Hüsn-ü Hatime

Bu konuyu okuyanlar

mperk

Profesör
Katılım
25 Nisan 2010
Mesajlar
1,941
Reaksiyon puanı
55
Puanları
0
  • Allahü Teâlâ’ya hamd, Resulüne, âli ve eshâbına salât-û selamdan sonra;
Kıymetli okurlarım! Geçen ayki yazımızda, dünyaya gelen her canlının mutlaka ölümü tadacağını ve ölüme hazırlanmanın gerektiğini ayet-i kerime ve hadis-i şerifler ışığında izah etmeye gayret etmiştik.
Bu ayki yazımızda da, hüsn-ü hatime (güzel son) ile ölmek ve hüsn-ü hatimenin alametlerinden bahsedeceğiz inşaallah.
Rabbimiz (Celle Celâlühü)güzel bir şekilde anlamayı ve gereğince amel etmeyi cümlemize nasip eylesin.
Dünya hayatı geçicidir. Allah (Celle Celâlühü) bizleri dünyaya, kendisini tanımamız ve ona kulluk yapmamız için gönderdi. Eğer yaratılış gayemize uygun olarak yaşarken dünya hayatımız son bulursa ebedi hayatı garanti altına aldık demektir.
Resûlullah (Sallellâhü Aleyhi ve Sellem)şöyle buyurdu:
«إِذَا أَرَادَ اللّٰهُ بِعَبْدٍ خَيْرًا اِسْتَعْمَلَهُ،ق۪يلَ كَيْفَ اِسْتَعْمَلَهُ؟ قَالَ يُوَفِّـقُـهُ لِعَمَلٍ صَالِحٍ قَبْلَ الْمَوْتِ »
“Allah, bir kuluna hayır dilediği zaman onu kullanır.”Denildi ki:
“Nasıl kullanır Ya Resulellah?”Efendimiz buyurdu ki:
“Ölümden önce onu salih amel yapmaya muvaffak eder.”[1]
Âlimlerimizden bazıları insanın kötü bir şekilde ölmesine sebep olan şeyler dört tanedir demişlerdir. Bunlar:
  • Namaz konusunda tembellik etmek,
  • İçki içmek,
  • Ana babaya karşı gelmek,
  • Müslümanlara eziyet vermektir.
HÜSN-Ü HATİME İLE ÖLMEK
Hüsn-ü hatime, Son nefeste, ruhunu iman ile teslim etme, iman ile ahirete gitmek demektir.
İnsan için en önemli şey, hüsn-ü hatime ile ölmektir. Zira bir insan hayatı boyunca ibadetle meşgul olsa, fakat son nefesi hüsn-ü hatime (iman) ile olmasa yaptığı ibadetlerin hiçbir değeri yoktur. Rabbim hüsn-ü hatime ile huzuruna kavuşmayı bizlere nasip eylesin.
Efendimiz (Sallellâhü Aleyhi ve Sellem)’in beyanlarına göre hüsn-ü hatime ile ölmenin birkaç alameti vardır. Bunlardan birkaçını şöyle sıralayabiliriz:
Birincisi alamet:Ölüm esnasında kelime-i şehadeti söylemektir. Zira Peygamber Efendimiz (Sallellâhü Aleyhi ve Sellem)şöyle buyurdular:
« مَنْ كَانَ اٰخِرُ كَلَامِهِ لَا إِلٰهَ إِلَّا اللّٰهُ دَخَلَ الْجَنَّــةَ. »
“Her kimin son sözü ‘Lâ ilâhe illellâh’ olursa cennete girdi demektir.”[2]
İkinci alamet:Alnı terleyerek ölmektir.
Zira Abdullah bin Büreyde (Radiyellâhü Anh)şöyle demiştir:
“Babam Horasan’da bulunduğum sırada hasta olan bir kardeşinin ziyaretine gitti. Ölmek üzere olduğunu ve alnının terlemekte olduğunu görünce:
‘Allahû Ekber! Ben Resûlullah (Sallellâhü Aleyhi ve Sellem)’i şöyle buyururken dinledim’
«مَوْتُ الْمُؤْمِنِ بِعَرَقِ الْجَب۪ينِ»
“Müminin ölümü alın teri ile olur”[3]demiştir.
Üçüncü alamet :Cuma gecesi ya da Cuma günü gündüz vefat etmektir.
Zira Peygamber Efendimiz (Sallellâhü Aleyhi ve Sellem)şöyle buyurdular:
«مَا مِنْ مُسْلِمٍ يَمُوتُ يَوْمَ الْجُمُعَةِ أَوْ لَيْلَةَ الْجُمُعَةِ إِلَّا وَقَاهُ اللّٰهُ فِتْنَةَ الْقَبْرِ»
“Cuma günü veya Cuma gecesi ölen her Müslüman’ı Allah kabir fitnesinden(azabından)korur.”[4]
Dördüncü alamet:Savaş meydanında şehit olmaktır.
Yüce Rabbimiz (Celle Celâlühü) şöyle buyuruyor:
وَلَا تَحْسَبَنَّ الَّذ۪ينَ قُتِلُوا ف۪ي سَب۪يلِ اللّٰهِ أَمْوَاتًا بَلْ أَحْيَاءٌ عِنْدَ رَبِّهِمْ يُرْزَقُونَ (169) فَرِح۪ينَ بِمَا اٰتَاهُمُ اللّٰهُ مِنْ فَضْلِهِ وَيَسْتَـبْشِرُونَ بِالَّذ۪ينَ لَمْ يَلْحَقُوا بِهِمْ مِنْ خَلْفِهِمْ أَلَّا خَوْفٌ عَلَيْهِمْ وَلَا هُمْ يَحْزَنُونَ (170) يَسْتَـبْشِرُونَ بِنِعْمَةٍ مِنَ اللّٰهِ وَفَضْلٍ وَأَنَّ اللّٰهَ لَا يُض۪يعُ أَجْرَ الْمُؤْمِن۪ينَ(171)
“Allah yolunda öldürülenleri sakın ölü zannetme! Bilakis onlar hayatta olup, Rablerinin katında yaşar ve rızıklanırlar. Allah’ın lütfundan ihsan ettiği nimetlere kavuşmaktan dolayı sevinç içindedirler. Arkalarından henüz kendilerine kavuşmayan müstakbel şehitlere, kendilerine hiçbir korku olmayacağına ve üzüntü hissetmeyeceklerine dair de müjde vermek isterler. Onlar Allah’ın nimeti ve lütfu ile ve Allah’ın müminlere olan mükâfatını zayi etmeyeceği müjdesiyle de sevinirler.”[5]
Peygamber Efendimiz (Sallellâhü Aleyhi ve Sellem)’de şöyle buyurdular:
«لِلشَّه۪يدِ عِنْدَ اللّٰهِ سِتُّ خِصَالٍ: يَغْفِرُ اللّٰهُ ذَنْبَهُ عِنْدَ أَوَّلِ دَفْعَةٍ، وَيَرٰى مَقْعَدَهُ مِنَ الْجَنَّةِ، وَيُجَارُ مِنْ عَذَابِ الْقَبْرِ، وَيَأْمَنُ مِنَ الْفَزِعِ الْأَكْبَرِ، وَيُوضَعُ عَلٰى رَأْسِهِ تَاجُ الْوَقَارِ اَلْيَاقُوتَةُ مِنْهَا خَيْرٌ مِنْ الدُّنْيَا وَمَا ف۪يهَا، وَيُزَوَّجُ اِثْنَـتَـيْنِ وَسَبْع۪ينَ زَوْجَةً مِنْ الْحُورِ، وَيَشْفَعُ ف۪ي سَبْع۪ينَ مِنْ أَقَارِبِهِ.»
“Şehidin Allah nezdinde altı özelliği vardır:
  • Şehit olur olmaz günahları affedilir.
  • Cennette gidip kavuşacağı yer kendisine gösterilir.
  • Kabir azabından korunur.
  • Kıyametteki en büyük korkudan güven içindedir.
  • Başına vakar tacı giydirilir ki, o taç üzerindeki tek bir yakut taşı dünyadan ve içindekilerden daha değerli ve kıymetlidir.
  • Cennette iri gözlü yetmiş iki huri ile evlendirilir. Akrabalarından yetmiş kişiye şefaat eder.”[6]
Yeri gelmişken şunu da ifade etmiş olalım ki; şehit olmayı istemek müstehaptır. Zira kalbinden ihlâs ile şehit olmayı isteyen bir kimsenin savaş alanında şehit olmasa bile şehit sevabına nail olacağını Efendimiz (Sallellâhü Aleyhi ve Sellem)haber vermiştir.
«مَنْ سَأَلَ الشَّهَادَةَ بِصِدْقٍ أُعْطِىَ مِنْ ثَوَابِالشُّهَدَاءِ وَإِنْ كَانَ عَلٰى فِرَاشِهِ.»
“Her kim samimi olarak Allah’tan şehadeti isterse yatağı üzerinde ölse bile Allah onu şehitler mertebesine ulaştırır.”[7]
Beşincisi alamet:Allah yolunda gaza ederken ölmektir.
Bu hususta Peygamber Efendimiz (Sallellâhü Aleyhi ve Sellem)şöyle buyurdular:
«مَا تَعُدُّونَ الشَّه۪يدَ ف۪يكُمْقَالُوا يَا رَسُولَ اللّٰهِ مَنْ قُتِلَ ف۪ي سَب۪يلِ اللّٰهِ فَهُوَ شَه۪يدٌ قَالَ: إِنَّ شُهَدَاءَ أُمَّت۪ي إِذًا لَقَل۪يلٌ قَالُوا فَمَنْ هُمْ يَا رَسُولَ اللّٰهِ قَالَ مَنْ قُتِلَ ف۪ي سَب۪يلِ اللّٰهِ فَهُوَ شَه۪يدٌ وَمَنْ مَاتَ ف۪ي سَب۪يلِ اللّٰهِ فَهُوَ شَه۪يدٌ وَمَنْ مَاتَ فِي الطَّاعُونِ فَهُوَ شَه۪يدٌ وَمَنْ مَاتَ فِي الْبَطْنِ فَهُوَ شَه۪يدٌ.»
“Sizler kendi aranızda kimi şehit sayıyorsunuz?”Ashab:
“Ey Allah’ın Resulü! Allah yolunda öldürülen kimse şehittir”dediler. Efendimiz:
“O zaman ümmetimin şehitleri az olur” buyurdu.Ashab:
“Peki, onlar kimlerdir Ya Resulellah?” deyince, şu cevabı verdi:
“Allah yolunda öldürülen kimse şehittir. Allah yolunda iken ölen kimse şehittir. Veba hastalığından ölen kimse şehittir. Karın hastalıklarından ölen kimse şehittir.”[8]
Altıncı alamet:Taun (veba) hastalığı sebebiyle ölmektir.
Bu hususta Efendimiz (Sallellâhü Aleyhi ve Sellem)şöyle buyurdular:
«اَلطَّاعُونُ شَهَادَةٌ لِكُلِّ مُسْلِمٍ.»
“Taun (veba)hastalığı her Müslüman için şehadettir.”[9]
Yedinci alamet:Karın ağrısı sebebiyle ölmektir.
Bu hususta Peygamber Efendimiz (Sallellâhü Aleyhi ve Sellem)şöyle buyurdular:
«…وَمَنْ مَاتَ فِي الْبَطْنِ فَهُوَ شَه۪يدٌ.»
“…karın hastalığı ile ölen kimse de şehittir.”[10]
Sekizinci alamet:Boğularak ya da yıkıntı altında kalarak ölmektir.
Bu hususta Peygamber Efendimiz (Sallellâhü Aleyhi ve Sellem)şöyle buyurdular:
«اَلشُّهَدَاءُ خَمْسَةٌ، الْمَطْعُونُ وَالْمَبْطُونُ وَالْغَرِقُ وَصَاحِبُ الْهَدْمِ وَالشَّه۪يدُ ف۪ي سَب۪يلِ اللّٰهِ.»
“Şehitler beş (türlü)dür. Veba hastalığı ile ölen, karın ağrısı hastalığı sebebiyle ölen, suda boğularak ölen, yıkıntı altında kalarak ölen ve Allah yolunda şehit olan kimselerdir.”[11]
Dokuzuncu alamet:Kadının yavrusu sebebiyle lohusa halinde iken ölmesidir.
«…وَالْمَرْأَةُ تَمُوتُ بِجُمْعٍ شَه۪يدٌ.»
“Çocuğu sebebiyle ölen kadın da şehittir.”[12]
Hazreti Ubade bin Samit (Radiyellâhü Anh)’ın rivayet ettiği hadis-i şerifte Resûlullah (Sallellâhü Aleyhi ve Sellem)bir gün Abdullah bin Revaha’yı ziyaret etti. Yatağında ona yer açınca Efendimiz (Sallellâhü Aleyhi ve Sellem)şöyle buyurdu:
“Sen ümmetimin şehitlerinin kim olduğunu biliyor musun?”orada bulunanlar:
“Müslüman’ın öldürülmesi bir şehadettir”dediler. Bunun üzerine Efendimiz (Sallellâhü Aleyhi ve Sellem)şöyle buyurdular:
“Şüphesiz o takdirde ümmetimin şehitleri pek az olur. Müslüman’ın öldürülmesi bir şehadettir. Taun (ile ölmesi)bir şehadettir. Cenini karnında iken, cenini sebebiyle kadının ölmesi bir şehadettir.”
Onuncu alamet:Yangın sebebiyle ölmektir.
Bu hususta Peygamberimiz (Sallellâhü Aleyhi ve Sellem)şöyle buyurdular:
«…وَالْحَرِقُ شَه۪يدٌ.»
“…Yanarak ölen de şehittir…”[13]
Onbirinci alamet:Gasbedilmek istenen bir mala karşı savunma yaparken ölmektir.
Bu hususta Efendimiz (Sallellâhü Aleyhi ve Sellem)şöyle buyurdular:
«مَنْ قُتِلَ دُونَ مَالِهِ فَهُوَ شَه۪يدٌ. »
“Malını müdafaa uğrunda öldürülen (bir rivayette haksız yere malı alınmak istenip de çarpışan ve öldürülen)kimse şehittir.”[14]
Bir adam Resûlullah (Sallellâhü Aleyhi ve Sellem)’in yanına gelerek şöyle dedi:
«أَرَأَيْتَ إِنْ جَاءَ رَجُلٌ يُرِيدُ أَخْذَ مَال۪ي؟ قَالَ: فَلَا تُعْطِهِ مَالَكَ، قَالَ أَرَأَيْتَ إِنْ قَاتَلَن۪ي؟ قَالَ: قَاتِلْهُ، قَالَ أَرَأَيْتَ إِنْ قَتَلَن۪ي؟ قَالَ: فَأَنْتَ شَه۪يدٌ، قَالَ أَرَأَيْتَ إِنْ قَتَلْتُهُ؟ قَالَ: هُوَ فِي النَّارِ.»
“Ya Resulellah! Bir adam gelip malımı almak isterse ne yapayım?”Peygamber Efendimiz (Sallellâhü Aleyhi ve Sellem):
“Malını ona verme”buyurdu. Adam:
“Eğer benimle dövüşecek olursa?”Peygamber Efendimiz (Sallellâhü Aleyhi ve Sellem):
“Sen de onunla dövüş”buyurdu. Adam:
“Peki ya beni öldürürse?” Efendimiz (Sallellâhü Aleyhi ve Sellem):
“O zaman sen şehitsin” buyurdu. Adam:
“Peki ya ben onu öldürürsem?”deyince, Peygamber Efendimiz (Sallellâhü Aleyhi ve Sellem):
“O cehennemdedir”buyurdu.[15]
Onikinci alamet:Dinini ve canını koruma uğrunda ölmektir.
Peygamberimiz (Sallellâhü Aleyhi ve Sellem)şöyle buyurdular:
“Kendisine yapılan haksızlığı önlemek uğrunda öldürülen kişi de şehittir.”[16]
On üçüncü alamet:Allah için nöbet tutarken ölmektir.
Peygamber Efendimiz (Sallellâhü Aleyhi ve Sellem)şöyle buyurdular:
«كُلُّ الْمَيِّةِ يُخْتَمُ عَلٰى عَمَلِهِ إِلَّا الْمُرَابِطَ فَإِنَّهُ يَنْمُو لَهُ عَمَلُهُ إِلٰى يَوْمِ الْقِيَامَةِ وَيُؤَمَّنُ مِنْ فَــتَّانِ الْقَبْرِ.»
“Her ölenin ameli (ölümü neticesinde)mühürlenir. Allah yolunda nöbet tutarken ölen kimse müstesnadır. Bu kimsenin ameli kıyamet gününe kadar arttırılır ve kabir fitnesinden emin olur.”[17]
On dördüncü alamet :Salih bir ameli işlerken ölmektir.
Zira Peygamber Efendimiz (Sallellâhü Aleyhi ve Sellem)şöyle buyurmaktadır:
“Her kim Allah rızasını umarak ‘Lâ ilâhe illallâh’ derken ameli onunla mühürlenirse cennete girer. Her kim Allah rızası için bir gün oruç tutar da onunla ameli mühürlenirse cennete girer. Her kim Allah rızasını umarak bir sadaka verir de onunla ameli mühürlenirse cennete girer.”[18]
Allah (Celle Celâlühü) ömrümüzü hüsn-ü hatime ile tamamlayıp huzuruna varmayı, sonra da cennet ve Cemalullah ile müşerref olmayı cümlemize nasip eylesin… Rabbim yar ve yardımcımız olsun… Âmîn…

Adem ŞENER Hocaefendi


[1]Tirmizi; 2142

[2]Ebu Davud; 3118

[3]Nesai; 1828

[4]Tirmizi; 1074 – Ahmed bin Hanbel Müsned; 6582

[5]Ali İmran Suresi; 169-171

[6]Tirmizi;

[7]Müslim; 1908

[8]Müslim; 1915

[9]Buhari; 2830 – Müslim; 1916

[10]Müslim; 1915

[11]Buhari; 624 – Müslim; 1914

[12]Muvatta; 554

[13]Muvatta; 554

[14]Buhari; 2480 – Müslim; 226

[15]Müslim; 140

[16]Ahmed Bin Hanbel Müsned; 2780

[17]Ebu Davud; 2502

[18]Ahmed bin Hanbel; 5/391

http://ar-ar.facebook.com/note.php?note_id=218650864850766
 
Üst