eSa
Müdavim
- Katılım
- 5 Kasım 2011
- Mesajlar
- 9,782
- Reaksiyon puanı
- 352
- Puanları
- 83
Başlık ne kadar acı değil mi? Aslında bu daha dün gibi yaşanan içimize kor gibi düşen Soma faciasının meydana geliş sebebi ile tamamen aynı. Yetersiz iş sağlığı ve güvenliği. Bu rakam 100 değil 1000 bile olsa hiç birimizin haberi olmaz. 1 oradan, 2 buradan , sessiz sedasız kaldırılır merhumun cenazesi...
Bu rakamlar yalnızca inşaatlarda oluşan kazalar, Peki ya diğerleri?
Aslında eğitimi ve önlemi çok basit olan bu iş güvenliğini, her sektörde çok sıkı takip etmek ve uygulattırmak gerekir. Yalnızca bir facia olması beklemeden.. Özel bir takım iyileştirmeler de belirli bir sektöre değil, hakkı olan tüm çalışanlara eşit bir şekilde verilmeli.
Bizler aslında her yıl ne Soma'lar yaşıyoruz içimizde ama... Ateş yalnızca düştüğü yeri yakıyor, haberimiz yok... (esa)
Beş ayda 100 işçi yüksekten düşerek öldü
İş güvenliği yönünden risk taşıyan çok katlı bina inşaatları faciaya sebep oluyor. Gökdelen inşaatlarında yüksekten düşerek hayatını kaybeden işçi sayısı korkunç boyutlara ulaştı.
Son yıllarda birbiri ardına yükselen lüks konut projelerinde hayatını kaybeden işçi sayısı, beş ayda 100′ü buldu. Son 10 yıllık verilere göre iş kazalarının yüzde 10′u, ölümlü iş kazalarının ise yüzde 31′i inşaat sektöründe meydana geliyor. 2014 yılının ilk beş ayında gökdelen inşaatlarından düşerek hayatını kaybedenlerin sayısı 97′ye ulaştı. Geçen cumartesi günü İstanbul Kartalda üç inşaat işçisi, üzerine çıktıkları iskelenin çökmesi sonucu 16. kattan düşerek can verdi. Bunlarla birlikte, yüksek binalardan düşerek hayatını kaybedenlerin sayısı 100′e çıktı. En çok yüksekten düşme kazası, prestijli projelerin yer aldığı İstanbulda meydana geliyor.
İzmir Tabip Odası İşçi Sağlığı ve İşyeri Hekimliği Komisyonu, prestijli konut projelerindeki dramatik işçi ölümlerini araştırdı. Düzenlenen rapora göre inşaatlarda ölümlü iş kazaları, bu yılın ilk beş ayında artış gösterdi, Türkiye genelindeki inşaatlarda 97 işçi hayatını kaybetti. İnşaatlardaki ölümler, en çok yüksekten düşme sonucu meydana geldi.
Komisyon Başkanı Dr. Hakan Toksöz, büyük umutlarla çıkarılan yeni İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu yayınlanmasına ve birçok maddesi yürürlüğe girmesine rağmen inşaatlarda kazalar ve ölümlerin azalmadığına dikkat çekti. Büyük inşaat projelerinde bile iş güvenliği önlemlerinin yetersiz olduğunu belirten Dr. Toksöz, Prestijli projelerle dikkat çeken inşaat sektörü, iş güvenliğinde sınıfta kaldı. Son yıllarda inşaat sektörü, büyümesiyle doğru orantılı bir şekilde işçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda başarılı bir grafik çizemedi. İnşaat teknolojisinde önemli gelişmeler olmasına rağmen alınmayan basit önlemler nedeniyle ölümcül iş kazaları bu sektörde artarak devam etti. Yaşanan ölümler, büyük reklamlarla tanıtılan inşaat projelerinde her türlü lüks düşünülmesine rağmen işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin yetersiz olduğunu gösteriyor. Nitekim yapılan incelemelerde, ölümlerin önlenebilir olduğu tespit ediliyor. diye konuştu. Toksözün verdiği bilgilere göre büyük projelerde işin çabuk bitirilme baskısı, ölümlü iş kazalarını arttırıyor. Gereken iş güvenliği önlemleri alınmadan işe başlanıyor ve sürdürülüyor. İşçilerin çalışma kapasiteleri zorlanıyor, vardiyalı çalışma kurallarına uyulmuyor. Madende olduğu gibi inşaat projelerini yapan şirketler de birçok işi taşeron şirketlere veriyor. Taşeronlar da işi ucuza kapatmak için iş güvenliğini gözardı ediyor.
İNŞAATLARDA PLANLI DENETİM YOĞUNLAŞTIRILMALI
Dr. Toksöz, inşaatlarda ölümlü iş kazalarını önlemek için şu önerilerde bulunuyor: İş teftiş kurumu planlı denetimleri inşaat sektörüne daha çok yoğunlaşmalı. Yeni İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası ile ilgili yönetmelikler, sosyal tarafların da desteğini alarak yeniden düzenlenmeli. Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimleri (OSGB)ne çekidüzen getirilmeli. İnşaatlarda taşeron şirketlerin çalıştırılması konusu, her açıdan tekrar incelenip düzenlenmeli. Taşeron veya sigortasız işçi çalıştıranlara karşı verilecek cezalar caydırıcı olmalı. İnşaat işçilerinin sosyal hakları verilmeli. Taşeron şirketlerde çalışan işçiler, sosyal haklarına kavuşmalı. İnşaat işçilerinin örgütlenmesi ve bu alanda sendika kurmasının önü açılmalı. Yasada olmasına rağmen yaygın olarak uygulanmayan iş durdurma, inşaatlarda da uygulanabilir mekanizmaya kavuşturulmalı.
Kaynak
Bu rakamlar yalnızca inşaatlarda oluşan kazalar, Peki ya diğerleri?
Aslında eğitimi ve önlemi çok basit olan bu iş güvenliğini, her sektörde çok sıkı takip etmek ve uygulattırmak gerekir. Yalnızca bir facia olması beklemeden.. Özel bir takım iyileştirmeler de belirli bir sektöre değil, hakkı olan tüm çalışanlara eşit bir şekilde verilmeli.
Bizler aslında her yıl ne Soma'lar yaşıyoruz içimizde ama... Ateş yalnızca düştüğü yeri yakıyor, haberimiz yok... (esa)
Beş ayda 100 işçi yüksekten düşerek öldü
İş güvenliği yönünden risk taşıyan çok katlı bina inşaatları faciaya sebep oluyor. Gökdelen inşaatlarında yüksekten düşerek hayatını kaybeden işçi sayısı korkunç boyutlara ulaştı.
Son yıllarda birbiri ardına yükselen lüks konut projelerinde hayatını kaybeden işçi sayısı, beş ayda 100′ü buldu. Son 10 yıllık verilere göre iş kazalarının yüzde 10′u, ölümlü iş kazalarının ise yüzde 31′i inşaat sektöründe meydana geliyor. 2014 yılının ilk beş ayında gökdelen inşaatlarından düşerek hayatını kaybedenlerin sayısı 97′ye ulaştı. Geçen cumartesi günü İstanbul Kartalda üç inşaat işçisi, üzerine çıktıkları iskelenin çökmesi sonucu 16. kattan düşerek can verdi. Bunlarla birlikte, yüksek binalardan düşerek hayatını kaybedenlerin sayısı 100′e çıktı. En çok yüksekten düşme kazası, prestijli projelerin yer aldığı İstanbulda meydana geliyor.
İzmir Tabip Odası İşçi Sağlığı ve İşyeri Hekimliği Komisyonu, prestijli konut projelerindeki dramatik işçi ölümlerini araştırdı. Düzenlenen rapora göre inşaatlarda ölümlü iş kazaları, bu yılın ilk beş ayında artış gösterdi, Türkiye genelindeki inşaatlarda 97 işçi hayatını kaybetti. İnşaatlardaki ölümler, en çok yüksekten düşme sonucu meydana geldi.
Komisyon Başkanı Dr. Hakan Toksöz, büyük umutlarla çıkarılan yeni İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu yayınlanmasına ve birçok maddesi yürürlüğe girmesine rağmen inşaatlarda kazalar ve ölümlerin azalmadığına dikkat çekti. Büyük inşaat projelerinde bile iş güvenliği önlemlerinin yetersiz olduğunu belirten Dr. Toksöz, Prestijli projelerle dikkat çeken inşaat sektörü, iş güvenliğinde sınıfta kaldı. Son yıllarda inşaat sektörü, büyümesiyle doğru orantılı bir şekilde işçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda başarılı bir grafik çizemedi. İnşaat teknolojisinde önemli gelişmeler olmasına rağmen alınmayan basit önlemler nedeniyle ölümcül iş kazaları bu sektörde artarak devam etti. Yaşanan ölümler, büyük reklamlarla tanıtılan inşaat projelerinde her türlü lüks düşünülmesine rağmen işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin yetersiz olduğunu gösteriyor. Nitekim yapılan incelemelerde, ölümlerin önlenebilir olduğu tespit ediliyor. diye konuştu. Toksözün verdiği bilgilere göre büyük projelerde işin çabuk bitirilme baskısı, ölümlü iş kazalarını arttırıyor. Gereken iş güvenliği önlemleri alınmadan işe başlanıyor ve sürdürülüyor. İşçilerin çalışma kapasiteleri zorlanıyor, vardiyalı çalışma kurallarına uyulmuyor. Madende olduğu gibi inşaat projelerini yapan şirketler de birçok işi taşeron şirketlere veriyor. Taşeronlar da işi ucuza kapatmak için iş güvenliğini gözardı ediyor.
İNŞAATLARDA PLANLI DENETİM YOĞUNLAŞTIRILMALI
Dr. Toksöz, inşaatlarda ölümlü iş kazalarını önlemek için şu önerilerde bulunuyor: İş teftiş kurumu planlı denetimleri inşaat sektörüne daha çok yoğunlaşmalı. Yeni İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası ile ilgili yönetmelikler, sosyal tarafların da desteğini alarak yeniden düzenlenmeli. Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimleri (OSGB)ne çekidüzen getirilmeli. İnşaatlarda taşeron şirketlerin çalıştırılması konusu, her açıdan tekrar incelenip düzenlenmeli. Taşeron veya sigortasız işçi çalıştıranlara karşı verilecek cezalar caydırıcı olmalı. İnşaat işçilerinin sosyal hakları verilmeli. Taşeron şirketlerde çalışan işçiler, sosyal haklarına kavuşmalı. İnşaat işçilerinin örgütlenmesi ve bu alanda sendika kurmasının önü açılmalı. Yasada olmasına rağmen yaygın olarak uygulanmayan iş durdurma, inşaatlarda da uygulanabilir mekanizmaya kavuşturulmalı.
Kaynak