Karargaht
Dekan
- Katılım
- 14 Kasım 2007
- Mesajlar
- 9,232
- Reaksiyon puanı
- 112
- Puanları
- 1,243
Görünmezliği sağlayacak madde geliştirme yönündeki başarılı çalışmalara bir yenisi daha eklendi
İnsanoğlu herhangi bir hayalini, özlemden öte bir tutku, bir takıntı haline getirmeye görsün, olmazı olur kılmak için elinden geleni yapar. Günümüzde bize normal gelen pek çok şey bu tutku ve hırsın sonucudur; mesela uçmak.
Belki henüz Superman veya Peter Pan gibi kendi başımıza uçamıyoruz ama (bu vesileyle Hezarfen Ahmet Çelebi ve Lagari'yi saygıyla anıyorum) belli ki yakında görünmezlik sorunumuzu(!) çözmüş olacağız.
Harry Potter'ın görünmezlik pelerini ile iyice ateşlenen görünmeden gezinme sevdasına 5 kala bilim adamları kıyasıya bir rekabetle bu ürünü market raflarına taşımak için çalışıyor.
Belki henüz Superman veya Peter Pan gibi kendi başımıza uçamıyoruz ama (bu vesileyle Hezarfen Ahmet Çelebi ve Lagari'yi saygıyla anıyorum) belli ki yakında görünmezlik sorunumuzu(!) çözmüş olacağız.
Harry Potter'ın görünmezlik pelerini ile iyice ateşlenen görünmeden gezinme sevdasına 5 kala bilim adamları kıyasıya bir rekabetle bu ürünü market raflarına taşımak için çalışıyor.
Daha önce bu konuda atılmış en önemli 2 adım biz Türkler için özellikle çok önemli çünkü her iki ekipte de Türkler başrolde.
Ekiplerden biri tamamen Türklerden oluşuyor: Bilkent Üniversitesi Nanoteknoloji Araştırma Merkezi (NANOTAM). NANOTAM araştırmacıları, 1 sene önce cisimleri belli frekanslarda görünmez kılan nanoteknoloji tabanlı malzeme geliştirdi.
Türkiye'nin tek Descartes bilim ödülü sahibi olan, Bilkent Üniversitesi NANOTAM Başkanı Prof. Dr. Ekmel Özbay'ın başkanlığını yürüttüğü projede doktora öğrencisi Atilla Özgür Çakmak tarafından geliştirilen "görünmezlik pelerini" teknolojisi, askeri araçların üzerine kaplanacak bir metamalzeme sayesinde istenilen frekans bandında, tankların hatta havadaki uçakların görünmezliğine olanak sağlıyor.
Prof. Dr. Özbay, geçen sene konuyla ilgili açıklamasında son yıllarda dünyanın en önde gelen araştırma merkezlerinin, üniversitelerinin tam ve kesin bir görünmezliğe ulaşabilecek teknolojileri geliştirmeye odaklandığını özellikle vurguladı. Bu rekabete Türk araştırmacılar olarak kendilerinin de katıldığını dile getiren Özbay, NANOTAM'da geliştirdikleri metamalzeme tabanlı ''görünmezlik pelerinin'' dünyadaki benzerlerine göre yenilikler içerdiğini belirtti.
Görünmezlik kavramını bilimsel olarak da açıklayan Öztam "Görme" ya da "Algılama"nın, bir cisimden yayılan ya da cismin üzerine çarpıp saçılan elektromanyetik dalgaların algılayıcılara geri dönmesiyle gerçekleşen bir süreç olduğunu söyleyip, "Görünmezlik sağlamak için yapılacak şey, saklanacak cismin elektromanyetik dalgaları saçmasını önlemek, dalgaların çarpmasını engellemek ya da çarpan dalgaların gelişigüzel saçılmasını önlemekle gerçekleşebilir. Herhangi bir cismin üzerine kaplanacak bu özel pelerin sayesinde cisimler görünmez kılınabiliniyor" bilgisini verdi.
Görünmezlikle ilgili bir başka başarılı sonuç da geçtiğimiz mart ayında Almanya'da alındı. Araştırmayı yürüten ekibin başında bulunan, Karlsruhe Teknoloji Enstitüsünden Tolga Ergin, Mart'ta yaptığı açıklamada dönüşüm optiği kullanılarak görünmezliği sağladıklarını belirtti. Ergin ve meslektaşları, fotonik kristaller kullanarak bir görünmezlik perdesi elde etti. Bu perdeyle, altın bir yüzey üzerindeki küçük bir yumruyu
görünmez hale getirmeyi başardılar. Buradaki mercek sistemi ile oluşturulan perde, cismi örten ancak görünmeyen bir halı gibi davranıyor.
Kimseye çaktırmadan herkesi gözetleme özlemini dindirmek için atılan en son adım Amerika'dan geldi.
Tufts ve Boston Üniversitesi'nden bilim adamları altın ile harmanlanmış ipekten mini bir görünmezlik örtüsü elde ettiler. 1 santimetrekarelik, benzersiz bir materyalden yapılmış kumaş şimdilik sadece terahertz (T-rays) dalga boyundaki ışınlara karşı işlev görüyor. Projede görevli araştırmacılar yakın zamanda diğer dalga boyları için de geçerli olacak şekilde; özellikle de insan gözüyle görünür ışınlar için; çalışmayı geliştirebilmeyi umut ediyor.
Bilim adamları 1 santimetrekarelik ipek kumaşa 10 bin tane altın rezonatörü (Titreşebilen ve dolayısıyla, kendi titreşim fre*kanslarından birine yakın frekanslı periyodik bir kuvvetin etkisinde kaldığı zaman rezonans haline girebilen bütün cisimlerin genel adı) yerleştirmişler. Daha sonra bu materyali terahertz dalgalarına maruz bırakmışlar. Normalde dalgaların materyalden geçip gitmesi gerekirken, materyalin titreştiği, rezonans yarattığı tespit edilmiş. Bunun üzerine bu defa özel üretim kumaşı kas dokusu içine yerleştirmişler ve bu şartlarda da yine T dalgalarıyla oluşan rezonansı tespit etmişler.
Elde edilen teknolojinin öncelikle biyomedikal alanında kullanılması hedefleniyor. Tetkik yapıldığında, organların içindeki, arkasındaki bulguların veya diğer organların görülmesi veya izlenecek organla ilgili daha iyi görüntü alınması öncelikli hedef. Bir başka kullanım alanının da savunma sanayi olması çalışma planları arasında.
Velhasılıkelam bilim adamları uğraşadursun bizler bir süre daha masallardan devşirilmiş hayallerimizle "eğer görünmez olsaydım..." planları yapmak zorunda kalacağız. Kendimiz görünmez olduğumuzda pek de keyifli ve eğlenceli olabilecek bu buluş bizim aleyhimize kullanıldığında ne olur düşünmek bile istemem.
Görünmezlik teknolojisi benim neslime yetişir mi bilmem ama benden sonra gelen kuşağın şimdiden "görünmezlik pelerini giymiş şahsiyeti tespit etme teknolojisi" için çalışmalara başlamsında fayda var. Yoksa bu gidişle "uzaktan dinlenme" paranoyası çağ atlayıp, "yerinde gözetlenme" psikozuna dönüşecek.
