Hayaller önde gider...

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

maxxdump

Dekan
Katılım
2 Nisan 2008
Mesajlar
6,377
Reaksiyon puanı
6
Puanları
218
Yaş
40
Konum
Kıbrıs
Çıplak Kral’ı oynamaya ne kadar meraklıymışız meğer. Israrlıyız... İnadımız inat.. İlle de giyinik muamelesi yapacağız ona.. Pozitif düşüneceğiz... Oyunbozanlık yapmayacağız... Kralın çıplak olduğunu farketsek bile, herkes gibi, olmayan elbisesine hayranlıkla bakacağız ve onu alkışlayacağız. Bir saray uşağı kadar itaatkar ve bir BM diplomatı kadar iyimser olacağız. Yukarıda kara bulutlar olsa da, soranlara havanın güneşli ve açık olduğunu söyleyeceğiz... Çılgın Galileo gibi bizden başka kimsenin göremediği bir gerçekte ısrar edip toplumun huzurunu bozmayacağız; Kazancakis gibi İsa’yı dünyevi bir varlık yapmayacağız; Gustave Flaubert gibi herkesin ahlakını bozan şeyler yazmayacağız ve cenazelerimizde “ölenle ölünmez” diyerek bizi teselli edenlerin tavsiyelerine uyarak ağlamayacağız... Dostoyevski ve Kafka okumayacağız. Harry Poitter okuyacağız.. Darfur’daki açları düşünüp keyfimizi kaçırmayacağız. Bir yaz günü canımızı kurtarmak için dağlardan nasıl koşarak kaçtığımızı veya bir arabanın bagajına gizlenerek nasıl güneyden kuzeye geçtiğimizi hatırlamayacağız... Pozitif olabilmek için toplu mezarları kafamızdan silip atacağız... Bir uçurumla karşı karşıya olsak bile çözüme ne kadar yaklaştığımızı düşüneceğiz... Hiçbir umut vadetmeyen bir metinden bile hayallerimize darbe vurmayacak bir cümleyi yağdan kıl çeker gibi bulup çıkaracağız ve gazeteye onu başlık yapacağız... Karşılaştığımız her türlü kötülüğün münferit olduğuna inanacağız ve başkalarını da buna inandıracağız... Bütün şeytanların kötü kalpli olmadığını ve onların bile imana gelip bizimle aynı hedefe doğru yürüyebileceklerini kabul edeceğiz... Bunu kabul etmeyenleri aramıza almayacağız... Çözüme inanmayanları ve bundan kuşku duyanları Tanrıya inanmayan kafirler gibi aforoz edeceğiz... Kralın çıplak olduğunu iddia edenlerin marjinal ve provokatör olduklarından hiçbir kuşku duymayacağız... İdealizmin sevgili kulları olacağız... Yapılanlara değil, hep söylenenlere bakacağız... Mutlu sonu olan bir film izlediğmizden emin olarak, kahramanlarımızın devirdikleri çamlara ve bu düelloda birbirlerine indirdikleri ölümcül darbelere aldırmayacağız... Sabrımızın taştığını hissedersek, bunu derhal bertaraf etmek için iki toplumlu korodan şarkılar dinlemeye koşacağız... Maraş’ı unutacağız... Zaten çok yakında sokaklarında gezip tozacağımızı, verandalarında kahve yudumlayacağımızı ve gelecek yaz altın kumlarına sereserpe yatacağımızı hayal edip mutlu olacağız... Bu masada konuşulup da bize söylenmeyen şeylerin iyiliğimiz için söylenmediğine ve bunda da bir hayır olduğuna inanacağız.. Çok kırıldığımız, çok çile çektiğimiz ve bu trenin artık son tren olduğuna kesinlikle inandığımız için olmayacak duaya da amin demeyi öğreneceğiz... Her buluşmadan sonra mutlu halleriyle dışarıya çıkan ve kendilerine yönelen objektiflere gülümseyerek bakan liderlerimizin bu hallerinden herşeyin yolunda olduğunu anlayacağız... Kral çıplak diyenin alnını karışlayacağız... Halkın moralini bozmaması için onları ekranlara çıkarmayacağız. Hiçbir mikrofonda onlara fikrini sormayacağız...

***

Biz Kıbrıslıyız... Rum, Türk, Maronit, Ermeni,Hristiyan,Müslüman... Bayraklarımız dağları, hayallerimiz de enginleri aşar... Gerçeklerden pek hoşlanmayız... Koşarsak yalanların peşinde koşarız... İntiharımız karamsarlıktan değil, iyimserlikten olur... Yanarsa hayallerimiz yanar... Gerçeğe toslayana kadar mutluyuz... Sorarsanız, bizi o sevimli Karpaz eşeklerine sorunuz...



Şener Levent
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst