maxxdump
Dekan
Milli takım teknik direktörü Fatih Terim, Belçika maçında coşku ve cesarete ihtiyaçları olduğunu söyledi. Terim, Mehmet Aurelio'nun oynama ihtimalinin yüzde 10 olduğunu belirtti.
Terim, 2010 Dünya Kupası eleme grubunda Belçika ile çok zorlu bir 90 dakikanın kendilerini beklediğini söyledi.
Euro 2008 sonrasında evlerinde ilk maçlarını oynayacaklarını dile getiren Terim, Belçika'yı kesinlikle hafife almadığını dile getirdi:
"Belçika son olimpiyatta dördüncü oldu. Genç ve dinamik bir oyuncu grubu var. 1980'li yıllarda dünya futbolundaki sahip oldukları itibarı geri almak, tekrar o günlere geri dönmek istiyor gibiler. Yetenekli ve genç bir kuşakla finallere katılmayı hedefliyorlar. Baştan sona çekişmeli geçmeye aday bir 90 dakika bizi bekliyor."
Türk Milli Takımı olarak coşku ve cesarete büyük önem verdiklerini ifade eden Terim şunları söyledi:
"Coşku ve cesaretin, taktik anlayışı oturmuş bir milli takımda daha da önemli olduğunu düşünüyorum. Ancak bunun yanında sabıra da ihtiyacımız var.
"Rakibin direncini kırmak için saha içinde inatla her yolu deneyeceğiz. Panik ile çabukluğu birbirine karıştırmayan bir hücum şekli deneyeceğiz. Bunu yaparken taraftarların sabırlı olması, futbolcuları 90 dakika desteklemesi önemli."
Tecrübeli teknik adam, Belçika cephesinden Türkiye'yi favori gösteren açıklamalar yapılmasıyla ilgili bir soru üzerine, "kedi bile yenilmek istemez" dedi:
"Bizim Belçika takımının beyanatlarına konsantre olacak halimiz yok. Oynadıkları maçları seyredip en iyi şekilde hazırlık yapıyoruz. Kedi bile yenilmek istemez. Yenilmeyi kimse istemez.
"Türk milli takımı Avrupa üçüncülüğünden sonra tabii ki kendi sahasında favoridir. Biz dikkatli, ciddi ve en az rakip kadar mücadele eden bir takım olduktan sonra sorun olmayacaktır. Biz kendimize bakıyoruz."
Belçika-Estonya maçında Belçika savunmasının fazla hata yaptığının belirtilmesi üzerine Terim, bunun, Belçika'nın bu hataları her zaman yapacağı anlamına gelmediğini vurguladı:
"Maçı çıplak seyrettiğimiz zaman, karşılaşmada Belçika'nın çok fazla pozisyonu olduğunu, maçın daha farklı bitebileceğini, 90 dakika oyunu kontrol ettiğini görüyoruz.
"Olimpiyat dördüncüsü olan takımdan 7-8 kişi olduğunu düşünürsek, bu organizasyonda dördüncülüğe kadar gelen takımın ciddi bir gücü olduğunu düşünüyorum."
Fatih Terim Emre Belözoğlu'nun annesinin rahatsızlığı nedeniyle isin verdiğini, Mehmet Aurelio'nun oynama şansının yüzde 10 olduğunu, Mevlüt Erdinç ve Hakab Balta'nın da sakatlıkları bulunduğunu belirtti.
Motivasyon sorusu kızdırdı
Fatih Terim, A milli takımın son dönemde elde ettiği başarıların motivasyona bağlanmasını eleştirdi.
Terim, sakatlıkların olması ve bu sıkıntıların takımı motive ettiği yönündeki yorumlar konusunda şunları söyledi:
"Takım böyle sıkıntılar yaşadığı zaman daha iyi motive oluyor. Güzel. Bir motivasyon lafı tutturduk gidiyoruz. Herkes olayın sırrı motivasyon diyor.
"Olayın sırrı fiziksel, taktiksel, psikolojik hazırlanmada değil, olayın sırrı saha içinde sistemden sisteme geçmek değil, üç yıldır belli sistemi uygulamak değil, iyi bir grubun olduğu ortam değil, olayın sırrı antrenmandaki özveriler değil, pes etmemek değil.. Olayın sırrı motivasyon.
"Olayı bu kadar basite indirgerseniz aldığı neticelere haksızlık etmiş olursunuz. Olmayan bir şeyi motive edemezsiniz. O eskidendi. Şimdi gerçeklerle uğraşıyoruz. Bir araya geldikten sonra, kalbiyle aklıyla eğer bunları birleştirebilirsek bu güzel motivasyon olur. Futboldan anlamadan bazı şeyleri söylemek bize ait. Olayın ciddi boyutuna bakalım.
"Bir antrenör ister mi sakatlık? Böyle bir şey görülmüş mü? 'Siz birkaç kişi sakatlanın biz işin içinden çıkarız' demek olur mu? Bu konuda inceleme yapılmalı. O yüzden bizim için bir sıkıntıdır. Takımı motive etmez. Tam tersi şu anda bu kararları almış gelmiş bir antrenörün surat ifadesi olarak da üzüntümüzü gösteriyor."
"İlk hedefimiz finallere doğrudan gitmek"
Fatih Terim, Belçika karşısında mağlup olmanın en son düşündükleri konu olduğunu dile getirdi. Belçika'ya yenilmeleri halinde sekiz maçta bunu telafi etmeye çalışacaklarını kaydeden Terim şunları söyledi:
"Bunu yapacak güçte bir takımız. Diğer takımlar da çok ilginç sonuçlar alıyor. Fransa ve Romanya yenilgiler aldı. İtalya son dakikada canını zor kurtardı. Tabii ki bu takımlar yine favori. Yarışı son ana kadar sürdürecekler. En iyi ikinciler konusunda bu takımların mağlubiyetlerle başlaması bizim lehimize olabilir.
"Henüz konuşmak için çok erken. Küçük de olsa avantajdır. Hedefimiz her zaman grubu birinci bitirmek. Ama daha önceki hedefimiz finallere gitmek. Bundan da önceki hedefimiz finallere doğrudan gitmek."
FIFA'nın yaptığı sıralamada en tepede yer alan takımla, en aşağıda yer alan takımların oynadıkları maçlarda sonucun kestirilemeyeceğini kaydeden Terim, "maç maç plan yapacağız. Özellikle İspanya'nın önüne kayıpsız dikilmek ve şu anki galibiyet serisini sürdürmek gündemimizin ilk konusunu teşkil ediyor" dedi.
"Kazanmaya başladık bu sefer rakipler küçük"
Terim, Ermenistan'ı yenmelerinin ardından uluslararası basının ve kamuoyunun kendilerine yönelik yaptığı yorumlara katıldığını ifade ederken, Türk medyasının rakipleri küçümsemesini eleştirdi.
Günümüz futbolunda büyük küçük takım ayrımının kalmadığını vurgulayan Terim sözlerini şöyle sürdürdü:
"İlk 100'de bile yer almayan Avusturya, Fransa'yı yenebiliyor. Her takım özellikle kendi sahasında puan vermemek için canını dişine takıyor. Futbolu güzel kılan da bu. Herkese fırsat ve umut vermesi.
"Bugün Ermenistan konusunda görüş ayrılığında olanlar var. Uluslararası basının yaklaşımı doğrudur. Son altı maçın istatistiğini ben yapmadım. Polonya'yı biz yenmedik. Portekiz ile biz berabere kalmadık. Mağlup olduk.
"Ermenistan'ı küçümseyenler 10 yıl önce bizim onların durumunda olduğumuzu hiç hatırlamıyorlar. Elemelere son torbadan girdiğimizi çabuk unutuyorlar. Çek Cumhuriyeti'ni en son 40 yıl önce yenmiştik. Portekiz'den de 50 yıl sonra puan almışız. Kazanmaya başladık bu sefer de rakipler küçük.
"Biz rakiplerimizi ciddiye alıyoruz. Onlara saygı gösteriyoruz. Sporda kibire yer yok. Normal hayatta olduğu gibi. Rakibi küçümsemek ayıptır. İnsanların yaptığı işleri küçümsemek de ayıptır. Ne kadar yetenekli ve başarılı olursanız olun zirvede kalabilmek için sağlam bir karakter gerekir."
"Hiçbir oyuncu ile bağım yok"
Emre Belözoğlu ile aralarındaki bağ ile ilgili bir soru üzerine Terim, "herhangi bir oyuncunun diğerinden farkı yoktur benim için" dedi.
Terim, genel anlamda hak eden oyuncuları kazanmaya uğraşan bir teknik direktör olduğunu dile getirerek şunları söyledi:
"Benim Emre'yi veya bir başkasını ayrı görmem mümkün değil. O gün 90 dakika sonrasında soru gelmemesine rağmen 'İlk çıkaracağım oyuncu Emre'ydi' diye kendim açıkladım.
"Uzun süre sonra ilk defa 90 dakika oynasın istedim. Kimseyle akrabalık bağım yok, kimseyle bağım yok ama yetenekli oyuncuları da kolay kaybetmek istemem sadece" şeklinde konuştu.
Geçmişte Gökdeniz olayında da aynı şekilde davrandığını anlatan Terim, "26-27 yaşında yetenekli bir oyuncunun, yaptığı bir hata yüzünden ömür boyu kaybedilmemesinden yanayım. Onun için ben Fatih Terim'im, onun için teknik direktörüm, onun için siz gazetecisiniz" ifadelerini kullandı.
Fatih Terim, yurt dışından teklifleri aldığını da doğrulayarak, "Türk milli takımının başındayım, rahmetli Hasan Doğan'a verdiğim sözün arkasındayım" dedi.
kaynak:CNNTürk 2008 - "Coşku ve cesarete ihtiyacımız var"
Terim, 2010 Dünya Kupası eleme grubunda Belçika ile çok zorlu bir 90 dakikanın kendilerini beklediğini söyledi.
Euro 2008 sonrasında evlerinde ilk maçlarını oynayacaklarını dile getiren Terim, Belçika'yı kesinlikle hafife almadığını dile getirdi:
"Belçika son olimpiyatta dördüncü oldu. Genç ve dinamik bir oyuncu grubu var. 1980'li yıllarda dünya futbolundaki sahip oldukları itibarı geri almak, tekrar o günlere geri dönmek istiyor gibiler. Yetenekli ve genç bir kuşakla finallere katılmayı hedefliyorlar. Baştan sona çekişmeli geçmeye aday bir 90 dakika bizi bekliyor."
Türk Milli Takımı olarak coşku ve cesarete büyük önem verdiklerini ifade eden Terim şunları söyledi:
"Coşku ve cesaretin, taktik anlayışı oturmuş bir milli takımda daha da önemli olduğunu düşünüyorum. Ancak bunun yanında sabıra da ihtiyacımız var.
"Rakibin direncini kırmak için saha içinde inatla her yolu deneyeceğiz. Panik ile çabukluğu birbirine karıştırmayan bir hücum şekli deneyeceğiz. Bunu yaparken taraftarların sabırlı olması, futbolcuları 90 dakika desteklemesi önemli."
Tecrübeli teknik adam, Belçika cephesinden Türkiye'yi favori gösteren açıklamalar yapılmasıyla ilgili bir soru üzerine, "kedi bile yenilmek istemez" dedi:
"Bizim Belçika takımının beyanatlarına konsantre olacak halimiz yok. Oynadıkları maçları seyredip en iyi şekilde hazırlık yapıyoruz. Kedi bile yenilmek istemez. Yenilmeyi kimse istemez.
"Türk milli takımı Avrupa üçüncülüğünden sonra tabii ki kendi sahasında favoridir. Biz dikkatli, ciddi ve en az rakip kadar mücadele eden bir takım olduktan sonra sorun olmayacaktır. Biz kendimize bakıyoruz."
Belçika-Estonya maçında Belçika savunmasının fazla hata yaptığının belirtilmesi üzerine Terim, bunun, Belçika'nın bu hataları her zaman yapacağı anlamına gelmediğini vurguladı:
"Maçı çıplak seyrettiğimiz zaman, karşılaşmada Belçika'nın çok fazla pozisyonu olduğunu, maçın daha farklı bitebileceğini, 90 dakika oyunu kontrol ettiğini görüyoruz.
"Olimpiyat dördüncüsü olan takımdan 7-8 kişi olduğunu düşünürsek, bu organizasyonda dördüncülüğe kadar gelen takımın ciddi bir gücü olduğunu düşünüyorum."
Fatih Terim Emre Belözoğlu'nun annesinin rahatsızlığı nedeniyle isin verdiğini, Mehmet Aurelio'nun oynama şansının yüzde 10 olduğunu, Mevlüt Erdinç ve Hakab Balta'nın da sakatlıkları bulunduğunu belirtti.
Motivasyon sorusu kızdırdı
Fatih Terim, A milli takımın son dönemde elde ettiği başarıların motivasyona bağlanmasını eleştirdi.
Terim, sakatlıkların olması ve bu sıkıntıların takımı motive ettiği yönündeki yorumlar konusunda şunları söyledi:
"Takım böyle sıkıntılar yaşadığı zaman daha iyi motive oluyor. Güzel. Bir motivasyon lafı tutturduk gidiyoruz. Herkes olayın sırrı motivasyon diyor.
"Olayın sırrı fiziksel, taktiksel, psikolojik hazırlanmada değil, olayın sırrı saha içinde sistemden sisteme geçmek değil, üç yıldır belli sistemi uygulamak değil, iyi bir grubun olduğu ortam değil, olayın sırrı antrenmandaki özveriler değil, pes etmemek değil.. Olayın sırrı motivasyon.
"Olayı bu kadar basite indirgerseniz aldığı neticelere haksızlık etmiş olursunuz. Olmayan bir şeyi motive edemezsiniz. O eskidendi. Şimdi gerçeklerle uğraşıyoruz. Bir araya geldikten sonra, kalbiyle aklıyla eğer bunları birleştirebilirsek bu güzel motivasyon olur. Futboldan anlamadan bazı şeyleri söylemek bize ait. Olayın ciddi boyutuna bakalım.
"Bir antrenör ister mi sakatlık? Böyle bir şey görülmüş mü? 'Siz birkaç kişi sakatlanın biz işin içinden çıkarız' demek olur mu? Bu konuda inceleme yapılmalı. O yüzden bizim için bir sıkıntıdır. Takımı motive etmez. Tam tersi şu anda bu kararları almış gelmiş bir antrenörün surat ifadesi olarak da üzüntümüzü gösteriyor."
"İlk hedefimiz finallere doğrudan gitmek"
Fatih Terim, Belçika karşısında mağlup olmanın en son düşündükleri konu olduğunu dile getirdi. Belçika'ya yenilmeleri halinde sekiz maçta bunu telafi etmeye çalışacaklarını kaydeden Terim şunları söyledi:
"Bunu yapacak güçte bir takımız. Diğer takımlar da çok ilginç sonuçlar alıyor. Fransa ve Romanya yenilgiler aldı. İtalya son dakikada canını zor kurtardı. Tabii ki bu takımlar yine favori. Yarışı son ana kadar sürdürecekler. En iyi ikinciler konusunda bu takımların mağlubiyetlerle başlaması bizim lehimize olabilir.
"Henüz konuşmak için çok erken. Küçük de olsa avantajdır. Hedefimiz her zaman grubu birinci bitirmek. Ama daha önceki hedefimiz finallere gitmek. Bundan da önceki hedefimiz finallere doğrudan gitmek."
FIFA'nın yaptığı sıralamada en tepede yer alan takımla, en aşağıda yer alan takımların oynadıkları maçlarda sonucun kestirilemeyeceğini kaydeden Terim, "maç maç plan yapacağız. Özellikle İspanya'nın önüne kayıpsız dikilmek ve şu anki galibiyet serisini sürdürmek gündemimizin ilk konusunu teşkil ediyor" dedi.
"Kazanmaya başladık bu sefer rakipler küçük"
Terim, Ermenistan'ı yenmelerinin ardından uluslararası basının ve kamuoyunun kendilerine yönelik yaptığı yorumlara katıldığını ifade ederken, Türk medyasının rakipleri küçümsemesini eleştirdi.
Günümüz futbolunda büyük küçük takım ayrımının kalmadığını vurgulayan Terim sözlerini şöyle sürdürdü:
"İlk 100'de bile yer almayan Avusturya, Fransa'yı yenebiliyor. Her takım özellikle kendi sahasında puan vermemek için canını dişine takıyor. Futbolu güzel kılan da bu. Herkese fırsat ve umut vermesi.
"Bugün Ermenistan konusunda görüş ayrılığında olanlar var. Uluslararası basının yaklaşımı doğrudur. Son altı maçın istatistiğini ben yapmadım. Polonya'yı biz yenmedik. Portekiz ile biz berabere kalmadık. Mağlup olduk.
"Ermenistan'ı küçümseyenler 10 yıl önce bizim onların durumunda olduğumuzu hiç hatırlamıyorlar. Elemelere son torbadan girdiğimizi çabuk unutuyorlar. Çek Cumhuriyeti'ni en son 40 yıl önce yenmiştik. Portekiz'den de 50 yıl sonra puan almışız. Kazanmaya başladık bu sefer de rakipler küçük.
"Biz rakiplerimizi ciddiye alıyoruz. Onlara saygı gösteriyoruz. Sporda kibire yer yok. Normal hayatta olduğu gibi. Rakibi küçümsemek ayıptır. İnsanların yaptığı işleri küçümsemek de ayıptır. Ne kadar yetenekli ve başarılı olursanız olun zirvede kalabilmek için sağlam bir karakter gerekir."
"Hiçbir oyuncu ile bağım yok"
Emre Belözoğlu ile aralarındaki bağ ile ilgili bir soru üzerine Terim, "herhangi bir oyuncunun diğerinden farkı yoktur benim için" dedi.
Terim, genel anlamda hak eden oyuncuları kazanmaya uğraşan bir teknik direktör olduğunu dile getirerek şunları söyledi:
"Benim Emre'yi veya bir başkasını ayrı görmem mümkün değil. O gün 90 dakika sonrasında soru gelmemesine rağmen 'İlk çıkaracağım oyuncu Emre'ydi' diye kendim açıkladım.
"Uzun süre sonra ilk defa 90 dakika oynasın istedim. Kimseyle akrabalık bağım yok, kimseyle bağım yok ama yetenekli oyuncuları da kolay kaybetmek istemem sadece" şeklinde konuştu.
Geçmişte Gökdeniz olayında da aynı şekilde davrandığını anlatan Terim, "26-27 yaşında yetenekli bir oyuncunun, yaptığı bir hata yüzünden ömür boyu kaybedilmemesinden yanayım. Onun için ben Fatih Terim'im, onun için teknik direktörüm, onun için siz gazetecisiniz" ifadelerini kullandı.
Fatih Terim, yurt dışından teklifleri aldığını da doğrulayarak, "Türk milli takımının başındayım, rahmetli Hasan Doğan'a verdiğim sözün arkasındayım" dedi.
kaynak:CNNTürk 2008 - "Coşku ve cesarete ihtiyacımız var"