İlginç İnanışlarımız...

DaY_WalkeR

Profesör
Katılım
4 Ağustos 2007
Mesajlar
2,775
Reaksiyon puanı
5
Puanları
0
Halk arasında, kökeni çok eskiye dayanan zararsız ilginç inanışlar, çok sayıda yerde halen geçerliliğini sürdürüyor. Sol kulak çınladığında zengin olunacağına, sağ avuç içi kaşındığında ise para geleceğine inanılıyor.

Yeni doğan çocuğun kokmaması için tuza yatırılması, sağlıklı olması için toprağa sarılması, parlak olsun diye gözüne limon sıkılması, uzun yolculuklarda ''otobüs tutması'' olarak tabir edilen mide bulantısına karşı benzin içilmesi gibi zararlı inançların yanı sıra ilginç, doğruluğuna yüzde 100 inanılmasa da söylenmeden geçilmeyen inanışlar da bulunuyor.

Ölünün evden çıkarılmadan önce üzerinden kedi atlaması durumunda hortlayacağına inanılması, mezarlıkta sigara içilmemesi, çakal uluyunca yere tükürülmesi gerektiği, bu zararsız inanışlar arasında yer alıyor.

Bunların yanı sıra damadın, gerdeğe girmeden önce yanlışlıkla kediye basması durumunda başarısız olacağına, hamur yoğururken dışarı sıçraması halinde misafir geleceğine, parmakların çatırdamasının ise kişinin sağlıklı olduğunu gösterdiğine inanılıyor.

"BURNUN KAŞINDIYSA DAYAK YİYECEKSİN''

Bazı yerlerde burnun kaşınmasının, kişi hakkında dedikodu yapıldığına işaret ettiğine inanılırken, bazı bölgelerde ise burun kaşınmasının kişinin dayak yiyeceğini haber verdiği kabul ediliyor.

İnanışlara göre sol kulağın çınlaması zenginliği, sağ kulağın çınlaması ise sağlığı gösterirken, gözün seğirmesi olumsuzluğu, sağ avucun kaşınması para geleceğini, sol avucun kaşınması ise para çıkacağına işaret ediyor.

Kişinin, kesilen saçının üzerine basması durumunda baş ağrısı çekeceğine, hamile kadının neye bakarsa doğacak çocuğunun, baktığı şeye benzeyeceği de bu inanışlar arasında yer alıyor.

''SU İÇ HATIRLARSIN''

Sohbet sırasında söyleyeceğini unutan kişiye ''su iç hatırlarsın'' denildiğinde unuttuğu şeyleri hatırlayacağına inanılan Anadolu'da, hatırlayamayan kişinin ise yalan söyleyeceği için unuttuğu düşünülüyor.

Halk arasında yaygın olan benzer inanışlardan bazıları şöyle:

-Ayak kaşınınca yolculuk var demektir.

-Gün dönümünde tarım işleriyle uğraşılmaz, düğün dernek yapılmaz.

-Ay hilal halindeyken iki ucu aşağı olursa o ay yağmurlu, yukarı doğru olursa kurak olur.

-Arife günü yakını ölen kişi dikiş dikmez.

-Akşam soğan yenen yere melekler gelmez.

-Ekmek kırıntılarını yere atmak, ayakla çiğnemek evin bereketini götürür.

-Bıçakla ekmek kesilmez, evin bereketi kaçar.

-Kapı eşiğinde oturan kişi bekar kalır.

-Gökkuşağının altından erkek geçerse kız, kız geçerse erkek olur.

-Salı günü düğün yapılmaz.

-Cuma günü örgü örülmez, kısmet kaybolur.

-Tarlaya ilk tohum, çarşamba günü atılmaz.

-Cuma günü ekin ekilmez, bir işe başlanmaz.

-Cumartesi günü çamaşır yıkanmaz.

-Pazartesi başlanan işler yavaş ilerler.

-Bir erkek, iki kızın arasından geçerse köse olur.

-Yarım çay içen kadın dul kalır -Ava giden kişiye ''Nereye gidiyorsun?'' diye
sorulmaz. Sorulduğu takdirde kişi avlanamaz.
 

RadoN

Dekan
Katılım
30 Ekim 2007
Mesajlar
5,813
Reaksiyon puanı
3
Puanları
0
Bikeresinde batıl inançlar demiştim.. bunlar Atalarımızdan geliyo diye topu Atalarımıza attılar.. :D :D :D
 

mehmet

Profesör
Emektar
Katılım
9 Mayıs 2007
Mesajlar
2,699
Reaksiyon puanı
47
Puanları
228
Bir tanede ben söyliyeyim

En gündemde olan bu olsa gerek.

2 bayram arası düğün olmaz.
Bunun gerçekle uzaktan yakında alakası yoktur.

Bu inanışın günümüze kadar gelmiş olmasının sebebi; Ramazan Bayramı cuma gününe gelirse, o gün iki bayram birden yaşanır.
Biri Ramazan Bayramı, ikincisi cuma bayramıdır.

Bu durumda, iki bayram namazı kılınır.
Biri kuşluk vakti Ramazan Bayramı namazı, diğeri ise biraz sonra öğle vaktinde kılınacak olan cuma namazıdır.

İşte iki bayram arası nikah yapılmaz demek, iki bayram namazı arası, dar vakitte nikah yapılmaz demektir.
Çünkü aradaki vakit çok kısadır.

Öyle ise, kuşluktan öğleye kadar olan iki bayram namazı arası nikah yapmayınız, geniş vakit olan namazlardan sonra nikahı yapınız demektir.

Halkımız, böylesine kısa vakte ait bir hatırlatmayı, Ramazan Bayramı ile Kurban Bayramı gibi uzun zamana yaymış, sebepsiz, uyulması zor bir yasak meydana getirmiştir.

Saygılarımla
 
Üst