- Katılım
- 29 Haziran 2007
- Mesajlar
- 64,456
- Reaksiyon puanı
- 530
- Puanları
- 0
İstanbul Bilgi ve Harvard Üniversitesi tarafından düzenlenen Bilgi ve İletişim Teknolojileri (ICT) sempozyumu, uluslararası alandan birçok akademisyenin de katılımıyla İstanbulda başladı. Eğitim konulu panelde söz alan Fatih Projesi yetkilisi Mustafa İlkhan, Fatih Projesinin dışarıdan bakıldığında çok kısıtlı anlaşıldığını belirtirken, beş ana konsepte yayılan eğitim teknolojisi sistemi geliştirdiklerini anlattı.
Bilgi ve Harvard Üniversitesinin düzenlediği Uluslararası Bilgi ve İletişim Teknolojileri Sempozyumu Hilton Convention Centerda başladı. Harvard Üniversitesi Berkman İnternet ve Toplum Merkezi Direktörü Urs Grasserin moderatörlüğünü yaptığı İnternet Odaklı İş ve Eğitim adlı panelde, Eğitim Bakanlığına bağlı Yenilik ve Eğitim Teknolojileri biriminden Mustafa İlkhan, Fatih Projesi hakkında önemli açıklamalarda bulundu.İlkhan, Fatih Projesinin basında ve toplumda sadece donanım odaklı bir proje olarak bilindiğini, ancak 5 yıl önce başladıkları projede milyonlarca öğrenci, veli ve 750 bin öğretmeni kapsayan, toplum odaklı bir teknoloji geliştirdiklerini belirtti.
MUCİZE SADECE ALTYAPIYLA OLUŞMAZ
İlkhan, basın ve toplumda oluşan donanım algısının aksine Fatih Projesinin çok daha kapsamlı bir çalışma olduğunu belirtti. İlkhan, şu ifadeleri kullandı:
Fatih projesinde öne çıkan alan donanım. Basında çıkan haberler ve söylentiler bu alana yönelik ancak bu algıyı değiştirmemiz lazım. Proje kapsamında, donanım, yazılım ve içerik alanında çok daha geniş çaplı çalışmalar var. Fatih Projesi bir eğitim ve teknoloji projesi. Eğitim ve teknolojiyle ilgili pek Fatihe benzeyen fazla proje yapılmadı. Güney Kore ve Singapurda 90'larda gördüğümüz projelerin ardından Magellan projesi yapıldı. Gelinen noktada eğitim kusursuz bir sisteme sahip olmadığı gibi teknolojiyle bütünlüğü istenen noktaya gelmedi.
Fatih Projesi 5 yıllık bir proje. Genel olarak bakıldığında, herkesin bildiği kısmı tablet tarafı. Ancak, öğretmenlerin eğitimi, sistem yazılımı, interaktif tahta ve içerikler gibi birçok girdisi var. Mucize sadece tableti ve altyapıyı vererek ortaya çıkmaz. İnsanların, öğretmenlerin, öğrencilerin katılımıyla, teknolojinin hayata entegre edilmesiyle olabilir. Kimlik öğretim sistemiyle dünyada çok az örneği bulunan bir çalışma yapıyoruz. Proje kapsamında rakamlar çok büyük, sadece eğitim sunulacak öğretmen sayısı 750 bin olarak düşünülüyor.
FATİHİN SOSYAL PLATFORMU: EBA
Fatih Projesinin gelişmesinde öğretmenlerin çok önemli bir rol oynayacağını belirten İlkhan, ilk olarak öğretmenlere sunulacak sosyal eğitim platformu EBAdan bahsetti:
Fatih projesinin sosyal eğitim platformu öğretmenlere ve velilere ulaşa Eğitim Bilişim Ağı (EBA). EBAnın en büyük özelliği insan tabanlı olması. Eğitim bilişim ağının modernizasyonu tamamen öğretmenler tarafında olduğu gibi, öğretmenlerimizin katılımıyla bu sistem büyüyecek. Farklı ülkelerde bu sistemleri gördüğümüzde insanlara dokunan taraflarının az olduğunu fark ettik ve bunu değiştirmek istedik. Sosyal ağlarla uyanıp yatıyoruz. Bu sisteme uyumlu bir yaklaşım oluşturmalıyız. Karşısındaki robot gibi algılayan, sistematik bir sistemle bu başarı elde edilemez. Sunduğumuz eğitimde sınırları öğrencilerimiz, öğretmenlerimiz, insanlarımız hayal güçleriyle belirleyecek. Güney Korede bu tür bir proje 1995'te başladı ancak bugün alternatif, yeni sistemler kullanılıyor. Biz bunu tecrübe ederek, farklı portaller yerine, Sosyal Eğitim Platformu altında herkesi ve kuruluşu kapsayacak bir çatı hazırladı.
Fatih Projesi, coğrafi farklılıklar nedeniyle batı ve doğudaki öğrenciler arasındaki farklılıkları ortadan kaldırmayı planlıyor. EBAda yaklaşık 260 bin kayıtlı kullanıcı var ancak birçoğumuzun EBAyı henüz duymamasının sebebi, bu sistemin ağızdan kulağa yayılmasını istememizden kaynaklanıyor. EBA, bir yıldır hayatta ve insanların birbirlerine anlatarak yayılmasını istiyoruz.
İÇERİK GELİŞTİRMEK İÇİN BİRÇOK KURUMLA ÇALIŞIYORUZ
İlkhan, EBAnın içeriğinin gücendirilmesi aşamasında yerli ve yabancı birçok kurumla çalıştıklarını belirtirken, öğretmenlerin Türkiyedeki tüm meslektaşlarına, öğrencilere ve velilere ulaşabileceğini açıkladı:
Eğitim ve teknoloji dediğiniz zaman akla gelen temel bilimlerin sunulduğu animasyonlar geliyor. Ancak eğitim hayatın tamamını içeriyor. Beş yıl önce Mersinde bilgisayarları kazanma projesi kapsamında 21 laboratuvar kurduk. Sınıfları bir araya getirdik, boyadık, düzenledik. Ancak bu projeden Mersinin dışında kimsenin haberi olmadı. Ancak EBA sayesinde bunu değiştireceğiz. Bir öğretmen, yaptığı projeyi EBA sayesinde herkese gösterebilecek. Bakanlık, öğretmenlerin yerleştireceği haberlere karışmayacak, daha sonra değerlendirilerek yayına alacak.
Türkiye ve dünyadaki tüm içerik firmalarıyla çalışmak istiyoruz. Türkiyede neredeyse tüm içerik firmaları, dünya genelinde ise 10 firmayla çalışıyoruz. Öğretmenlerimiz, EBA altında oluşturulan e-içerik sistemi altında sistemin sahip olduğu tüm sitelere şifresiz erişebilecek. Eğitim kurumlarının sitelerine gelecekte öğretmenler ve eğitim kurumları da erişebilecek.
EBA altında birçok dijital hizmet de sunulacak EBA dergiler altında TÜBİTAK dergilerine, videolara, interaktif panellere ulaşabilirsiniz. EBAya girdiğinizde 7-8 modül göreceksiniz. En önemlilerinden bir tanesi Kulüp modülü. STKlarla birlikte çalıştığımız bu modüllerde, içerik sağlama anlayışını değiştiriyoruz. Örneğin trafik modülünde, otomobillerin tarihinden, trafik bilgilerine kadar her türlü bilgiye ulaşabilirsiniz. Kısaca öğrencilere farklı, geniş çaplı konulara erişim imkanı veriyoruz.
ERİŞİM SORUNU NASIL ÇÖZÜLECEK?
Panelde söz alan BTS&Partners BT ve Telekomünikasyon firmasından Nilay Erdem, Fatih Projesi hakkında akıllara takılan bazı sorulara değindi.
Proje kapsamında birinci sınıftan liseye kadar öğrencilere 16 milyon tablet dağıtılacağını belirten Erdem, Mustafa İlkhanın sözlerinin altını çizerejk projenin sadece donanım değil, donanım, yazılım, online eğitim, ICT ve ağ altyapısı olmak üzere beş ana konsept üzerine kurulacağını belirtti.
Erdem, Fatih Projesinde kişisel bilgilerin nasıl korunacağı konusuna değinerek, Öğrencilerin eğitim materyaline erişimini güçlendirmek için çok önemli. Ancak internet erişimi ve altyapının kurulması aşmasında birçok tartışma yaşandı.
Sınıflarda ADSL, tabletlerde ise Wi-Fi bağlantı olması düşünülüyor. Türkiyenin batısındaki ve doğusundaki çocukların aynı erişim gücüne sahip olması lazım. Ancak bunu nasıl sağlayacağımızı da çok iyi belirlememiz gerekiyor. Veri merkezi sayesinde hem güvenli internet hem de erişim sağlanması düşünülüyor ifadesini kullandı.
Erdem, BTKnın güvenli internet alanında çalışmalar yaptığını ve siber güvenlik alanında kurul oluşturduğu gibi bir strateji belirlediğini belirtirken, mahremiyet yasasının, kişisel bilgilere erişim açısından olduğu gibi, genç insanların bilgi teknolojilerini kullanma şeklini belirlemek açısından büyük önem taşıdığını ve kişisel bilginin korunmasının, öğrenciler adına büyük önem taşıdığını ifade etti.
Mustafa İlkhan, kişisel bilgilerin korunması hakkında, Kişisel bilgilerin toplanması konusundaki hassasiyet biz altyapı firmalarına ilettik. Bu alanda koruma sağlamak için, özel yazılımlara odaklandık. Kişisel bilgiler istenmeyen insanların eline geliştirilen yazılımlarla geçmeyecek dedi.
İlkhan, İçerik alanında herkesin ihtiyacını karşılamak istiyoruz. Eğitim derken, sadece öğrencilere değil, 7'den 70'e herkese hitap ediyoruz. İçeriği topluma açmak istiyoruz. Eğitim içeriği dışında, kültürel içeriği de topluma ulaştırmak için çalışma yapıyoruz. Ancak Türkiyedeki toplumsal yapı, eğitim alanında yurt dışı kadar güçlü değil. Bunu değiştirmeye çalışıyoruz. Fatih Projesi, temel eğitimleri daha iyi anlatmak için değil, Türk toplumunu teknolojiyle eğitim sunmak için geliştiriliyor. İnsanlarımız bizim için her şey ve en iyi eğitim imkanını sunmak istiyoruz ifadesini kullandı.
ntvmsnbc

Bilgi ve Harvard Üniversitesinin düzenlediği Uluslararası Bilgi ve İletişim Teknolojileri Sempozyumu Hilton Convention Centerda başladı. Harvard Üniversitesi Berkman İnternet ve Toplum Merkezi Direktörü Urs Grasserin moderatörlüğünü yaptığı İnternet Odaklı İş ve Eğitim adlı panelde, Eğitim Bakanlığına bağlı Yenilik ve Eğitim Teknolojileri biriminden Mustafa İlkhan, Fatih Projesi hakkında önemli açıklamalarda bulundu.İlkhan, Fatih Projesinin basında ve toplumda sadece donanım odaklı bir proje olarak bilindiğini, ancak 5 yıl önce başladıkları projede milyonlarca öğrenci, veli ve 750 bin öğretmeni kapsayan, toplum odaklı bir teknoloji geliştirdiklerini belirtti.
MUCİZE SADECE ALTYAPIYLA OLUŞMAZ
İlkhan, basın ve toplumda oluşan donanım algısının aksine Fatih Projesinin çok daha kapsamlı bir çalışma olduğunu belirtti. İlkhan, şu ifadeleri kullandı:
Fatih projesinde öne çıkan alan donanım. Basında çıkan haberler ve söylentiler bu alana yönelik ancak bu algıyı değiştirmemiz lazım. Proje kapsamında, donanım, yazılım ve içerik alanında çok daha geniş çaplı çalışmalar var. Fatih Projesi bir eğitim ve teknoloji projesi. Eğitim ve teknolojiyle ilgili pek Fatihe benzeyen fazla proje yapılmadı. Güney Kore ve Singapurda 90'larda gördüğümüz projelerin ardından Magellan projesi yapıldı. Gelinen noktada eğitim kusursuz bir sisteme sahip olmadığı gibi teknolojiyle bütünlüğü istenen noktaya gelmedi.
Fatih Projesi 5 yıllık bir proje. Genel olarak bakıldığında, herkesin bildiği kısmı tablet tarafı. Ancak, öğretmenlerin eğitimi, sistem yazılımı, interaktif tahta ve içerikler gibi birçok girdisi var. Mucize sadece tableti ve altyapıyı vererek ortaya çıkmaz. İnsanların, öğretmenlerin, öğrencilerin katılımıyla, teknolojinin hayata entegre edilmesiyle olabilir. Kimlik öğretim sistemiyle dünyada çok az örneği bulunan bir çalışma yapıyoruz. Proje kapsamında rakamlar çok büyük, sadece eğitim sunulacak öğretmen sayısı 750 bin olarak düşünülüyor.
FATİHİN SOSYAL PLATFORMU: EBA
Fatih Projesinin gelişmesinde öğretmenlerin çok önemli bir rol oynayacağını belirten İlkhan, ilk olarak öğretmenlere sunulacak sosyal eğitim platformu EBAdan bahsetti:
Fatih projesinin sosyal eğitim platformu öğretmenlere ve velilere ulaşa Eğitim Bilişim Ağı (EBA). EBAnın en büyük özelliği insan tabanlı olması. Eğitim bilişim ağının modernizasyonu tamamen öğretmenler tarafında olduğu gibi, öğretmenlerimizin katılımıyla bu sistem büyüyecek. Farklı ülkelerde bu sistemleri gördüğümüzde insanlara dokunan taraflarının az olduğunu fark ettik ve bunu değiştirmek istedik. Sosyal ağlarla uyanıp yatıyoruz. Bu sisteme uyumlu bir yaklaşım oluşturmalıyız. Karşısındaki robot gibi algılayan, sistematik bir sistemle bu başarı elde edilemez. Sunduğumuz eğitimde sınırları öğrencilerimiz, öğretmenlerimiz, insanlarımız hayal güçleriyle belirleyecek. Güney Korede bu tür bir proje 1995'te başladı ancak bugün alternatif, yeni sistemler kullanılıyor. Biz bunu tecrübe ederek, farklı portaller yerine, Sosyal Eğitim Platformu altında herkesi ve kuruluşu kapsayacak bir çatı hazırladı.
Fatih Projesi, coğrafi farklılıklar nedeniyle batı ve doğudaki öğrenciler arasındaki farklılıkları ortadan kaldırmayı planlıyor. EBAda yaklaşık 260 bin kayıtlı kullanıcı var ancak birçoğumuzun EBAyı henüz duymamasının sebebi, bu sistemin ağızdan kulağa yayılmasını istememizden kaynaklanıyor. EBA, bir yıldır hayatta ve insanların birbirlerine anlatarak yayılmasını istiyoruz.
İÇERİK GELİŞTİRMEK İÇİN BİRÇOK KURUMLA ÇALIŞIYORUZ
İlkhan, EBAnın içeriğinin gücendirilmesi aşamasında yerli ve yabancı birçok kurumla çalıştıklarını belirtirken, öğretmenlerin Türkiyedeki tüm meslektaşlarına, öğrencilere ve velilere ulaşabileceğini açıkladı:
Eğitim ve teknoloji dediğiniz zaman akla gelen temel bilimlerin sunulduğu animasyonlar geliyor. Ancak eğitim hayatın tamamını içeriyor. Beş yıl önce Mersinde bilgisayarları kazanma projesi kapsamında 21 laboratuvar kurduk. Sınıfları bir araya getirdik, boyadık, düzenledik. Ancak bu projeden Mersinin dışında kimsenin haberi olmadı. Ancak EBA sayesinde bunu değiştireceğiz. Bir öğretmen, yaptığı projeyi EBA sayesinde herkese gösterebilecek. Bakanlık, öğretmenlerin yerleştireceği haberlere karışmayacak, daha sonra değerlendirilerek yayına alacak.
Türkiye ve dünyadaki tüm içerik firmalarıyla çalışmak istiyoruz. Türkiyede neredeyse tüm içerik firmaları, dünya genelinde ise 10 firmayla çalışıyoruz. Öğretmenlerimiz, EBA altında oluşturulan e-içerik sistemi altında sistemin sahip olduğu tüm sitelere şifresiz erişebilecek. Eğitim kurumlarının sitelerine gelecekte öğretmenler ve eğitim kurumları da erişebilecek.
EBA altında birçok dijital hizmet de sunulacak EBA dergiler altında TÜBİTAK dergilerine, videolara, interaktif panellere ulaşabilirsiniz. EBAya girdiğinizde 7-8 modül göreceksiniz. En önemlilerinden bir tanesi Kulüp modülü. STKlarla birlikte çalıştığımız bu modüllerde, içerik sağlama anlayışını değiştiriyoruz. Örneğin trafik modülünde, otomobillerin tarihinden, trafik bilgilerine kadar her türlü bilgiye ulaşabilirsiniz. Kısaca öğrencilere farklı, geniş çaplı konulara erişim imkanı veriyoruz.

ERİŞİM SORUNU NASIL ÇÖZÜLECEK?
Panelde söz alan BTS&Partners BT ve Telekomünikasyon firmasından Nilay Erdem, Fatih Projesi hakkında akıllara takılan bazı sorulara değindi.
Proje kapsamında birinci sınıftan liseye kadar öğrencilere 16 milyon tablet dağıtılacağını belirten Erdem, Mustafa İlkhanın sözlerinin altını çizerejk projenin sadece donanım değil, donanım, yazılım, online eğitim, ICT ve ağ altyapısı olmak üzere beş ana konsept üzerine kurulacağını belirtti.
Erdem, Fatih Projesinde kişisel bilgilerin nasıl korunacağı konusuna değinerek, Öğrencilerin eğitim materyaline erişimini güçlendirmek için çok önemli. Ancak internet erişimi ve altyapının kurulması aşmasında birçok tartışma yaşandı.
Sınıflarda ADSL, tabletlerde ise Wi-Fi bağlantı olması düşünülüyor. Türkiyenin batısındaki ve doğusundaki çocukların aynı erişim gücüne sahip olması lazım. Ancak bunu nasıl sağlayacağımızı da çok iyi belirlememiz gerekiyor. Veri merkezi sayesinde hem güvenli internet hem de erişim sağlanması düşünülüyor ifadesini kullandı.
Erdem, BTKnın güvenli internet alanında çalışmalar yaptığını ve siber güvenlik alanında kurul oluşturduğu gibi bir strateji belirlediğini belirtirken, mahremiyet yasasının, kişisel bilgilere erişim açısından olduğu gibi, genç insanların bilgi teknolojilerini kullanma şeklini belirlemek açısından büyük önem taşıdığını ve kişisel bilginin korunmasının, öğrenciler adına büyük önem taşıdığını ifade etti.
Mustafa İlkhan, kişisel bilgilerin korunması hakkında, Kişisel bilgilerin toplanması konusundaki hassasiyet biz altyapı firmalarına ilettik. Bu alanda koruma sağlamak için, özel yazılımlara odaklandık. Kişisel bilgiler istenmeyen insanların eline geliştirilen yazılımlarla geçmeyecek dedi.
İlkhan, İçerik alanında herkesin ihtiyacını karşılamak istiyoruz. Eğitim derken, sadece öğrencilere değil, 7'den 70'e herkese hitap ediyoruz. İçeriği topluma açmak istiyoruz. Eğitim içeriği dışında, kültürel içeriği de topluma ulaştırmak için çalışma yapıyoruz. Ancak Türkiyedeki toplumsal yapı, eğitim alanında yurt dışı kadar güçlü değil. Bunu değiştirmeye çalışıyoruz. Fatih Projesi, temel eğitimleri daha iyi anlatmak için değil, Türk toplumunu teknolojiyle eğitim sunmak için geliştiriliyor. İnsanlarımız bizim için her şey ve en iyi eğitim imkanını sunmak istiyoruz ifadesini kullandı.
ntvmsnbc