Fıkra Değil Gerçek (Haber)

Bu konuyu okuyanlar

myefsane

Müdavim
Katılım
15 Eylül 2006
Mesajlar
6,951
Reaksiyon puanı
49
Puanları
48
HIRSIZLIĞIN BÖYLESİ GÖRÜLMEDİ

Uşak'ta kendilerini polis olarak tanıtan kişiler, Emniyet Müdürlüğü'ne çağırdıkları kuyumcunun işyerini soydular.

Cumhuriyet Mahallesi'nde kuyumcu dükkanı işleten Yakup Sunal, telefonda kendisini polis olarak tanıtan kişinin, bir hırsızlık olayıyla ilgili teşhis için Emniyet Müdürlüğü'ne gelmesini istemesi üzerine, işyerini kapatarak Uşak Emniyet Müdürlüğü'ne gitti. Sunal, Emniyet Müdürlüğü'ne gittiğinde, kendisine böyle bir çağrı yapılmadığını öğrendi. İşyerine dönen Sunal, işyerinin kapısının açılmış olduğunu gördü ve durumu polise bildirdi. Sunal, vitrindeki 260 bilezik, 1 kilo altın takı ve kasadaki 5 milyar paranın çalındığını belirledi. İşyerinde hırsızların parmak izlerini tespit etmeye çalışan polis,çevredeki kişilerle yaptığı görüşmelerde, kuyumcuya 2 kişinin girdiğini tespit etti.
(Yeni Mesaj Gazetesi 05.08.2004)



DEPREM RAPORU

Bayındırlık Bakanlığı, Gazi Üniversitesi tarafından 2001 yılında 'Deprem olmadığı sürece binanın kullanımında kanaatimizce bir sakınca yoktur' şeklinde rapor verdiği Çorum'un Sungurlu İlçe Devlet Hastanesi'nde inceleme başlattı. AKŞAM'ın 'şaka gibi rapor' başlığıyla duyurduğu haber üzerine Bayındırlık Bakanlığı'nın, hastane yetkilileri ile temasa geçerek en kısa sürede ilçeye teknik elemanların gönderileceğini ve yeni bir inceleme yapılacağını belirttikleri bildirildi.
(Akşam Gazetesi 31.05.2003)



TERFİ İÇİN MUSKALI YUMURTA

Son günlerde 'Kulaksavar' skandalı ile çalkalanan Botaş'ta, şimdi de büyülü yumurta alarmı yaşandığı belirlendi. Edinilen bilgiye göre, Botaş Eski Genel Müdürü Gökhan Yardım döneminde, 50 bin dolara satın alınan Kulaksavar cihazı ile kurumda her yönetim kurulu toplantısından önce, böcek (dinleme cihazı) araması yapılıyordu. Bu aramaların birinde, genel müdürlük makamında, üzerinde arapça yazılar bulunan yumurta bulundu. Yumurtayı bulan teknik ekip, yumurtanın hangi tür dinleme cihazı olduğunu tespit edemedi. Ancak, yumurtanın, bir Arap ülkesinin istihbarat örgütüne ait dinleme cihazı olabileceği öne sürüldü. Bunun üzerine, genel müdürlükte bulunan yumurta, güvenlik şirketlerine ve istihbarat birimlerine incelettirildi. Bu incelemeler sonunda, üzerinde arapça harfler bulunan yumurtanın gerçek bir yumurta olduğu ve dinleme cihazı olmadığı tespit edildi.

Eski Genel Müdür Gökhan Yardım, sözkonusu yumurtanın genel müdürlük makamında hangi amaçla konulduğuyla ilgili inceleme yaptırdı. İncelemeler sonunda yumurtanın bir bürokrata ait olduğu tespit edilerek sahibi bulundu. Bürokrat sıkıştırılınca, yumurtayı daha üst makama yükselmek için koyduğunu ve yumurtanın 'dualı' olduğunu itiraf etti. Bu itirafla birlikte Botaş yönetimi rahatlarken, devletin gözde kurumlarından birinde yaşanan 'büyülü yumurta' skandalı, bugüne kadar herkesten sır gibi saklandı.
( Yeni Şafak 27.02.2002)



ÜNLÜ AVUKAT "SAHTE" ÇIKTI!

Boşanma davalarına giren M.Bozkır'ın avukat olmadığı anlaşıldı.

Trakya'da vatandaşlar arasında boşanma davaları konusunda ün yapan avukat M.Bozkır'ın, sahte kimlikle davalara girdiği ortaya çıktı. Kırklareli'nin Lüleburgaz ilçesinde duruşmada yakalanan sahte avukat, tutuklanarak cezaevine gönderildi. Trakya Bölgesi ve İstanbul'da çok sayıda davaya girdiği öne sürülen ve bugüne kadar girdiği davaların çoğunu kazandığını söyleyen Bozkır'da bulunan kayıtlara göre son günlerde üstlendiği bir boşanma davasından 12 bin YTL vekalet ücreti aldığı anlaşıldı. Edirne Baro Başkan Yardımcısı Recep Arda, sahte avukatın girdiği ve sonuçlanan davalarla ilgili dava açılacağını belirterek, şunları söyledi: "Davalarda yetkisi olmayan birisi taraflardan birisini temsil etmiştir. Bu yüzden kararlar geçerli değildir. Bu sadece kazanılan değil, kaybedilen davalar için de geçerlidir. Durum anlaşıldığında yetkili Cumhuriyet Savcılığı 'davaname' ile bu kararların geçersiz kılınması davası açar." dedi.
(Sabah Gazetesi 09.03.2005)



YUNAN ARILARI TÜRK BALINI ÇALABİLİR Mİ, ÇALAMAZ MI?

Türk-Yunan ilişkileri ve iki ülke arasındaki sorunlara, 'Yunan arıları Türk balını çalıyor mu çalmıyor mu?' tartışması eklendi.

Tartışma, Kuşadası Arıcılar Derneği Başkanı Kadir Kılıç'ın Yunanistan'ın Sisam Adası'ndan gelen arıların Dilek Yarımadası Milli Parkı'ndaki bitkilerden Türk balını çaldığını iddia etmesiyle başladı.

Adnan Menderes Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim üyesi Prof. Dr. Mete Karacaoğlu, bunun üzerine yaptığı açıklamada; 'Arıların Yunanistan'dan gelip gitmesi mümkün olamaz' dedi. Muğla Üniversitesi Ali Koçman Meslek Yüksekokulu Arıcılık Programı Başkanı Öğretim Üyesi Veli Türkmen ise Dilek Yarımadası'ndaki bal arılarının, Sisam'dan gelen arılar olabileceğini öne sürdü.
Bunun mesafenin yakınlığı ve ada ile yarımada arasında bulunan denizdeki ölü ve canlı bal arılarından anlaşılabileceğini savunan Türkmen, bal arılarının 11 kilometre uçabilme özelliğine sahip olduğunu kaydetti.
(Hürriyet Gazetesi 06.03.2005)
 

antilove

Müdavim
Katılım
7 Ocak 2009
Mesajlar
3,580
Reaksiyon puanı
11
Puanları
0
en güzeli sahte avukat
adaleti bile kandırabiliyorsa artık o admadan korkulur
onu gerçekten avukat yapmak lazım bana göre
 

Mehmet_Tahir

Asistan
Katılım
23 Aralık 2008
Mesajlar
367
Reaksiyon puanı
1
Puanları
0
bizim balımızı ha çalmış ha çalmamış ne fark eder sonuçda bizim milletimiz yine balın içine şerbet döküyor :D
 
Üst