tony_almeida
Doçent
- Katılım
- 6 Aralık 2008
- Mesajlar
- 933
- Reaksiyon puanı
- 4
- Puanları
- 0
Kıymetli gönüller bu gün sizlerle bir zamanlar çok meşhur olan hatta okul kitaplarımıza bile girmeyi başarabilen “insanın maymundan” türediği iddialarını birde Hakk aşığı bir gönlün dili ile farklı bir o kadar da doğru bakış ile ele alalım diye düşündük.
Çünkü bu Hakk dostlarını susturmak için çeşitli oyunlar bu ülkede yıllardır oynanıyor. Bu oyunlar neticesi olarak bir sürü yalan yanlış iddialar ortada dolaşıyor, acı olan ise bu kutlu gönüllere karşı yazılan ve oynanan oyunlara ülkü yolunda can olmak arzusu taşıdığına inanmak istediğimiz gönüller de, inanıp karalama kampanyalarına onlarda bilerek veya bilmeyerek ortak oluyorlar.
Neden bahsettiğimi aşağıya alacağım yazıdan her kes anlayacaktır. Yer yüzünde lanetli kavim olan Yahudilere karşı gönlünü siper edip Hakk’ın doğrularını haykıran koca gönüllerinden intikam alabilmek için bu gün içimizden satın aldıkları basın ve birkaç siyasetçi ile birlikte senaryolarını sahneliyorlar. Evet yer yüzünde maymunlaşan insanlar olmuştur ama bunlar sadece bir kavimdir. Bu kavmi BİR ve VAR olan Yüce ALLAH (c.c) ilahi kelamında şöyle buyuruyor;
“içinizden cumartesi günü azgınlık edip haddi aşanları elbette biliyorsunuz. Biz onlara Aşağılık maymunlar olunuz! demiştik.” (Bakara:65) ve “Böylece onlar kibirlerinden dolayı kendilerine yasak edilen şeylerden vaz geçmeyince kendilerine ‘Aşağılık birer maymun olunuz!’ demiştik.” (Araf:166)
Bu beyanlardan da anlaşılacağı üzere doğru olan yer yüzünde bir kavim ilahi emir gereği maymunlaştırılmıştır. Bu kavimde Yahudilerdendir. Bu gerçekten kurtulmak içinde bu zavallılar top yekün insanlığın maymundan türediğini iddia ederek kendileri için gerçek olan durumdan kurtulmanın hesabını yapmışlardır.
Kıymetli gönüller bu gerçekleri bütün çıplaklığı ile ortaya koyan kutlu gönüller aslı astarı olmayan ithamlarla saldırıya uğruyorlar. Sizlerden ricam bu oyunlara gelerek bizler için değer olan bu gönüllere hakaret etmeyin. Kendilerini Yahudilere Satmış olan medyaya inanmadan önce iki sefer daha düşünün ve her kese hak ettiği ölçüde değer vermeye çalışın.
BİR ve VAR olan Yüce ALLAH (c.c) “eşrefi mahlukat” olan insanı neden yarattığı ve nasıl yarattığını Kuran-ı Kerim’in de acık ve kesin olarak beyan buyurmuştur. İlahi kelamda ki bu beyanlar karşısında hiçbir beşerin hükmü geçerli değildir. BİR ve VAR olan Yüce ALLAH(c.c) ilahi kelamında şöyle buyuruyor;
“insan görmez mi ki, biz onu meniden yarattık. Birde bakıyorsun ki, apaçık düşman kesilmiş.” (Yasin:77)
Bu aciz sözü Hakk dostu hocama bırakıyor. Bütün sevdalı yüreklerden de dua istirham ediyorum. Hocamıza yapılan saldırıların asıl sebebi bu yazıdan sonra daha iyi anlaşılacağına inanıyorum.
“Ey insanlar! Sizi bir tek candan yaratan ve ondan eşini var edip,ikisinden bir çok erkekler ve kadınlar üreten Rabbinize hürmetsizlikten sakının.” (nisa:1)
“İnsan daha önce hiç bir şey değilken, kendisini nasıl yarattığımızı düşünmüyor mu?”(Meryem:67)
“Seni topraktan, sonra nütfeden yaratıp sonunda da seni bir insan şekline getiren Rabbini inkar mı ediyorsun?” (kehf:37)
.....
Ruhundan ruh veren, en güzel sıfatları bahşeden, vücud binasını kuran, namütenahi nimetlerle donatan, hayatımızın idamesi için her şeyi bize musahhar kılan Allah-u Teala’ya; tek bir azasının idrakinden aciz olduğumuzu itiraf ve O’nun sonsuz nimetlerine şükürler ederiz. Helak olan eski kavimlerin birer kabahatlerinden ötürü başlarına felaketler gelmiştir.
Nuh Aleyhisselam’ın kavmi put perestlikte inat ettikleri için tufanla yok oldular. Ad kavmi Hud Aleyhisselam’ı beyinsizlikle , yalancılıkla suçladıkları için şiddetli rüzgarla helak oldular.
Salih Aleyhisselam’ın kavmi semud, mucize deveyi öldürdükleri için yürekleri yerinden oynatan korkunç bir sesle cezalandırıldılar.
Lut Aleyhisselam’ın kavmi helal olan eşlerini bırakıp erkeklere gittikleri için , Allah’u Teala memleketlerini alt üst etti ve üzerlerine taş yağmuru yağdırdı.
Şuayib Aleyhisselam’ın kavmi olan meyden ve eyke halkı; ticaret ahlakını bozdukları, ölçü ve tartıda hile yaptıkları için buluttan inen ateşle cezalandırıldılar.
Yahudilerde itaatsizlikleri sebebi ile yoldan çıktıkları için MAYMUN suretine çevrilmişlerdir.
...
Bu hilekar Yahudiler kendi haklarında nazil olan maymunlaşma ile ilgili Ayet-i kerimeleri kendilerinden uzaklaştırmak, nazarları başka yönlere çevirmek için insanın maymundan türediğini ortaya attılar.
“Ve her yolun başına oturup da tehdit ederek inananları yolundan alı koymaya ve o Allah yolunu eğriltmeye çalışmayın.” (araf:86)
Ayet-i kerimesinde beyan buyurulduğu üzere, bu doğru yolun başında oturup bu hakikati yanlışa çevirmeye çalışmaktadırlar.
Bu suret değişme hadisesi Kuran-ı Kerim'in çeşitli Ayet-i kerimelerinde beyan buyurulmaktadır. Yahudiler mukaddes bir istirahat günü istemişlerdi. Allah’u Teala bunun üzerine haftanın altı gününü iş günü, yedinci cumartesi gününü de sadece din işleri ile uğraşmaları ve gönüllerinde dini şuuru sağlamlaştırmaları için mukaddes bir tatil günü yaptı. O gün çalışmak, balık avlamak ve yemek yasaktı. Allah-u Teala onları imtahan etmek için cumartesi günü denizlerde balıkları çoğalttı. O gün boyunca denizdeki balıkların hepsi yüzeye çıkıyor, akın akın yanlarına kadar geliyorlardı. Akşam olunca da denizin dibine dalıyor ve diğer cumartesine gününe kadar büyük küçük hiçbir balık görünmüyordu. Bu durum uzun bir müddet böyle devam etti. Nihayet cumartesi gününün kutsaliyetini ihlal ederek Hazreti Allah-a verdikleri sözden döndüler. O gün balık avlamak için hile yaptılar. Deniz kenarında ki su birikintilerine balıkları kapatıp, ertesi günü avlıyorlardı. Çoğu bu imtihanı kaybetti. Bu husus Kuran-ı Kerim’de şu şekilde açıklanmaktadır:
“Hani onlar cumartesi yasaklarına saygısızlık edip ilahi sınırı aşıyorlardı. Cumartesi tatili yaptıkları gün, balıklar meydana çıkarak sürü halinde akın akın yanlarına geliyorlardı. Diğer günler ise gelmiyorlardı. Biz onları yoldan çıkmaları sebebiyle böylece imtihan ediyorduk.”(Araf:163)
Allah-u Teala bu günahkar Yahudileri itaatsizlikleri sebebi ile maymun şekline çevirmiştir:
“İçinizden cumartesi günü azgınlık edip haddi aşanları elbette biliyorsunuz. Biz onlara ‘Aşağılık birer maymun olunuz!’demiştik.” (Bakara:65)
“Böylece onlar kibirlerinden dolayı kendilerine yasak edilen şeylerden vaz geçmeyince ‘Aşağılık birer maymun olunuz!’demiştik.”(Araf:166)
Hazret-i Allah’ın onları lanetlediğine, azabına müstehak kıldığına dair kıssalar Kuran-ı Kerim’in çeşitli yerlerinde beyan edilmektedir. Bir Ayet-i kerime’de de bu husus yeniden hatırlatılıyor. Bu cezanın sadece maymunlaşma ile değil, domuzlaşma ile de ilgili olduğu belirtiliyor:
“De ki: Allah katında bundan daha kötü bir cezanın bulunduğunu size haber vereyim mi? Onlar Allah’ın lanetlediği, gazap ettiği içlerinden maymunlar ve domuzlar yaptığı kimselerle tağuta tapanlardır. İşte onlar mevki bakımından daha kötü olanlar ve doğru yoldan daha çok sapmış bulunanlardır.” (Maide:60)
Resulullah (s.a.v) Efendimiz ise Hadis-i şeriflerinde şöyle buyuruyorlar:
“İsrailoğullarından bir ümmet kayboldu, hayvan suretine çevrildi. Bilinmez ki o topluluk ne fenalık işlemiştir. Fareyi bunlardan sanıyorum. Çünkü o deve sütü konunca içmez, koyun sütünü içer.”(BuhariTecrid-i sarih:1364)
İsrailoğullarına devenin sütü ve eti haram kılınmıştır.
Çünkü onlar haram olan bazı şeyleri helal sayıyorlardı. Bu yüzden Allah-u Teala ceza olarak onlara helal olan şeyleri bile haram kılmıştır. Ayet-i kerimede buyuruluyor:
'Yahudilere bütün tırnaklı hayvanları haram kılmıştık. Onlara birde sığırın ve koyunların sırtlarında bağırsakları üzerinde ve kemiğe karışan yağlar dışında iç yağlarını yasaklamıştık. Azgınlıkları yüzünden onları bu şekilde cezalandırdık. Şüphe yok ki biz doğru sözlüyüzdür.” (En’am:146)
“Yahudilerin yaptıkları zulümden, bir çok kimseleri Allah yolundan çevirmelerinden, men edildikleri halde faiz almalarından ve haksız yere insanların mallarını yemelerinden dolayı kendilerine helal kılınan temiz şeyleri onlara haram kıldık. İçlerinden inkar edenlere de elem verici bir azap hazırladık.” (Nisa:160-161)
Yahudilerin hak ettikleri bu cezaların bir ibret ve öğüt kılındığı beyan bulunmaktadır:
“İşte siz bu (maymunlaşma cezasını) kendi devirlerinde yaşayıp hadiseyi bizzat görenlere ve sonradan gelecek olanlara bir ibret dersi, takva sahibi müminlere de bir öğüt yaptık.” (Bakara:66)
Ayet-i kerimelerden açıkça anlaşıyor ki, Allah-u Teala’nın lanet ve gazabına uğrayan Yahudiler, hayvan şekline dönüştürülmüşlerdir. Bir insanın şeklinin değiştirilip hayvan şekline konmasına “mesh” denir. Eski milletlerde bu değişme olurdu. Resul-i Kibriya (s.a.v) Efendimiz alemlere rahmet olduğu için, Hazreti Allah onun hürmetine zahiren sıfat değiştirmeyi kaldırmıştır. Bu sıfatlar örtü altında kaldı. Şimdiki zamanda da hayvani sıfatlar mevcuttur. İnsan hangi sıfatta öldü ise o sıfatta dirilecektir…...
Kıymetli gönüller yukarıda fikirlerini kaleme aldığımız hocamın hürmetle ellerinden öpüyorum. BİR ve VAR ömrünü uzun etsin. Sadece şunu söyleyeyim ki bu koca yürek bu toprakları hiç terk etmedi hala namertler düzeni ile mucadelesini bu topraklarda devam ettirmektedir.
Kıymetli gönüller, şimdi dikkatle düşünmenizi rica ediyorum, inanan mümin kardeşim için bundan öte söz olamaz. HAKK Teala kelamında bu hadiseyi bütün çıplaklığı ile ortaya koyuyor. Kafamızda soru işareti dahi bırakmamacasına ama bu gerçek yıllar yılı Müslüman TÜRK milletinden gizlenmeye çalışılıyor. Körpecik beyinlerin kafalarında hep soru işareti bırakmanın hesabı yapıldı. Önce Arapça ile Müslüman Türk milletinin arası açıldı, sonra senaryonun gereği olarak Kuran-ı Kerim'den uzaklaştırıldık. Sonra din basit bir olgu ve inanç olduğu bu Kutlu milletin öz evlatlarının beyinlerine kazıldı “siz okuyup ekmeğinizi elinize alın gerisini boş verin” sözü aslında bize her şeyi yeterince açıklıyor. Bu milletin evlatları inadına kök salarken bu kutlu topraklarda analar hep “oğul çabuk büyü tez yetiş, namertlerin gırtlağını sık oğul” ve “ tez yetiş oğul vatana millete faydalı bir evlat ol ” gibi nasihatlerle büyütülürken şimdi “ ne oldu sana ne oldu yavrum” larla büyütülüyor nesil. Aslın da bazen biz mi çok şey istiyoruz bu zavallılardan diye de düşünmüyor değilim. Ozanın haykırdığı gibi Uyan ey vatandaş uyan artık. Lanetli kavim Yahudiler ve yardakçıları çirit atarken vatanında birde üstüne üstlük kuyrukları da artık saklanma ihtiyacı hissetmeden senaryosu haham başı tarafından yazılan ve sahnelenen bu tiyatronun son bölümü için perde açıldı yeter artık uyuma uyan.
Kıymetli gönüller, BİR ve VAR olan Yüce ALLAH(c.c)'a emanet olun vesselam...
Çünkü bu Hakk dostlarını susturmak için çeşitli oyunlar bu ülkede yıllardır oynanıyor. Bu oyunlar neticesi olarak bir sürü yalan yanlış iddialar ortada dolaşıyor, acı olan ise bu kutlu gönüllere karşı yazılan ve oynanan oyunlara ülkü yolunda can olmak arzusu taşıdığına inanmak istediğimiz gönüller de, inanıp karalama kampanyalarına onlarda bilerek veya bilmeyerek ortak oluyorlar.
Neden bahsettiğimi aşağıya alacağım yazıdan her kes anlayacaktır. Yer yüzünde lanetli kavim olan Yahudilere karşı gönlünü siper edip Hakk’ın doğrularını haykıran koca gönüllerinden intikam alabilmek için bu gün içimizden satın aldıkları basın ve birkaç siyasetçi ile birlikte senaryolarını sahneliyorlar. Evet yer yüzünde maymunlaşan insanlar olmuştur ama bunlar sadece bir kavimdir. Bu kavmi BİR ve VAR olan Yüce ALLAH (c.c) ilahi kelamında şöyle buyuruyor;
“içinizden cumartesi günü azgınlık edip haddi aşanları elbette biliyorsunuz. Biz onlara Aşağılık maymunlar olunuz! demiştik.” (Bakara:65) ve “Böylece onlar kibirlerinden dolayı kendilerine yasak edilen şeylerden vaz geçmeyince kendilerine ‘Aşağılık birer maymun olunuz!’ demiştik.” (Araf:166)
Bu beyanlardan da anlaşılacağı üzere doğru olan yer yüzünde bir kavim ilahi emir gereği maymunlaştırılmıştır. Bu kavimde Yahudilerdendir. Bu gerçekten kurtulmak içinde bu zavallılar top yekün insanlığın maymundan türediğini iddia ederek kendileri için gerçek olan durumdan kurtulmanın hesabını yapmışlardır.
Kıymetli gönüller bu gerçekleri bütün çıplaklığı ile ortaya koyan kutlu gönüller aslı astarı olmayan ithamlarla saldırıya uğruyorlar. Sizlerden ricam bu oyunlara gelerek bizler için değer olan bu gönüllere hakaret etmeyin. Kendilerini Yahudilere Satmış olan medyaya inanmadan önce iki sefer daha düşünün ve her kese hak ettiği ölçüde değer vermeye çalışın.
BİR ve VAR olan Yüce ALLAH (c.c) “eşrefi mahlukat” olan insanı neden yarattığı ve nasıl yarattığını Kuran-ı Kerim’in de acık ve kesin olarak beyan buyurmuştur. İlahi kelamda ki bu beyanlar karşısında hiçbir beşerin hükmü geçerli değildir. BİR ve VAR olan Yüce ALLAH(c.c) ilahi kelamında şöyle buyuruyor;
“insan görmez mi ki, biz onu meniden yarattık. Birde bakıyorsun ki, apaçık düşman kesilmiş.” (Yasin:77)
Bu aciz sözü Hakk dostu hocama bırakıyor. Bütün sevdalı yüreklerden de dua istirham ediyorum. Hocamıza yapılan saldırıların asıl sebebi bu yazıdan sonra daha iyi anlaşılacağına inanıyorum.
“Ey insanlar! Sizi bir tek candan yaratan ve ondan eşini var edip,ikisinden bir çok erkekler ve kadınlar üreten Rabbinize hürmetsizlikten sakının.” (nisa:1)
“İnsan daha önce hiç bir şey değilken, kendisini nasıl yarattığımızı düşünmüyor mu?”(Meryem:67)
“Seni topraktan, sonra nütfeden yaratıp sonunda da seni bir insan şekline getiren Rabbini inkar mı ediyorsun?” (kehf:37)
.....
Ruhundan ruh veren, en güzel sıfatları bahşeden, vücud binasını kuran, namütenahi nimetlerle donatan, hayatımızın idamesi için her şeyi bize musahhar kılan Allah-u Teala’ya; tek bir azasının idrakinden aciz olduğumuzu itiraf ve O’nun sonsuz nimetlerine şükürler ederiz. Helak olan eski kavimlerin birer kabahatlerinden ötürü başlarına felaketler gelmiştir.
Nuh Aleyhisselam’ın kavmi put perestlikte inat ettikleri için tufanla yok oldular. Ad kavmi Hud Aleyhisselam’ı beyinsizlikle , yalancılıkla suçladıkları için şiddetli rüzgarla helak oldular.
Salih Aleyhisselam’ın kavmi semud, mucize deveyi öldürdükleri için yürekleri yerinden oynatan korkunç bir sesle cezalandırıldılar.
Lut Aleyhisselam’ın kavmi helal olan eşlerini bırakıp erkeklere gittikleri için , Allah’u Teala memleketlerini alt üst etti ve üzerlerine taş yağmuru yağdırdı.
Şuayib Aleyhisselam’ın kavmi olan meyden ve eyke halkı; ticaret ahlakını bozdukları, ölçü ve tartıda hile yaptıkları için buluttan inen ateşle cezalandırıldılar.
Yahudilerde itaatsizlikleri sebebi ile yoldan çıktıkları için MAYMUN suretine çevrilmişlerdir.
...
Bu hilekar Yahudiler kendi haklarında nazil olan maymunlaşma ile ilgili Ayet-i kerimeleri kendilerinden uzaklaştırmak, nazarları başka yönlere çevirmek için insanın maymundan türediğini ortaya attılar.
“Ve her yolun başına oturup da tehdit ederek inananları yolundan alı koymaya ve o Allah yolunu eğriltmeye çalışmayın.” (araf:86)
Ayet-i kerimesinde beyan buyurulduğu üzere, bu doğru yolun başında oturup bu hakikati yanlışa çevirmeye çalışmaktadırlar.
Bu suret değişme hadisesi Kuran-ı Kerim'in çeşitli Ayet-i kerimelerinde beyan buyurulmaktadır. Yahudiler mukaddes bir istirahat günü istemişlerdi. Allah’u Teala bunun üzerine haftanın altı gününü iş günü, yedinci cumartesi gününü de sadece din işleri ile uğraşmaları ve gönüllerinde dini şuuru sağlamlaştırmaları için mukaddes bir tatil günü yaptı. O gün çalışmak, balık avlamak ve yemek yasaktı. Allah-u Teala onları imtahan etmek için cumartesi günü denizlerde balıkları çoğalttı. O gün boyunca denizdeki balıkların hepsi yüzeye çıkıyor, akın akın yanlarına kadar geliyorlardı. Akşam olunca da denizin dibine dalıyor ve diğer cumartesine gününe kadar büyük küçük hiçbir balık görünmüyordu. Bu durum uzun bir müddet böyle devam etti. Nihayet cumartesi gününün kutsaliyetini ihlal ederek Hazreti Allah-a verdikleri sözden döndüler. O gün balık avlamak için hile yaptılar. Deniz kenarında ki su birikintilerine balıkları kapatıp, ertesi günü avlıyorlardı. Çoğu bu imtihanı kaybetti. Bu husus Kuran-ı Kerim’de şu şekilde açıklanmaktadır:
“Hani onlar cumartesi yasaklarına saygısızlık edip ilahi sınırı aşıyorlardı. Cumartesi tatili yaptıkları gün, balıklar meydana çıkarak sürü halinde akın akın yanlarına geliyorlardı. Diğer günler ise gelmiyorlardı. Biz onları yoldan çıkmaları sebebiyle böylece imtihan ediyorduk.”(Araf:163)
Allah-u Teala bu günahkar Yahudileri itaatsizlikleri sebebi ile maymun şekline çevirmiştir:
“İçinizden cumartesi günü azgınlık edip haddi aşanları elbette biliyorsunuz. Biz onlara ‘Aşağılık birer maymun olunuz!’demiştik.” (Bakara:65)
“Böylece onlar kibirlerinden dolayı kendilerine yasak edilen şeylerden vaz geçmeyince ‘Aşağılık birer maymun olunuz!’demiştik.”(Araf:166)
Hazret-i Allah’ın onları lanetlediğine, azabına müstehak kıldığına dair kıssalar Kuran-ı Kerim’in çeşitli yerlerinde beyan edilmektedir. Bir Ayet-i kerime’de de bu husus yeniden hatırlatılıyor. Bu cezanın sadece maymunlaşma ile değil, domuzlaşma ile de ilgili olduğu belirtiliyor:
“De ki: Allah katında bundan daha kötü bir cezanın bulunduğunu size haber vereyim mi? Onlar Allah’ın lanetlediği, gazap ettiği içlerinden maymunlar ve domuzlar yaptığı kimselerle tağuta tapanlardır. İşte onlar mevki bakımından daha kötü olanlar ve doğru yoldan daha çok sapmış bulunanlardır.” (Maide:60)
Resulullah (s.a.v) Efendimiz ise Hadis-i şeriflerinde şöyle buyuruyorlar:
“İsrailoğullarından bir ümmet kayboldu, hayvan suretine çevrildi. Bilinmez ki o topluluk ne fenalık işlemiştir. Fareyi bunlardan sanıyorum. Çünkü o deve sütü konunca içmez, koyun sütünü içer.”(BuhariTecrid-i sarih:1364)
İsrailoğullarına devenin sütü ve eti haram kılınmıştır.
Çünkü onlar haram olan bazı şeyleri helal sayıyorlardı. Bu yüzden Allah-u Teala ceza olarak onlara helal olan şeyleri bile haram kılmıştır. Ayet-i kerimede buyuruluyor:
'Yahudilere bütün tırnaklı hayvanları haram kılmıştık. Onlara birde sığırın ve koyunların sırtlarında bağırsakları üzerinde ve kemiğe karışan yağlar dışında iç yağlarını yasaklamıştık. Azgınlıkları yüzünden onları bu şekilde cezalandırdık. Şüphe yok ki biz doğru sözlüyüzdür.” (En’am:146)
“Yahudilerin yaptıkları zulümden, bir çok kimseleri Allah yolundan çevirmelerinden, men edildikleri halde faiz almalarından ve haksız yere insanların mallarını yemelerinden dolayı kendilerine helal kılınan temiz şeyleri onlara haram kıldık. İçlerinden inkar edenlere de elem verici bir azap hazırladık.” (Nisa:160-161)
Yahudilerin hak ettikleri bu cezaların bir ibret ve öğüt kılındığı beyan bulunmaktadır:
“İşte siz bu (maymunlaşma cezasını) kendi devirlerinde yaşayıp hadiseyi bizzat görenlere ve sonradan gelecek olanlara bir ibret dersi, takva sahibi müminlere de bir öğüt yaptık.” (Bakara:66)
Ayet-i kerimelerden açıkça anlaşıyor ki, Allah-u Teala’nın lanet ve gazabına uğrayan Yahudiler, hayvan şekline dönüştürülmüşlerdir. Bir insanın şeklinin değiştirilip hayvan şekline konmasına “mesh” denir. Eski milletlerde bu değişme olurdu. Resul-i Kibriya (s.a.v) Efendimiz alemlere rahmet olduğu için, Hazreti Allah onun hürmetine zahiren sıfat değiştirmeyi kaldırmıştır. Bu sıfatlar örtü altında kaldı. Şimdiki zamanda da hayvani sıfatlar mevcuttur. İnsan hangi sıfatta öldü ise o sıfatta dirilecektir…...
Kıymetli gönüller yukarıda fikirlerini kaleme aldığımız hocamın hürmetle ellerinden öpüyorum. BİR ve VAR ömrünü uzun etsin. Sadece şunu söyleyeyim ki bu koca yürek bu toprakları hiç terk etmedi hala namertler düzeni ile mucadelesini bu topraklarda devam ettirmektedir.
Kıymetli gönüller, şimdi dikkatle düşünmenizi rica ediyorum, inanan mümin kardeşim için bundan öte söz olamaz. HAKK Teala kelamında bu hadiseyi bütün çıplaklığı ile ortaya koyuyor. Kafamızda soru işareti dahi bırakmamacasına ama bu gerçek yıllar yılı Müslüman TÜRK milletinden gizlenmeye çalışılıyor. Körpecik beyinlerin kafalarında hep soru işareti bırakmanın hesabı yapıldı. Önce Arapça ile Müslüman Türk milletinin arası açıldı, sonra senaryonun gereği olarak Kuran-ı Kerim'den uzaklaştırıldık. Sonra din basit bir olgu ve inanç olduğu bu Kutlu milletin öz evlatlarının beyinlerine kazıldı “siz okuyup ekmeğinizi elinize alın gerisini boş verin” sözü aslında bize her şeyi yeterince açıklıyor. Bu milletin evlatları inadına kök salarken bu kutlu topraklarda analar hep “oğul çabuk büyü tez yetiş, namertlerin gırtlağını sık oğul” ve “ tez yetiş oğul vatana millete faydalı bir evlat ol ” gibi nasihatlerle büyütülürken şimdi “ ne oldu sana ne oldu yavrum” larla büyütülüyor nesil. Aslın da bazen biz mi çok şey istiyoruz bu zavallılardan diye de düşünmüyor değilim. Ozanın haykırdığı gibi Uyan ey vatandaş uyan artık. Lanetli kavim Yahudiler ve yardakçıları çirit atarken vatanında birde üstüne üstlük kuyrukları da artık saklanma ihtiyacı hissetmeden senaryosu haham başı tarafından yazılan ve sahnelenen bu tiyatronun son bölümü için perde açıldı yeter artık uyuma uyan.
Kıymetli gönüller, BİR ve VAR olan Yüce ALLAH(c.c)'a emanet olun vesselam...