Soru Günlük ya da haftalık rutinleriniz nelerdir? Mutlaka şunu yaparım dediğiniz ne var?

Bu konuyu okuyanlar

Buse Özübek

SDN
SDN
Katılım
31 Aralık 2021
Mesajlar
345
Reaksiyon puanı
260
Puanları
63
Yaş
29

Günlük ya da haftalık rutinleriniz nelerdir? Mutlaka şunu yaparım dediğiniz ne var?


Planlı ve düzenli yaşamayı seven birisi olarak (gerçi artık plansızlıklara da çok açığım çünkü onun da ayrı bir güzelliği var)
haftalık düzenli olarak rutinlerimi sıralıyorum:

- Spor yapmak.
- Film izlemek.
- Kitap okumak.
- İzlediğim filmleri ve kitapları not almak.
- Günlük yazmak
- Haftalık burç yorumlarını dinlemek. (Aslan burcum :D)
- Mutlaka bir arkadaşımla görüşürüm.

Günlük düzenli olarak rutinlerimi sıralıyorum:

- Mutlaka okuduğum bazı nazar duaları var :D malum etrafta kem ve nefret dolu bir sürü göz var.
Hafta içi çalıştığım için başka bir rutinim bulunmuyor günlük olarak.


Sizin rutinlerinizi de merak ediyorum açıkçası :) bakalım ilginç olarak neler çıkacak...
 
Katılım
11 Ocak 2022
Mesajlar
997
Reaksiyon puanı
953
Puanları
93
Yaş
33
Genel olarak 5 vakit namazı kılmaya çalışıyorum bazen bazı vakitler kaçabiliyor.
Angel stone mobil oyunumu günlük olarak oynuyorum çünkü bir moba oyunu.
Haftanın 3 4 günü spor yapmaya çalışıyorum son zamanlarda.
Yine son zamanlarda ingilizce öğrenmeye çalışıyorum bu yüzden mutlaka ingilizce içeriklere bakıyorum gün içinde.
Çalışmadığım için de günlerim genelde evde ve aynı geçiyor nadiren arkadaşlarımla buluşurum.
Genel olarak bişeyleri rutinleştirmeyi sevmiyorum hatta nefret ederim rutin herşeyden o yüzden rutinlerim çok genel ve azdır.
 

Buse Özübek

SDN
SDN
Katılım
31 Aralık 2021
Mesajlar
345
Reaksiyon puanı
260
Puanları
63
Yaş
29
Genel olarak 5 vakit namazı kılmaya çalışıyorum bazen bazı vakitler kaçabiliyor.
Angel stone mobil oyunumu günlük olarak oynuyorum çünkü bir moba oyunu.
Haftanın 3 4 günü spor yapmaya çalışıyorum son zamanlarda.
Yine son zamanlarda ingilizce öğrenmeye çalışıyorum bu yüzden mutlaka ingilizce içeriklere bakıyorum gün içinde.
Çalışmadığım için de günlerim genelde evde ve aynı geçiyor nadiren arkadaşlarımla buluşurum.
Genel olarak bişeyleri rutinleştirmeyi sevmiyorum hatta nefret ederim rutin herşeyden o yüzden rutinlerim çok genel ve azdır.
voscreen çok güzel bir uygulama ingilizce seviyemi bu sayede ilerlettim öneririm.
 

Evren01

Öğrenci
Katılım
6 Mayıs 2022
Mesajlar
26
Reaksiyon puanı
20
Puanları
3
Merhaba, belki foruma bu başlıkta bir giriş yapmak, "selamlar yarışmaya şuradan katılıyorum" demek gibi bir şey olacak mecazen. O yüzden uygun buldum. ?

- 3A oyun geliştiren bir şirketle uzaktan(evden) tam zamanlı olarak çalıştığım için, günlük rutinim oyun geliştirmek. (Şu anda Remedy Games ile Alan Wake 2 üzerinde çalışıyoruz)

- Boş zamanlarımda da hobi amaçlı 3D oyun ortamları hazırlarım. Favori işlerimden biri The Last of Us 2'den esinlenerek yaptığım şu bölüm tasarımıdır:


TLOU R1.jpg

TLOU R5.jpg


- Her gün olmasa da, özellikle hafta sonu rutinim içerisinde oyun oynamak vardır. Oyun geliştirmek bir zevk, oynaması iki zevk. :) PS5'e çıkacak olan yeni God of War oyunu en çok beklediklerim arasında.

- Yine hafta sonu rutini olarak, çamlıyayla'ya gider dağın tepesinde arkadaşlarla nescafe içer laflarız. Heralde en huzurlu ve çevre bakımından en sessiz rutinlerden biri.

- Konuya yazmış olan arkadaşlar gibi, duasız günüm geçmez. Şükürsüz ve istiğfarsız da geçmez, geçmemeli. :)

- Yakın mesafe bile olsa gideceğim yerlere mutlaka bisikletle giderim. Sürmeyi seviyorum, ayrıca hareket etmek bakımından iyi oluyor.

- Çalışırken nescafe içmek mutlak bir alışkanlık. :D

- TV hiç izlemem, sosyal medya hiç kullanmam, bu sebeple youtube'dan takip ettiğim bazı haber kaynaklarından akşamları 15 dakika kadar dünya gündemine bakarım. Türkiye içi gündem beynimi süngere çevirdiğinden global'deki durumumuza bakmaya özen gösteriyorum. :D

- Spor aktivitelerim evde kendi başıma yaptıklarımdan ibaret. (Şınav çekmek gibi örneğin)
 

Buse Özübek

SDN
SDN
Katılım
31 Aralık 2021
Mesajlar
345
Reaksiyon puanı
260
Puanları
63
Yaş
29
Merhaba, belki foruma bu başlıkta bir giriş yapmak, "selamlar yarışmaya şuradan katılıyorum" demek gibi bir şey olacak mecazen. O yüzden uygun buldum. ?

- 3A oyun geliştiren bir şirketle uzaktan(evden) tam zamanlı olarak çalıştığım için, günlük rutinim oyun geliştirmek. (Şu anda Remedy Games ile Alan Wake 2 üzerinde çalışıyoruz)

- Boş zamanlarımda da hobi amaçlı 3D oyun ortamları hazırlarım. Favori işlerimden biri The Last of Us 2'den esinlenerek yaptığım şu bölüm tasarımıdır:


Ekli dosyayı görüntüle 170310
Ekli dosyayı görüntüle 170311

- Her gün olmasa da, özellikle hafta sonu rutinim içerisinde oyun oynamak vardır. Oyun geliştirmek bir zevk, oynaması iki zevk. :) PS5'e çıkacak olan yeni God of War oyunu en çok beklediklerim arasında.

- Yine hafta sonu rutini olarak, çamlıyayla'ya gider dağın tepesinde arkadaşlarla nescafe içer laflarız. Heralde en huzurlu ve çevre bakımından en sessiz rutinlerden biri.

- Konuya yazmış olan arkadaşlar gibi, duasız günüm geçmez. Şükürsüz ve istiğfarsız da geçmez, geçmemeli. :)

- Yakın mesafe bile olsa gideceğim yerlere mutlaka bisikletle giderim. Sürmeyi seviyorum, ayrıca hareket etmek bakımından iyi oluyor.

- Çalışırken nescafe içmek mutlak bir alışkanlık. :D

- TV hiç izlemem, sosyal medya hiç kullanmam, bu sebeple youtube'dan takip ettiğim bazı haber kaynaklarından akşamları 15 dakika kadar dünya gündemine bakarım. Türkiye içi gündem beynimi süngere çevirdiğinden global'deki durumumuza bakmaya özen gösteriyorum. :D

- Spor aktivitelerim evde kendi başıma yaptıklarımdan ibaret. (Şınav çekmek gibi örneğin)
Çok iyiymiş ve farklı buldum :) ancak sosyal medyaya hiç girmeme kısmına şaşırdım. Bunu nasıl başarıyorsun?
 

Evren01

Öğrenci
Katılım
6 Mayıs 2022
Mesajlar
26
Reaksiyon puanı
20
Puanları
3
Çok iyiymiş ve farklı buldum :) ancak sosyal medyaya hiç girmeme kısmına şaşırdım. Bunu nasıl başarıyorsun?

Beni kendisinden buz gibi soğutan bir platformlar zinciri, bu sebeple girmek / üyelik açmak artık aklıma bile gelmiyor diyebilirim özet olarak. :D

Detaylı sebeplerini isterseniz: Yaklaşık 7-8 yıl önce, ortalama 1 yıl kadar facebook kullandım. Insta, twitter gibi yerleri ise ara sıra takip ediyordum. Ancak her girdiğimde beni soğutan bir dünya yalan ve yanlış iş oluyordu. En çok ayar olduklarım şunlardı:

- Herkes kadın hakları diye bağırıyorken, aynı kimseler tarafından kadınlar sürekli cinsel obje olarak bir pazarlama aracı şeklinde kullanılıyor. (Bunu yazdığım için afedersiniz) - Sapık bir platform, ambalajı ise ifade özgürlüğü. Koca bir yalan, koca bir pazarlama oyunu bu.

- İnsanlar birbirini gruplara ayırıyor ve birbirlerini tekfir ediyorlar, dışlıyorlar. Örnek; ya şu partiyi tutanlar hariç herkes vatan haini, gibi.

- Genç nesil üzerine oynanan çok şiddetli piskolojik bir oyun görüyordum. Mesela her nesil sözde kuşaklara bölünür ve her bir kuşağa zorlama tanımlamalar yapılır. Gençlerin beyinlerini yeniden kodladıkları bir ortam bana göre. Örnek: Sen Z kuşağısın, şunları şunları yaparsın, şunları şunları yapmazsın. Şunu desteklersin, şunu asla desteklemezsin. Hadi ya? Sosyal medya mı belirleyecek kişilik özelliklerini? :D Bu çok ayar olduğum bir meseledir, insanlar olmadıkları kişilikleri yaşamaya başladılar, artık gerçek hayatta da etkilerini görmeye başladım. Sosyal medya'ya bağlıyorum bu durumu.

- Haberler inanılmaz yalan ve algı oyunu içerikliydi. Çoğunlukla ülke itibarını zedeleyici, hiç gerçekleşmemiş, veya dünyanın başka bir yerinde yaşanmış bir olay Türkiye'de yaşanıyor gibi servis edilirdi, buna çok denk geldim. Çok fazla kişi inanır ve online bir kaos yaşanır. Bu kaos gerçek hayata da sıçrıyor, kutuplaşma, nefret, daha bir çok şey.

(Bunun yanı sıra doğru haberlerde var ama yalan olanlar doğrular arasında kaynadığı için platform güvenilirliğini tamamen yitiriyor benim açımdan. Bir bardak sütün içerisine 1 damla zehir koyarsanız ölürsünüz. Tıpkı bunun gibi, 100 doğrunun içine 1 yalan koyun ve toplum felç olsun.)

- Kişisel paylaşımlarda da kötü şeyler görüyordum. Yemek yediğin sofrayı paylaşmak. :D Tamam belki yapılabilir ama ayıp hani, bizim kültürümüzde karşı tarafın durumu gözetilir normalde. Görgü tanımlamamıza aykırı.

- Her gittiğimiz ortamda sosyal medyacı arkadaşlar tarafından 7 ilâ 10 dakika aralıklarla toplu selfie çekilme alışkanlığı. Oğlum bir durun, kahve içeceğim bırakın. :D Sosyal medyanın dış hayata yansıması bazen sıkıcı şeyler doğurabiliyor.

- En kötüsü de, hepsi %100 özgür olduğu iddia edilen bu platformlarda, maalesef siz doğru bir şey söylediğinizde sansür yiyebilirken, sizin yaşadığınız ülke aleyhine yapılan yerli / yabancı bütün haberler desteklenir, boş hesaplarla trendlere çıkartılır vaziyetteydi.

- Bunların sözüm ona özgür platformlarını kullanmak, ekmeklerine yağ sürmek olacağı için buz gibi oldum. Artık girmek aklıma bile gelmiyor. :D

Bu şekilde başarıyorum sanırım.
 

Buse Özübek

SDN
SDN
Katılım
31 Aralık 2021
Mesajlar
345
Reaksiyon puanı
260
Puanları
63
Yaş
29
Beni kendisinden buz gibi soğutan bir platformlar zinciri, bu sebeple girmek / üyelik açmak artık aklıma bile gelmiyor diyebilirim özet olarak. :D

Detaylı sebeplerini isterseniz: Yaklaşık 7-8 yıl önce, ortalama 1 yıl kadar facebook kullandım. Insta, twitter gibi yerleri ise ara sıra takip ediyordum. Ancak her girdiğimde beni soğutan bir dünya yalan ve yanlış iş oluyordu. En çok ayar olduklarım şunlardı:

- Herkes kadın hakları diye bağırıyorken, aynı kimseler tarafından kadınlar sürekli cinsel obje olarak bir pazarlama aracı şeklinde kullanılıyor. (Bunu yazdığım için afedersiniz) - Sapık bir platform, ambalajı ise ifade özgürlüğü. Koca bir yalan, koca bir pazarlama oyunu bu.

- İnsanlar birbirini gruplara ayırıyor ve birbirlerini tekfir ediyorlar, dışlıyorlar. Örnek; ya şu partiyi tutanlar hariç herkes vatan haini, gibi.

- Genç nesil üzerine oynanan çok şiddetli piskolojik bir oyun görüyordum. Mesela her nesil sözde kuşaklara bölünür ve her bir kuşağa zorlama tanımlamalar yapılır. Gençlerin beyinlerini yeniden kodladıkları bir ortam bana göre. Örnek: Sen Z kuşağısın, şunları şunları yaparsın, şunları şunları yapmazsın. Şunu desteklersin, şunu asla desteklemezsin. Hadi ya? Sosyal medya mı belirleyecek kişilik özelliklerini? :D Bu çok ayar olduğum bir meseledir, insanlar olmadıkları kişilikleri yaşamaya başladılar, artık gerçek hayatta da etkilerini görmeye başladım. Sosyal medya'ya bağlıyorum bu durumu.

- Haberler inanılmaz yalan ve algı oyunu içerikliydi. Çoğunlukla ülke itibarını zedeleyici, hiç gerçekleşmemiş, veya dünyanın başka bir yerinde yaşanmış bir olay Türkiye'de yaşanıyor gibi servis edilirdi, buna çok denk geldim. Çok fazla kişi inanır ve online bir kaos yaşanır. Bu kaos gerçek hayata da sıçrıyor, kutuplaşma, nefret, daha bir çok şey.

(Bunun yanı sıra doğru haberlerde var ama yalan olanlar doğrular arasında kaynadığı için platform güvenilirliğini tamamen yitiriyor benim açımdan. Bir bardak sütün içerisine 1 damla zehir koyarsanız ölürsünüz. Tıpkı bunun gibi, 100 doğrunun içine 1 yalan koyun ve toplum felç olsun.)

- Kişisel paylaşımlarda da kötü şeyler görüyordum. Yemek yediğin sofrayı paylaşmak. :D Tamam belki yapılabilir ama ayıp hani, bizim kültürümüzde karşı tarafın durumu gözetilir normalde. Görgü tanımlamamıza aykırı.

- Her gittiğimiz ortamda sosyal medyacı arkadaşlar tarafından 7 ilâ 10 dakika aralıklarla toplu selfie çekilme alışkanlığı. Oğlum bir durun, kahve içeceğim bırakın. :D Sosyal medyanın dış hayata yansıması bazen sıkıcı şeyler doğurabiliyor.

- En kötüsü de, hepsi %100 özgür olduğu iddia edilen bu platformlarda, maalesef siz doğru bir şey söylediğinizde sansür yiyebilirken, sizin yaşadığınız ülke aleyhine yapılan yerli / yabancı bütün haberler desteklenir, boş hesaplarla trendlere çıkartılır vaziyetteydi.

- Bunların sözüm ona özgür platformlarını kullanmak, ekmeklerine yağ sürmek olacağı için buz gibi oldum. Artık girmek aklıma bile gelmiyor. :D

Bu şekilde başarıyorum sanırım.
Üşenmeden tüm maddeleri sıralamışsın tebrikler, bakış açın oldukça doğru ve kendini zararlı bulduğun oldukça yüksek popüler bir medyadan alıkoymayı daha doğrusu kendini yönetmeyi biliyorsun. :)
 
Üst