulara önem veririm.
  • Melodi, söz ve iyi bir düzenleme her zaman kazanır. Böyle bir eğilim varsa iyi müzikler de çıkacaktır, o kadar ruh yoksa da bunun sebebi o müziğin fantastik dünyası ve orada yaşamaya daha çok vakit harcamayı gerektiren bir dünyadır. Müzisyen devamlı onun içinde olmalıdır, oradan çıkarır yaptığı şeyleri.
  • Müzisyenlerin rekabeti, müzisyen olmayan sanatçıların rekabetinden çok daha asil ve yapıcı. Müzisyen olmayan bir sürü şarkıcının yaptığından daha iyi işler yapıyoruz.
 
Üst