- Katılım
- 5 Kasım 2007
- Mesajlar
- 9,864
- Reaksiyon puanı
- 255
- Puanları
- 1,263
Hikaye...
Dünyanın en tatlı mahallesinde her hafta bir sofra kurulur. Neşesiyle, zevkiyle, derdiyle ve de kahkahasıyla herkes nasibine düşeni yer. Burası Halil İbrahim Sofrası'dır.
Yıllarca çalışıp didinen Berber Ali, büyük oğlu Münir'i yanına çırak alıp mesleğini ona öğretmiş, oğlunun koluna altın bileziğini takmıştır. Ortağı Nuri ile işlettikleri dükkân, üç çocuğunu bugünlere getirecek kadar iş yapmaktadır çok şükür. Berber Ali bir süredir yeni açılacak iş merkezindeki dükkânlardan birini kiralayıp ortağı Nuri ile birlikte işleri büyütmeyi planlamaktadır. Yıllardan beri ayakta makas sallamaktan yorulan Ali, hem Münir’e biraz sorumluluk vermek hem de kendisi biraz dinlenmek için bu planı yapmış ve ortağı Nuri’ye fikrini açmıştır. Fakat Nuri normalde üstüne atlayacağı bu fikre nedense yanaşmamış; Ali’nin ısrarlarını her seferinde geri çevirmiş, onu oyalamıştır. Ali, eski ahbabı olan belediye başkanının da yardımıyla dükkânı kiralama aşamasına gelmiştir. Belediye başkanının yanına gittiğinde aslında Nuri’nin o dükkanı çoktan kiraladığını ve bunu kendisinden sakladığını öğrenir. Ali’yi asıl dükkanla alakalı hayallerinin suya düşmesi değil kardeşi diye bildiği ortağından yediği kazık üzmüştür.
Fragman
[SDNTV]http://s602.photobucket.com/albums/tt102/denniy_photos/his.mp4[/SDNTV]
Künye
Yapım : Pana Film
Proje Tasarım : Hasan KAÇAN - Bahadır ÖZDENER
Senaryo : Ali DEMİREL - Emre ÖZDÜR - Volkan SÜMBÜL
Yönetmen : Ahmet KATIKSIZ
Oyuncular
Berber Ali / Hasan Kaçan
Mahallenin abisi, babası olarak görülen berberi. Üç yetişkin çocuk sahibi, doğruluk timsali, sözüne itibar edilen sözünden de dönmeyen mis gibi bir abimiz. En büyük arzusu, uğruna birçok şeyden vazgeçtiği çocuklarının kendi ayakları üzerinde durabildiklerini görmek.
Yıllardır etrafındakilerin yüklerini omuzlamaya o kadar alışmış bir adam ki Berber Ali, sadece kendisini düşüneceği bir hayatın nasıl olacağına dair hiçbir fikri yok.
Derdini paylaştıkları sadece ailesi olsa yine iyi, ortağı Nuri, mahalle esnafı, komşuları ve çevresindeki herkesin derdiyle o ilgilenir. Başı sıkışan ona koşar. Berber koltuğuna oturanların sadece sakalını saçını değil, derdini de kazır gider.
Geleneksel adamdır Berber Ali. İşini gücünü, derdini, sıkıntısını, tasasını bildiği ve kendisini var eden usullerle çözmek, hayatını keyif aldığı vakitte ve iklimde yaşamak ister. Ama modern hayatı da bilmez değildir. Koltuğuna her yaştan her vakitten her iklimden insan oturur. Eski zamanların adamı değildir Ali, her zamanın adamıdır. Ama gönlü eskilerdedir.
Berber Nuri / Kadir Çöpdemir
ABerber Ali’nin 25 yıllık ortağı. Mahallenin konfeksiyon dükkanı sahibi Füsun’un eski kocası. Ali mahallede ne kadar sevilen, sözü dinlenen, iyiliğiyle bilinen biriyse Nuri de o kadar kurnazlığı ve çıkarcılığı ile bilinen biri.
Nuri, makasından çok işletmeciliğiyle başarılı olmuş bir adamdır. Parayla arası iyidir. Yanlış hesap ettiği bir şey vardır: “Para her şeyi yanında getirecektir.” Evet, para birçok şeyi beraberinde getirmiştir ama huzur ve saygınlık eksik kalmıştır Nuri’de…
Eşi Füsun’la yıllar önce boşanmış, kızıyla hiçbir zaman anlaşamamıştır. Her fırsatta karısının evine dönmesi için elinden geleni yapar ama kadıncağızı o kadar bıktırmıştır ki işi çok ama çok zordur.
Nuri’nin etrafıyla ilişkisi de hiç öyle şahane olmamıştır. Mahalleli sıkıntısını, derdini hep Berber Ali ile paylaşmış, onun lafına itibar etmiştir. Hayatta en büyük amacı Berber Ali kadar hürmet gören, güvenilen bir adam olmaktır Nuri’nin. Elde edemediği her şeye sahip olan ortağına karşı kıskançlığı işte bu elde edemedikleri yüzündendir.
Gönül / Seray Gözler Yeniay
Yıllarca kocası Berber Ali ve üç çocuğuyla boğuşup durmuş ama yorulmamış bir kadın.
Ona göre her şey çok farklı olabilirdi:
Şu adam herkesi düşüneceğine biraz daha fazla kendini ve ailesini düşünseydi, inatçılığından vazgeçip şu dükkana 3-5 koltuk daha atsaydı, dert dinlemek yerine para kazanmak için çalışsaydı bu mahalle onların olabilirdi. Yoook ama adam n’aptı, kökü milletin olan saçına sakalına adadı kendini. Yemekten bir tüy çıksa yemez, 30 senedir üstünden başından milletin saçı, kılı fışkırarak geldi evine sesimi çıkartmadım.
Size soruyorum bir insan 35 sene aynı mesleği yapar da bir araba alamaz mı?
O pırlanta gibi büyük oğlunu sanki çok matah bir işmiş gibi, sanki çuvalla para kazanıyormuş gibi yanına çırak alır mı… Oğlanın ticari zekasını küçücük dükkanın içine hapseder mi?
Bu benim adam bu kafayla ne uzalıııır ne kısalır, olduğu yerde sayar sayar durur.
Kömür Baba / Ahmet Yenilmez
Mahallenin nevi şahsına münhasır karakteri. Küçücük ocağında kömür ateşinde çay ve kahve yapıyor ve her isteyen içemiyor çayından kahvesinden. Kömür çayını içecek olanları kendisi seçiyor ve esnaf arasında öyle bir inanış var ki ‘O gün Kömür’ün çayını kim içerse onun işleri rast gider.’
Bir de alengirli lafları var ki ne demek istediğini çözebilene aşk olsun. Kömür mahallelinin o haftaki gündemi ne ise o gündeme dair tek bir cümle eder. Ama o tek cümlede ne anlatmak istediği uzun uzun düşünülür ve gündem konusu olur ahali arasında.
Ali’nin derdini açık açık paylaştığı tek insandır. Sıkıntısını, derdini, sinirini, şikayetini Kömür’ün yaptığı kahvesini içerken anlatır ona. Ama Kömür öyle dert dinleyip derman söyleyen karakterler gibi değildir. Ali o gün sinirliyse Kömür daha sinirliyi oynar. Ali o gün birinden mi şikâyetçi, Kömür ondan daha da şikâyetçidir. Böylelikle Kömür her seferinde Ali’yi tansiyonunu düşürüp gönderir.
Füsun / Ayçe Abana
Alımlı güzelce bir kadın. Kocası Berber Nuri’ye 15 sene dayanabilmiş, en sonunda sinirleri çokça bozulup boşanmış. Hatta o kadar bozulmuş ki Nuri’nin yüzünü göresi yok.
Kızı Yasemin ile birlikte yaşıyor. Mahallede bir konfeksiyon dükkanı var. Doğup büyüdüğü mahallede anlaşamadığı iki kişi var: biri eski kocası, diğeri de Berber Ali’nin eşi Gönül Hanım.
Nuri karısıyla barışıp tekrar bir arada yaşama isteğinde olsa da kadının buna hiç niyeti yok. Alımlı bir kadın olduğu için sürekli talipleri oluyor ve Nuri buna delleniyor…
Füsun kendisinin 15 sene katlanamadığı kocasıyla Berber Ali’nin 25 yıl ortaklık yapmış olmasını Ali’nin sabrına ve olgunluğuna vermektedir. Kocası ile Ali’nin ortaklığında doğacak sorunlarda Ali’ye hak verip onun yanında olur. Bu durum da Nuri’yi çileden çıkartmaktadır.
Münir / Burak Satıbol
Ali’nin hayırsız oğlu. Anasının kuzusu, dolayısıyla babaya biraz ters. Ne yapacağına bir türlü karar verememiş bir oğlan. Düzenli olarak babasının yanında berberlik yapsa da asıl hedefi yırtmak olan, her türlü ticari teklife açık bir karakter.
Gençliğinden beri Nuri’nin kızı Yasemin ile büyük aşk yaşamaktadır. Nuri ve Ali çocuklarını nişanlamış, 25 yıllık ortaklığın üstüne şimdi de akrabalık eklemek üzeredirler.
Evlilik hayalleri kuran çift, babalarının ve analarının anlaşmazlıkları yüzünden mutlu sona nasıl ulaşacaklarını bir türlü kestiremezken iki tarafı birden idare etme çabasıyla derbeder olmuşlardır.
Ali’nin başına sürekli yeni dertler çıkartan Münir özünde çok temiz bir oğlandır. O temiz kalmaya çalıştıkça dünyanın tüm pisliği yokuş aşağı ona doğru akmaktadır.
Ayşegül / Özlem Türay
Berber Ali ve Gönül Hanım’ın kızları. 29 yaşında, profesyonel ev kızı…
Odasında büyük bir curcuna hâkim. Bir köşede çeyiz olarak aldığı beyaz eşyaları, bir köşede yıllardır ördüğü el emeği göz nuru dantelleri, diğer köşede mutfak eşyaları velhasıl ev içinde ev kurulmuş, bekliyor.
Aslında şimdiye kadar kimseyle evlenememesinin sebebi de sadece ve sadece kendisi. Çünkü kocası olacak erkekte aradığı çok gizemli bir özellik var ve kimsede aradığını bulamamış şimdiye kadar.
Kerem / İnan Ulaş Torun
Berber Ali ile Gönül Hanım’ın küçük oğulları. Babasının gözdesi. Anasına göre inat, dediğim dedik. Berber Ali’nin evlatları içinde “adam olacağına” inandığı yegâne çocuğu. Özel bir üniversitede son sınıfta, burslu olarak okuyor…
Dürüst, ailesine bağlı, babasının dertlerine en duyarlı karakter. Pratik zekâlı, korkusuz, tuttuğunu koparan bir delikanlı.
Evin en küçüğü olmasına rağmen en olgun karakteri. Kendi ayakları üstünde durmaya çalışan, babasının bin türlü derdi içinde ona yük olmamaya uğraşan ama serdeki delikanlılığın etkisiyle acele kararlar veren fevri bir genç. Ve bu fevriliği istemeden de olsa babasının başına yeni belalar açıyor.
Yasemin / Özge Sezince
Nuri ve Füsun’un kızları. Annesi ve babası kavga ederek ayrıldıklarında annesini seçmiş, onunla yaşıyor. Annesinin sinir bozukluğunun müsebbibi olarak babasını görüyor. Dominant, dediğim dedik, hırslı bir kız. Nişanlısı Münir’i parmağında oynatıyor.
Banka Müdürü / Levent Beceren
Dünya tatlısı mahallemizin, en itibarlı adamlarından biridir. Bir nevi paranın kaynağının üzerinde durmaktadır. Ya da öyle gözükmektedir. Zor zamanlarında mahallelinin yanında olmaya çalışan, onlar tarafından sevilen bir adamdır, uzaktan... Çünkü, hastası olduğu Erol Evgin şarkılarının sözlerini cümle içinde çok kullanması ve aniden, çaktırmadan yaptığı soğuk esprileri sebebiyle, muhabbeti pek makbul değildir. Buna rağmen, elbet işimiz düşer diye insanlar selamı esirgemez, iki çift lafını da etmesini beklerler, hızla uzaklaşmadan evvel… Dökülen saçları, kafasındaki en büyük sorundur… Çare için her şeyi dener… Tabi ki çare bulamamıştır henüz… Bulabilecek mi hep beraber göreceğiz.
Sabit / Serkan Ercan
Berber Ali ve Nuri’nin berberindeki kalfa. Balkan göçmeni bir ailenin nabza göre şerbetçi oğlu. Nuri’nin yalaka kalfası. Patronunu gözünde büyük bir ticari başarı abidesi olarak görüyor. Mahalle dışında bir şube açmak için patronunu ikna etmeye çalışıyor. Patronu büyüdükçe kendisinin de büyüyeceğini düşünüyor ama Nuri’nin aklında hiç de böyle bir düşünce yok.
Diğer bir amacı da patronunun kızı Yasemin ile evlenip veliaht olarak işlerin başına geçmekmiş ama Yasemin’i, Münir’e kaptırınca planları suya düşmüş. Sabit, Münir’in can düşmanı. Ve bu evliliğin en kısa sürede biteceğine emin. Kendiliğinden bitmese de, o elinden geleni yapacak.
Aslı / Ebru Helvacıoğlu
Kerem ile aynı üniversitede okuyan dünya güzeli bir kız. Aslında karakter özellikleri Kerem ile benzeşiyor. Zaten bu yüzden de iki inatçı, kafasının dikine giden karakterin uzlaşması çok zor görünüyor.
Mazallah / Fatih Kaçan
Mahallenin 4 nalı, uçan halısıdır taksici Maazallah… İki nokta arasındaki en kısa yolu bilmesiyle doğru, hayata korku ve panik dolu bakışı sebebiyle de bir o kadar yanlış adamdır. Zamanında, yani gençliğinde o kadar büyük hatalar yapmıştır ki, şimdi yoğurdu üfleyerek bile yemez, teklif edeni gaz yapıyor diyerek reddeder. Lakabını da Kömür baba bu sebeple layık görmüştür kendisine… Kendisini taksisi dışında gören olmamıştır. Evi, yazlığı, kışlığı orasıdır sanki… Mobil hali sebebiyle, mahallenin tüm akışkan haber ağına sahiptir. Dedikoduya ihtiyacı olan, “gece” açtırmak şartı ile Maazallah’ın aracından kesinlikle faydalanabilir...
Umut / Uğur Kaçan
Kerem’in okuldaki en yakın arkadaşı. İzmir’deki ailesinin yanından ilk kez üniversite için ayrılmış. Yurtta kalan Umut’un en büyük isteği Kerem ile birlikte bir öğrenci evine çıkmak.
İşinde gücünde, derslerinden kafasını kaldırmayan biridir. Hata yapmaktan ölesiye korkar. Etliye sütlüye bulaşmadan yoluna devam etmek her zaman ilk tercihidir. Fakat Kerem’le kurduğu yakın arkadaşlık ve Kerem’in fevri tavrı onu hiç bulaşmak istemediği zor durumlarda bırakmaktadır.
Kaportacı Şener / Ali Buhara Mete
Mahallemizin delikanlılarından, Kerem’in çocukluk arkadaşı. Lise 2’den terktir ve mahallenin tüm esnafının yanında çıraklık yaptıktan sonra kaportacılığın kendisini lüks arabalara yakın tutacağını fark edip bu meslekte karar kılmıştır.
Tam bir mahalle delikanlısıdır. Maceradan kaçmaz; sonunu düşünenin kahraman olamayacağına %100 inanmaktadır. Fırlamadır, gözü pektir, mavracıdır, en büyük eğlence kaynaklarından biri Umut’tur. Kendi jargonuyla Umut’u bezdirene kadar onunla dalga geçer.
Kızlarla arası iyidir, tamir için atölyeye gelen lüks arabaları kaçırıp kaçırıp Kerem’in üniversitesinin önüne çeker. Kızları tavlamaya çalışır. Şaşırtıcı olan da başarılı olmasıdır.
Didem / Bige Önal
Kerem’in liseden arkadaşıdır… Aynı okulu kazanıp arkadaşlıklarını devam ettirme kararı almışlardır. Kelimenin tam anlamıyla kafa kızdır Didem… Hatta o kadar kafadır ki, dünyalar güzeli olmasına rağmen, erkeklerle en fazla, yeni tabirle “kanka” olabilmektedir. Bu bir sorun mudur Didem için? Hayır, kafa kızdır dedik ya… Kerem’in bir sürü yakın arkadaşı dostu olmasına rağmen, en gerçek dertlerini Didem’e açmaktadır. Bambaşka, farklı bir bakış açısı vardır olaylara. Pozitif, daha çözüme yönelik… Hatası, Kerem ve süper arkadaş tayfasının aklına uyarak başını sık sık belaya sokacak olmasıdır… Defalarca onları uyarmış olmasına rağmen...
Dünyanın en tatlı mahallesinde her hafta bir sofra kurulur. Neşesiyle, zevkiyle, derdiyle ve de kahkahasıyla herkes nasibine düşeni yer. Burası Halil İbrahim Sofrası'dır.
Yıllarca çalışıp didinen Berber Ali, büyük oğlu Münir'i yanına çırak alıp mesleğini ona öğretmiş, oğlunun koluna altın bileziğini takmıştır. Ortağı Nuri ile işlettikleri dükkân, üç çocuğunu bugünlere getirecek kadar iş yapmaktadır çok şükür. Berber Ali bir süredir yeni açılacak iş merkezindeki dükkânlardan birini kiralayıp ortağı Nuri ile birlikte işleri büyütmeyi planlamaktadır. Yıllardan beri ayakta makas sallamaktan yorulan Ali, hem Münir’e biraz sorumluluk vermek hem de kendisi biraz dinlenmek için bu planı yapmış ve ortağı Nuri’ye fikrini açmıştır. Fakat Nuri normalde üstüne atlayacağı bu fikre nedense yanaşmamış; Ali’nin ısrarlarını her seferinde geri çevirmiş, onu oyalamıştır. Ali, eski ahbabı olan belediye başkanının da yardımıyla dükkânı kiralama aşamasına gelmiştir. Belediye başkanının yanına gittiğinde aslında Nuri’nin o dükkanı çoktan kiraladığını ve bunu kendisinden sakladığını öğrenir. Ali’yi asıl dükkanla alakalı hayallerinin suya düşmesi değil kardeşi diye bildiği ortağından yediği kazık üzmüştür.
Fragman
[SDNTV]http://s602.photobucket.com/albums/tt102/denniy_photos/his.mp4[/SDNTV]
Künye
Yapım : Pana Film
Proje Tasarım : Hasan KAÇAN - Bahadır ÖZDENER
Senaryo : Ali DEMİREL - Emre ÖZDÜR - Volkan SÜMBÜL
Yönetmen : Ahmet KATIKSIZ
Oyuncular
Mahallenin abisi, babası olarak görülen berberi. Üç yetişkin çocuk sahibi, doğruluk timsali, sözüne itibar edilen sözünden de dönmeyen mis gibi bir abimiz. En büyük arzusu, uğruna birçok şeyden vazgeçtiği çocuklarının kendi ayakları üzerinde durabildiklerini görmek.
Yıllardır etrafındakilerin yüklerini omuzlamaya o kadar alışmış bir adam ki Berber Ali, sadece kendisini düşüneceği bir hayatın nasıl olacağına dair hiçbir fikri yok.
Derdini paylaştıkları sadece ailesi olsa yine iyi, ortağı Nuri, mahalle esnafı, komşuları ve çevresindeki herkesin derdiyle o ilgilenir. Başı sıkışan ona koşar. Berber koltuğuna oturanların sadece sakalını saçını değil, derdini de kazır gider.
Geleneksel adamdır Berber Ali. İşini gücünü, derdini, sıkıntısını, tasasını bildiği ve kendisini var eden usullerle çözmek, hayatını keyif aldığı vakitte ve iklimde yaşamak ister. Ama modern hayatı da bilmez değildir. Koltuğuna her yaştan her vakitten her iklimden insan oturur. Eski zamanların adamı değildir Ali, her zamanın adamıdır. Ama gönlü eskilerdedir.
ABerber Ali’nin 25 yıllık ortağı. Mahallenin konfeksiyon dükkanı sahibi Füsun’un eski kocası. Ali mahallede ne kadar sevilen, sözü dinlenen, iyiliğiyle bilinen biriyse Nuri de o kadar kurnazlığı ve çıkarcılığı ile bilinen biri.
Nuri, makasından çok işletmeciliğiyle başarılı olmuş bir adamdır. Parayla arası iyidir. Yanlış hesap ettiği bir şey vardır: “Para her şeyi yanında getirecektir.” Evet, para birçok şeyi beraberinde getirmiştir ama huzur ve saygınlık eksik kalmıştır Nuri’de…
Eşi Füsun’la yıllar önce boşanmış, kızıyla hiçbir zaman anlaşamamıştır. Her fırsatta karısının evine dönmesi için elinden geleni yapar ama kadıncağızı o kadar bıktırmıştır ki işi çok ama çok zordur.
Nuri’nin etrafıyla ilişkisi de hiç öyle şahane olmamıştır. Mahalleli sıkıntısını, derdini hep Berber Ali ile paylaşmış, onun lafına itibar etmiştir. Hayatta en büyük amacı Berber Ali kadar hürmet gören, güvenilen bir adam olmaktır Nuri’nin. Elde edemediği her şeye sahip olan ortağına karşı kıskançlığı işte bu elde edemedikleri yüzündendir.
Yıllarca kocası Berber Ali ve üç çocuğuyla boğuşup durmuş ama yorulmamış bir kadın.
Ona göre her şey çok farklı olabilirdi:
Şu adam herkesi düşüneceğine biraz daha fazla kendini ve ailesini düşünseydi, inatçılığından vazgeçip şu dükkana 3-5 koltuk daha atsaydı, dert dinlemek yerine para kazanmak için çalışsaydı bu mahalle onların olabilirdi. Yoook ama adam n’aptı, kökü milletin olan saçına sakalına adadı kendini. Yemekten bir tüy çıksa yemez, 30 senedir üstünden başından milletin saçı, kılı fışkırarak geldi evine sesimi çıkartmadım.
Size soruyorum bir insan 35 sene aynı mesleği yapar da bir araba alamaz mı?
O pırlanta gibi büyük oğlunu sanki çok matah bir işmiş gibi, sanki çuvalla para kazanıyormuş gibi yanına çırak alır mı… Oğlanın ticari zekasını küçücük dükkanın içine hapseder mi?
Bu benim adam bu kafayla ne uzalıııır ne kısalır, olduğu yerde sayar sayar durur.
Mahallenin nevi şahsına münhasır karakteri. Küçücük ocağında kömür ateşinde çay ve kahve yapıyor ve her isteyen içemiyor çayından kahvesinden. Kömür çayını içecek olanları kendisi seçiyor ve esnaf arasında öyle bir inanış var ki ‘O gün Kömür’ün çayını kim içerse onun işleri rast gider.’
Bir de alengirli lafları var ki ne demek istediğini çözebilene aşk olsun. Kömür mahallelinin o haftaki gündemi ne ise o gündeme dair tek bir cümle eder. Ama o tek cümlede ne anlatmak istediği uzun uzun düşünülür ve gündem konusu olur ahali arasında.
Ali’nin derdini açık açık paylaştığı tek insandır. Sıkıntısını, derdini, sinirini, şikayetini Kömür’ün yaptığı kahvesini içerken anlatır ona. Ama Kömür öyle dert dinleyip derman söyleyen karakterler gibi değildir. Ali o gün sinirliyse Kömür daha sinirliyi oynar. Ali o gün birinden mi şikâyetçi, Kömür ondan daha da şikâyetçidir. Böylelikle Kömür her seferinde Ali’yi tansiyonunu düşürüp gönderir.
Alımlı güzelce bir kadın. Kocası Berber Nuri’ye 15 sene dayanabilmiş, en sonunda sinirleri çokça bozulup boşanmış. Hatta o kadar bozulmuş ki Nuri’nin yüzünü göresi yok.
Kızı Yasemin ile birlikte yaşıyor. Mahallede bir konfeksiyon dükkanı var. Doğup büyüdüğü mahallede anlaşamadığı iki kişi var: biri eski kocası, diğeri de Berber Ali’nin eşi Gönül Hanım.
Nuri karısıyla barışıp tekrar bir arada yaşama isteğinde olsa da kadının buna hiç niyeti yok. Alımlı bir kadın olduğu için sürekli talipleri oluyor ve Nuri buna delleniyor…
Füsun kendisinin 15 sene katlanamadığı kocasıyla Berber Ali’nin 25 yıl ortaklık yapmış olmasını Ali’nin sabrına ve olgunluğuna vermektedir. Kocası ile Ali’nin ortaklığında doğacak sorunlarda Ali’ye hak verip onun yanında olur. Bu durum da Nuri’yi çileden çıkartmaktadır.
Ali’nin hayırsız oğlu. Anasının kuzusu, dolayısıyla babaya biraz ters. Ne yapacağına bir türlü karar verememiş bir oğlan. Düzenli olarak babasının yanında berberlik yapsa da asıl hedefi yırtmak olan, her türlü ticari teklife açık bir karakter.
Gençliğinden beri Nuri’nin kızı Yasemin ile büyük aşk yaşamaktadır. Nuri ve Ali çocuklarını nişanlamış, 25 yıllık ortaklığın üstüne şimdi de akrabalık eklemek üzeredirler.
Evlilik hayalleri kuran çift, babalarının ve analarının anlaşmazlıkları yüzünden mutlu sona nasıl ulaşacaklarını bir türlü kestiremezken iki tarafı birden idare etme çabasıyla derbeder olmuşlardır.
Ali’nin başına sürekli yeni dertler çıkartan Münir özünde çok temiz bir oğlandır. O temiz kalmaya çalıştıkça dünyanın tüm pisliği yokuş aşağı ona doğru akmaktadır.
Berber Ali ve Gönül Hanım’ın kızları. 29 yaşında, profesyonel ev kızı…
Odasında büyük bir curcuna hâkim. Bir köşede çeyiz olarak aldığı beyaz eşyaları, bir köşede yıllardır ördüğü el emeği göz nuru dantelleri, diğer köşede mutfak eşyaları velhasıl ev içinde ev kurulmuş, bekliyor.
Aslında şimdiye kadar kimseyle evlenememesinin sebebi de sadece ve sadece kendisi. Çünkü kocası olacak erkekte aradığı çok gizemli bir özellik var ve kimsede aradığını bulamamış şimdiye kadar.
Berber Ali ile Gönül Hanım’ın küçük oğulları. Babasının gözdesi. Anasına göre inat, dediğim dedik. Berber Ali’nin evlatları içinde “adam olacağına” inandığı yegâne çocuğu. Özel bir üniversitede son sınıfta, burslu olarak okuyor…
Dürüst, ailesine bağlı, babasının dertlerine en duyarlı karakter. Pratik zekâlı, korkusuz, tuttuğunu koparan bir delikanlı.
Evin en küçüğü olmasına rağmen en olgun karakteri. Kendi ayakları üstünde durmaya çalışan, babasının bin türlü derdi içinde ona yük olmamaya uğraşan ama serdeki delikanlılığın etkisiyle acele kararlar veren fevri bir genç. Ve bu fevriliği istemeden de olsa babasının başına yeni belalar açıyor.
Nuri ve Füsun’un kızları. Annesi ve babası kavga ederek ayrıldıklarında annesini seçmiş, onunla yaşıyor. Annesinin sinir bozukluğunun müsebbibi olarak babasını görüyor. Dominant, dediğim dedik, hırslı bir kız. Nişanlısı Münir’i parmağında oynatıyor.
Dünya tatlısı mahallemizin, en itibarlı adamlarından biridir. Bir nevi paranın kaynağının üzerinde durmaktadır. Ya da öyle gözükmektedir. Zor zamanlarında mahallelinin yanında olmaya çalışan, onlar tarafından sevilen bir adamdır, uzaktan... Çünkü, hastası olduğu Erol Evgin şarkılarının sözlerini cümle içinde çok kullanması ve aniden, çaktırmadan yaptığı soğuk esprileri sebebiyle, muhabbeti pek makbul değildir. Buna rağmen, elbet işimiz düşer diye insanlar selamı esirgemez, iki çift lafını da etmesini beklerler, hızla uzaklaşmadan evvel… Dökülen saçları, kafasındaki en büyük sorundur… Çare için her şeyi dener… Tabi ki çare bulamamıştır henüz… Bulabilecek mi hep beraber göreceğiz.
Berber Ali ve Nuri’nin berberindeki kalfa. Balkan göçmeni bir ailenin nabza göre şerbetçi oğlu. Nuri’nin yalaka kalfası. Patronunu gözünde büyük bir ticari başarı abidesi olarak görüyor. Mahalle dışında bir şube açmak için patronunu ikna etmeye çalışıyor. Patronu büyüdükçe kendisinin de büyüyeceğini düşünüyor ama Nuri’nin aklında hiç de böyle bir düşünce yok.
Diğer bir amacı da patronunun kızı Yasemin ile evlenip veliaht olarak işlerin başına geçmekmiş ama Yasemin’i, Münir’e kaptırınca planları suya düşmüş. Sabit, Münir’in can düşmanı. Ve bu evliliğin en kısa sürede biteceğine emin. Kendiliğinden bitmese de, o elinden geleni yapacak.
Kerem ile aynı üniversitede okuyan dünya güzeli bir kız. Aslında karakter özellikleri Kerem ile benzeşiyor. Zaten bu yüzden de iki inatçı, kafasının dikine giden karakterin uzlaşması çok zor görünüyor.
Mahallenin 4 nalı, uçan halısıdır taksici Maazallah… İki nokta arasındaki en kısa yolu bilmesiyle doğru, hayata korku ve panik dolu bakışı sebebiyle de bir o kadar yanlış adamdır. Zamanında, yani gençliğinde o kadar büyük hatalar yapmıştır ki, şimdi yoğurdu üfleyerek bile yemez, teklif edeni gaz yapıyor diyerek reddeder. Lakabını da Kömür baba bu sebeple layık görmüştür kendisine… Kendisini taksisi dışında gören olmamıştır. Evi, yazlığı, kışlığı orasıdır sanki… Mobil hali sebebiyle, mahallenin tüm akışkan haber ağına sahiptir. Dedikoduya ihtiyacı olan, “gece” açtırmak şartı ile Maazallah’ın aracından kesinlikle faydalanabilir...
Kerem’in okuldaki en yakın arkadaşı. İzmir’deki ailesinin yanından ilk kez üniversite için ayrılmış. Yurtta kalan Umut’un en büyük isteği Kerem ile birlikte bir öğrenci evine çıkmak.
İşinde gücünde, derslerinden kafasını kaldırmayan biridir. Hata yapmaktan ölesiye korkar. Etliye sütlüye bulaşmadan yoluna devam etmek her zaman ilk tercihidir. Fakat Kerem’le kurduğu yakın arkadaşlık ve Kerem’in fevri tavrı onu hiç bulaşmak istemediği zor durumlarda bırakmaktadır.
Mahallemizin delikanlılarından, Kerem’in çocukluk arkadaşı. Lise 2’den terktir ve mahallenin tüm esnafının yanında çıraklık yaptıktan sonra kaportacılığın kendisini lüks arabalara yakın tutacağını fark edip bu meslekte karar kılmıştır.
Tam bir mahalle delikanlısıdır. Maceradan kaçmaz; sonunu düşünenin kahraman olamayacağına %100 inanmaktadır. Fırlamadır, gözü pektir, mavracıdır, en büyük eğlence kaynaklarından biri Umut’tur. Kendi jargonuyla Umut’u bezdirene kadar onunla dalga geçer.
Kızlarla arası iyidir, tamir için atölyeye gelen lüks arabaları kaçırıp kaçırıp Kerem’in üniversitesinin önüne çeker. Kızları tavlamaya çalışır. Şaşırtıcı olan da başarılı olmasıdır.
Kerem’in liseden arkadaşıdır… Aynı okulu kazanıp arkadaşlıklarını devam ettirme kararı almışlardır. Kelimenin tam anlamıyla kafa kızdır Didem… Hatta o kadar kafadır ki, dünyalar güzeli olmasına rağmen, erkeklerle en fazla, yeni tabirle “kanka” olabilmektedir. Bu bir sorun mudur Didem için? Hayır, kafa kızdır dedik ya… Kerem’in bir sürü yakın arkadaşı dostu olmasına rağmen, en gerçek dertlerini Didem’e açmaktadır. Bambaşka, farklı bir bakış açısı vardır olaylara. Pozitif, daha çözüme yönelik… Hatası, Kerem ve süper arkadaş tayfasının aklına uyarak başını sık sık belaya sokacak olmasıdır… Defalarca onları uyarmış olmasına rağmen...