İnsanlar Uykudadırlar!

mehmet

Profesör
Emektar
Katılım
9 Mayıs 2007
Mesajlar
2,699
Reaksiyon puanı
47
Puanları
228
Efendimiz;
İnsanlar uykudadırlar,ölünce uyanırlar" buyurmuştur.

Bir gün Behlül Danâ Hazretleri halife Harun Reşid’e misafir olur.
Gece sultanın sarayında kalır.
Sabah olunca sultan Behlül’e “geceyi nasıl geçirdiğini” sorar:


Behlül de:

"Sultanım dün gece bir rüya gördüm Dünyanın bütün toprakları benim oldu, tek hükümdar bendim. Bütün hazinelere sahip oldum, emrim altında binlerce insan vardı…” der.

Sultan gülerek “Ey Behlül çok güzel, ama gözlerini açınca desene bana, o zenginlikten, o saltanattan, o hazinelerden ne kaldı sana?”

Behlül:
Doğrudur sultanım, der, gözümü açınca hiçbir şey kalmadı.

Peki siz bana söyler misiniz?
Gözünüzü kapatınca size ne kalacak?

Evet dostlarım;
Eğer inanıyorsak, bir gün haşir sabahında sadece kefenimizle uyandığımız vakit aynen Behlül'lün haline düşmemiz ne acı olur.

Yaptığım bütün yatırımlar,dikdiğimiz saray yavrusu gibi evler,kışın yazı,yazın da kışı aratmayacak arabalar;hepsi ama hepsi dünya uykumuzdaki rüyamızın bir parçası.

Sonuç;3 metre cepsiz kefen.
Gitti bütün o yatırımlar,yatlar,katlar,arabalar.
Hepsi geride bıraktığımız varislerin oldu.

Ama yatırımlarımız kabrin arka tarafı için ise;endişelenmemize,üzülmeye hiç gerek yok.

Uyandığımızda yatırımlarımıza kavuşmak temennisiyle


Saygılarımla
Mehmet
 

llavinya

Dekan
Katılım
9 Ekim 2006
Mesajlar
7,781
Reaksiyon puanı
92
Puanları
0
Teşekkürler Mehmet.

inşallah uyandığımızda mutlu olacağımız yatırımlar karşılar bizi.
tabi uyanmadan önce doğru yatırım yapmamız gerek :)
 

centigrade

Doçent
Katılım
24 Mayıs 2008
Mesajlar
992
Reaksiyon puanı
4
Puanları
18
Efendimiz;
İnsanlar uykudadırlar,ölünce uyanırlar" buyurmuştur.


aklıma matrix filminin ilkini izlediğimde bu hadisi şerif gelmişti.

hakkatende o filmde başarıyla anlatılmıştı bu mesele.

uykudan uyandırılmasına kadar bir kapsülün içinde yaşadığı hayat.gerçcek dünyada yaşadığını sanarak.

yediğimizi sandığımız şey aslında gerçek değil sadece öyle olduğu bize öğretildiği için öyle.

yalancı dünyadan birgün göçüp gittiğimizde aslında ne kadarda beyhude işler için uğraştığımızın farkına varacağız ama iş işten geçmiş olacak.

o yüzden kırmızı hapı hepimizin yutacağı kesinse (ki ölümden kurtuluş yok)
hapı yutmadan önce hapı yuttuğumuzda yanımızda bize lazım olanı götürmemiz gerek.

sorgu melekleri tepemize çökmeden aklımızın başına gelmesi duası ile

günahlarımızı ,kusurlarımızı affeyle Ya Rabbi...
 

ayhan.akyuz

Asistan
Katılım
18 Haziran 2007
Mesajlar
396
Reaksiyon puanı
1
Puanları
0
teşekkürler mehmet
bunu hep hatırda tutmak lazım
birileri hep dünyayı sırtlayıp götüreceklerini zannediyorlar
teyzem istanbulun en zenginlerindendi paranın para zamanında milyoner b..han hanım derlerdi geçenlerde vefat etti ama sadece ameliyle gitti
 

engin azaklı

Asistan
Katılım
25 Ekim 2008
Mesajlar
330
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
tahtakalede birisi cama yazmışki;(kefene cep dikilir) inanmadım tabiki.
 

wenus

Asistan
Katılım
14 Haziran 2009
Mesajlar
126
Reaksiyon puanı
3
Puanları
0
Bir zaman adamın biri hamama gitmişti. Hamamda göbek taşının üzerine uzanıp terlemesini bekliyordu.

Biraz sonra aynen kendisine benzeyen bir adam girdi hamama...


Adamın yanında tellaklar, etrafında hizmeçiler. Adamı hamamın en temiz ve lüks kısımlarından birine aldılar. Göbek taşının üzerinde yatan adam, gelen kişinin kendisine bu kadar benzemesine hayret etmişti, kim imiş bu diye bir bakmak istedi.

Adamın odasını açıp baktı ki, adam ölmüş. Fırsat bu fırsattır. Nasıl olsa bu adam bana tamamen benziyor, alıp bunu göbek taşına yatırayım ben de bunun yayerinde kalırım, biraz sonra gelen hizmetçiler beni o adam zannederler diyerek adamı düşündüğü gibi kendi yerine koyup , kendisi de onun yerine geçti.

Biraz sonra hakikaten beklediği gibi tellaklar gelip terleyip terlemediğini sordular ve kendisini iyi bir yıkadılar. Adamın işi yolunda idi.

Biraz sonra zengin olacak, belki de milyonluk olup çıkacaktı. Keyfine göre yıkandıktan sonra hamamdan giyinme odasına aldılar. Üstünü başını kuruladılar. Hizmeçiler etrafında dört dönüyorlardı. Elbisesini giydi, dışarda kendisini bekleyen arabasına bindi ve gayet muhteşem konağına vardı. O zengin adama çok benzediği için kimse şüphelenmiyordu bile...

İçeri girdi. Etrafında hizmetçiler, cariyeler, ne emredersiniz efendim, diye emrini bekliyorlar, bir taraftan da yeni banka hesaplarını, alacaklılardan alınan tahsilatıhaber veriyorlardı. Adam birden bire milyoner olup çıkmıştı.


Fakat kendisi hiç açık vermeden : "Şunu şöyle yapın, bunu böyle yapın!" gibi etrafa emirler veriyor. Zenginliğin tadını çıkarıyordu.

Birden suratına şak diye nir tokat yedi.

Gözünü açtı ki, hamamda göbek taşının üzerinde yatmakta , temizlikçiler gelmiş hamamı temizlemekle meşguller ve kendisine :

Kalk be adam sabahtan beri yatıyorsun! Yeter artık yattığın, temizlen de çık diyorlardı.

Adamcağız anladı rüya gördüğünü, "eyvaah" dedi ama elden ne gelirdi ki? ..

dünya hayatı da böyle bir rüyadan ibarettir. Bir gün yattığın uykudan uyanırsın ama, neye yarar ki...
 
Üst