Bir magazin ikonu
Türkiye magazini boy atladı, şimdi kameralar uluslararası 'medya maymunlarına' çevrildi.
Paris Hilton bir medya figürü...
Hilton Otellerinin varisi...
Tam adı Paris Whitney Hilton olan bu pop ikonu, babası Richard Hilton ve annesi Kathy Hilton’un dört çocuğunun en büyüğüdür.
Yirmi altı yaşında.
Attığı her adımı, her sözü ve her fotoğrafı dolara dönüşerek kendisine kalan mirası bile gölgede bırakan bir servetin sahibi.
Guinnes Dünya Rekorları tarafından "en çok şişirilmiş ve abartılmış ünlü" sıfatına layık görüldü.
Giydikleri -aslında daha çok giymedikleriyle, rezillikleri, sansasyonel ilişkileri, absürdlükleriyle dünya medyasının zirvesindeki isim.
"Siz frikik yakalayacaksınız diye ben iç çamaşırsız gezmekten vaz mı geçeceğim?" diyebilecek kadar çıplak bir rezalet.
Bu rezalet, geçen hafta Türkiye’ye geldi. Bir televizyon programının düzenlediği güzellik yarışmasının Onur Konuğu’ydu Paris Hilton. Havaalanında onu karşılamaya gidenlerin yarattığı izdiham ve çıkan kavgayı duymayan yoktur.
Her hareketi haber yapılan bu rezaletin Türkiye’de gördüğü ilgi bir ABD gazetesi tarafından, -Paris’in ABD’de katıldığı "reality show"da zamanında George W. Bush’un ulusa seslenişini "rating" bazında paramparça edişini unutarak- "Bu ilgi, Nobel Kimya Ödülü aldığı için değil sadece ünlü olduğu için..." sözleriyle ti’ye bile alındı. Sanki Paris figürünü yaratan kendileri değilmiş gibi.
Tek kullanım yeri medya değil
Paris Hilton denilen bir tuhaf yaratık, yıllardık dünya medyasının bir numaralı magazin haberidir.
Paris’in her hareketi haberdir ve başka benzerlerinden farklı olarak bu kadar sevimsiz ve kötü örnek olmasına rağmen -belki de bu nedenden dolayı magazinin zirvesinden hiç inmiyor.
Her yaptığıyla sansasyon yaratan bu pop figürünün tek kullanım yeri medyanın magazin haberleri değil tabii.
O aynı zamanda aktris, yazar, model, şarkıcı ve porno yıldızıdır. Onu rating rekortmeni ve magazinin vazgeçilmezi yapan da bu son sıfatıdır. Televizyonda sansasyon yaratan bir show programında oynadığı sırada birden internete düşen porno videosu ile sıçrama yaptı. Eşi Rick Salomon’la çekilen görüntülerden habersiz olduğunu iddia etse de kimseye inandırıcı gelmedi bu. Paris’in filmi için seçilen isim de pek incedir: "I Night in Paris" (Paris’te bir gece). Buradaki "in" edatı satılığa çıkarılan bir ürünün pazarlanma tekniğidir. Sonuçta film yapacağını yaptı ve Paris bir daha düşmemek üzere magazinin zirvesine oturdu. Sonrası bildiğiniz gibi...
GUESS, Tommy Hilfiger, Christian Dior ve Marciano gibi dev markaların reklam kampanyalarında yer aldı.
Philippe Treacy, Jasper Conran, Heatherette ve Julien MacDonald gibi ünlü modacıların defilelerinin en parlak yıldızıdır.
O aynı zamanda iki kitap yazarıdır. Porno filmi ile dünyaya nam saldığı 2004 yılında, pazarlama tekniği açısından mükemmel bir zamanlamayla, "Confessions of an Heiress: A Tongue-in-Chic Peek Behind the Pose –Bir Mirasçının İtirafları" adındaki kitabını yazdı. Bu kitap New York Times’da en çok satanlar listesine girdi. Bu başarıdan sonra ikinci kitabı da geldı; "Your Heiress Diary: Confess It All To Me"yi yazdı. Satış sonuçları ilkinden farksızdı.
O sinemanın da yıldızıdır. Sadece şöyle bir göründüğü filmler (Ben Stiller’in başrolünü oynadığı Zoolander) bile büyük gişe hasılatı yaptı. 2003 yapımı The Cat in the Hat, Wonderland ve American Dreams isimli sinema filmlerinde, Veronica Mars ve George Lopez isimli televizyon programlarında da çeşitli rollerde oynadı. Tabii onun takdire şayan(!) oyunculuğu da ödüllerden nasibini aldı; 2005’de "House of Wax -Mumya Evi" filmindeki rolüyle Razzie Ödülleri’nde En Kötü Yardımcı Kadın Oyuncu ödülünü aldı. "En kötü" deyip geçmeyin, bu tür şeyler de ona popülarite ve kazanç getirdi. Tıpkı porno skandalı gibi, onun her pisliği bile çılgınlığa varan bir ilgi gördü.
Hit borsası pisliğe endeksli
Sözgelimi Hollywood’un en tanınmış isimleriyle yaşadığı iğrenç ilişkiler... Aktör Simon Rex, Jamie Kennedy, Jared Leto, Leonardo Dicaprio, Rick Salomon, şarkıcı Nick Carter, manken Jason Shaw ve profesyonel boksçu Oscae de La Hoya ile her biri aylar süren sansasyona yol açan ilişkiler yaşadı. Paris bu ilişkileriyle magazinin gündeminden düşmez olurken öbür taraftan yer aldığı reklam kampanyalarında satış rekorları kırdı.
Parlux Fragrances isimli parfüm markasının reklam afişlerinde göründüğünden itibaren marka büyük satış patlaması ve tabii yüzde kırk yedilik kar patlaması yaptı. Sonrasında aynı firma Paris ismi ile birkaç ürün daha piyasaya sürdü.
Unutmadan geçemeyiz Paris, dünyanın en iyi müzik listelerinden biri sayılan Billboard Hot 100 Listesi’ne 18. numaradan inanılmaz bir giriş yapıp aylarca müzik kanallarının hiti olan Paris isimli albüme de imza atmıştır.
Sarhoşken Hollywood’un Sunset Bulvarı’nda araba kullanmaktan hapis cezası alması medyanın ağzının suyunu akıttı. Paris’in öncesi ve sonrasıyla hapse giriş çıkışı medya için tam bir şölen oldu. Kalacağı hücreden birlikte kalacağı mahkumlara, giyeceği elbiseye kadar en ince ayrıntı günlerce konuşuldu.
Şartlı tahliyeye uymadığı için girdiği cezaevinden üç gün sonra çıktı; 45 günlük cezası önce 23 güne daha sonra ayağına elektronik izleme pırangası takılarak tahliye edildi. Cezaevine giriş ve çıkışını Youtube’da online izleyen on binlerce kişiden bazıları onun ağlamasını bile seksi bulduğunu buraya attıkları yorumlarda dile getirdiler. Cezayı "haksız ve zalimce" bulan Hilton, bu olaydan sonra "uslandığını, artık mütevazı bir hayat yaşayacağını" söyledi ve birkaç gün siyah döpiyesler içinde göründü. Bu hali ve elindeki İncil ile medyada alay konusu oldu. Fakat bu yeni imajı fazla uzun sürmedi.
Bir başka ünlü pislik, 82 yaşındaki Hugh Hefner’in Los Angeles’taki "Playboy Malikanesi"nde verilen partiye katılan Paris, buradaki giyimiyle mütevazı imajını patlattı. Tabii ratingleri de... Partiye jartiyerle gelen Paris’in kara döpiyesler içindeki fotoğrafları ile leopar desenli ceketinin altına giydiği jartiyerli fotoğrafları yan yana basıldı. Bu davranışıyla, borsadaki şişkin para gibi Paris Hilton bombası da her an patlamaya hazır olduğunu bir kez daha gösterdi. O köpük gibi şişer ve patlar. Ortalık bir anda Hilton gürültüsüne boğulur. Hayranları hapse atılmaması, düşmanları atılması için kampanyalar başlatır; Youtube ve Facebook gibi sitelerde on binlerce üyeye sahip Parisçi ve antiparisçi gruplar, Atatürk Havalimanı’ndaki Hilton’u görme kavgasını andırır bir biçimde bir birine girerler...
Bu ülke gencleri Bu tip(siz)lere ozendiriliyor.curumuz Ve yoz bir toplum olmaktan ne zaman kurtulacagız??????
Türkiye magazini boy atladı, şimdi kameralar uluslararası 'medya maymunlarına' çevrildi.
Paris Hilton bir medya figürü...
Hilton Otellerinin varisi...
Tam adı Paris Whitney Hilton olan bu pop ikonu, babası Richard Hilton ve annesi Kathy Hilton’un dört çocuğunun en büyüğüdür.
Yirmi altı yaşında.
Attığı her adımı, her sözü ve her fotoğrafı dolara dönüşerek kendisine kalan mirası bile gölgede bırakan bir servetin sahibi.
Guinnes Dünya Rekorları tarafından "en çok şişirilmiş ve abartılmış ünlü" sıfatına layık görüldü.
Giydikleri -aslında daha çok giymedikleriyle, rezillikleri, sansasyonel ilişkileri, absürdlükleriyle dünya medyasının zirvesindeki isim.
"Siz frikik yakalayacaksınız diye ben iç çamaşırsız gezmekten vaz mı geçeceğim?" diyebilecek kadar çıplak bir rezalet.
Bu rezalet, geçen hafta Türkiye’ye geldi. Bir televizyon programının düzenlediği güzellik yarışmasının Onur Konuğu’ydu Paris Hilton. Havaalanında onu karşılamaya gidenlerin yarattığı izdiham ve çıkan kavgayı duymayan yoktur.
Her hareketi haber yapılan bu rezaletin Türkiye’de gördüğü ilgi bir ABD gazetesi tarafından, -Paris’in ABD’de katıldığı "reality show"da zamanında George W. Bush’un ulusa seslenişini "rating" bazında paramparça edişini unutarak- "Bu ilgi, Nobel Kimya Ödülü aldığı için değil sadece ünlü olduğu için..." sözleriyle ti’ye bile alındı. Sanki Paris figürünü yaratan kendileri değilmiş gibi.
Tek kullanım yeri medya değil
Paris Hilton denilen bir tuhaf yaratık, yıllardık dünya medyasının bir numaralı magazin haberidir.
Paris’in her hareketi haberdir ve başka benzerlerinden farklı olarak bu kadar sevimsiz ve kötü örnek olmasına rağmen -belki de bu nedenden dolayı magazinin zirvesinden hiç inmiyor.
Her yaptığıyla sansasyon yaratan bu pop figürünün tek kullanım yeri medyanın magazin haberleri değil tabii.
O aynı zamanda aktris, yazar, model, şarkıcı ve porno yıldızıdır. Onu rating rekortmeni ve magazinin vazgeçilmezi yapan da bu son sıfatıdır. Televizyonda sansasyon yaratan bir show programında oynadığı sırada birden internete düşen porno videosu ile sıçrama yaptı. Eşi Rick Salomon’la çekilen görüntülerden habersiz olduğunu iddia etse de kimseye inandırıcı gelmedi bu. Paris’in filmi için seçilen isim de pek incedir: "I Night in Paris" (Paris’te bir gece). Buradaki "in" edatı satılığa çıkarılan bir ürünün pazarlanma tekniğidir. Sonuçta film yapacağını yaptı ve Paris bir daha düşmemek üzere magazinin zirvesine oturdu. Sonrası bildiğiniz gibi...
GUESS, Tommy Hilfiger, Christian Dior ve Marciano gibi dev markaların reklam kampanyalarında yer aldı.
Philippe Treacy, Jasper Conran, Heatherette ve Julien MacDonald gibi ünlü modacıların defilelerinin en parlak yıldızıdır.
O aynı zamanda iki kitap yazarıdır. Porno filmi ile dünyaya nam saldığı 2004 yılında, pazarlama tekniği açısından mükemmel bir zamanlamayla, "Confessions of an Heiress: A Tongue-in-Chic Peek Behind the Pose –Bir Mirasçının İtirafları" adındaki kitabını yazdı. Bu kitap New York Times’da en çok satanlar listesine girdi. Bu başarıdan sonra ikinci kitabı da geldı; "Your Heiress Diary: Confess It All To Me"yi yazdı. Satış sonuçları ilkinden farksızdı.
O sinemanın da yıldızıdır. Sadece şöyle bir göründüğü filmler (Ben Stiller’in başrolünü oynadığı Zoolander) bile büyük gişe hasılatı yaptı. 2003 yapımı The Cat in the Hat, Wonderland ve American Dreams isimli sinema filmlerinde, Veronica Mars ve George Lopez isimli televizyon programlarında da çeşitli rollerde oynadı. Tabii onun takdire şayan(!) oyunculuğu da ödüllerden nasibini aldı; 2005’de "House of Wax -Mumya Evi" filmindeki rolüyle Razzie Ödülleri’nde En Kötü Yardımcı Kadın Oyuncu ödülünü aldı. "En kötü" deyip geçmeyin, bu tür şeyler de ona popülarite ve kazanç getirdi. Tıpkı porno skandalı gibi, onun her pisliği bile çılgınlığa varan bir ilgi gördü.
Hit borsası pisliğe endeksli
Sözgelimi Hollywood’un en tanınmış isimleriyle yaşadığı iğrenç ilişkiler... Aktör Simon Rex, Jamie Kennedy, Jared Leto, Leonardo Dicaprio, Rick Salomon, şarkıcı Nick Carter, manken Jason Shaw ve profesyonel boksçu Oscae de La Hoya ile her biri aylar süren sansasyona yol açan ilişkiler yaşadı. Paris bu ilişkileriyle magazinin gündeminden düşmez olurken öbür taraftan yer aldığı reklam kampanyalarında satış rekorları kırdı.
Parlux Fragrances isimli parfüm markasının reklam afişlerinde göründüğünden itibaren marka büyük satış patlaması ve tabii yüzde kırk yedilik kar patlaması yaptı. Sonrasında aynı firma Paris ismi ile birkaç ürün daha piyasaya sürdü.
Unutmadan geçemeyiz Paris, dünyanın en iyi müzik listelerinden biri sayılan Billboard Hot 100 Listesi’ne 18. numaradan inanılmaz bir giriş yapıp aylarca müzik kanallarının hiti olan Paris isimli albüme de imza atmıştır.
Sarhoşken Hollywood’un Sunset Bulvarı’nda araba kullanmaktan hapis cezası alması medyanın ağzının suyunu akıttı. Paris’in öncesi ve sonrasıyla hapse giriş çıkışı medya için tam bir şölen oldu. Kalacağı hücreden birlikte kalacağı mahkumlara, giyeceği elbiseye kadar en ince ayrıntı günlerce konuşuldu.
Şartlı tahliyeye uymadığı için girdiği cezaevinden üç gün sonra çıktı; 45 günlük cezası önce 23 güne daha sonra ayağına elektronik izleme pırangası takılarak tahliye edildi. Cezaevine giriş ve çıkışını Youtube’da online izleyen on binlerce kişiden bazıları onun ağlamasını bile seksi bulduğunu buraya attıkları yorumlarda dile getirdiler. Cezayı "haksız ve zalimce" bulan Hilton, bu olaydan sonra "uslandığını, artık mütevazı bir hayat yaşayacağını" söyledi ve birkaç gün siyah döpiyesler içinde göründü. Bu hali ve elindeki İncil ile medyada alay konusu oldu. Fakat bu yeni imajı fazla uzun sürmedi.
Bir başka ünlü pislik, 82 yaşındaki Hugh Hefner’in Los Angeles’taki "Playboy Malikanesi"nde verilen partiye katılan Paris, buradaki giyimiyle mütevazı imajını patlattı. Tabii ratingleri de... Partiye jartiyerle gelen Paris’in kara döpiyesler içindeki fotoğrafları ile leopar desenli ceketinin altına giydiği jartiyerli fotoğrafları yan yana basıldı. Bu davranışıyla, borsadaki şişkin para gibi Paris Hilton bombası da her an patlamaya hazır olduğunu bir kez daha gösterdi. O köpük gibi şişer ve patlar. Ortalık bir anda Hilton gürültüsüne boğulur. Hayranları hapse atılmaması, düşmanları atılması için kampanyalar başlatır; Youtube ve Facebook gibi sitelerde on binlerce üyeye sahip Parisçi ve antiparisçi gruplar, Atatürk Havalimanı’ndaki Hilton’u görme kavgasını andırır bir biçimde bir birine girerler...
Bu ülke gencleri Bu tip(siz)lere ozendiriliyor.curumuz Ve yoz bir toplum olmaktan ne zaman kurtulacagız??????
