o_asy
Doçent
- Katılım
- 14 Nisan 2008
- Mesajlar
- 707
- Reaksiyon puanı
- 0
- Puanları
- 0
Ben seni dağ kokulu yaylalarda sevdim ceylan kaçışlım
nergizlerin ayışığına sevdalandığı seherlerde...
özlemlerin dindiği nehirlerde sevdim
soluğun soluğuma bahardı, soluğun soluğuma rüzgar
kır çiçeklerini taşırdı içime her yaz...
Gittin,
zifir saçlarında unuttum hayatı...
ay sustu, yıldızlar küs, sular dalgın, gönül dargın
şimdi düşümde her gece bir orman yanıyor
bir dağ kanıyor her sabah kalbimdeki acılara
yüreğime akan sızılı ırmaklar gibi,
kanayan şiirlere bırakıp gittin ömrümü ...
Seni her özleyip duvarlara vurduğumda başımı
kafam değil, kalbim acıyor ah!...
sen ki, ışık yüzlüm, güzel gözlümdün, nefesimin rüzgarıydın
ömrümün baharı, gönlümün varıydın
ah! şimdi hangi kıyıdan baksam rengi hüzündür aşkın...
Ben seni ıpışıl suların aydınlığında sevdim
gelinciklerin gelin edildiği bahçelerde
Sen ki, Kelebeğim, akarsuyum, cangülümdün
sen ki, bir yaylaydın gönlümün yangınlarına
yaylalardan daha yeşil, yaylalardan daha serin
yorgun düşmüş kervanlar gibi susuz çöllerde
rehin bırakıp gittin yollarına gözlerimi
mavi sevinçlerimi alıp yanına....
Gittin,
oturup bir köşede öylece ağladım,
nehir oldu aktı gözlerim uzaklara
özlemlerimi bile anlatamayacak kadar uzağım artık
yalnızlığımı anlatamayacak kadar uzak...
Gittin,
aşkımı ağır bir yük gibi vurup sırtıma,
binlerce hayal kırığı yaralarımla,
içimdeki en yüksek dağa kaçtım.
çıktığım her yolda saçların dolandı kalbime
yaralarımı öptü bir akrep her kanadığımda...
Ben çıkmaz bir yolun yolcusuyum artık ceylan gözlüm
hüzne bulanmış ayrılıklardan,
gam dokuyor yüreğim gittiğim her yerde
hangi acımı yaksam
hangi pencereden baksam rengi hüzündür aşkın
ne sancım diner artık ne de ağrım biter...
Ah! ben seni,
ceylanların rüzgarla öpüştüğü dağlarda sevdim gül nakışlım
göğsünden vurulmuş kekliklerin kınalı kanatlarında
gittin işte,
aşkın kanayan yanını bırakıp avuçlarıma
yeşile çalan umutlarımı da alıp yanına
bir tebessüm gibi usulca çekip gittin hayatımdan
Kendi toprağında öksüz
çöllerde ağlayan yorgun bir ırmak,
ve kırık dallarda inleyen yaralı bir rüzgar gibi
yaralı bıraktın beni
şimdi üstüme düşen her bulut gözyaşı, her damla keder
bütün ışıklar söndü, bütün hayaller öldü
Şirin'in aşkına deldiği dağın Ferhat kalbi ile
kalakaldım gönül diyarında öyle bir başıma umutsuz....
yüreğimi alıp avuçlarıma sana gelsem diyorum
sana sarılamayacak kadar yorgunum artık ah!..
ağlayamayacak kadar yorgun...
Gittin,
bütün mevsimler değişti ansızın
öyle mahzun, öyle yaralı,
devrilmiş öksüz ağaçlar gibi düştü boynum.
bütün dallar kırıldı, bütün ağaçlar kurudu
al şimdi nereye istersen oraya savur yapraklarımı cangülüm ...
Ah!!! sevda pınarım, gün nakışlım
uzanıp içinin acılarına sızladı mı senin de kalbin
üşüyüp titredin mi gecelerde yapayalnız
öyle hüzünlü, öyle hasret dolu, öyle suskun
yıldızlara bakıp ağladın mı hiç benim gibi?
Sen gittin karlar yağdı kalbime
uçurumları koyup başucuma
hüzne göçtüm her gece yüreğimi ayrılıklara gömüp
hiç bir yol çıkmadı umuda, yoruldum
özlemlerimi anlatamayacak kadar uzak
yaralarımı saramayacak kadar uzaksın artık bana
gittin yaşamayı unuttum, ağlamayı, gülmeyi unuttum
ne zaman başladı bu hikaye, ne zaman bitti unuttum
bir seni unutmadım bahar bakışlım...
bir seni unutamadım ...
bir seni unutmadım ...
bir seni...
bir se...
Nuri CAN
nergizlerin ayışığına sevdalandığı seherlerde...
özlemlerin dindiği nehirlerde sevdim
soluğun soluğuma bahardı, soluğun soluğuma rüzgar
kır çiçeklerini taşırdı içime her yaz...
Gittin,
zifir saçlarında unuttum hayatı...
ay sustu, yıldızlar küs, sular dalgın, gönül dargın
şimdi düşümde her gece bir orman yanıyor
bir dağ kanıyor her sabah kalbimdeki acılara
yüreğime akan sızılı ırmaklar gibi,
kanayan şiirlere bırakıp gittin ömrümü ...
Seni her özleyip duvarlara vurduğumda başımı
kafam değil, kalbim acıyor ah!...
sen ki, ışık yüzlüm, güzel gözlümdün, nefesimin rüzgarıydın
ömrümün baharı, gönlümün varıydın
ah! şimdi hangi kıyıdan baksam rengi hüzündür aşkın...
Ben seni ıpışıl suların aydınlığında sevdim
gelinciklerin gelin edildiği bahçelerde
Sen ki, Kelebeğim, akarsuyum, cangülümdün
sen ki, bir yaylaydın gönlümün yangınlarına
yaylalardan daha yeşil, yaylalardan daha serin
yorgun düşmüş kervanlar gibi susuz çöllerde
rehin bırakıp gittin yollarına gözlerimi
mavi sevinçlerimi alıp yanına....
Gittin,
oturup bir köşede öylece ağladım,
nehir oldu aktı gözlerim uzaklara
özlemlerimi bile anlatamayacak kadar uzağım artık
yalnızlığımı anlatamayacak kadar uzak...
Gittin,
aşkımı ağır bir yük gibi vurup sırtıma,
binlerce hayal kırığı yaralarımla,
içimdeki en yüksek dağa kaçtım.
çıktığım her yolda saçların dolandı kalbime
yaralarımı öptü bir akrep her kanadığımda...
Ben çıkmaz bir yolun yolcusuyum artık ceylan gözlüm
hüzne bulanmış ayrılıklardan,
gam dokuyor yüreğim gittiğim her yerde
hangi acımı yaksam
hangi pencereden baksam rengi hüzündür aşkın
ne sancım diner artık ne de ağrım biter...
Ah! ben seni,
ceylanların rüzgarla öpüştüğü dağlarda sevdim gül nakışlım
göğsünden vurulmuş kekliklerin kınalı kanatlarında
gittin işte,
aşkın kanayan yanını bırakıp avuçlarıma
yeşile çalan umutlarımı da alıp yanına
bir tebessüm gibi usulca çekip gittin hayatımdan
Kendi toprağında öksüz
çöllerde ağlayan yorgun bir ırmak,
ve kırık dallarda inleyen yaralı bir rüzgar gibi
yaralı bıraktın beni
şimdi üstüme düşen her bulut gözyaşı, her damla keder
bütün ışıklar söndü, bütün hayaller öldü
Şirin'in aşkına deldiği dağın Ferhat kalbi ile
kalakaldım gönül diyarında öyle bir başıma umutsuz....
yüreğimi alıp avuçlarıma sana gelsem diyorum
sana sarılamayacak kadar yorgunum artık ah!..
ağlayamayacak kadar yorgun...
Gittin,
bütün mevsimler değişti ansızın
öyle mahzun, öyle yaralı,
devrilmiş öksüz ağaçlar gibi düştü boynum.
bütün dallar kırıldı, bütün ağaçlar kurudu
al şimdi nereye istersen oraya savur yapraklarımı cangülüm ...
Ah!!! sevda pınarım, gün nakışlım
uzanıp içinin acılarına sızladı mı senin de kalbin
üşüyüp titredin mi gecelerde yapayalnız
öyle hüzünlü, öyle hasret dolu, öyle suskun
yıldızlara bakıp ağladın mı hiç benim gibi?
Sen gittin karlar yağdı kalbime
uçurumları koyup başucuma
hüzne göçtüm her gece yüreğimi ayrılıklara gömüp
hiç bir yol çıkmadı umuda, yoruldum
özlemlerimi anlatamayacak kadar uzak
yaralarımı saramayacak kadar uzaksın artık bana
gittin yaşamayı unuttum, ağlamayı, gülmeyi unuttum
ne zaman başladı bu hikaye, ne zaman bitti unuttum
bir seni unutmadım bahar bakışlım...
bir seni unutamadım ...
bir seni unutmadım ...
bir seni...
bir se...
Nuri CAN