FideLity
Doçent
- Katılım
- 21 Temmuz 2014
- Mesajlar
- 827
- Reaksiyon puanı
- 418
- Puanları
- 63
Öncelikle herkese merhaba sayın SDN halkı;
Başlamadan önce değinmek isterim ki herkesin görüşü, düşüncesi, psikolojik durumu ve film izleme adabı hakkında bilgisi birbirinden farklıdır.Hepsine kısa kısa değinmek isterdim fakat yine de hem çok zaman alır, hem de yer kaplar.Çok vakit almadan, hızlı ve seri biçimde rehbere geçmek istiyorum.
Bu konuyu, zamanında tonca (vasat,kötü,iyi,rakipsiz) film izlemiş biri olarak açıyorum.
Genel olarak 1 film değil de Film serisi şeklinde vermeye çalışacağım.(Serinin en güzel filmini de söyleyeceğim)
Unutmayın ki, tabii ki gelmiş geçmiş tüm filmleri izlemem imkansıza yakın.1950 öncesi filmler var.İzlediklerim arasından vasat ve kötü olanları değil, mükemmel olanları paylaşacağım.Evet Başlıyoruz;
İlk olarak Alien ve Predator film serisinden başlamak istiyorum.
Önce Alien (Yaratık) Film Serisi ile başlayalım.Filmler Türkçe'ye çevrilirken isimi %100 doğru çevirme konusundaki genel tavrı biliyorsunuzdur.O yüzden hiç girmeyeceğim.Evet devam edelim.
Benim verdiğim bu sıra ile en baştan izlerseniz neden bu seriyi bu kadar övdüğümü anlayacaksınız.Sıra ile önce yukarda yazdığım Alien Serisini sonra Predator serisini sonra da 2 sinin birleştiği film serisini izleyin.Hepsini anlatacağım.Devam edelim.
PREDATOR SERİSİ
Şimdi ise geldik serinin (bence) en güzel filmine.Evet.Hazır mısınız? Sayın SDN okurları buraya kadar rahat 2 saatim gittiyse bu kısma gelebilmek için can atıyordum.Şöyle söyleyeyim buraya kadar anlattığım hiçbir filmi izlemeyip bu dev 3 lü seriden sadece bunu, şimdi söyleyeceğim filmi izleseniz yine beğenirsiniz çünkü; tüm seri hakkında en çok bilgi veren film bu.Ayrıca artık söylüyorum, Alien gibi kusursuz, her koşulda hayatta kalabilen bir yaratık ile Predator gibi evrendeki en zeki ve ileri teknolojiyi kullanan 2 ırkın kapışmasını izleyeceksiniz.Böyle bir film daha çıkmadı o yüzden en güzel sinema ortamını kurup en güzel yiyecek, içeceklerle film karşısına oturmanızı tavsiye ediyorum.
GELDİK SERİNİN EN SAĞLAM FİLMİNE (Yaratık 1'i unutmuyoruz)
Alien VS Predator.Vay bee 'VS' terimini de koyunca ne yakıştı ama Zaten bu filmin bu kadar kusursuz olması, çok bilgi vermesi değil sadece.Grafikten tut oyunculuğa, ordan tut senaryoya, senaryodan tut filmin geçtiği mekana kadar her şey mükemmel.Bundan sonra 2 seri birleşiyor.Devam edelim;
Alien Predator'e Karşı (2004): Bu terimleri çok duydunuz biliyorum.İşte Freddy Jason'a karşı, Batman Supermana karşı fakat bu onların içerisinden yükselen, en yükseğe ulaşan, geçilmesi zor bir başyapıt.
Alien VS Predator Requiem (2007): AVP nin devamı niteliğinde, kimi filme grafik açısından kötü demişse de, predatorun kullandığı maskenin görüntü sisteminin öyle olduğunu ne zaman öğrenecekler kim bilir.Herşey bitmiş, Predatorlar Alien leri temizlemişken o da ne? (Söylemeyeceğim) İyi seyirler ...
Sıradaki film serisine geçmeden önce, benim (şahsen) en sevdiğim bilim-kurgu filmini söylemek istiyorum.
Hepiniz mutlaka bi Kurt adam, Dev, Cüce, ne bileyim bi Vampir filmi izlemişsinizdir.Frankeştayn filan.
Şimdi ne dicem bak :] bi düşünsenize bunların hepsinin aynı filmde olduğunu? Evet.Dalga geçmiyorum DÜNYA TARİHİNDE BİR İLK OLARAK hem vampir (drakula), hem kurt adam, hem frankeştayn, hem dev hem de cücelerin bulunduğu ve konu bakımından da bu karakterlerin hepsinin eşsiz senaryo ile birbirine bağlandığı ilk ve tek filmdir.İLK VE TEK.Meraklandığını hisseder gibiyim.Uzatmadan filmi sunmak istiyorum
Film dünyası içerisinden en çok sevdiğim film olan Van Helsin'i de söylediğime göre artık diğer seri ve filmlere geçebiliriz.Ha bu arada Van Helsing dizisi varmış onuda yeni öğrendim izleme fırsatım olmadı.
Bilim kurgu ile devam edelim.
Sıradaki serimiz 3 filmden oluşuyor.Bilmiyorum ilerleyen zamanlarda yeni bölümler çekebilirler.
RİDDİCK FİLM SERİSİÜnlü oyuncu Vin Diesel'in (Hızlı ve Öfkeli'deki Toretto) başrolde oynadığı muhteşem başyapıtlardan.
Riddick, hayatının çoğunu bir delikte geçirmiştir.Çok detaya girmiyeyim, cerrahi bir göz ameliyatı ile geceleri karanlıkta görme özelliği kazanmıştır.Bu çok para demek 3 filmlik bir seriden oluşmaktadır.
Filmler birbiri ile çok bağlantılı değil ama 1 i izlemez iseniz diğerlerini sadece aksiyon sahneleri için izlersiniz.
Şimdi; size hayatımda çok özel bir yeri olan eski yapım fakat, en iyi kiralık katil filmi olan bu şaheseri tanıtmak istiyorum.Filmde, filmlerde karakterini en çok sevdiğim 5 ünlüden birisi var.Jean Reno.Adamım ya
Türkçe'ye anlamadığımız bir biçimde ' Sevginin Gücü ' diye geçen Leon adlı film arkadaşlar.
Leon; çok düşük paralar ile tutulabilen, işini en temiz ve kesin olarak yapan tek kiralık katildir.
Yemek olarak fazla bişe yemez, sadece süt içer.Sabah akşam süt.Sonra küçük bir kız (Thor'un sevgilisi, V for Vandetta'nın ortağı) ile yolu kesişir.Küçük kız buna bir yapışır bırakmaz.Bi ara öldürmek istese de Leon, buna kıyamaz.Bu arada kızın ismi, film camiasında en sevdiğim isim.- Mathilda - Çok havalı bir isim değil mi? Silah markasının yanı sıra bir kızım olsa direk bu ismi koyarım.Heyt be.Mathilda ! Kolay kolay hatta hiç ağlamayan, duygulanmayan biri olarak son sahnede Leon:Bu sana .. .Mathilda'dan. Diyince az gözlerimiz dolmadı değil.Çok etkileyici bir film çok.Kesin izlemelisiniz. Altını çizerek söylüyorum.
Hep yaratık, canavar, parçalama, kesme, kan, yani şiddet içerikli (fakat güzel ) filmler mi paylaşacağız?
Tabii ki hayır.Biraz ondan biraz bundan.Araya bir tane sıkıştırayım tempomuz değişsin.
Komik içerikli filmler kategorisine girmek istiyorum aslında çok var ama bir yerden gidelim;
Jackie Chan.Evet komedi denilince akla gelen ilk isimlerden.Her filmi (1-2 tanesi hariç) bana göre komik.
Fakat Jackie Chan'ın en komik film serisi şüphesiz Bitirlim İkili'dir.3 filmlik seriden oluşur izleyebilirsiniz fakat ben bugün size başka bir filmini önereceğim.Yanlız diğer filmlerden farklı olarak bu fiilmi birşey yiyip, içerken sakın izlemeyin, bizzat yanımda gülerken boğazına kaçan parçadan dolayı ölmek üzere olan kişileri görmedim değil.
SMOKİN (2002)
İzlerken gülmekten karnınızın ağrıyacağı bir filmdir.
Jackie Chan'in bilmem farkettinizmi tüm filmlerinde dövüş stili olsun, o değişik hareketleri olsun hep aynı.Burdada farklı bir şey yok fakat en komik hareketleri bu filmde.Şahsen ben bu adamı filmlerde komik buluyorum, size de öneririm.Önerdim zaten
Akıllı ol (2008): Dwayne Johnson'un da oynadığı efsane komik bir film.Aile ile izlenebilir
AJAN (2015): Yukardaki filmin çakması niteliğinde fakat Jason Statham olunca işler değişiyor.(Aile ile izlemeyiniz)
Sırada ünlü oyuncu Robert Downey Jr (Demir Adam'daki) nin yine aynı konular üzerine smokin gibi (dedektiflik, gizli polis) konusu olup sadece başrolün Jackie Chan olmadığı film.Ceki Çen sevmiyorsanız alın size bir de Amerika versiyonu.Filmi paylaşıyorum;
KİSS KİSS BANG BANG (2005)
Sıradan komik dedektif filmlerinden değil emin olabilirsiniz.Aşırı güzel bir konusu olmasa da senaryosu kötü değil.Türleri arasından övgüyü hak eden bir yapıt.Tam gaz devam ediyoruz
Robert Downey Jr'in yine komik, fakat dedektiflik konusu daha ön planda olan bu filmini söylemez isek ayıp etmiş oluruz.Kafamıza taşlar yağar Filmin Adı: Sherlock Holmes, 2.Side var tavsiyemdir..
Ha bir de 2008 yapımı Tropik Fırtına: Al Bakalım! adlı filmi de en az bunlar kadar komiktir.
SIRADA OLMAZSA OLMAZ TAM 17 SENELİK BİR FİLM SERİSİ VARAslında Logan (Wolverine) serisine girecektim.Her ne kadar X-men saçmalığının içinde gözükse de sonradan çektiği filmlerle bi nevi bu dünyadan kopar gibi olmuş, Logan adı altında 2009'da kendi filmlerini çekmeye başlayarak bambaşka bir atmosfer yaşatmıştır bizlere.Logan olarak 8, Wolverine olarak 17 sene emek verilerek ortaya çıkan bu fevkalede şahesere girmemek ayıp olur.
Şahsen Filmde karakterini sevdiğim 5 ünlü oyuncu demiştim ya.Sevginin Gücü filmindeki Jeon Reno yu göstermiştim.Hugh Jackman da bu 5 oyuncudan biridir.Hatta yeri gelmişken bu 5 oyuncuyu yazayım öğrenmiş olursunuz.Bu oyuncuların kötü filmi yok denecek kadar az.
Sevdiğim 5 oyuncunun en sevdiğim film karakterleri:
1.Hugh Jackman (Van Helsing, Wolverine, Charlie Kenton, Stanley Jobson )
2.Jean Reno (Leon, Hubert Fiorentini)
3.Jason Statham (Frank Martin, Parker, Arthur Bishop, Phil Broker) yazıyorum ama bu adamın her filmi güzel.Yani hepsi.
4.Vin Diesel (Riddick, Dominic Toretto, Toorop)
5.Donnie Yen (Hahou mo, Müfettiş Ma Jun, Ma Kwun, Chen Zhen)
Chen Zhen'i kalın yazmamın sebebi, zamanında bu şahsı 3 ünlü aktörün oynamasıdır.Belki 1 yada 2 sini izlemiş olabilirsiniz ama 3 ü denk gelmemiştir.Bu çok özel bir ayrıntıdır film izleyenlerin %90 ı bunu bilmez.Konu: Aslında bu eski zamanlarda olan siyasi bir konu.hep Çinlilerle Japonlar barışamamıştır bir türlü.İşte Çin okullarını kapatmaya çalışıyorlar bunlara işkence yapıyorlar falan filan.Chen zen ise tek başına hepsinin hakkından geliyor.Çin'lilere yapılan eziyeti konu alan film.
Oynayanlar ise; Bruce lee, Jet li ve Donnie Yen.Daha sonra değineceğim.
Evet X-men serisini sadece Wolverine karakterini sevdiğim için izlediğimi ve sevdiğimi açıkça söyledim.Tüm serisini baştan sona izledikten sonra 2.Kez baştan sonra izlediğim nadir serilerdendir(Logan).Şimdi çıkış yıllarını editlediğim resme bakalım.
Muhtemelen Deadpool'un orda ne işi var diyorsunuz
Unutmamak gerek ki deadpool, oynadığı aynı aktrisle Wolverine 1'deki rezalet çıkışıyla; yani bu ufak bağlantı ile X-men olmak zorunda kaldı.
Sonradan ap ayrı bir senaryo ve atmosferle çekilen Deadpool (resimdeki) ile Ryan Reynolds, Wolverine 1 deki vasat deadpooldan sonra kendini affettirmeyi başarmıştır.Film serileri, aslında film yönünden son çıkan film aslında en başı anlatıyormuş? (ÖrnekPrometheus) gibi olabiliyor.Fakat yine de, son çıkan filmi aslında en başa aitse siz yine de filmerin çıkış tarihlerini sırayla izleyin.[kronolojik] Çıkan her film serilerinde bu böyle iken sadece X-men'de film yönünden tarihler, kafa karıştırabiliyor.
Bu kardeşiniz onun için de uğraşıp size film tarafından, senaryo olarak aslında hangi film kaçıncı sırada onu da yazıyorum ki kafanız karışmasın.
Alt alta sırayla yazıyorum.En yukardaki ilk film.
X men 4 (Birinci sınıf)
Wolverine 1 (X men Başlangıç, Wolverine Origins)
X men 1
X men 2
X men 3 (X-men Son Direniş)
Wolwerine 2 (The Wolverine)
X men 5 (X-men geçmiş günler gelecek) Bu film ile tarih olayının içine edilmiştir.
X men 6 (X-men Apocalypse)
Wolverine 3 (Logan)
Aslında son 3 öyle olmasına rağmen yine de çok kafa karıştırıcıdır.Bunu sebebi ise dev X-men serisinde, Geçmiş günler gelecek adlı filmi çekerek serinin en az kaliteli ve diğerlerine oranla muhteşemlik olarak en altta kalan filmi çekmiş olmalarıdır.Bana sorarsanız çekmeselermiş konu bütünlüğü korunurmuş ama insanlar dayanamıyor işte.Çıksın da izleyelim
Tüm serinin en güzel filmi (şahsımca) X-men Başlangıç Wolverine'dir.Yani wolverine 1.
Bu filmin özellikle o kapsülden -Hafızasını silin! Emrini duyunca bağırarak çıkması sahnesi güzel etkiler bırakıyor.
Demeyin -Ben bunu izlemiştim beğenmedim.Zaten bu rehberi okuyan, film adabı olarak bizim tayfadansan böyle birşey demezsin.Eskiden olsa böyle bir lafa sinirlenebilirdim.YOK ÖYLE ! Ortadan açıp 20 dk sını izleyip reklam girince kanalı değiştirmek.Sonra -Ben bunu beğenmedim
Hızlı ve Öfkeli 7, tekrar tekrar sıkılmadan izlediğim, hatta sıkıldığımda rastgele bir dakkasından açıp biraz izleyip kapattığım tek filmdir.
Oyuncuların hepsi, özellikle Vin Diesel rollerini muhteşem bir şekilde yapmışlar.Hemen film serimize geçelim;
Hızlı ve Öfkeli 1 (2001): Paul Walker'in özel gizli polis rolüyle oynadığı filmimizde, kötü adam sanılan Dominic Toretto'yu (Vin Diesel) yakalamak için, kendisini ekibine almasını isteyecektir.Ekipte verilen kayıplar üzücü anlar yaşatmadı değil.
Daha Hızlı Daha Öfkeli (2003): Polisimiz Brian O'Conner (Paul Walker), Toretto'yu serbest bırakıp kaçmasına izin verdikten sonra farklı biriyle, farklı bir ekip için ilgilenir.Film serimize, komik adam olan Roman Pearce (Tyrese Gibson) dahil olur.
Hızlı ve Öfkeli Tokyo Yarışı (2006): Bu seri biraz farklı.Hem ekip (oyuncular) olarak hem de mevki (İkamet) olarak.Fakat 'Lucas Black' ın ve Bow Wow'un iyi oyunculukları ve de filmin bitmek bilmeyen temposu ile kendini sağlam izlettiriyor.
Filmde kullanılan ufak bir kısmı, yine filmde kullanılan bir müzikle birleştirmişler.Çok güzel olmuş videoyu vermeden yapamayacağım
Hızlı ve Öfkeli 4 (2009): Brian'ın farklı bir görev üzerindeyken yolunun serbest bıraktığı Toretto ile kesişmesi üzerine işler çok farklı bir boyut alıyor.Dominic Toretto'nun kız kardeşi Letty'i seven Brian O'Conner, yaptığı yanlışlar yüzünden dağılan aileyi birleştirmeye yardımcı oluyor.Bu filmden sonra ekip bir araya geliyor ve konu daha da zenginleşip, içeriğin kalitesi artıyor.
Hızlı ve Öfkeli 5 Rio Soygunu (2011): Ekibi bir araya getiren Toretto ve O'Conner, aile güdüsü ile yola çıktığı bu heyecan dolu serüvende, şehrin göbeğinde maximum koruma ile gizlenen içi milyon dolarlar dolu dev çelik kasayı çalmaya kalkışacaklar.Bu filmde, seriye özel kuvvetlerde çalışan tanrının gazabı! Elinden hiçbir zanlının kurtulamadığı Luke Hobbs (Dwayne Johnson) katılıyor.Spoiler vermeyeyim bunları keşfetmen lazım herşeyi de benden bekliyorsun yahu.Toretto ile bunun dövüş sahneleri efsane.Heh bunu dicektim mutlu oldun mu.
Hızlı ve Öfkeli 6 (2013): Bu sefer de hayatını kurtarması ile aralarındaki düşmanlık, soğuk dostluğa dönen Luke Hobbs ile Toretto'nun iş birliğini anlatan güzel bir yapıt.Luke hobbs, hayatında ilk defa çok zorlandığı bir suç çetesi karşısında araba konusunda tecrübeli olduğu için Toretto'dan ve eski polis O'Conner'den yardım istiyor.
Hızlı ve Öfkeli 7 (2015): Film bu kadar kalitesini ve tavrını korurken, 6.Filminde hız konusundan çıktıktan sonra burada tamamen öfke metoduna bağlanıyor.Yarıştan hiçbir zaman kopmayan fakat yarış konusundan 4.Film itibari ile uzaklaşan bu serimizin en kaliteli, bahsettiğim gibi de en çok izlediğim filmi budur.Filme Bay Hiçkimse isimli yeni bir şahıs ekleniyor.Tabii ki de 6.Filmdeki suç çetesinin başının abisi olan Jason Statham bunlardan hesap soruyo.İlk defa bir filmde kötü rolde oynadığını görüyoruz.Bu da heyecandan kafamızın patlamak üzere olması demek GÜÜÜM!
Hızlı ve Öfkeli 8 (2017): 6 da olduğu gibi bu seferde buraya kadar olan tüm suçlular, Jason statham dahil Toretto, O'Conner + ekibin kalanları + ekibe dahil olan (şimdilik) bay Hiç Kimse birlik oluyor ne için mi? Yakalanması imkansıza paralel dünyanın en güçlü Hacker grubu Cipher'in bir yerleri ele geçirip nükleer bomba atmaması için.Hapishane sahnesi efsaneler efsanesi.
Seri boyunca en çok zevk aldığım 5.si yani Rio Soygunu, fakat kalite olarak 7 diyebilirim.
Bu güzel seriyi de bitirdikten sonra farklı bir şey deneyeceğiz;
Ufak bir konu açmak istiyorum.Sadece vahşet, dehşet veya gerilim, drama, aksiyon seven değil de her çeşit düşünceye hitap etmesi nedeniyle 2 film önereceğim.Konu-Senaryo/Oyunculuk bakımından ikisi de başarılı.
Filmlerin konusu, hayatta kalma ile ilgili.Rehber devamında, hayatta kalma ile ilgili sürüsü ile film olacak fakat, 1995 ve 2000 yıllarında, diğer filmlerden ayrı, çok değişik bir atmosfer ile karşımıza çıkan, bize; elimizdekilerin ve imkanlarımızın ne kadar değerli olduğunu anlamamız hissiyatını içinde barındıran bu 2 filmi paylaşmaz isem haksızlık yapmış olabilirim.
Film gerçekten muazzam.Adada insan namına hiçbir şey olmadığından bir voleybol topu bulup ağzı yüz çizip onunla arkadaş oluyor.Bu sahneler beyne işliyor.Topun adı Wilson.Filmde Viisııııınt ! Diye bağırdığını duyuyoruz.Chuck Noland'ın, bu esrarengiz adadan kadim dostu Visınt ile birlikte kaçabilecek mi? İyi seyirler...
Sıradaki film serisini, normalde en başa yazacaktım.Yani film serisi ve aynı zamanda oyununu da seri olarak bitirmiş, zamanında ileri derecede takipçisi olmuş biri olarak, size en sevdiğim film serisini gösteriyorum.
Öncelikle, hayatınızda Playstation 2 de Resident Evil 4 oynamak nasip olmadıysa, çok büyük bir kayıptan ziyade bilgi eksikliği olacaktır.Bir zamanlar PC sahibi değil iken PS2 miz vardı.Her gün oynuyorduk.3 yıl 4 yıl insan 1 oyunu oynar mı?Sonradan, yıllar sonra tozlu raftan PS2 yi indirip nostalji olsun diye tekrar oynamışlığım vardır.Hatta da bunu ayrı bir konu olarak açmak istiyorum.Bu çalışmamdan sonra Resident Evil 4 veya film/oyun ilişkisi adlı bir konu açabilirim.Çünkü gerçekten oynamadıysanız, Leon karakterini, Ada Wong'un aslında aynı elbiseyi giyen Alice olmadığını, ve bu 2 karakter arasındaki ilişkiyi anlamanız İMKANSIZDIR.O yüzden 1-0 geride başlayacaksınız, ve tüm seriyi izleyip, 4 ten sonraki oyunları oynasanız bile seri hakkındaki %10 luk bilgiyi hiçbir zaman öğrenemeyeceksiniz demektir.
o %10 luk bilgi, bu seriye bağlanmanızı, aranızda özel bir bağ oluşmasını ve film konusunun kafanıza tam oturmasını sağlıyor.Film serisi: Ölümcül Deney.
İlk olarak seriye girmeden, hala kıyıda köşede bir yerde Playstation 2'niz var ise; sakın çöpe atmayın sakın!
Size, bu güne kadar gelmiş geçmiş en başarılı, konu ve oynanış bakımından en sağlam oyunu vereceğim.
Çünkü; gerçekten bu oyunu oynayıp, adam akıllı bitirmeden Leon karakterinin kim olduğunu, nasıl biri olduğunu ve Ada Wong ile arasındaki ilişkiyi anlamanıza imkan yok.
Sahip olmanız gerekenler; Playstation 2, Boş DVD (4.7GB), CD Romlu PC, ve internet.
Eğer gerçekten PS2 niz var ise, size oyunun nasıl indirilip, cd ye nasıl yazılacağından tut geçemediğiniz bölümleri nasıl geçebileceğinize dair her türlü yardımı, buradan konu açarak yaparım.Boş DVD almak sizde, gerisi bende ! Ulan ne oynardım bunu.Türkiye'de benden fazla oynayan var mıdır acaba?
Tüm bunlar ne için? Biliyor musunuz. Leon karakteri için.Resident Evil 6 oyununu piyasaya süren yarım akıllılar yüzünden bu adam hep yanlış tanıtıldı.Leon S.Kennedy karakteri, oyundaki en sevdiğim karakterdir.Filmde zaten herkes Alice'yi sever.Ona da değineceğim.Leon'un ünlü bir hareketi vardır kafasını şöyle hafifçe yana doğru sallar, ön saçlarının gözünü kapatmasını engeller.
İnanır mısınız Ölümcül Deney 5 filminde, koskoca 2 saatin sonunda Leon karakterinin filminde olduğu öğrendim.O ünlü; kafayı, saçları yana sallama hareketini yapınca dedim ki -Allah belanızı ... Bumu yani? O kadar aktör dururken Johann Urb gibi bi mandayı Leon yaptınız.YAZIKLAR OLSUN !
Şu sahneyi izleyelim bari sinirlerimiz yatışsın (2 dk kadar izleyin)
Bu oyun hakkında konuştuğumuz yeter, şayet konuşacak olsam, bu REHBER'in 2 katı olur.
Şimdi, Ölümcül deney Film serisi, ve bunun yanında Leon karakterinin bol olduğu animasyon filmlerini paylaşacağım.
Animasyon filmler: Grafik açısından gerçekle ayırt edilmesi çok zor olan, bilgisayar ortamında gerçek kişiler tarafından kurgulanıp oynanan film.
NOT: Playstation 2 niz yoksa.Oyun, Resident Evil 4 HD olarak, grafik kalitesi ve boyutu artmış bir şekilde şuan piyasada.Bana soracaksınız bunu PC'de oynamak varken neden PS2? Bunu izah edecek duygu, hissiyat varolan hiçbir dil ile bilgi olarak şahsa aktarılamaz.
Film serisi hakkında, 'Zombie istilası, virüs yayılması' adı altındaki filmlerin babasıdır.Yerin yüzlerde altına kurulmuş dev bir şirket olan Umbrella'da bir eleman, içinde T-virus olan kapsülü fırlatıp kırınca olanlar oluyor.Havalandırmadan tüm fabrikaya, ofislere, asansör dahil hava boşluklarının hepsine ve tüm şirkete yayılan virüs, elbette bi şekilde tüm dünyaya da yayılıyor.Dediğim gibi herkesin bildiği zombi filmlerinin, en iyi standartlarda, en iyi ekipmanlarla ve de en iyi yerlerde en çok para harcanarak çekilen en kaliteli film serisidir.
Film izleme sırasını söylüyorum;
Yalnız bu serinin özelliği, matematik dersi gibi olması.Eğer ara verirseniz konuları unutursunuz.Diğer film ve film serilerinde de bu geçerli fakat onlarda zaman daha uzun.Bunun gibi kısa değil onun için bu seriyi izlerken 1 gün bile ara vermeniz ve arada başka filmler izlemeniz taktirinde konu bilginiz, hissiyatınız ve film ile ilgili düşünceleriniz alaşağı olacaktır.Buna dikket edin, tüm bu seriyi en geç 1 haftada bitirmeye bakın.Araya film sokuşturmadan
Film serisini verdikten sonra anlatmak istediğim bir kaç şey var.
Chen Zen'i anlatacağım demiştim.Ona da değineceğim.Ama önce, çoğu kişinin izlemese bile çeşitli video paylaşım sitelerinde parça parça sahnelerini gördüğü, hapishane/dövüş konulu film serisine bakalım.
Her zaman demişimdir, film serisini izlerken ilk filminden izleyin yoksa bir şey anlamazsınız.Yalnız bu serimizde istisna ilk filmi izlemeseniz de olur.Çünkü gerçekten bana göre vakit kaybı (ilk filmi)
'' YENİLMEZ '' FİLM SERİSİ
Şöyle anlatayım, ilk filmde yine bir şeyler anlatıyor ama izlemeseniz de olur.Böyle bir cümleyi duyacağınız son kişi, hayır hayır.Son kişi de değil.Böyle bir cümleyi benden duymanız imkansız normalde.Fakat varolan tüm film serilerinde bu, değişmez bir gerçek iken, saaadece bu film serisine özel, istisna olarak ilk filmi izlemeyebilirsiniz.Çünkü; ilk film Wesley Snipes eşliğinde box ağırlıklı olarak çekilirken, 2.Filmden itibaren Scott Adkins eşliğinde, muay thai üzerine yoğunlaşır.
Şahsen, istisna olduğunu da söyledim ki; bu rehberde kalite olarak düşük film barındırmayacağımı ilk cümlelerimde belirtmiştim.Predator serisinden AV2 harici, bu rehberde izlerken canınızın sıkılacağı film yoktur emin olabilirsiniz Hemen seriye geçmek istiyorum.(Sağ tık: Resmi yeni sekmede aç derseniz büyür.)
Bu güzel seriyi izledikten sonra bahsettiğim Chen Zen'e geçişimizi yapalım
Jing Wu Feng Yun Chen Zhen, Ni Kuang'ın tasarladığı kurgusal karakterdir.Konu olarak ülkesi (Çin) Japonlar tarafından işgal altındadır.Hep böyle İşte bu bi yolunu bulup mafyanın arasına veya işte yetkili mevki sahibi yöneticilerin arasına sızıp alçakların fişini çekerek tek başına büyük mücadele veriyor.Ülkesini kurtarmanın peşinde.
Bruce Lee'nin oynadığı filmde bir replik " -Biz doğunun hasta damları değiliz ! "
Oldukça başarılı bir sahne Türkçe olarak izlediğinizde duygusal olduğunu da anlayacaksınız.
Youtube'den bu sahneyi buldum fakat İngilizce dublajda pek sarmadı gibi.Türkçe daha başarılı...
Böyle bir şeyin sizin başınıza geldiğini düşünün.Ne kadar zor bir durum değil mi? İnsan olarak sınırlarınızı zorluyorsunuz tüm yük sizin omuzlarınızda sanki hayat artık anlam kazanmaya başlıyor.Göreviniz belli.Yapacaklarınız belli.Ülkeniz için öleceksiniz! Burdaki öleceksiniz lafını derken suratta 300 Sparta'daki Leonidas'ın -Savaşıcaz! Ve bu gece onurlu şekilde ölücez! (Keçi yolunda sıkıştıklarında) deki gibi bir ifade olması gerekiyor.Gözler kızgın fakat ağız dişleri sıkarak tebessüm ediyor.Farklı bir felsefi ve tarihi yaklaşımı var bu filmlerin.
Bruce Lee olsun Jet Li olsun Donnie Yen olsun hepsi ayrı ayrı (En çok Bruce Lee) başarılı bir şekilde bu duyguyu vurgulamış.
Film serimize (Seri desek de aslında bu üçü bir bütün) Jet Li nin oynadığı Chen Zen ile başlamak istiyorum.
Hapishane/Dövüş konulu 100 tane film çıktıysa ben size ilk 10 daki filmleri veriyorum.En güzel 3 film! Peki kim belirliyor bu güzel kavramını? İMDB mi? Tabii ki hayır.Bunları biz belirliyoruz.Sen belirliyorsun ben belirliyorum.Zamanında film canavarı olarak günde 7 film izlemeden yatmayan kişiler belirliyor! Artık kafasında film oynarken gidişatı önceden hissedebilecek tecrübede olan şahıslar belirliyor!
Film adabı, ahlakı ile ilgili konuşmayacağım.İçimde kalıyor ama buraya vurmak istemiyorum.Bazen bu yazıyı yazarken gereksiz uzatabiliyorum şu anki gibi ama yine de okuyorsun.Çünkü sıradan bir film izleyicisi yazmıyor.Biri yazıyor evet ama o kişi sandığın kişi değil.Saçmalamıyor her cümlesinde anlam bulmaya çalışmak bi nevi doğru.Sadece filmleri, kendi tecrübeleri ile güzel bir ağızla sıkmadan tüm ziyaretçi ve forum üyelerine anlatıyor.Ajan Smith misali bu konuşma, şuan gerekli.Çünkü benim de sıkılmamam gerekiyor ki gidişat kalitesi %0.1 de olsa düşüş yaşamasın." Tam gaz !" kelimesini boşuna mı dedik?
Bizim tayfa başta da dedim.Anlamlı kısık bakışlar ile okuyor zaten bu satırları.Buraya kadar en baştan 1 kelimeyi atlamadan okuduysan, sende artık bizim tayfadansın.Tüm bu filmleri izlediysen aslında bildiklerim, anlatmak istediklerimi buraya (bir yandan vaktinizi alarak) yazarak anlatamadığımı anlamışsınızdır.Vel hasıl kalite yükselmeli.Kelime zor...Ama okuyan düşünür...Sıradaki filme geçiyorum.
Şahsen ben o sahnede yüksek ses ile HELAL OLSUN LAN ! diye bağırdım.Bana göre doğru filmi baştan sonra izleyince anlarsın.
Ne yaptı biliyor musunuz?Tipsiz katil beraat kararı ardından salonu insanı kudurtur cinsten sırıtarak terk ederken arkasından yaklaşıp silahı alnının çatının ortasına dayayıp tetiğe bastı.Tek 1 kurşun.İşlem tamam.Hemen tutuklanıp en ağır hapishaneye atılır.Fakat asıl film burada başlar....
Asla Pes Etme 1 (2008) Yönetmen Jeff Wadlow : Şahsen bu film, şuana kadar çıkmış (2017/12) en iyi gençlik/dövüş spor filmlerindendir.Hatta şuana kadar benzer 200 tane film çıktıysa da ilk 3'ün içindedir bu film.Serinin en iyi filmi olduğu gibi izledikten sonra içinizde derin bir boşluk bırakacak cinstendir.Çünkü benzer film arayacaksınız, araştıracaksınız ve hatta serinin diğer filmlerini de izleyeceksiniz ama bu boşluğu dolduramayacağınızı anlayacaksınız.Senaryo, ilerleyiş ve oyunculuklar 1 dakika dahi sıkmadan izletiyor.Geriye yaslanıp keyfini çıkarmak kalıyor.
Asla Pet Etme 2 (2011) Yönetmen Michael Jai White : Evet çok doğru.Yönetmen koltuğunda buz adam çembırs var (Yenilmez 2'deki) e hal böyle olunca zaten bunu bilmeseniz bile filmin kalitesindeki az bi düşüşü hemen farkediyorsunuz.Film yine aynı film.Konu farklı fakat gidişat aynı.Ama neden ilki kadar zevk vermiyor? Neden? İzlerken sonraki dakikalarda neler olacak diye neden merak ettirmiyor? Yanlış anlamayın güzel bir film çekmişler.Sadece senaryo daha sağlam oturtulabilirdi.Yine de 3.Filmi kadar kötü bir gidişat söz konusu değil.Michael Jai White'yi severim Kan ve Kemik gibi başyapıtları vardır fakat yönetmenliği tecrübeli birine verip oyunculuğa odaklansa belki daha çok elle tutulur bir şey çıkacak.
Asla Pes Etme 3 (2016) Yönetmen Michael Jai White : Para kazanılsın ve seri 1 kademe daha ilerlesin diye yapılmış bir film.Aynı hızlı ve öfkeli 8 gibi.Fakat hep demişimdir filmi film yapan sadece konu değildir.Tamam konu çok önemlidir fakat o konunun hangi oyunculukla nasıl işlendiği (gidişat) filmi film yapan ikinci bir unsurdur.Teması şahsi tabirimle vasata yakın, vasatın evinde konuk olmuş bir demli çayını içmiş tuvaletinede sıçmış bir tuhaf komşu hikayesi gibi.Ama gidişat güzel olduğu için bu rehbere koyuyoruz.
Kır Zincirlerini (2005)
Efsaneler efsanesi bir film daha.Jet li'nin filmdeki ismi Danny.Mafya babası küçük yaşta bundaki gücü farkeder.Bunu alıp büyütür fakat nasıl büyütür? İşin ilginç yanı büyütürken insan muamelesi yapmaz.Zarifliğin yakınından bile geçmez sevgisini göstermez.Yani köpek gibi yerin dibinde ışık görmeyen ve herhangi bir canlı varlığın bulunmadığı ortamda arada bir pis bi kapta yemek götürerek besler bunu.Fakat kaldığı rutubetli odanın ortasında kum torbası asılıdır.Bu şekilde antrenman yapar ve aşırı derecede sağlam bir vücuda, aynı zamanda direnç ve güce sahip olur.Bir insanın 2-3 katı neredeyse.Mafya babası gücünün yetmediği kişilere Danny'i salar ve Danny hepsini öldürür.Mafya babası, işler tıkırında gider gibi düşünürken Danny kendisini ona ilk defa insani yaklaşan ve kavganın kötü olduğunu söyleyen kişilerin yanında bulur.Nasıl bulur? Söylemiyim onu.Bu insanalr Danny'e cümle kurmayı öğretir.Onu insan yapar.Mafya babası sonradan bakar bu kavga etmiyor ringin ortasında 5-6 kişinin arasında ölüme bırakır bunu.O sahne, filmin en güzel sahnesidir.Fazla söze gerek yok.Diyelim mi? İlgili kesitleri paylaşıyorum aşağıda;
Dövüş tarafından giderken Jet Li filmlerinden 3 tane daha vererek başka aktörlere geçelim.Zira şimdi vereceğim bu 3 film ile birlikte yukardaki 2 film (Chen Zen ve Kır Zincirlerini), Jet Li'nin en iyi 5 dövüş temalı filmlerindendir.Hemen filmlerimizi resim şeklinde verelim.
Evet görüldüğü üzere en sağda Jason Statham var.Aslında bilindik oyuncular arasında sadece Jet Li ve Jason Statham'ın olduğu başka ünlü oyuncunun olmadığı 2 film var.Fakat ben onu değil de bunu vermeyi layık gördüm.Rehberin en başında da dediğim gibi burada izlenebilir, mükemmel filmleri paylaşacağız.O yüzden Tek (2001) filmini anlatmayacağım çünkü yeterli sağlamlıkta değil.Fakat Jason Statham olduğu için izlememek te bi tuhaf olur.Ejder Öpücüğü ve Beşiktan Mezara filmleri gayet hoş, sağlam temalı ve izlenebilirliği yüksek cinsten filmlerdir.
Aslında bundan sonra Aktör ismine göre mi film sırasında bulunsam diye düşünmedim değil bi yandan he
Bilmiyorum yaparım belki.Yapayım mı? Kronolojik bir sırada olur hem.Şu anlık film konu kategorisine göre devam edelim ilerde bakarız.Amaç sıkmamak şuan nasıl okurken sıkılmıyorsan ilerde de böyle olmalı.Yoksa "-Aha bu oyuncuya göre yapıyo la" diyip bunca emeği boşverebilir.Kim? Ziyaretçilerimiz.Anladın sen.Sen çıkmazsın biliyom
Aslında var ya 1 tanecik daha var fakat bu filmde, Jet Li den ziyade Jackie Chan ve Michael Angarano da oynuyor.Paylaşmayacaktım fakat şöyle düşünelim ne kadar dövüş kategorisinde olsa da gizemli macera filmi diyebiliriz.Jet Li'nin sinemada izlediğim tek filmidir ve aile ile de izlenebilir.Gidişatta izlenmeden ileri sarılacak bir sahne yok merak etmeyin.Filmin ismi Yasak Krallık (2008)
Dövüş temasını yavaştan sonlandıralım ilerde Marvel, DC Comics türü bilim-kurgu ekleyeceğim ve çok uzun sürecek gibi.Çok kapsamlı ve bolca film barındırdığından yoğunlaşma hissiyatı artacak.Fakat dediğimiz gibi hemen değil, yavaş sonlandırıyoruz
Parker (2013)
Evet.Aslında şöyle bir durum var.Jason Statham'ın 20 tane dövüş filmi var hepsi de güzel.İçlerinden çok zorlanarak 5 tanesini buraya koyacağız.20/5 oluyor yani çeyreği burada yer alacak.4'te 1'i yani.Tamam kapatma takılıyorum
Filmi çok az spoiler vererek anlatıyorum ki zaten anlattıklarım filmin konusu kısmında yazanlardan farksız değil.O da bu çalışmamızın temel amaçlarından bir tanesi.Zaten en baştan beridir takip eden, bunu anlayacaktır.
Filmde Parker ve 4 tane adam ortaklaşa soygun yaparlar.Film böyle başlar.Son derece profesyonel şekilde parayı çalarlar.Yalnız paraları alıp araba ile kaçarken bu 4 arkadaş, samimi olmadığı Parker'e payını vermez ve sonraki büyük vurgun için kullanmaları gerektiğini söyler.Parker -Yok benim paramı verin ne yapıyorsanız yapın ben daha iş yapmıcam der.Haklı da.Fakat işler ters gider.İzlerken de tebessüm eşliğinde anlayacaksınız birden ortalık karışır.Parker'i silahla vurup öldü diye yol kenarına atarlar.Ölür mü? Tabii ki ölmez.İntikam ve parası için geri döner filmin asıl teması da bu şekilde oluşmuştur.Jeniffer Lopez'de filme ayrı bir renk katmıştır bu arada.
Mekanik (2011 ve 2016)
Öncelikle film, suikast üzerine yoğunlaşmış; suç, drama ve gerilim tarzında ilerliyor ve kaliteli gidişat ile sıkmadan izlettiriyor.İlk film biraz duygusal da denilebilir yalnız özellikle ikinci filmi izleyince "kalite" kavramı gerçekten bir kez daha kendini sorgulatıyor.Yönetmeninden tut oyunculuğa ve senaryoya kadar pişmiş, yenmeye hazır lezzetli bir kurabiye gibi yiyecekleri içecekleri hazırlayıp her saniye eğlenerek filmimizi izliyoruz.Adamlar yapmış bize geriye yaslanıp şaheseri süzmek düşüyor.Zeki bir suikastçinin akıl almaz ve ölümcül derece riskli yöntemler ile gerçekleştirdiği suikast eylemleri keyfin doruklarında hayalet misali gezdiriyor.
Sivil Cephe (2013)
Yukarda filmin kapak fotoğrafı, sağ tarafta ise film içindeki bazı oyuncular mevcut.Bu tasarımı da şimdi keşfettim ha.Beyaz mı yapsaydım arkayı? Sanki daha iyi olurdu.Evet;
Bir baba bir de kızı.Anne yok çünkü rahmetli olmuş.Film, öyle bir film ki hani yanlış anlamayın Jason Statham'ında kalite olarak diğerlerine oranla aşağı kalır filmleri yok değil.Yalnız bazı filmler vardır ya böyle geriye yaslan ve izle.Başka hiçbir şey yapmana gerek yok.Her saniyesi kalite kokuyo.İşte bu da onlardan bir tanesi.Phil Broker özel görevdeyken işler istediği gibi gitmez ve can güvenliği için o bölgeden ayrılıp yeni bir kimlikle kızı ile birlikte herkesin hayallerindeki gibi at koşturan çiftliğe sahip 2 katlı yeşillikler içinde ev olan bir yere taşınır.Kızı küçüktür ilkokula gider buna kendini savunması için bir kaç hareket gösterir.Okulda kızına Maddy Broker'a her okulda olan şişman egolu kavgacı tiplerden bir tanesi salça olur.İşte kız buna babasının öğrettiği hareketi yapınca çocuğun eli yüzü kan.İşler büyür.O kadar büyür ki şişman çocuğun ruh hastası olan eroine bağımlı annesi durumu büyütür işler baba-kız evlerine bir grup silahlı insanların gelip evi taramasına kadar gider.Spiderman'deki Henry'de filmde ayrı bir hava katmış.Kalite olarak şahsi görüşüm dünyadaki tüm şuana kadar çıkmış (24.12.2017) filmleri toplasak bu film ilk 10'a girer.
Taşıyıcı Film Serisi
Taşıyıcı 1 (2002): Paket Çin'li bir kızdır.Arabası ile onu yerine zamanında ulaştırmak ise taşıyıcının görevidir.Her filmde aslında görev budur.Teslimatı vaktinde yerine ulaştırmak.İsim yok, soru yok.Adres alınır ve gereği yapılır.Fakat Jason abimiz çok kuralcıdır.Bu yüzden bu teslimatı yerine götürmez işler karışır.Komik fransız François Berléand abimizde filme ayrı bir renk katmıştır.
Taşıyıcı 2 (2005): Bu filmde bir şey söylemek sıkıntılı çok spoiler verebilirim o yüzden şunu söyleyim; bu seride filme en iyi girişi bu yapmıştır.Dövüş sahneleri efsanedir.Yalnız araba ile yapılabilecekler çok abartılmıştır onuda filmdir deyip geçiyoruz.Ben ilk filmden daha başarılı buldum tabii ki siz nası değerlendireceksiniz izleyip göreceğiz.
Taşıyıcı 3 (2008): Serideki en sevdiğim filmdir.Senaryo ve gidişat kusursuzdur.Paket Rus'a benzeyen yanakları çilli kızıl saçlı bir kadındır.Temaya Robert Knepper'de dahil olunca kalite kokuları yine burnumuzun direklerini kırmak için yola çıkıyor.Dövüş sahneleri 2 deki gibi efsaneler efsanesidir.2 de araba abartıldı demiştik burda da Jason abimiz abartılmış biraz ama güzel güzel
Taşıyıcı: Miras (2015): Serinin devamı niteliğinde olmasa da ara konu aynı.Paket ve paketin araba ile teslimatı.Senaryo ise benzer; teslimatın sıkıntılı yaşanması ardından olacak olaylar.Yalnız neden se bu filmi izlerken Hitman Ajan 47 filmini izliyormuşum gibi bir his kapladı içimi.Film güzel.
Tetikçi (2006 ve 2009)
Anlatılmaz yaşanır.Filmlerde kalite 2 ye ayrılır.Genellikle bizim bildiğimiz senaryo-gidişat-grafik üçlüsünün birbiri ile uyumlu ve güzel gitmesidir.Diğeri ise çok farklı bir şey.Yani şöyle söylemeliyim bazı filmlerin; bakın ama bu çok nadir oluyor kendine özel bir atmosferi vardır.Bariz bellidir kendi dünyası vardır ve filmi size o dünyadan izlettirir.Bakın her filimde bu yoktur mesela 100 tane zombi filmi izlersiniz tamam gerilim var korkunç değil ama eğlenceli.Karşınıza 1 tanesi çıkar onu bir izlersiniz dersiniz ki bu bambaşka bir şeymiş.Böyle filmler nadirdir bu çalışmamdan ayrı konu olarak açmayı düşünüyorum.300 Spartalı, Cehenneme Yolculuk, Günah Şehri, Sherlock Holmes bunlardan bir kaçı.Anlatmak istediğim farklı bir olay yani bu farklı bir derece.Sadece demek istediğim film güzel, kendine ait bir havası var ve bu atmosferde olduğunuzu hissediyorsunuz sanki filmin içindeymişsiniz gibi.Bu yüzden filmle alakalı bir spoiler vermiyorum.Zaten izlemeye başlayınca devamı gelecektir...
Dwayne Johnson'un oynadığı 3 adet dövüş içerikli film mevcut.Şimdi onları sıra ile yazıyorum.
G.I.Joe ve Faster daha izlenebilir.2 sene önce izlediğim "Faster" filminde karakterler çok hoşuma gitti açıkçası.Özellikle de killer karakterini görünce dedim ki ulan keşke böyle bir hayatım olsa.Oturduğu mekandan tut yaşam tarzına kadar "Killer" karakterini mutlaka görmenizi istiyorum.Bu istek bir Van Helsing veya Leon kadar olmasa da bu filmin içindeki anlattığım bu karakter neredeyse hikayenin ana kahramanı "Şöför" gibi temada sağlam bir yere oturtulmuş.Binlerce film var iken "Killer" karakterinin olduğu ve bir kiralık katilin James Bond filmleri dışında teknolojik aletler kullanarak suikastlerini gerçekleştirmesine tanık olduğum Faster filmini mutlaka izlemenizi öneririm.Dwayne Johnson'un sayılı filmlerindendir.
G.I.Joe Misilleme ise kendine has atmosferi ve de senaryosu ile teknolojinin gelişmesiyle ortaya çıkabilecek kötü düşüncelere, planlara ve bunun beraberinde gelecek olan felaketlerin önlenmesi amacıyla yine teknolojiyi kullanarak bunların önüne geçilmesinin sağlanmaya çalışılmasına vesile olunmasını konu alan eğlenceli, sıkmayan gidişat ile izlenebilirliği yüksek bir film.Yalnız öncelikle ilk filmini izlemenizi tavsiye ederim (2009)
NOT: Bundan sonra REHBER'in devamı ayrı konular olarak gelecektir.Güncelledikçe buraya link atacağım.Değişen bir şey olmayacak sadece artık konuyu takip etmeye devam etmek için linklere tıklayacaksınız oradan yeni konu açılacak.Her şey rayına oturacak...
Başlamadan önce değinmek isterim ki herkesin görüşü, düşüncesi, psikolojik durumu ve film izleme adabı hakkında bilgisi birbirinden farklıdır.Hepsine kısa kısa değinmek isterdim fakat yine de hem çok zaman alır, hem de yer kaplar.Çok vakit almadan, hızlı ve seri biçimde rehbere geçmek istiyorum.
Bu konuyu, zamanında tonca (vasat,kötü,iyi,rakipsiz) film izlemiş biri olarak açıyorum.
Genel olarak 1 film değil de Film serisi şeklinde vermeye çalışacağım.(Serinin en güzel filmini de söyleyeceğim)
Unutmayın ki, tabii ki gelmiş geçmiş tüm filmleri izlemem imkansıza yakın.1950 öncesi filmler var.İzlediklerim arasından vasat ve kötü olanları değil, mükemmel olanları paylaşacağım.Evet Başlıyoruz;
İlk olarak Alien ve Predator film serisinden başlamak istiyorum.
Önce Alien (Yaratık) Film Serisi ile başlayalım.Filmler Türkçe'ye çevrilirken isimi %100 doğru çevirme konusundaki genel tavrı biliyorsunuzdur.O yüzden hiç girmeyeceğim.Evet devam edelim.
ALİEN SERİSİ
- Yaratık 1 (1979): İnanılmaz oyunculuğu ile rağbet gören Sigourney Weaver ve yönetmen koltuğunda da Ridlet Scott olunca zaten geriye izlemek kalıyor yanlız ! Çekildiği seneye rağmen senaryodan tut gerçekçiliğe kadar o kadar kusursuz bir başyapıt olmuş ki günümüzde (2017) bile bu şekilde izleyiciyi filme bağlayan eserler çıkamayabiliyor.Bir zamanlar bu film dünyayı sarsmıştı 1 numaraydı tabii biz o zamanlar dünyada yoktuk.Yazacak o kadar çok şey var ki, tüm seri boyunca en başarılı film budur.
- Yaratık 2 (1986): Sende konuya direk yaratıklardan başladın diyebilirsiniz.Bir yerden başlamak zorundayım elbette fakat izleyince hak vereceksiniz.Kesinlikle, bilim kurgu dahi olsa boş film değildir hayatınıza bir şeyler katabilir.Burda yaratıklardan zor kurtulan Ellen Ripley (Sigourney Weaver) bir nedenden ötürü tekrar yaratıkların içine dalacak.İlk filmdeki başarıyı yakalayamamışsa da nefesleri tutarak izlediğimiz kesin.
- Yaratık 3 (1992): Bu seriyi, bu film ile tanıdım.Muhtemelen Ellen Ripley karakterine o kadar bağlanmışken buradan sonra olmayacağını görmek üzecektir.Fakat üzülmeyin film camiası bu her şey olur.
- Yaratık 4: Diriliş (1997): Evet.Film serimize, Hellboy, Sons of Anarchy, Conan gibi serilerde oyunculuk yapan Ron Perlman dahil oluyor.Film camiamızda (Türkiye) çok tanınmasa da yetenekli bir oyuncu ve güzel filmleri de var.Bu filmde yaratıkları henüz yeni gören adamımız, süpriz bir kişi ile (Söylemem) bunları yok etmeye çalışacaktır.Filmdeki tarzı kaba, her şeye LANET OLSUN ! diyen sinirli tiplerden.Şahsen bu filmdeki rolünü sevdim.Filmleri 1-2-3-4 diye sıraladık fakat aslında 3-4-5-6. 1 ve 2 yi şimdi yazıyorum.Siz yine de normal izleyin.
- Prometheus (2012): Serinin bu filminde daha yaratıklar oluşmadan, yani Yaratık 1 filminden öncesini, gelişmiş ırkların hikayesini ve (filme göre) bizi kimler yarattı? Sorusunun cevabını buluyoruz.Film, ap ayrı konusunu yürütürken en sonda Alien'e bağlaması da ilginç olmuş.Bunu izleyince taşlar yerine oturuyor.
- Yaratık Covenant (2017): Bu film ise Prometheus'un devamıdır.Film konularına çok değinmiyorum o kısmı size bırakıyorum cümlelerimle anlatmaktansa izleyip kendiniz anlayın çok daha iyi olur.Şuan neden aslında Yaratık 1, filme göre 3.Film olduğunu anlamışsınızdır.Fakat siz bu yazdığım sırayla izleyin.
Benim verdiğim bu sıra ile en baştan izlerseniz neden bu seriyi bu kadar övdüğümü anlayacaksınız.Sıra ile önce yukarda yazdığım Alien Serisini sonra Predator serisini sonra da 2 sinin birleştiği film serisini izleyin.Hepsini anlatacağım.Devam edelim.
PREDATOR SERİSİ
- Av 1 (1987): Predator serisinin ilk filmi.Herkezin bildiği Terminator filmindeki başrol oyuncusu Arnold Schwarzenegger i burda görmek izleme şevkimizi artırıyor.Bunu izleyince 2010'da yayınlanan Predators filmini anlamak daha kolay olur.İlk filmler her zaman güzel olur
- Av 2 (1990): Açığa açık doğruya doğru.Bu kadar güzel bir seriyi mahfeden tek film.Sadece konu bölünmesin, seriyi tam anlayayım kafamda soru işaretleri kalmasın diye izlediğim filmdir.Biliyorum bu rehberdeki tek kötü film ama seriye saygısızlık olmasın diye bunu da izlemenizi tavsiye ederim.
- Predators (2010): Piyanist ve King Kong filmlerindeki yetenekli oyuncu Adrien Brody burada da hünerlerini gösteriyor.Film yüzünden baktığımızda aslında bu serinin en son filmi.Yani Alien serisini izleyip, Av1, Av2 yi de izledikten sonra bunu atlayıp Alien,Predator ortak filmleri de izledikten sonra en so:n bu izlenebilir.O da kafanızdaki filmdeki tarih olayını karıştırmamanız için.
- Predators (2018): Heyecanla bekliyoruz
GELDİK SERİNİN EN SAĞLAM FİLMİNE (Yaratık 1'i unutmuyoruz)
Alien VS Predator.Vay bee 'VS' terimini de koyunca ne yakıştı ama Zaten bu filmin bu kadar kusursuz olması, çok bilgi vermesi değil sadece.Grafikten tut oyunculuğa, ordan tut senaryoya, senaryodan tut filmin geçtiği mekana kadar her şey mükemmel.Bundan sonra 2 seri birleşiyor.Devam edelim;
Alien Predator'e Karşı (2004): Bu terimleri çok duydunuz biliyorum.İşte Freddy Jason'a karşı, Batman Supermana karşı fakat bu onların içerisinden yükselen, en yükseğe ulaşan, geçilmesi zor bir başyapıt.
Alien VS Predator Requiem (2007): AVP nin devamı niteliğinde, kimi filme grafik açısından kötü demişse de, predatorun kullandığı maskenin görüntü sisteminin öyle olduğunu ne zaman öğrenecekler kim bilir.Herşey bitmiş, Predatorlar Alien leri temizlemişken o da ne? (Söylemeyeceğim) İyi seyirler ...
Tüm serinin nasıl birleştiğini editlediğim resmimle göstererek sonlandırmak istiyorum.
Sıradaki film serisine geçmeden önce, benim (şahsen) en sevdiğim bilim-kurgu filmini söylemek istiyorum.
Hepiniz mutlaka bi Kurt adam, Dev, Cüce, ne bileyim bi Vampir filmi izlemişsinizdir.Frankeştayn filan.
Şimdi ne dicem bak :] bi düşünsenize bunların hepsinin aynı filmde olduğunu? Evet.Dalga geçmiyorum DÜNYA TARİHİNDE BİR İLK OLARAK hem vampir (drakula), hem kurt adam, hem frankeştayn, hem dev hem de cücelerin bulunduğu ve konu bakımından da bu karakterlerin hepsinin eşsiz senaryo ile birbirine bağlandığı ilk ve tek filmdir.İLK VE TEK.Meraklandığını hisseder gibiyim.Uzatmadan filmi sunmak istiyorum
FİLM ADI: Van Helsing
Burada filmden bir kaç kare görüyorsunuz.Adamın tavrı, giyimi kuşamı, kullandığı silahlar, bakışları yani Van Helsing karakterinin her şeyi bana göre efsaneler efsanesi.Küçükken hep özenirdim.Kusura bakmayın sizi de bir film canavarına dönüştürecem ama şunu söyliyeyim zaten Van Helsing, Hızlı ve Öfkeli, Riddick, Taşıyıcı filmlerini ve Vikings dizisini izleyip, Assassin Creed oyununu oynayınca çok değişik bir psikolojiye bürünüyosunuz.Az çok benim küçükken sahip olduğum ruh hali böyle bir şeydi sanırım.Çok havalı olmasının yanı sıra gerçek dünyada bu psikoloji ile dolaşmamanızı tavsiye ediyorum.Çok değişik ve adil olmayan kavgalar içinde bulabilirsiniz kendinizi.Konuyu saptırmayalım filmi şansınız, imkanınız varken direk izleyin bence.Yorum yapmaya kalksam :] Ne zaman biter, ne de kelime yeter..Film dünyası içerisinden en çok sevdiğim film olan Van Helsin'i de söylediğime göre artık diğer seri ve filmlere geçebiliriz.Ha bu arada Van Helsing dizisi varmış onuda yeni öğrendim izleme fırsatım olmadı.
Bilim kurgu ile devam edelim.
Sıradaki serimiz 3 filmden oluşuyor.Bilmiyorum ilerleyen zamanlarda yeni bölümler çekebilirler.
RİDDİCK FİLM SERİSİ
Riddick, hayatının çoğunu bir delikte geçirmiştir.Çok detaya girmiyeyim, cerrahi bir göz ameliyatı ile geceleri karanlıkta görme özelliği kazanmıştır.Bu çok para demek 3 filmlik bir seriden oluşmaktadır.
Filmler birbiri ile çok bağlantılı değil ama 1 i izlemez iseniz diğerlerini sadece aksiyon sahneleri için izlersiniz.
- Riddick 1: Derin Karanlık (2000): Dünyadan çok uzakta, yaşamak isteyeceğiniz en son gezegende bir grup insan.Gecenin çökmesiyle birlikte ortaya çıkan karşı koyulması çok zor sayısız yaratık.(Alien'e çok az benziyo) yaratıkların tek zayıf noktası ışık.Riddick'ten başka kimse gece göremiyor ve bu gezegenden kurtulmak için uzay aracına enerji kaynağını ulaştırmaları gerek.Etrafta tuhaf sesler çıkaran o yaratıklar varken
- Riddick Günlükleri (2004): Serinin 2.Filmi biraz dini konuda canımızı sıksa da biz film olduğu için bunlara çok takılmıyoruz.Heryerin necromonger diye adlandırılan uyuz insanların kaynadığı bu gezegende Riddick, ilk filmdeki (kurtulduklarında) bir karakteri, bu nekromongır tiplerinden birisi öldürdüğü için ona karşı koyuyor.Bundaki hüneri gören nekromongır medeniyetinin başı yarı ölü Lord Marshal beyin değişimi için Riddick gibi bir suikastçiyi esir alıyor.Eğlence başlıyor...
- Riddick 3 (2013): Senaryo ve grafik açısından bence serinin en güzel filmi.Zamanınız yoksa 3 filmden 1 tanesini izlemek zorundaysanız direk bunu indirin.Sadece 1.Film ile ufak bir bağlantısı var onun dışında asıl konu, yine cehennem gibi bir yerden. yağmur yağdıkça ıslanan çamurlu topraktan çıkan yaratık dolu gezegenden kaçma serüveni.Burdan bir kare paylaşarak sonlandıralım.
Şimdi; size hayatımda çok özel bir yeri olan eski yapım fakat, en iyi kiralık katil filmi olan bu şaheseri tanıtmak istiyorum.Filmde, filmlerde karakterini en çok sevdiğim 5 ünlüden birisi var.Jean Reno.Adamım ya
Türkçe'ye anlamadığımız bir biçimde ' Sevginin Gücü ' diye geçen Leon adlı film arkadaşlar.
Leon; çok düşük paralar ile tutulabilen, işini en temiz ve kesin olarak yapan tek kiralık katildir.
Yemek olarak fazla bişe yemez, sadece süt içer.Sabah akşam süt.Sonra küçük bir kız (Thor'un sevgilisi, V for Vandetta'nın ortağı) ile yolu kesişir.Küçük kız buna bir yapışır bırakmaz.Bi ara öldürmek istese de Leon, buna kıyamaz.Bu arada kızın ismi, film camiasında en sevdiğim isim.- Mathilda - Çok havalı bir isim değil mi? Silah markasının yanı sıra bir kızım olsa direk bu ismi koyarım.Heyt be.Mathilda ! Kolay kolay hatta hiç ağlamayan, duygulanmayan biri olarak son sahnede Leon:Bu sana .. .Mathilda'dan. Diyince az gözlerimiz dolmadı değil.Çok etkileyici bir film çok.Kesin izlemelisiniz. Altını çizerek söylüyorum.
Hep yaratık, canavar, parçalama, kesme, kan, yani şiddet içerikli (fakat güzel ) filmler mi paylaşacağız?
Tabii ki hayır.Biraz ondan biraz bundan.Araya bir tane sıkıştırayım tempomuz değişsin.
Komik içerikli filmler kategorisine girmek istiyorum aslında çok var ama bir yerden gidelim;
Jackie Chan.Evet komedi denilince akla gelen ilk isimlerden.Her filmi (1-2 tanesi hariç) bana göre komik.
Fakat Jackie Chan'ın en komik film serisi şüphesiz Bitirlim İkili'dir.3 filmlik seriden oluşur izleyebilirsiniz fakat ben bugün size başka bir filmini önereceğim.Yanlız diğer filmlerden farklı olarak bu fiilmi birşey yiyip, içerken sakın izlemeyin, bizzat yanımda gülerken boğazına kaçan parçadan dolayı ölmek üzere olan kişileri görmedim değil.
SMOKİN (2002)
İzlerken gülmekten karnınızın ağrıyacağı bir filmdir.
Jackie Chan'in bilmem farkettinizmi tüm filmlerinde dövüş stili olsun, o değişik hareketleri olsun hep aynı.Burdada farklı bir şey yok fakat en komik hareketleri bu filmde.Şahsen ben bu adamı filmlerde komik buluyorum, size de öneririm.Önerdim zaten
Akıllı ol (2008): Dwayne Johnson'un da oynadığı efsane komik bir film.Aile ile izlenebilir
AJAN (2015): Yukardaki filmin çakması niteliğinde fakat Jason Statham olunca işler değişiyor.(Aile ile izlemeyiniz)
Sırada ünlü oyuncu Robert Downey Jr (Demir Adam'daki) nin yine aynı konular üzerine smokin gibi (dedektiflik, gizli polis) konusu olup sadece başrolün Jackie Chan olmadığı film.Ceki Çen sevmiyorsanız alın size bir de Amerika versiyonu.Filmi paylaşıyorum;
KİSS KİSS BANG BANG (2005)
Sıradan komik dedektif filmlerinden değil emin olabilirsiniz.Aşırı güzel bir konusu olmasa da senaryosu kötü değil.Türleri arasından övgüyü hak eden bir yapıt.Tam gaz devam ediyoruz
Robert Downey Jr'in yine komik, fakat dedektiflik konusu daha ön planda olan bu filmini söylemez isek ayıp etmiş oluruz.Kafamıza taşlar yağar Filmin Adı: Sherlock Holmes, 2.Side var tavsiyemdir..
Ha bir de 2008 yapımı Tropik Fırtına: Al Bakalım! adlı filmi de en az bunlar kadar komiktir.
SIRADA OLMAZSA OLMAZ TAM 17 SENELİK BİR FİLM SERİSİ VAR
Şahsen Filmde karakterini sevdiğim 5 ünlü oyuncu demiştim ya.Sevginin Gücü filmindeki Jeon Reno yu göstermiştim.Hugh Jackman da bu 5 oyuncudan biridir.Hatta yeri gelmişken bu 5 oyuncuyu yazayım öğrenmiş olursunuz.Bu oyuncuların kötü filmi yok denecek kadar az.
Sevdiğim 5 oyuncunun en sevdiğim film karakterleri:
1.Hugh Jackman (Van Helsing, Wolverine, Charlie Kenton, Stanley Jobson )
2.Jean Reno (Leon, Hubert Fiorentini)
3.Jason Statham (Frank Martin, Parker, Arthur Bishop, Phil Broker) yazıyorum ama bu adamın her filmi güzel.Yani hepsi.
4.Vin Diesel (Riddick, Dominic Toretto, Toorop)
5.Donnie Yen (Hahou mo, Müfettiş Ma Jun, Ma Kwun, Chen Zhen)
Chen Zhen'i kalın yazmamın sebebi, zamanında bu şahsı 3 ünlü aktörün oynamasıdır.Belki 1 yada 2 sini izlemiş olabilirsiniz ama 3 ü denk gelmemiştir.Bu çok özel bir ayrıntıdır film izleyenlerin %90 ı bunu bilmez.Konu: Aslında bu eski zamanlarda olan siyasi bir konu.hep Çinlilerle Japonlar barışamamıştır bir türlü.İşte Çin okullarını kapatmaya çalışıyorlar bunlara işkence yapıyorlar falan filan.Chen zen ise tek başına hepsinin hakkından geliyor.Çin'lilere yapılan eziyeti konu alan film.
Oynayanlar ise; Bruce lee, Jet li ve Donnie Yen.Daha sonra değineceğim.
Evet X-men serisini sadece Wolverine karakterini sevdiğim için izlediğimi ve sevdiğimi açıkça söyledim.Tüm serisini baştan sona izledikten sonra 2.Kez baştan sonra izlediğim nadir serilerdendir(Logan).Şimdi çıkış yıllarını editlediğim resme bakalım.
Muhtemelen Deadpool'un orda ne işi var diyorsunuz
Unutmamak gerek ki deadpool, oynadığı aynı aktrisle Wolverine 1'deki rezalet çıkışıyla; yani bu ufak bağlantı ile X-men olmak zorunda kaldı.
Sonradan ap ayrı bir senaryo ve atmosferle çekilen Deadpool (resimdeki) ile Ryan Reynolds, Wolverine 1 deki vasat deadpooldan sonra kendini affettirmeyi başarmıştır.Film serileri, aslında film yönünden son çıkan film aslında en başı anlatıyormuş? (ÖrnekPrometheus) gibi olabiliyor.Fakat yine de, son çıkan filmi aslında en başa aitse siz yine de filmerin çıkış tarihlerini sırayla izleyin.[kronolojik] Çıkan her film serilerinde bu böyle iken sadece X-men'de film yönünden tarihler, kafa karıştırabiliyor.
Bu kardeşiniz onun için de uğraşıp size film tarafından, senaryo olarak aslında hangi film kaçıncı sırada onu da yazıyorum ki kafanız karışmasın.
Alt alta sırayla yazıyorum.En yukardaki ilk film.
X men 4 (Birinci sınıf)
Wolverine 1 (X men Başlangıç, Wolverine Origins)
X men 1
X men 2
X men 3 (X-men Son Direniş)
Wolwerine 2 (The Wolverine)
X men 5 (X-men geçmiş günler gelecek) Bu film ile tarih olayının içine edilmiştir.
X men 6 (X-men Apocalypse)
Wolverine 3 (Logan)
Aslında son 3 öyle olmasına rağmen yine de çok kafa karıştırıcıdır.Bunu sebebi ise dev X-men serisinde, Geçmiş günler gelecek adlı filmi çekerek serinin en az kaliteli ve diğerlerine oranla muhteşemlik olarak en altta kalan filmi çekmiş olmalarıdır.Bana sorarsanız çekmeselermiş konu bütünlüğü korunurmuş ama insanlar dayanamıyor işte.Çıksın da izleyelim
Tüm serinin en güzel filmi (şahsımca) X-men Başlangıç Wolverine'dir.Yani wolverine 1.
Bu filmin özellikle o kapsülden -Hafızasını silin! Emrini duyunca bağırarak çıkması sahnesi güzel etkiler bırakıyor.
Tempomuz bozulmasın Tam gaz devam !
Sırada bir film serisi var kiii.Beni böyle nasıl desem hipnoz edercesine izlettiren.O ilk 4 filmini izleyip sonra 5.yi izliyorsunuz ya.Çok değişik bir tad bırakıyor zihnimizde.Bilinç altımızı hafiften okşarcasına.6 yı izleyip te 7 de Jason Statham'ın filme dahil olduğu görmek...Anlayamıyorsunuz.Sanki 8 sezonluk bir dizi izlemişsiniz gib.Fakat bunlar her zaman savunduğum gibi; en baştan (1.filmden) izleyerek sıra ile pür dikkat anlayarak son filmi izlemeniz.Uzatmadan filmi söylüyorum: Hızlı ve ÖfkeliDemeyin -Ben bunu izlemiştim beğenmedim.Zaten bu rehberi okuyan, film adabı olarak bizim tayfadansan böyle birşey demezsin.Eskiden olsa böyle bir lafa sinirlenebilirdim.YOK ÖYLE ! Ortadan açıp 20 dk sını izleyip reklam girince kanalı değiştirmek.Sonra -Ben bunu beğenmedim
Hızlı ve Öfkeli 7, tekrar tekrar sıkılmadan izlediğim, hatta sıkıldığımda rastgele bir dakkasından açıp biraz izleyip kapattığım tek filmdir.
Oyuncuların hepsi, özellikle Vin Diesel rollerini muhteşem bir şekilde yapmışlar.
Hızlı ve Öfkeli 1 (2001): Paul Walker'in özel gizli polis rolüyle oynadığı filmimizde, kötü adam sanılan Dominic Toretto'yu (Vin Diesel) yakalamak için, kendisini ekibine almasını isteyecektir.Ekipte verilen kayıplar üzücü anlar yaşatmadı değil.
Daha Hızlı Daha Öfkeli (2003): Polisimiz Brian O'Conner (Paul Walker), Toretto'yu serbest bırakıp kaçmasına izin verdikten sonra farklı biriyle, farklı bir ekip için ilgilenir.Film serimize, komik adam olan Roman Pearce (Tyrese Gibson) dahil olur.
Hızlı ve Öfkeli Tokyo Yarışı (2006): Bu seri biraz farklı.Hem ekip (oyuncular) olarak hem de mevki (İkamet) olarak.Fakat 'Lucas Black' ın ve Bow Wow'un iyi oyunculukları ve de filmin bitmek bilmeyen temposu ile kendini sağlam izlettiriyor.
Filmde kullanılan ufak bir kısmı, yine filmde kullanılan bir müzikle birleştirmişler.Çok güzel olmuş videoyu vermeden yapamayacağım
Hızlı ve Öfkeli 4 (2009): Brian'ın farklı bir görev üzerindeyken yolunun serbest bıraktığı Toretto ile kesişmesi üzerine işler çok farklı bir boyut alıyor.Dominic Toretto'nun kız kardeşi Letty'i seven Brian O'Conner, yaptığı yanlışlar yüzünden dağılan aileyi birleştirmeye yardımcı oluyor.Bu filmden sonra ekip bir araya geliyor ve konu daha da zenginleşip, içeriğin kalitesi artıyor.
Hızlı ve Öfkeli 5 Rio Soygunu (2011): Ekibi bir araya getiren Toretto ve O'Conner, aile güdüsü ile yola çıktığı bu heyecan dolu serüvende, şehrin göbeğinde maximum koruma ile gizlenen içi milyon dolarlar dolu dev çelik kasayı çalmaya kalkışacaklar.Bu filmde, seriye özel kuvvetlerde çalışan tanrının gazabı! Elinden hiçbir zanlının kurtulamadığı Luke Hobbs (Dwayne Johnson) katılıyor.Spoiler vermeyeyim bunları keşfetmen lazım herşeyi de benden bekliyorsun yahu.Toretto ile bunun dövüş sahneleri efsane.Heh bunu dicektim mutlu oldun mu.
Hızlı ve Öfkeli 6 (2013): Bu sefer de hayatını kurtarması ile aralarındaki düşmanlık, soğuk dostluğa dönen Luke Hobbs ile Toretto'nun iş birliğini anlatan güzel bir yapıt.Luke hobbs, hayatında ilk defa çok zorlandığı bir suç çetesi karşısında araba konusunda tecrübeli olduğu için Toretto'dan ve eski polis O'Conner'den yardım istiyor.
Hızlı ve Öfkeli 7 (2015): Film bu kadar kalitesini ve tavrını korurken, 6.Filminde hız konusundan çıktıktan sonra burada tamamen öfke metoduna bağlanıyor.Yarıştan hiçbir zaman kopmayan fakat yarış konusundan 4.Film itibari ile uzaklaşan bu serimizin en kaliteli, bahsettiğim gibi de en çok izlediğim filmi budur.Filme Bay Hiçkimse isimli yeni bir şahıs ekleniyor.Tabii ki de 6.Filmdeki suç çetesinin başının abisi olan Jason Statham bunlardan hesap soruyo.İlk defa bir filmde kötü rolde oynadığını görüyoruz.Bu da heyecandan kafamızın patlamak üzere olması demek GÜÜÜM!
Hızlı ve Öfkeli 8 (2017): 6 da olduğu gibi bu seferde buraya kadar olan tüm suçlular, Jason statham dahil Toretto, O'Conner + ekibin kalanları + ekibe dahil olan (şimdilik) bay Hiç Kimse birlik oluyor ne için mi? Yakalanması imkansıza paralel dünyanın en güçlü Hacker grubu Cipher'in bir yerleri ele geçirip nükleer bomba atmaması için.Hapishane sahnesi efsaneler efsanesi.
Seri boyunca en çok zevk aldığım 5.si yani Rio Soygunu, fakat kalite olarak 7 diyebilirim.
Bu güzel seriyi de bitirdikten sonra farklı bir şey deneyeceğiz;
Ufak bir konu açmak istiyorum.Sadece vahşet, dehşet veya gerilim, drama, aksiyon seven değil de her çeşit düşünceye hitap etmesi nedeniyle 2 film önereceğim.Konu-Senaryo/Oyunculuk bakımından ikisi de başarılı.
Filmlerin konusu, hayatta kalma ile ilgili.Rehber devamında, hayatta kalma ile ilgili sürüsü ile film olacak fakat, 1995 ve 2000 yıllarında, diğer filmlerden ayrı, çok değişik bir atmosfer ile karşımıza çıkan, bize; elimizdekilerin ve imkanlarımızın ne kadar değerli olduğunu anlamamız hissiyatını içinde barındıran bu 2 filmi paylaşmaz isem haksızlık yapmış olabilirim.
2000 Yapılı filmimizle başlayalım.Film adı: CAST AWAY (Yeni hayat)
Tekrar tekrar ' cast a way 'i Yeni Hayat olarak Türkçe'ye çeviren çevirmenlere gönülden teşekkür ediyor muyuz? Edelim hadi Film gerçekten muazzam.Adada insan namına hiçbir şey olmadığından bir voleybol topu bulup ağzı yüz çizip onunla arkadaş oluyor.Bu sahneler beyne işliyor.Topun adı Wilson.Filmde Viisııııınt ! Diye bağırdığını duyuyoruz.Chuck Noland'ın, bu esrarengiz adadan kadim dostu Visınt ile birlikte kaçabilecek mi? İyi seyirler...
SU DÜNYASI (1996)
Burada ise insanlar, su üstünde; gemilerde veya su üstünde yüzen herhangi bir araçta yaşıyorlar.Sebebi ise karanın su altına çökmüş olması en azından bilinen bu.Filmde en değerli şey toprak, kağıt parçaları.Muhtemelen elinizde 1 tükenmez kalem ve büyük boy resim defteri ile bu filmin içine düşseniz, sadece onlarla bir yat alabilirdiniz.İçerisinde aksiyon ve maceranın yer aldığı bu filmi şiddetle öneriyorum.
Sıradaki film serisini, normalde en başa yazacaktım.Yani film serisi ve aynı zamanda oyununu da seri olarak bitirmiş, zamanında ileri derecede takipçisi olmuş biri olarak, size en sevdiğim film serisini gösteriyorum.
Öncelikle, hayatınızda Playstation 2 de Resident Evil 4 oynamak nasip olmadıysa, çok büyük bir kayıptan ziyade bilgi eksikliği olacaktır.Bir zamanlar PC sahibi değil iken PS2 miz vardı.Her gün oynuyorduk.3 yıl 4 yıl insan 1 oyunu oynar mı?Sonradan, yıllar sonra tozlu raftan PS2 yi indirip nostalji olsun diye tekrar oynamışlığım vardır.Hatta da bunu ayrı bir konu olarak açmak istiyorum.Bu çalışmamdan sonra Resident Evil 4 veya film/oyun ilişkisi adlı bir konu açabilirim.Çünkü gerçekten oynamadıysanız, Leon karakterini, Ada Wong'un aslında aynı elbiseyi giyen Alice olmadığını, ve bu 2 karakter arasındaki ilişkiyi anlamanız İMKANSIZDIR.O yüzden 1-0 geride başlayacaksınız, ve tüm seriyi izleyip, 4 ten sonraki oyunları oynasanız bile seri hakkındaki %10 luk bilgiyi hiçbir zaman öğrenemeyeceksiniz demektir.
o %10 luk bilgi, bu seriye bağlanmanızı, aranızda özel bir bağ oluşmasını ve film konusunun kafanıza tam oturmasını sağlıyor.Film serisi: Ölümcül Deney.
İlk olarak seriye girmeden, hala kıyıda köşede bir yerde Playstation 2'niz var ise; sakın çöpe atmayın sakın!
Size, bu güne kadar gelmiş geçmiş en başarılı, konu ve oynanış bakımından en sağlam oyunu vereceğim.
Sahip olmanız gerekenler; Playstation 2, Boş DVD (4.7GB), CD Romlu PC, ve internet.
Eğer gerçekten PS2 niz var ise, size oyunun nasıl indirilip, cd ye nasıl yazılacağından tut geçemediğiniz bölümleri nasıl geçebileceğinize dair her türlü yardımı, buradan konu açarak yaparım.Boş DVD almak sizde, gerisi bende ! Ulan ne oynardım bunu.Türkiye'de benden fazla oynayan var mıdır acaba?
Tüm bunlar ne için? Biliyor musunuz. Leon karakteri için.Resident Evil 6 oyununu piyasaya süren yarım akıllılar yüzünden bu adam hep yanlış tanıtıldı.Leon S.Kennedy karakteri, oyundaki en sevdiğim karakterdir.Filmde zaten herkes Alice'yi sever.Ona da değineceğim.Leon'un ünlü bir hareketi vardır kafasını şöyle hafifçe yana doğru sallar, ön saçlarının gözünü kapatmasını engeller.
İnanır mısınız Ölümcül Deney 5 filminde, koskoca 2 saatin sonunda Leon karakterinin filminde olduğu öğrendim.O ünlü; kafayı, saçları yana sallama hareketini yapınca dedim ki -Allah belanızı ... Bumu yani? O kadar aktör dururken Johann Urb gibi bi mandayı Leon yaptınız.YAZIKLAR OLSUN !
Şu sahneyi izleyelim bari sinirlerimiz yatışsın (2 dk kadar izleyin)
Bu oyun hakkında konuştuğumuz yeter, şayet konuşacak olsam, bu REHBER'in 2 katı olur.
Şimdi, Ölümcül deney Film serisi, ve bunun yanında Leon karakterinin bol olduğu animasyon filmlerini paylaşacağım.
Animasyon filmler: Grafik açısından gerçekle ayırt edilmesi çok zor olan, bilgisayar ortamında gerçek kişiler tarafından kurgulanıp oynanan film.
NOT: Playstation 2 niz yoksa.Oyun, Resident Evil 4 HD olarak, grafik kalitesi ve boyutu artmış bir şekilde şuan piyasada.Bana soracaksınız bunu PC'de oynamak varken neden PS2? Bunu izah edecek duygu, hissiyat varolan hiçbir dil ile bilgi olarak şahsa aktarılamaz.
Film izleme sırasını söylüyorum;
- Ölümcül Deney 1 (2002)
- Ölümcül Deney 2 : Kıyamet (2004)
- ölümcül Deney 3 : İnsanlığın Sonu (2007)
- Resident Evil Dejenerasyon (2008)
- Resident Evil Lanetli Ulus (2012)
- Ölümcül Deney 4 : Ölümden Sonra (2010)
- Ölümcül Deney 5 : İntikam (2012)
- Ölümcül Deney 6 : Son Bölüm (2016)
Yalnız bu serinin özelliği, matematik dersi gibi olması.Eğer ara verirseniz konuları unutursunuz.Diğer film ve film serilerinde de bu geçerli fakat onlarda zaman daha uzun.Bunun gibi kısa değil onun için bu seriyi izlerken 1 gün bile ara vermeniz ve arada başka filmler izlemeniz taktirinde konu bilginiz, hissiyatınız ve film ile ilgili düşünceleriniz alaşağı olacaktır.Buna dikket edin, tüm bu seriyi en geç 1 haftada bitirmeye bakın.Araya film sokuşturmadan
Biraz, dövüş sanatları, kavga konulu yani dövüş temalı filmlere değinmek istiyorum.Film serisini verdikten sonra anlatmak istediğim bir kaç şey var.
Chen Zen'i anlatacağım demiştim.Ona da değineceğim.Ama önce, çoğu kişinin izlemese bile çeşitli video paylaşım sitelerinde parça parça sahnelerini gördüğü, hapishane/dövüş konulu film serisine bakalım.
Her zaman demişimdir, film serisini izlerken ilk filminden izleyin yoksa bir şey anlamazsınız.Yalnız bu serimizde istisna ilk filmi izlemeseniz de olur.Çünkü gerçekten bana göre vakit kaybı (ilk filmi)
'' YENİLMEZ '' FİLM SERİSİ
Şahsen, istisna olduğunu da söyledim ki; bu rehberde kalite olarak düşük film barındırmayacağımı ilk cümlelerimde belirtmiştim.Predator serisinden AV2 harici, bu rehberde izlerken canınızın sıkılacağı film yoktur emin olabilirsiniz Hemen seriye geçmek istiyorum.(Sağ tık: Resmi yeni sekmede aç derseniz büyür.)
Bu güzel seriyi izledikten sonra bahsettiğim Chen Zen'e geçişimizi yapalım
Jing Wu Feng Yun Chen Zhen, Ni Kuang'ın tasarladığı kurgusal karakterdir.Konu olarak ülkesi (Çin) Japonlar tarafından işgal altındadır.Hep böyle İşte bu bi yolunu bulup mafyanın arasına veya işte yetkili mevki sahibi yöneticilerin arasına sızıp alçakların fişini çekerek tek başına büyük mücadele veriyor.Ülkesini kurtarmanın peşinde.
Bruce Lee'nin oynadığı filmde bir replik " -Biz doğunun hasta damları değiliz ! "
Oldukça başarılı bir sahne Türkçe olarak izlediğinizde duygusal olduğunu da anlayacaksınız.
Youtube'den bu sahneyi buldum fakat İngilizce dublajda pek sarmadı gibi.Türkçe daha başarılı...
Böyle bir şeyin sizin başınıza geldiğini düşünün.Ne kadar zor bir durum değil mi? İnsan olarak sınırlarınızı zorluyorsunuz tüm yük sizin omuzlarınızda sanki hayat artık anlam kazanmaya başlıyor.Göreviniz belli.Yapacaklarınız belli.Ülkeniz için öleceksiniz! Burdaki öleceksiniz lafını derken suratta 300 Sparta'daki Leonidas'ın -Savaşıcaz! Ve bu gece onurlu şekilde ölücez! (Keçi yolunda sıkıştıklarında) deki gibi bir ifade olması gerekiyor.Gözler kızgın fakat ağız dişleri sıkarak tebessüm ediyor.Farklı bir felsefi ve tarihi yaklaşımı var bu filmlerin.
Bruce Lee olsun Jet Li olsun Donnie Yen olsun hepsi ayrı ayrı (En çok Bruce Lee) başarılı bir şekilde bu duyguyu vurgulamış.
Film serimize (Seri desek de aslında bu üçü bir bütün) Jet Li nin oynadığı Chen Zen ile başlamak istiyorum.
Efsane Yumruk (1994) Yönetmen: Gordon Chan
Chen Zhen (Jet Li) Çinli bir savaş ustasıdır. 1937 yıllarında hocası Huo’nun bir dövüş sonrası esrarengiz bir biçimde ölmesinden sonra Zhen Şangay’a geri döner. Chen Zhen ustasının öldürüldüğüne inanmaktadır ve sorumlularından intikam almak için tüm gücüyle araştırmalara başlar. Bu sırada Japon istilasına uğrayan ülkesi için de hizmet etmeye devam edecektir.
Bunun devam filmi olan Donnie Yen'in (İp Man) oynadığı Chen Zen'e geçişimizi gerçekleştirelim...
Yumruğun Efsanesi: Chen Zen'in Dönüşü (2010) Yönetmen: Andrew Lau
Japon işgalinde olan Shangai’daki ögretmenin ölümünden kimin sorumlu oldugunu bulması için vurulmuş olan Chen Zhen’in (Donnie Yen) ölümü üzerinden 7 yıl geçmiştir. Esrarengiz bir yabancı yerel mafyanın patronu ile dost olacaktır. Chen Zen’in yerine geçmiş olan bu adam, Japonya ile ittifak kurulmasının ardından mafyaya sızıp intikam alacaktır
Evet arkadaşlar.Sıra geldik Bruce Lee nin canlandırmış olduğu ilk Chen Zen'e.En güzeli sona bıraktım.İlk izlemeniz gereken tabii kide budur.Daha önce konuşmuştuk filmleri film içerisindeki tarihi sıra ile değil; çıkış yıllarına yani kronolojik sıraya göre izleyin diye.Hepsine politik/savaş konusunun yanında aşk konusu da var yani Chen Zen'in bu karmaşa içinde bir sevgilisi vardır.Fakat çok büyük bir sorumluluk aldığından (ülkeyi kurtarmak) bir türlü aşkıyla düzgün şekilde vakit geçiremez.Ne kadar savaş temalı olsada duygusal/romantik anlar yaşatmadı da değil.Bu aşk konusu en çok Jetli'ninkinde en az da Donnie Yen'inkinde var.
Öfkenin Yumruğu (1972) Yönetmen: Lo Wei
Bu filmde, duygusallık diğerlerine oranla çok çok daha fazla.Çen'in (Chen Zen) hocasını, yani ona tüm bu hareketleri, dövüş tekniklerini ve stilleri öğreten şahsı zehirliyorlar.Çen, onu bu yaşa kadar büyütüp eğiten öğretmenini toprağa gömülürken görünce (defin işlemine koşarak yetişir) inanamaz ve mezara saldırır.Evet bildiğin mezara kafa atar ve hocasını mezardan çıkarmak ister.Öldüğüne inanamaz.Bu bir şoktur.Dalga geçer gibi konuşmuyorum bu, bir insana verilen değeri, sevgiyi gösterir.Filmi izleyince ne demek istediğimi anlayacaksınız.Her şeyden çok sevdiği, saydığı hocasını ağır şokun etkisiyle mezardan çıkarmak istese de vefat eden hocanın sağ kolu (Yardımcı hoca) anlamsız bakışlardan sonra inşaatçı küreği ile Çen'in kafasına vurarak bayıltır.Çünkü başka türlü durduramayacağını bilir.Gelişen olaylar çerçevesinde Çen, hocasını zehirleyen kişileri bir bir bulup fişini keser.Hocaları öldüğü için savunma açısından yetersiz kalan Çin Okulları'nı Japonlular kapatmaya kalkışır.Hepsinin hakkından bir bir gelir.Bu film tek yönlü değildir arkadaşlar.Bir çok duyguyu içinde barındırır.
Aksiyon/Dövüş/Savaş/Politik/Aşk/Dram/Gerilim/Polisiye/Suç/Psikolojik
Hal böyle olunca merak içinde izlemek düşüyor İyi seyirler diyelim...
Bir anlamlı dev üçlü seriyi daha geride bırakıyoruz.Arkadaşlar yavaştan film serileri bitiyor yani hatırı sayılır seriler dışında paylaşabileceklerim sınırına yavaştan ulaşıyor.Bundan sonra kendi başına filmler de olacak rehberimizde.Evet.Dövüş temalı filmlerden devam edelim sonra konuyu değiştiririz sıkmasın sonra yine dövüş filmleri paylaşırız.Tam gaz devam ! Chen Zhen (Jet Li) Çinli bir savaş ustasıdır. 1937 yıllarında hocası Huo’nun bir dövüş sonrası esrarengiz bir biçimde ölmesinden sonra Zhen Şangay’a geri döner. Chen Zhen ustasının öldürüldüğüne inanmaktadır ve sorumlularından intikam almak için tüm gücüyle araştırmalara başlar. Bu sırada Japon istilasına uğrayan ülkesi için de hizmet etmeye devam edecektir.
Bunun devam filmi olan Donnie Yen'in (İp Man) oynadığı Chen Zen'e geçişimizi gerçekleştirelim...
Yumruğun Efsanesi: Chen Zen'in Dönüşü (2010) Yönetmen: Andrew Lau
Japon işgalinde olan Shangai’daki ögretmenin ölümünden kimin sorumlu oldugunu bulması için vurulmuş olan Chen Zhen’in (Donnie Yen) ölümü üzerinden 7 yıl geçmiştir. Esrarengiz bir yabancı yerel mafyanın patronu ile dost olacaktır. Chen Zen’in yerine geçmiş olan bu adam, Japonya ile ittifak kurulmasının ardından mafyaya sızıp intikam alacaktır
Evet arkadaşlar.Sıra geldik Bruce Lee nin canlandırmış olduğu ilk Chen Zen'e.En güzeli sona bıraktım.İlk izlemeniz gereken tabii kide budur.Daha önce konuşmuştuk filmleri film içerisindeki tarihi sıra ile değil; çıkış yıllarına yani kronolojik sıraya göre izleyin diye.Hepsine politik/savaş konusunun yanında aşk konusu da var yani Chen Zen'in bu karmaşa içinde bir sevgilisi vardır.Fakat çok büyük bir sorumluluk aldığından (ülkeyi kurtarmak) bir türlü aşkıyla düzgün şekilde vakit geçiremez.Ne kadar savaş temalı olsada duygusal/romantik anlar yaşatmadı da değil.Bu aşk konusu en çok Jetli'ninkinde en az da Donnie Yen'inkinde var.
Öfkenin Yumruğu (1972) Yönetmen: Lo Wei
Bu filmde, duygusallık diğerlerine oranla çok çok daha fazla.Çen'in (Chen Zen) hocasını, yani ona tüm bu hareketleri, dövüş tekniklerini ve stilleri öğreten şahsı zehirliyorlar.Çen, onu bu yaşa kadar büyütüp eğiten öğretmenini toprağa gömülürken görünce (defin işlemine koşarak yetişir) inanamaz ve mezara saldırır.Evet bildiğin mezara kafa atar ve hocasını mezardan çıkarmak ister.Öldüğüne inanamaz.Bu bir şoktur.Dalga geçer gibi konuşmuyorum bu, bir insana verilen değeri, sevgiyi gösterir.Filmi izleyince ne demek istediğimi anlayacaksınız.Her şeyden çok sevdiği, saydığı hocasını ağır şokun etkisiyle mezardan çıkarmak istese de vefat eden hocanın sağ kolu (Yardımcı hoca) anlamsız bakışlardan sonra inşaatçı küreği ile Çen'in kafasına vurarak bayıltır.Çünkü başka türlü durduramayacağını bilir.Gelişen olaylar çerçevesinde Çen, hocasını zehirleyen kişileri bir bir bulup fişini keser.Hocaları öldüğü için savunma açısından yetersiz kalan Çin Okulları'nı Japonlular kapatmaya kalkışır.Hepsinin hakkından bir bir gelir.Bu film tek yönlü değildir arkadaşlar.Bir çok duyguyu içinde barındırır.
Aksiyon/Dövüş/Savaş/Politik/Aşk/Dram/Gerilim/Polisiye/Suç/Psikolojik
Hal böyle olunca merak içinde izlemek düşüyor İyi seyirler diyelim...
Hapishane/Dövüş konulu 100 tane film çıktıysa ben size ilk 10 daki filmleri veriyorum.En güzel 3 film! Peki kim belirliyor bu güzel kavramını? İMDB mi? Tabii ki hayır.Bunları biz belirliyoruz.Sen belirliyorsun ben belirliyorum.Zamanında film canavarı olarak günde 7 film izlemeden yatmayan kişiler belirliyor! Artık kafasında film oynarken gidişatı önceden hissedebilecek tecrübede olan şahıslar belirliyor!
Film adabı, ahlakı ile ilgili konuşmayacağım.İçimde kalıyor ama buraya vurmak istemiyorum.Bazen bu yazıyı yazarken gereksiz uzatabiliyorum şu anki gibi ama yine de okuyorsun.Çünkü sıradan bir film izleyicisi yazmıyor.Biri yazıyor evet ama o kişi sandığın kişi değil.Saçmalamıyor her cümlesinde anlam bulmaya çalışmak bi nevi doğru.Sadece filmleri, kendi tecrübeleri ile güzel bir ağızla sıkmadan tüm ziyaretçi ve forum üyelerine anlatıyor.Ajan Smith misali bu konuşma, şuan gerekli.Çünkü benim de sıkılmamam gerekiyor ki gidişat kalitesi %0.1 de olsa düşüş yaşamasın." Tam gaz !" kelimesini boşuna mı dedik?
Bizim tayfa başta da dedim.Anlamlı kısık bakışlar ile okuyor zaten bu satırları.Buraya kadar en baştan 1 kelimeyi atlamadan okuduysan, sende artık bizim tayfadansın.Tüm bu filmleri izlediysen aslında bildiklerim, anlatmak istediklerimi buraya (bir yandan vaktinizi alarak) yazarak anlatamadığımı anlamışsınızdır.Vel hasıl kalite yükselmeli.Kelime zor...Ama okuyan düşünür...Sıradaki filme geçiyorum.
Cehennemde (2003) Yönetmen: Ringo Lam
Görüldüğü üzere başrolde Jean Claude Van Damme (Can Klod Van Daym) var.
Filmdeki ismi, şaşırtıcı biçimde League of Legends'deki 2 karakterin isminin birleşimi evet şaşırdığını görür gibiyim.Vam Damme'nin bu filmdeki ismi, -Kyle LeBlanc.Bu adam sıradan hantal memur yaşamı sürdürmektedir.Eve doğru arabasıyla gelirken telefonda konuştuğu karısına tecavüzcü zengin bebesi saldırır.Taciz edip öldürür.Hem de hiçbir suçu günahı yokken.Kyle LeBlanc, hayatının şokunu yaşar.Telefonu birden kapatır vitesi 5'e alır.Telefondaki karısının çığlıklarını duyduğu için kan beynine sıçramıştır.Fakat eve geldiğidne iş işten geçmiştir ama, yapılması gerekeni yapar.Ben o sahneyi izlerken karısının başında 1 saat ağlar diye tahmin etmiştim ama beni şaşırtarak çok doğru bir biçimde ölen karısını oracıkta bırakarak sokağa koşturur.Çünkü katili kaçırırsa bir daha hayatta bulamaz.Zaten karısı öldü bari bunu yapmalı.Sokakta koşup rastgele bir otobüse biner içerdeki insanları süzer.Katil ile göz göze gelince bunu hemen anlar.Katil kaçar, iş mahkemeye taşınır fakat memur maaşı ile çalışan, hayat standartı düşük olan bu abimiz, zengin ve gücü her şeye yeten belalı aile tarafından satın alınan Hakim ve Savcılar karşısında hiçbir hak isteyemez.Katil serbest kalır ve -Ne oldu.Hem karını öldürdüm hem de serbestim elimi kolumu sallaya sallaya geziyom al diye sırıtır.İşte burada! ÜLKEMİZDE ÇOK TARTIŞILAN, KİMİNE GÖRE DOĞRU KİMİNE GÖRE YANLIŞ BİR OLAY GERÇEKLEŞİR.Görüldüğü üzere başrolde Jean Claude Van Damme (Can Klod Van Daym) var.
Şahsen ben o sahnede yüksek ses ile HELAL OLSUN LAN ! diye bağırdım.Bana göre doğru filmi baştan sonra izleyince anlarsın.
Ne yaptı biliyor musunuz?Tipsiz katil beraat kararı ardından salonu insanı kudurtur cinsten sırıtarak terk ederken arkasından yaklaşıp silahı alnının çatının ortasına dayayıp tetiğe bastı.Tek 1 kurşun.İşlem tamam.Hemen tutuklanıp en ağır hapishaneye atılır.Fakat asıl film burada başlar....
Asla Pes Etme Film Serisi
"Never back down" film serisini önermezsek olmaz.
"Never back down" film serisini önermezsek olmaz.
Asla Pes Etme 1 (2008) Yönetmen Jeff Wadlow : Şahsen bu film, şuana kadar çıkmış (2017/12) en iyi gençlik/dövüş spor filmlerindendir.Hatta şuana kadar benzer 200 tane film çıktıysa da ilk 3'ün içindedir bu film.Serinin en iyi filmi olduğu gibi izledikten sonra içinizde derin bir boşluk bırakacak cinstendir.Çünkü benzer film arayacaksınız, araştıracaksınız ve hatta serinin diğer filmlerini de izleyeceksiniz ama bu boşluğu dolduramayacağınızı anlayacaksınız.Senaryo, ilerleyiş ve oyunculuklar 1 dakika dahi sıkmadan izletiyor.Geriye yaslanıp keyfini çıkarmak kalıyor.
Asla Pet Etme 2 (2011) Yönetmen Michael Jai White : Evet çok doğru.Yönetmen koltuğunda buz adam çembırs var (Yenilmez 2'deki) e hal böyle olunca zaten bunu bilmeseniz bile filmin kalitesindeki az bi düşüşü hemen farkediyorsunuz.Film yine aynı film.Konu farklı fakat gidişat aynı.Ama neden ilki kadar zevk vermiyor? Neden? İzlerken sonraki dakikalarda neler olacak diye neden merak ettirmiyor? Yanlış anlamayın güzel bir film çekmişler.Sadece senaryo daha sağlam oturtulabilirdi.Yine de 3.Filmi kadar kötü bir gidişat söz konusu değil.Michael Jai White'yi severim Kan ve Kemik gibi başyapıtları vardır fakat yönetmenliği tecrübeli birine verip oyunculuğa odaklansa belki daha çok elle tutulur bir şey çıkacak.
Asla Pes Etme 3 (2016) Yönetmen Michael Jai White : Para kazanılsın ve seri 1 kademe daha ilerlesin diye yapılmış bir film.Aynı hızlı ve öfkeli 8 gibi.Fakat hep demişimdir filmi film yapan sadece konu değildir.Tamam konu çok önemlidir fakat o konunun hangi oyunculukla nasıl işlendiği (gidişat) filmi film yapan ikinci bir unsurdur.Teması şahsi tabirimle vasata yakın, vasatın evinde konuk olmuş bir demli çayını içmiş tuvaletinede sıçmış bir tuhaf komşu hikayesi gibi.Ama gidişat güzel olduğu için bu rehbere koyuyoruz.
Kır Zincirlerini (2005)
Dövüş tarafından giderken Jet Li filmlerinden 3 tane daha vererek başka aktörlere geçelim.Zira şimdi vereceğim bu 3 film ile birlikte yukardaki 2 film (Chen Zen ve Kır Zincirlerini), Jet Li'nin en iyi 5 dövüş temalı filmlerindendir.Hemen filmlerimizi resim şeklinde verelim.
Evet görüldüğü üzere en sağda Jason Statham var.Aslında bilindik oyuncular arasında sadece Jet Li ve Jason Statham'ın olduğu başka ünlü oyuncunun olmadığı 2 film var.Fakat ben onu değil de bunu vermeyi layık gördüm.Rehberin en başında da dediğim gibi burada izlenebilir, mükemmel filmleri paylaşacağız.O yüzden Tek (2001) filmini anlatmayacağım çünkü yeterli sağlamlıkta değil.Fakat Jason Statham olduğu için izlememek te bi tuhaf olur.Ejder Öpücüğü ve Beşiktan Mezara filmleri gayet hoş, sağlam temalı ve izlenebilirliği yüksek cinsten filmlerdir.
Aslında bundan sonra Aktör ismine göre mi film sırasında bulunsam diye düşünmedim değil bi yandan he
Bilmiyorum yaparım belki.Yapayım mı? Kronolojik bir sırada olur hem.Şu anlık film konu kategorisine göre devam edelim ilerde bakarız.Amaç sıkmamak şuan nasıl okurken sıkılmıyorsan ilerde de böyle olmalı.Yoksa "-Aha bu oyuncuya göre yapıyo la" diyip bunca emeği boşverebilir.Kim? Ziyaretçilerimiz.Anladın sen.Sen çıkmazsın biliyom
Aslında var ya 1 tanecik daha var fakat bu filmde, Jet Li den ziyade Jackie Chan ve Michael Angarano da oynuyor.Paylaşmayacaktım fakat şöyle düşünelim ne kadar dövüş kategorisinde olsa da gizemli macera filmi diyebiliriz.Jet Li'nin sinemada izlediğim tek filmidir ve aile ile de izlenebilir.Gidişatta izlenmeden ileri sarılacak bir sahne yok merak etmeyin.Filmin ismi Yasak Krallık (2008)
Dövüş temasını yavaştan sonlandıralım ilerde Marvel, DC Comics türü bilim-kurgu ekleyeceğim ve çok uzun sürecek gibi.Çok kapsamlı ve bolca film barındırdığından yoğunlaşma hissiyatı artacak.Fakat dediğimiz gibi hemen değil, yavaş sonlandırıyoruz
Parker (2013)
Evet.Aslında şöyle bir durum var.Jason Statham'ın 20 tane dövüş filmi var hepsi de güzel.İçlerinden çok zorlanarak 5 tanesini buraya koyacağız.20/5 oluyor yani çeyreği burada yer alacak.4'te 1'i yani.Tamam kapatma takılıyorum
Filmi çok az spoiler vererek anlatıyorum ki zaten anlattıklarım filmin konusu kısmında yazanlardan farksız değil.O da bu çalışmamızın temel amaçlarından bir tanesi.Zaten en baştan beridir takip eden, bunu anlayacaktır.
Filmde Parker ve 4 tane adam ortaklaşa soygun yaparlar.Film böyle başlar.Son derece profesyonel şekilde parayı çalarlar.Yalnız paraları alıp araba ile kaçarken bu 4 arkadaş, samimi olmadığı Parker'e payını vermez ve sonraki büyük vurgun için kullanmaları gerektiğini söyler.Parker -Yok benim paramı verin ne yapıyorsanız yapın ben daha iş yapmıcam der.Haklı da.Fakat işler ters gider.İzlerken de tebessüm eşliğinde anlayacaksınız birden ortalık karışır.Parker'i silahla vurup öldü diye yol kenarına atarlar.Ölür mü? Tabii ki ölmez.İntikam ve parası için geri döner filmin asıl teması da bu şekilde oluşmuştur.Jeniffer Lopez'de filme ayrı bir renk katmıştır bu arada.
Mekanik (2011 ve 2016)
Öncelikle film, suikast üzerine yoğunlaşmış; suç, drama ve gerilim tarzında ilerliyor ve kaliteli gidişat ile sıkmadan izlettiriyor.İlk film biraz duygusal da denilebilir yalnız özellikle ikinci filmi izleyince "kalite" kavramı gerçekten bir kez daha kendini sorgulatıyor.Yönetmeninden tut oyunculuğa ve senaryoya kadar pişmiş, yenmeye hazır lezzetli bir kurabiye gibi yiyecekleri içecekleri hazırlayıp her saniye eğlenerek filmimizi izliyoruz.Adamlar yapmış bize geriye yaslanıp şaheseri süzmek düşüyor.Zeki bir suikastçinin akıl almaz ve ölümcül derece riskli yöntemler ile gerçekleştirdiği suikast eylemleri keyfin doruklarında hayalet misali gezdiriyor.
Sivil Cephe (2013)
Yukarda filmin kapak fotoğrafı, sağ tarafta ise film içindeki bazı oyuncular mevcut.Bu tasarımı da şimdi keşfettim ha.Beyaz mı yapsaydım arkayı? Sanki daha iyi olurdu.Evet;
Bir baba bir de kızı.Anne yok çünkü rahmetli olmuş.Film, öyle bir film ki hani yanlış anlamayın Jason Statham'ında kalite olarak diğerlerine oranla aşağı kalır filmleri yok değil.Yalnız bazı filmler vardır ya böyle geriye yaslan ve izle.Başka hiçbir şey yapmana gerek yok.Her saniyesi kalite kokuyo.İşte bu da onlardan bir tanesi.Phil Broker özel görevdeyken işler istediği gibi gitmez ve can güvenliği için o bölgeden ayrılıp yeni bir kimlikle kızı ile birlikte herkesin hayallerindeki gibi at koşturan çiftliğe sahip 2 katlı yeşillikler içinde ev olan bir yere taşınır.Kızı küçüktür ilkokula gider buna kendini savunması için bir kaç hareket gösterir.Okulda kızına Maddy Broker'a her okulda olan şişman egolu kavgacı tiplerden bir tanesi salça olur.İşte kız buna babasının öğrettiği hareketi yapınca çocuğun eli yüzü kan.İşler büyür.O kadar büyür ki şişman çocuğun ruh hastası olan eroine bağımlı annesi durumu büyütür işler baba-kız evlerine bir grup silahlı insanların gelip evi taramasına kadar gider.Spiderman'deki Henry'de filmde ayrı bir hava katmış.Kalite olarak şahsi görüşüm dünyadaki tüm şuana kadar çıkmış (24.12.2017) filmleri toplasak bu film ilk 10'a girer.
Taşıyıcı Film Serisi
Öncelikle şunu belirteyim ilk 3 filmde başrol Jason Statham, 4.Çıkan filmde (sağ üstteki) ise Ed Skerin oynuyor.Olsun gelişen teknolojiden faydalanarak Ed Skerin de grafik açısından güzel, aksiyonlu iyi bir temalı filmde başrol olmuş.Taşıyıcı 1 (2002): Paket Çin'li bir kızdır.Arabası ile onu yerine zamanında ulaştırmak ise taşıyıcının görevidir.Her filmde aslında görev budur.Teslimatı vaktinde yerine ulaştırmak.İsim yok, soru yok.Adres alınır ve gereği yapılır.Fakat Jason abimiz çok kuralcıdır.Bu yüzden bu teslimatı yerine götürmez işler karışır.Komik fransız François Berléand abimizde filme ayrı bir renk katmıştır.
Taşıyıcı 2 (2005): Bu filmde bir şey söylemek sıkıntılı çok spoiler verebilirim o yüzden şunu söyleyim; bu seride filme en iyi girişi bu yapmıştır.Dövüş sahneleri efsanedir.Yalnız araba ile yapılabilecekler çok abartılmıştır onuda filmdir deyip geçiyoruz.Ben ilk filmden daha başarılı buldum tabii ki siz nası değerlendireceksiniz izleyip göreceğiz.
Taşıyıcı 3 (2008): Serideki en sevdiğim filmdir.Senaryo ve gidişat kusursuzdur.Paket Rus'a benzeyen yanakları çilli kızıl saçlı bir kadındır.Temaya Robert Knepper'de dahil olunca kalite kokuları yine burnumuzun direklerini kırmak için yola çıkıyor.Dövüş sahneleri 2 deki gibi efsaneler efsanesidir.2 de araba abartıldı demiştik burda da Jason abimiz abartılmış biraz ama güzel güzel
Taşıyıcı: Miras (2015): Serinin devamı niteliğinde olmasa da ara konu aynı.Paket ve paketin araba ile teslimatı.Senaryo ise benzer; teslimatın sıkıntılı yaşanması ardından olacak olaylar.Yalnız neden se bu filmi izlerken Hitman Ajan 47 filmini izliyormuşum gibi bir his kapladı içimi.Film güzel.
Tetikçi (2006 ve 2009)
Anlatılmaz yaşanır.Filmlerde kalite 2 ye ayrılır.Genellikle bizim bildiğimiz senaryo-gidişat-grafik üçlüsünün birbiri ile uyumlu ve güzel gitmesidir.Diğeri ise çok farklı bir şey.Yani şöyle söylemeliyim bazı filmlerin; bakın ama bu çok nadir oluyor kendine özel bir atmosferi vardır.Bariz bellidir kendi dünyası vardır ve filmi size o dünyadan izlettirir.Bakın her filimde bu yoktur mesela 100 tane zombi filmi izlersiniz tamam gerilim var korkunç değil ama eğlenceli.Karşınıza 1 tanesi çıkar onu bir izlersiniz dersiniz ki bu bambaşka bir şeymiş.Böyle filmler nadirdir bu çalışmamdan ayrı konu olarak açmayı düşünüyorum.300 Spartalı, Cehenneme Yolculuk, Günah Şehri, Sherlock Holmes bunlardan bir kaçı.Anlatmak istediğim farklı bir olay yani bu farklı bir derece.Sadece demek istediğim film güzel, kendine ait bir havası var ve bu atmosferde olduğunuzu hissediyorsunuz sanki filmin içindeymişsiniz gibi.Bu yüzden filmle alakalı bir spoiler vermiyorum.Zaten izlemeye başlayınca devamı gelecektir...
Dwayne Johnson'un oynadığı 3 adet dövüş içerikli film mevcut.Şimdi onları sıra ile yazıyorum.
- Faster (2010)
- G.I. Joe: Misilleme (2013)
- Herkül: Özgürlük Savaşçısı (2014)
G.I.Joe ve Faster daha izlenebilir.2 sene önce izlediğim "Faster" filminde karakterler çok hoşuma gitti açıkçası.Özellikle de killer karakterini görünce dedim ki ulan keşke böyle bir hayatım olsa.Oturduğu mekandan tut yaşam tarzına kadar "Killer" karakterini mutlaka görmenizi istiyorum.Bu istek bir Van Helsing veya Leon kadar olmasa da bu filmin içindeki anlattığım bu karakter neredeyse hikayenin ana kahramanı "Şöför" gibi temada sağlam bir yere oturtulmuş.Binlerce film var iken "Killer" karakterinin olduğu ve bir kiralık katilin James Bond filmleri dışında teknolojik aletler kullanarak suikastlerini gerçekleştirmesine tanık olduğum Faster filmini mutlaka izlemenizi öneririm.Dwayne Johnson'un sayılı filmlerindendir.
G.I.Joe Misilleme ise kendine has atmosferi ve de senaryosu ile teknolojinin gelişmesiyle ortaya çıkabilecek kötü düşüncelere, planlara ve bunun beraberinde gelecek olan felaketlerin önlenmesi amacıyla yine teknolojiyi kullanarak bunların önüne geçilmesinin sağlanmaya çalışılmasına vesile olunmasını konu alan eğlenceli, sıkmayan gidişat ile izlenebilirliği yüksek bir film.Yalnız öncelikle ilk filmini izlemenizi tavsiye ederim (2009)
NOT: Bundan sonra REHBER'in devamı ayrı konular olarak gelecektir.Güncelledikçe buraya link atacağım.Değişen bir şey olmayacak sadece artık konuyu takip etmeye devam etmek için linklere tıklayacaksınız oradan yeni konu açılacak.Her şey rayına oturacak...
Son düzenleme: