ashabulyemin
Profesör
- Katılım
- 6 Aralık 2008
- Mesajlar
- 3,389
- Reaksiyon puanı
- 20
- Puanları
- 0
Armana okurları anlatıyor: Evet, fişliyorlar, ben de fişlendim!
Dün Avukat Hülya Gülbaharın, Gebelik testi yaptıran kadınlar fişleniyor açıklaması çok ses getirdi.
Sağlık Bakanlığı ise alelacele bunun gerçek dışı olduğunu söyledi.
Böyle bir genelge yayımlanmamıştır dedi.
Neydi o tüyleri diken diken eden açıklama:
Sağlık Bakanlığı, tüm tıbbi tahlil laboratuarlarına bir genelge gönderdi. Hamilelik testi yaptıranların sonuçlarının ve iletişim bilgilerinin bakanlığa bildirilmesini istiyor. Bakanlık da, bu bilgileri, ilgili aile hekimliklerine ileterek hamilelik sürecinin takip edilmesini ve normal doğum yolunun kullanılmasını talep edecek!
Bu haberden sonra bakanlık beni arıyor, başka bir röportajda olduğum için ulaşamıyor.
Hülya Gülbaharı arıyor.
Önce 6 aydır böyle bir uygulamaları olduğunu kabul etmelerine rağmen
Gülbahara bu genelge nereden elinize geçti, bize gönderebilir misiniz? diyorlar.
Bunun üzerine, Hülya Gülbahar da, Benim elime genelge filan yok çok sağlam yerlerden duyum aldım diyor.
Bakanlık da bu konuşma üzerine, İddia gerçek dışıdır, böyle bir genelge yok diye açıklama yapıyor.
Onu bunu bilmem
Sağlık Bakanına mı KADER başkanı Avukat Hülya Gülbahara mı inanırsın dersen, kafadan Gülbahara derim!
Bu arada CHP Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka da Sağlık Bakanı Recep Akdağa Bugüne kadar kaç hamile kadın fişlenmiştir? diye sordu. Sormakla kalmadı, meclise de soru önergesi verdi.
1- Sağlık Bakanlığı tarafından tıbbi tahlil laboratuvarlarına gönderilen genelgenin tarihi ve kapsamı nedir?
2- Temel hak ve özgürlüklere ve özel hayata müdahale anlamına gelen bu genelge ile ne amaçlamaktadır? Elde edilen veriler nerede saklanacak ve ne amaçla kullanılacaktır?
3- Bugüne kadar Sağlık Bakanlığı tarafından bu tür bir uygulama yapılmazken kürtaj konusunda Başbakanın açıklamaları ve yaşanılan tartışmalar sonrasında bu tür bir genelgenin gönderilmesinin nedeni kürtaj yaptıracak kadınların izlenmesi midir?
4- Söz konusu genelge kapsamında bugüne kadar kaç hamile kadın fişlenmiştir?
5- Bu tür bir uygulama yapılan ve demokrasiyle yönetilen bir başka ülke var mıdır?
6- Söz konusu genelge, gebelik testi sonucunu ve kimlik bilgilerini vermeyen kadınlara yönelik ne tür bir uygulama öngörmektedir?
7- Bilgisi dışında gebelik durumu ve kimlik bilgileri tahlil yaptırdığı laboratuvar tarafından bakanlığa gönderilen kaç kadınımız vardır?
Onlar inkar ede dursun
Ortada da insanların yaşadığı gerçekler var.
En yakın arkadaşlarımdan biri hamile, Her nasılsa öğrendiler ve ikide bir arayıp bilgi alıyorlar diyor, Büyük Birader sizi gözetliyor gerçek oldu yani
Ve aşağıda bu konuda iki örnek daha okuyacaksınız!
Sonra da siz istediğinize inanın
Bu sütun gebe kadınların yaşadıklarına açıktır, bekliyorum
EVET, FİŞLİYORLAR! BEN DE FİŞLENDİM!
Sevgili Ayşe,
Dünkü Gebelik testi yaptıran kadınlar fişleniyor yazını okuduktan sonra, ben de başıma gelenleri anlatmaya karar verdim.
Evet, fişliyorlar! Ben de fişlendim!
Hamile kaldığımda, hastanede yaptırmış olduğum testlerde, genetik bir rahatsızlığımın olduğunu öğrendim.
Yüksek riskli gebe olarak kayıt altına alınmışım.
Bu durum, aile hekimime bildirilmiş.
Bana ulaştı, kendisini mutlaka görmem ve kayıt fişlerini doldurmam gerektiği konusunda uyardı. Defalarca.
Gitmeye fırsatım hem olmadı hem de bu kadar ısrarcı olması canımı sıktı. Bu ısrarlı davranışlara sinirlendim ve gelmeyeceğimi söyledim.
Sonrasında ne mi oldu?
İnanmayacaksın Ailemi aradılar!
İlkinde, kendilerine gitmem ve kaydımı tamamlamam gerektiği konusunda onları uyardılar.
İkinci aramalarındaysa, benim yüksek riskli bir gebe olduğumu ve mutlaka oraya gitmem gerektiği konusunda beni ikna etmelerini istediler ailemden!
Ve böylece, ailem de riskli bir durum olduğunu aile hekiminden öğrenmiş oldu!
Ki ben onları üzmemek için söylemeyi bile aklımdan geçirmiyordum
Düşünebiliyor musun Ayşe, bunu babama, anneme söylediler!
RİSKLİ GEBELİĞİMİ BENDEN İZİNSİZ AİLEME SÖYLEDİLER
Ben, ailemle görüşmüyor olabilirim, evli bile olmayabilirim, gayri meşru bir çocuk doğuracak da olabilirim...
Bu olayın ucu nerelere dayanır sen hesapla...
Düşünmeden yapılan böyle bir davranışın sonucu 3. sayfa haberi bile olabilir
Bunu yazmaktaki amacım, aile hekimlerini nasıl bir baskı altına alıyorlarsa artık, beni kayıt altına almak adına doktor bunları yapmayı, bana ait olan bir durumu, en özelimi ailemle paylaşmayı kendine hak görebildi
Eşim, aile hekimiyle görüştüğünde, bu konuda onların da sıkıntılarının olduğunu, kendilerine soruşturma açıldığını vs vs anlatmış.
Elbette ki yaptığını haklı çıkarmıyor ancak tüm bu olanlardan sonra nasıl sıkıştırıldıklarını ve takip edildiklerini tahmin edebiliyorum.
Bu anlattıklarım kürtaj meselesinden önceydi, artık bundan sonra neler yapabileceklerini hesap etmek zor olmasa gerek
Ne kadar inkar ederlerse etsinler, bu ülkede her şey kayıt altına alınıyor.
Özelimiz, mözelimiz kalmadı.
Hamileleri de fişliyorlar!
Bizi daha da kötü günler bekliyorum, korkuyorum (Ebru K.)
"BEN BİR AİLE HEKİMİYİM. BİZ DE KAPI KAPI GEZEREK, GEBE ARAMAK İSTEMİYORUZ"
Ben bir hekimim.
Aile hekimiyim.
Gebe kadınların fişlendiği doğru ama olayın sadece bir bölümü.
Size öncelikle aile hekimlerinin çalışma şekillerini anlatayım.
Biz, kesin kayıtlı bebek ve gebelerin aşıları ve takipleriyle sorumluyuz.
Onların bize gelmelerini sağlamakla yükümlüyüz.
Herhangi bir sebeple aksaması halinde, hemşiremizle birlikte negatif performansa girmekte ve ceza puanı almaktayız.
Maaşımız 400-800 lira arasında kesilmekte.
Haliyle gelmeyen gebelere telefonla ulaşmaya çalışıyoruz.
Ulaşamazsak, evlerine kadar giderek kuruma davet ediyoruz.
Biz de bu durumdan memnun değiliz, çünkü hakaretlere, kapıdan kovulmalara kadar aşağılayıcı hareketlere maruz kalıyoruz.
İstanbulda 5 yıl önce kurulan GEBLİZ adındaki merkezi bilgisayar ağıyla gebeleri ve yeni doğan bebekleri tespit edebiliyoruz.
Buraya bilgiler gebelerimizin muayene olduğu özel veya kamu hastaneleriyle özel hekimler tarafından girilmekte.
Faydalı olduğu kadar kadınların kişisel ve özel hayatlarını deşifre ettiğinden dolayı da sakıncalı olduğuna inandığımız bir program.
Ama bugün de halen kullanılıyor
BUNLAR BÜYÜK PLANIN PARÇASI
Sizin yazdığınız laboratuarlardaki gebelik testleri -ki şimdiye kadar bildirimleri yoktu- ve bizim programı birleştirdiğimiz zaman, bir de kürtaj yasağı çıkarsa, her şey yerli yerine oturmuş olacak.
Bunlar büyük bir planın parçası
Şöyle ki, aile hekimleri ve hemşireler, bilgisayarlarına düşen gebelerin takibini yapacak. Ve gebeliği yok olan kadınların adli yönden soruşturulması için Sağlık Müdürlüğüne bildirimde bulunacak.
Bu konuları çok gündeme getirdik.
Şikayetlerimizi söyledik.
Biz kurumumuza gelen gebe ve bebeklerle ilgilenmek istiyoruz dedik, Kapı kapı gezerek gebe aramak istemiyoruz! dedik.
Gayrimeşru gebelikler, kayınpeder ve kaynanadan gizlenen gebelikler, eşlerin aldırmaya karar verdiği ama bizim personel yüzünden evdekilerin de öğrenmek durumunda kaldığı gebelikler
Her an problem yaratmaya hazır bir konu
Çok da yarattı
Felaketler de yaşandı
Ama İstanbulda şimdiye kadar hiç bir kadın şikayetçi olmadığı ve dava açmadığı için uygulama devam ediyor.
Bizim de elimiz kolumuz bağlı, yapacak bir şey yok (Dr. Ahmet R. Y.)
Not: Dernek ve Tabip Odasında aktif görevim olduğundan ismimin kullanılmamasını rica ederim. Ya da değiştirin. Size güveniyorum. Yoksa işime son verirler.
http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/printnews.aspx?DocID=20803589
Konu hayli tartışıldı.Doktorların zahmet edip gitmek yerine ellerindeki noya mesaj göndermeleri tehlikeyide beraberinde getirdi.eğer yanlış bir mesajla[ki oldu]müjde hamilesiniz iletisi gönderilirse ve bu hassas bir aile reisine veya aşiret ortamına gönderilirse o kızı veya kadını kim koruyacaktır.
Sağlık Bakanlığı ise alelacele bunun gerçek dışı olduğunu söyledi.
Böyle bir genelge yayımlanmamıştır dedi.
Neydi o tüyleri diken diken eden açıklama:
Sağlık Bakanlığı, tüm tıbbi tahlil laboratuarlarına bir genelge gönderdi. Hamilelik testi yaptıranların sonuçlarının ve iletişim bilgilerinin bakanlığa bildirilmesini istiyor. Bakanlık da, bu bilgileri, ilgili aile hekimliklerine ileterek hamilelik sürecinin takip edilmesini ve normal doğum yolunun kullanılmasını talep edecek!
Bu haberden sonra bakanlık beni arıyor, başka bir röportajda olduğum için ulaşamıyor.
Hülya Gülbaharı arıyor.
Önce 6 aydır böyle bir uygulamaları olduğunu kabul etmelerine rağmen
Gülbahara bu genelge nereden elinize geçti, bize gönderebilir misiniz? diyorlar.
Bunun üzerine, Hülya Gülbahar da, Benim elime genelge filan yok çok sağlam yerlerden duyum aldım diyor.
Bakanlık da bu konuşma üzerine, İddia gerçek dışıdır, böyle bir genelge yok diye açıklama yapıyor.
Onu bunu bilmem
Sağlık Bakanına mı KADER başkanı Avukat Hülya Gülbahara mı inanırsın dersen, kafadan Gülbahara derim!
Bu arada CHP Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka da Sağlık Bakanı Recep Akdağa Bugüne kadar kaç hamile kadın fişlenmiştir? diye sordu. Sormakla kalmadı, meclise de soru önergesi verdi.
1- Sağlık Bakanlığı tarafından tıbbi tahlil laboratuvarlarına gönderilen genelgenin tarihi ve kapsamı nedir?
2- Temel hak ve özgürlüklere ve özel hayata müdahale anlamına gelen bu genelge ile ne amaçlamaktadır? Elde edilen veriler nerede saklanacak ve ne amaçla kullanılacaktır?
3- Bugüne kadar Sağlık Bakanlığı tarafından bu tür bir uygulama yapılmazken kürtaj konusunda Başbakanın açıklamaları ve yaşanılan tartışmalar sonrasında bu tür bir genelgenin gönderilmesinin nedeni kürtaj yaptıracak kadınların izlenmesi midir?
4- Söz konusu genelge kapsamında bugüne kadar kaç hamile kadın fişlenmiştir?
5- Bu tür bir uygulama yapılan ve demokrasiyle yönetilen bir başka ülke var mıdır?
6- Söz konusu genelge, gebelik testi sonucunu ve kimlik bilgilerini vermeyen kadınlara yönelik ne tür bir uygulama öngörmektedir?
7- Bilgisi dışında gebelik durumu ve kimlik bilgileri tahlil yaptırdığı laboratuvar tarafından bakanlığa gönderilen kaç kadınımız vardır?
Onlar inkar ede dursun
Ortada da insanların yaşadığı gerçekler var.
En yakın arkadaşlarımdan biri hamile, Her nasılsa öğrendiler ve ikide bir arayıp bilgi alıyorlar diyor, Büyük Birader sizi gözetliyor gerçek oldu yani
Ve aşağıda bu konuda iki örnek daha okuyacaksınız!
Sonra da siz istediğinize inanın
Bu sütun gebe kadınların yaşadıklarına açıktır, bekliyorum
EVET, FİŞLİYORLAR! BEN DE FİŞLENDİM!
Sevgili Ayşe,
Dünkü Gebelik testi yaptıran kadınlar fişleniyor yazını okuduktan sonra, ben de başıma gelenleri anlatmaya karar verdim.
Evet, fişliyorlar! Ben de fişlendim!
Hamile kaldığımda, hastanede yaptırmış olduğum testlerde, genetik bir rahatsızlığımın olduğunu öğrendim.
Yüksek riskli gebe olarak kayıt altına alınmışım.
Bu durum, aile hekimime bildirilmiş.
Bana ulaştı, kendisini mutlaka görmem ve kayıt fişlerini doldurmam gerektiği konusunda uyardı. Defalarca.
Gitmeye fırsatım hem olmadı hem de bu kadar ısrarcı olması canımı sıktı. Bu ısrarlı davranışlara sinirlendim ve gelmeyeceğimi söyledim.
Sonrasında ne mi oldu?
İnanmayacaksın Ailemi aradılar!
İlkinde, kendilerine gitmem ve kaydımı tamamlamam gerektiği konusunda onları uyardılar.
İkinci aramalarındaysa, benim yüksek riskli bir gebe olduğumu ve mutlaka oraya gitmem gerektiği konusunda beni ikna etmelerini istediler ailemden!
Ve böylece, ailem de riskli bir durum olduğunu aile hekiminden öğrenmiş oldu!
Ki ben onları üzmemek için söylemeyi bile aklımdan geçirmiyordum
Düşünebiliyor musun Ayşe, bunu babama, anneme söylediler!
RİSKLİ GEBELİĞİMİ BENDEN İZİNSİZ AİLEME SÖYLEDİLER
Ben, ailemle görüşmüyor olabilirim, evli bile olmayabilirim, gayri meşru bir çocuk doğuracak da olabilirim...
Bu olayın ucu nerelere dayanır sen hesapla...
Düşünmeden yapılan böyle bir davranışın sonucu 3. sayfa haberi bile olabilir
Bunu yazmaktaki amacım, aile hekimlerini nasıl bir baskı altına alıyorlarsa artık, beni kayıt altına almak adına doktor bunları yapmayı, bana ait olan bir durumu, en özelimi ailemle paylaşmayı kendine hak görebildi
Eşim, aile hekimiyle görüştüğünde, bu konuda onların da sıkıntılarının olduğunu, kendilerine soruşturma açıldığını vs vs anlatmış.
Elbette ki yaptığını haklı çıkarmıyor ancak tüm bu olanlardan sonra nasıl sıkıştırıldıklarını ve takip edildiklerini tahmin edebiliyorum.
Bu anlattıklarım kürtaj meselesinden önceydi, artık bundan sonra neler yapabileceklerini hesap etmek zor olmasa gerek
Ne kadar inkar ederlerse etsinler, bu ülkede her şey kayıt altına alınıyor.
Özelimiz, mözelimiz kalmadı.
Hamileleri de fişliyorlar!
Bizi daha da kötü günler bekliyorum, korkuyorum (Ebru K.)
"BEN BİR AİLE HEKİMİYİM. BİZ DE KAPI KAPI GEZEREK, GEBE ARAMAK İSTEMİYORUZ"
Ben bir hekimim.
Aile hekimiyim.
Gebe kadınların fişlendiği doğru ama olayın sadece bir bölümü.
Size öncelikle aile hekimlerinin çalışma şekillerini anlatayım.
Biz, kesin kayıtlı bebek ve gebelerin aşıları ve takipleriyle sorumluyuz.
Onların bize gelmelerini sağlamakla yükümlüyüz.
Herhangi bir sebeple aksaması halinde, hemşiremizle birlikte negatif performansa girmekte ve ceza puanı almaktayız.
Maaşımız 400-800 lira arasında kesilmekte.
Haliyle gelmeyen gebelere telefonla ulaşmaya çalışıyoruz.
Ulaşamazsak, evlerine kadar giderek kuruma davet ediyoruz.
Biz de bu durumdan memnun değiliz, çünkü hakaretlere, kapıdan kovulmalara kadar aşağılayıcı hareketlere maruz kalıyoruz.
İstanbulda 5 yıl önce kurulan GEBLİZ adındaki merkezi bilgisayar ağıyla gebeleri ve yeni doğan bebekleri tespit edebiliyoruz.
Buraya bilgiler gebelerimizin muayene olduğu özel veya kamu hastaneleriyle özel hekimler tarafından girilmekte.
Faydalı olduğu kadar kadınların kişisel ve özel hayatlarını deşifre ettiğinden dolayı da sakıncalı olduğuna inandığımız bir program.
Ama bugün de halen kullanılıyor
BUNLAR BÜYÜK PLANIN PARÇASI
Sizin yazdığınız laboratuarlardaki gebelik testleri -ki şimdiye kadar bildirimleri yoktu- ve bizim programı birleştirdiğimiz zaman, bir de kürtaj yasağı çıkarsa, her şey yerli yerine oturmuş olacak.
Bunlar büyük bir planın parçası
Şöyle ki, aile hekimleri ve hemşireler, bilgisayarlarına düşen gebelerin takibini yapacak. Ve gebeliği yok olan kadınların adli yönden soruşturulması için Sağlık Müdürlüğüne bildirimde bulunacak.
Bu konuları çok gündeme getirdik.
Şikayetlerimizi söyledik.
Biz kurumumuza gelen gebe ve bebeklerle ilgilenmek istiyoruz dedik, Kapı kapı gezerek gebe aramak istemiyoruz! dedik.
Gayrimeşru gebelikler, kayınpeder ve kaynanadan gizlenen gebelikler, eşlerin aldırmaya karar verdiği ama bizim personel yüzünden evdekilerin de öğrenmek durumunda kaldığı gebelikler
Her an problem yaratmaya hazır bir konu
Çok da yarattı
Felaketler de yaşandı
Ama İstanbulda şimdiye kadar hiç bir kadın şikayetçi olmadığı ve dava açmadığı için uygulama devam ediyor.
Bizim de elimiz kolumuz bağlı, yapacak bir şey yok (Dr. Ahmet R. Y.)
Not: Dernek ve Tabip Odasında aktif görevim olduğundan ismimin kullanılmamasını rica ederim. Ya da değiştirin. Size güveniyorum. Yoksa işime son verirler.
http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/printnews.aspx?DocID=20803589
Konu hayli tartışıldı.Doktorların zahmet edip gitmek yerine ellerindeki noya mesaj göndermeleri tehlikeyide beraberinde getirdi.eğer yanlış bir mesajla[ki oldu]müjde hamilesiniz iletisi gönderilirse ve bu hassas bir aile reisine veya aşiret ortamına gönderilirse o kızı veya kadını kim koruyacaktır.