- Katılım
- 8 Temmuz 2022
- Mesajlar
- 125
- Reaksiyon puanı
- 44
- Puanları
- 28
- Yaş
- 18
Türkiye'de son dönemde, artan fiyat ve vergiler nedeniyle kullanıcılar yurt dışı cihazlara yöneldi. Yurt dışı cihaz alımı artarken, akabinde IMEI klonlama sayısında da bir hayli artış görüldü. Kimi kullanıcı yolcu beraberinde getirdiği telefonu pasaport ile resmi yoldan kayıt yaptırırken, kimi telefonlar ise kaçak yollarla getiriliyor ve IMEI klonlanma işlemiyle kaydediliyor. IMEI klonlama devri tamamen sona erebilir.
IMEI bilgisi değiştirilmiş, başka bir ifadeyle IMEI’si klonlanmış cihazlar ülkemizde son yıllarda cep telefonu piyasasında önemli bir sorun haline geldi. IMEI klonlamayla mücadele kapsamında geçtiğimiz ay sonunda Türkiye Büyük Millet Meclisinde çok önemli bir kanun teklifi kabul edildi. Yapılan düzenlemeye göre daha önce 7 yıl olan elektronik haberleşme şebekelerinden hizmet almayan cihazların elektronik kimlik bilgilerinin pasife alınması süresi 1 yıla düşürüldü. IMEI havuzunun daraltılması ve usulsüz kullanımın engellenerek caydırıcılığın artırılması amacıyla çıkarılan düzenlemeyle IMEI klonlamanın önüne geçilmesi hedefleniyor.
IMEI klonlama ile piyasaya sürülen telefonlar ciddi güvenlik sorunları ve mağduriyete sebep oluyor
Ömer Lütfi Soylu, “Bildiğiniz gibi IMEI (International Mobile Equipment Identity - Uluslararası Mobil Cihaz Kimliği) 15 rakamdan oluşan uluslararası bir kimlik numarasıdır. Her mobil cihaz farklı bir IMEI numarasına sahiptir. IMEI klonlama ise, kaçak yollardan ülkemize sokulan cep telefonlarının, kayıtlı olan ve genellikle kullanılmayan, çekmecede bekletilen cihazların IMEI numaralarına yasa dışı yöntemlerle kaydedilerek satılması için kullanılan, yasal olmayan yönteme deniliyor”
Ömer Lütfi Soylu, ülkemizde IMEI klonlamanın maalesef oldukça yaygın olduğuna dikkat çekerek “Yapılan araştırmalara göre yıllık yaklaşık 3,5 milyon cep telefonunun klonlamayla piyasaya sürüldüğü tahmin ediliyor. IMEI klonlama kamunun büyük miktarlarda vergi kaybına sebep olduğu gibi klonlanmış telefon kullanan vatandaşlarımız açısından da ciddi güvenlik sorunlarına ve mağduriyetlere neden oluyor. Yapılan düzenlemeyle 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’nun 57. maddesi değiştirilerek daha önce 7 yıl olan elektronik haberleşme şebekelerinden hizmet almayan cihazların elektronik kimlik bilgilerinin pasife alınması süresi 1 yıla düşürüldü. Böylece son sinyal alınmasından itibaren kesintisiz bir yıl boyunca sinyal alınmayan yani görüşme yapılmayan, internete girilmeyen ya da mesaj atılmayan cep telefonlarının IMEI’leri, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından pasife alınacak. Şunu özellikle belirtmemiz gerekir ki, düzenlemeyle vatandaşın sahip olduğu IMEI koruma altına alınıyor. Vatandaşlarımıza kullanmadıkları cep telefonlarına belirli aralıklarla sim kart takıp sinyal aldırmalarını tavsiye ediyorum, böylece hem cep telefonları pasife alınmamış olur hem de cihazlarının klonlanıp klonlanmadığını anlayabilirler.” dedi.
Yeni kanun ile haksız rekabet ve vergi kaybı önlenecek
Yapılan bu düzenlemenin vatandaşımızın mülkiyetinde olan IMEI numaralarının çalınmasını önlemek için atılan, sektördeki kayıt dışılığı ve haksız rekabeti azaltacak ve kamunun vergi kaybını önleyecek olumlu bir adım olarak değerlendirdiklerini dile getiren Ömer Lütfi Soylu, “Bu düzenlemeyle klonlama sorununun büyük oranda önlenmesini bekliyoruz. Yapılan düzenleme kayıp kaçağın azaltılması, haksız rekabetin ortadan kaldırılması ve sektörün daha yasal hale gelmesi açısından bizim istediğimiz bir düzenlemeydi. Düzenlemeyle kayıtlı ve legal cep telefonu satışları artacaktır. Böylece sektörel istihdama da olumlu yansıması olacaktır. Ayrıca klonlama kaynaklı sorunların azalmasıyla sektörün imajına da olumlu katkısı olacaktır.” dedi.
Çekmecede saklanan telefonlar ekonomiye kazandırılmalı
Ömer Lütfi Soylu, pek çok vatandaşımızın çeşitli sebeplerle kullanmadıkları cep telefonlarını elde tutmaya devam ettiklerini, bu sebeplerin başında da güvenlik kaygıları ve kişisel bilgilerin başkalarının eline geçebileceği endişesi bulunduğunu ifade ederek görüşlerini şu şekilde dile getirdi: “Bunlar haklı gerekçeler. Ancak bu telefonların IMEI’lerinin yasadışı yollardan, vatandaşın haberi olmadan kopyalandığı vakalar maalesef hiç de az değil. Yani kullanmadığınız cep telefonunu çekmecede saklamanız o telefonun IMEI’sinin çalınmayacağı anlamına gelmiyor. Dolayısıyla vatandaşlarımıza kullanmadıkları cep telefonlarını âtıl vaziyette tutmamalarını, çekmecelerde unutmamalarını ve bu telefonları ekonomiye kazandırmalarını tavsiye ediyoruz. Bu çerçevede, yenileme merkezleri vatandaşlarımıza kullanmadıkları cep telefonlarını satabilecekleri güvenilir ve avantajlı bir alternatif sunuyor. Cihazları yeniliyoruz ve gönül rahatlığıyla kullanabilecekleri şekilde vatandaşlarımıza sunuyoruz.
Sizin IMEI Klonlama Hakkındaki Görüşleriniz Nelerdir?
IMEI bilgisi değiştirilmiş, başka bir ifadeyle IMEI’si klonlanmış cihazlar ülkemizde son yıllarda cep telefonu piyasasında önemli bir sorun haline geldi. IMEI klonlamayla mücadele kapsamında geçtiğimiz ay sonunda Türkiye Büyük Millet Meclisinde çok önemli bir kanun teklifi kabul edildi. Yapılan düzenlemeye göre daha önce 7 yıl olan elektronik haberleşme şebekelerinden hizmet almayan cihazların elektronik kimlik bilgilerinin pasife alınması süresi 1 yıla düşürüldü. IMEI havuzunun daraltılması ve usulsüz kullanımın engellenerek caydırıcılığın artırılması amacıyla çıkarılan düzenlemeyle IMEI klonlamanın önüne geçilmesi hedefleniyor.
IMEI klonlama ile piyasaya sürülen telefonlar ciddi güvenlik sorunları ve mağduriyete sebep oluyor
Ömer Lütfi Soylu, “Bildiğiniz gibi IMEI (International Mobile Equipment Identity - Uluslararası Mobil Cihaz Kimliği) 15 rakamdan oluşan uluslararası bir kimlik numarasıdır. Her mobil cihaz farklı bir IMEI numarasına sahiptir. IMEI klonlama ise, kaçak yollardan ülkemize sokulan cep telefonlarının, kayıtlı olan ve genellikle kullanılmayan, çekmecede bekletilen cihazların IMEI numaralarına yasa dışı yöntemlerle kaydedilerek satılması için kullanılan, yasal olmayan yönteme deniliyor”
Ömer Lütfi Soylu, ülkemizde IMEI klonlamanın maalesef oldukça yaygın olduğuna dikkat çekerek “Yapılan araştırmalara göre yıllık yaklaşık 3,5 milyon cep telefonunun klonlamayla piyasaya sürüldüğü tahmin ediliyor. IMEI klonlama kamunun büyük miktarlarda vergi kaybına sebep olduğu gibi klonlanmış telefon kullanan vatandaşlarımız açısından da ciddi güvenlik sorunlarına ve mağduriyetlere neden oluyor. Yapılan düzenlemeyle 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’nun 57. maddesi değiştirilerek daha önce 7 yıl olan elektronik haberleşme şebekelerinden hizmet almayan cihazların elektronik kimlik bilgilerinin pasife alınması süresi 1 yıla düşürüldü. Böylece son sinyal alınmasından itibaren kesintisiz bir yıl boyunca sinyal alınmayan yani görüşme yapılmayan, internete girilmeyen ya da mesaj atılmayan cep telefonlarının IMEI’leri, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından pasife alınacak. Şunu özellikle belirtmemiz gerekir ki, düzenlemeyle vatandaşın sahip olduğu IMEI koruma altına alınıyor. Vatandaşlarımıza kullanmadıkları cep telefonlarına belirli aralıklarla sim kart takıp sinyal aldırmalarını tavsiye ediyorum, böylece hem cep telefonları pasife alınmamış olur hem de cihazlarının klonlanıp klonlanmadığını anlayabilirler.” dedi.
Yeni kanun ile haksız rekabet ve vergi kaybı önlenecek
Yapılan bu düzenlemenin vatandaşımızın mülkiyetinde olan IMEI numaralarının çalınmasını önlemek için atılan, sektördeki kayıt dışılığı ve haksız rekabeti azaltacak ve kamunun vergi kaybını önleyecek olumlu bir adım olarak değerlendirdiklerini dile getiren Ömer Lütfi Soylu, “Bu düzenlemeyle klonlama sorununun büyük oranda önlenmesini bekliyoruz. Yapılan düzenleme kayıp kaçağın azaltılması, haksız rekabetin ortadan kaldırılması ve sektörün daha yasal hale gelmesi açısından bizim istediğimiz bir düzenlemeydi. Düzenlemeyle kayıtlı ve legal cep telefonu satışları artacaktır. Böylece sektörel istihdama da olumlu yansıması olacaktır. Ayrıca klonlama kaynaklı sorunların azalmasıyla sektörün imajına da olumlu katkısı olacaktır.” dedi.
Çekmecede saklanan telefonlar ekonomiye kazandırılmalı
Ömer Lütfi Soylu, pek çok vatandaşımızın çeşitli sebeplerle kullanmadıkları cep telefonlarını elde tutmaya devam ettiklerini, bu sebeplerin başında da güvenlik kaygıları ve kişisel bilgilerin başkalarının eline geçebileceği endişesi bulunduğunu ifade ederek görüşlerini şu şekilde dile getirdi: “Bunlar haklı gerekçeler. Ancak bu telefonların IMEI’lerinin yasadışı yollardan, vatandaşın haberi olmadan kopyalandığı vakalar maalesef hiç de az değil. Yani kullanmadığınız cep telefonunu çekmecede saklamanız o telefonun IMEI’sinin çalınmayacağı anlamına gelmiyor. Dolayısıyla vatandaşlarımıza kullanmadıkları cep telefonlarını âtıl vaziyette tutmamalarını, çekmecelerde unutmamalarını ve bu telefonları ekonomiye kazandırmalarını tavsiye ediyoruz. Bu çerçevede, yenileme merkezleri vatandaşlarımıza kullanmadıkları cep telefonlarını satabilecekleri güvenilir ve avantajlı bir alternatif sunuyor. Cihazları yeniliyoruz ve gönül rahatlığıyla kullanabilecekleri şekilde vatandaşlarımıza sunuyoruz.
Sizin IMEI Klonlama Hakkındaki Görüşleriniz Nelerdir?
