Eskiden düşünce sınırlarımı zorlayan bir konu!!!!

  • Konuyu başlatan Konuyu başlatan seçiiL
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

seçiiL

Öğrenci
Katılım
10 Ocak 2008
Mesajlar
72
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Allah var mı dır hadi gelin tartışalım ^^ >X<

Peygamberleri ve kitaplarını reddettik farzedelim;
gerçi Kuran’daki simetriler, matematiksel anlam yüklenebilecek ifadeler insan yazması olmadığını destekliyor gibi ama aslında tek başına Tanrı'nın (Samiler ona Allah diyor) varlığı yeterli.
“Canım, şu matriksleri, simetrileri o zamanın matematikçileri filan yapmıştır” denilebilir.
Mesela, Kamer (Ay) suresinde dünya ve ay kelimeleri arasında 111 tane harf var, o zamanki matematikçiler uzayda Ay ve Dünya arasına tam 111 tane Ay sığdığını hesaplamışlar mıdır? Üstelik bu bir tesadüfse neden Kamer (Ay) suresinde? Bunun gibi onlarca şaşırtıcı ayrıntı keşfedildi Kuran’da. Bkz. www.kuranca.com

İki seçenek var:
1. Tanrı yoktur
2. Tanrı vardır
Birinciyi bilimsel olarak ispatlayabiliyoruz; ama evren sınırları içinde.
İkinciyi, yani varlığını ispatlayamıyoruz; ama evren sınırları dışında bizi bekliyor olabilir
İkisinin de yükü %50.
Pozitif mi negatif mi sen seç. Varlığını ve sonsuz hayatı mı seçiyorum,
yokluğunu ve hiçliği mi?
"Bizi uzaylılar yarattıysa onları kim yarattı” sorusu da beklemede.
Bizim başlangıcımıza uzaydan bir şeyler start verdiyse
onların başlangıcına kim start verdi?
Bu böööyle zincir olur uzar.
Zincirin en sonunda en hakim olan vardır. Biz ona tanrı diyebilir miyiz?
Çözmek hala çook zor; donanımımız eksik, beden kapasitesi engelliyor. Kafesten (yani bedenden) çıkınca o yolla tanrıyı da hissedecek miyiz? Ama nedir o sırrr? Gözü olmayan mikroorganizmaların nasıl görme duygusundan hiç haberi olmadıysa bizim de yok o imkanımız.
Kafese (vücudumuza) girmeden önce beş duyunun nasıl bir şey olduğu hakkında zerre kadar fikrimiz var mıydı?
Öldükten sonra algılamanın biçimi sırdır, doğmadan önce beş duyunun nasıl sır olduğu gibi.
Gerçi tenin bize geri verileceği kutsal kitaplarda yazıyor
Tekrar organik vücutlara bürünecekmişiz ama bu bir simge olabilir.
Aa nasıl, tıraş makinemiz olcak mı, kıllar nolcak?
Cehennem ateşi de çöldeki Arapları korkutmak için bir simge olabilir.
Evet, soğuk da gayet işkence edebilir insana.
Eskimolara peygamber gönderildiyse onlara da cehennem sıvı nitrojen gibi anlatılmış olabilir.
Bunlar hiçbir zaman bilimsellik kazanamayacak,
çünkü bu bir sınav galiba.
Ama öğretmenin öğrencilere alenen kopya vermesi gibi Tanrı da insanlara sınavda kopya veriyor olabilir mi? Mesela küçük mucizeler.
Ne gibi küçük mucizeler?
Belki Kuran’daki matematik mucizeler, belki fiziksel-kimyasal izahı yapılamayan ağaç gövdelerinde ya da yarılmış kayaların bünyesinde rastlanan “Allah” vb yazılar.
Ama kesinlikle Andamar depreminin yarattığı tsunami faciasındaki gibi adi örnekler değil! Arapçanın yuvarlı, bükümlü kaligrafisi, algıda organizasyon hadisesi sayesinde okyanus dalgalarının Allah yazısınına dönüştüğünü göstermişti kem gözlere!
Evrim de artık bir fen yasası mıdır? Tanrı'nın sanatı mıdır? Tanrı evreni masaldaki peri gibi sihirli değeneğini pıt diye dokundurarak mı yaratmamıştır? Uzun ve ayrıntılı bir sanat hadisesi mi şu yaratılış? Tanrı için on beş milyar yıl ile on beş salise farksız olmalı. Onun atomları olmadığı için zaman korkusu da (yetiştiremicem endişesi) olmamalı.

Fuzûlî:
"Aşk imiş her ne varsa alemde, bilim bir kıyl-u kâl imiş (laf kırıntısıymış) Eli kolu bağlayan hayranlık, Allah aşkına dönüşmüş.
 

deryanur

Öğrenci
Katılım
24 Ocak 2008
Mesajlar
40
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Sende bayağı düşünce sınırlarını zorlamışa benziyorsun cevabında
 

hellish

Profesör
Katılım
20 Kasım 2007
Mesajlar
2,226
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Ya yanlış anlama ama seçiiL allahın adını nasıl varmıdır yokmudur diye düşünüp konu açıyosun bunu okur okumaz tüylerim diken diken oldu ve hiç hoş değildi
 

seçiiL

Öğrenci
Katılım
10 Ocak 2008
Mesajlar
72
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
tabiki Allahın varlığının açıklamasına gerek vardır dümdüz var diyemeyiz var mıdır sorusunu sormadan varlığına ulaşaamyız zaten >X<
 

Creed_06

Asistan
Katılım
22 Ekim 2007
Mesajlar
389
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
hellish dedi ki:
Ya yanlış anlama ama seçiiL allahın adını nasıl varmıdır yokmudur diye düşünüp konu açıyosun bunu okur okumaz tüylerim diken diken oldu ve hiç hoş değildi

Arkadaş yazıda Allah ın olmama ihtimalini çürütecek bi tez one sürmiş bu konu tartışılmalıki herseferinde bu tez çürütülebilmeli
Bence..
İnançsızlara(Ateist) karşı
 

seçiiL

Öğrenci
Katılım
10 Ocak 2008
Mesajlar
72
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
EzOhİsTaN dedi ki:


önce içimizde var oldugunu veya yok oldugunu hissetmeliyiz.. Eğer var tabi ki diyip doğmalarla hareket edersek inancın hiç bir anlamı kalmaz .. Biz , bizden öncekiler inanıyor diye inanmamalıyız; aksine nedenleri masaya yatırararak kendimiz bu sonucu görmeliyiz diyorum ben ^^

 

seçiiL

Öğrenci
Katılım
10 Ocak 2008
Mesajlar
72
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
ben yazmadım zaten ^^ ateist deneme |) Yazıyı çok beğendim. ..gerçekten düşündürücü olduğu için daha önce butür şeylere taktığım için sizlerle paylaşmak istedim ^^ >X< düşüncelerinizi almak tartışmak istedim hadi bakalımmm (A)
 

EzOhİsTaN

Profesör
Katılım
19 Ağustos 2006
Mesajlar
1,469
Reaksiyon puanı
1
Puanları
0
kimseyi zorlayamam inanç meselesinde. zorlayan isanlarıda hiç sevmem :) inanan var inanmayan var.. inanç dediğimiz şey sorgulanmaz zaten. ben kalkıpta bi ateiste niye inanmyosun diyemem. evet diyemem fakat merak ederim ve sorarım neden inanmıyosun? sadece sebebini merakettiğim için sorarım, neyi düşünerek inanmıyo? yoksa inanıp inanmamak onun seçimidir.

ben bizi yaratan bi güç olduğuna inanıyorum. Allaha inanıyorum. çünkü bilimin bile açıklayamadığı şeyler varken, rüya diye bişey varken ki rüyada soyuttur, his diye bişey varken ki hislerde soyut, bazıları inanmıyor fakat cin diye bişey varken (çeşitli dualarla çağırabiliosun) ki oda soyut yani bu kadar soyut şey varken, Allah soyuttur onu göremiyoruz bu yüzden inanmıyoruz diyemeyizki! çünkü bizde bilioruzki gözle görülmesede soyut şeylerde var şu hayatta. herşey nesnel değildir. bir şeyin varlığını kabul etmek için illa gözünle görmek gerektiğine inanmıyorum dini konular için geçerli..

zaten dediğim gibi herkesin düşünce yapısı farklıdır bu tarz konularda yani sonu olmayan bi konu aslında..
 

seçiiL

Öğrenci
Katılım
10 Ocak 2008
Mesajlar
72
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
sonu omayan bi konu doğru aynen öyle... bi soru soruyorsun cevabını alıyorsun onun altından başka bi soru bi ara kafayı yicektim :D
mesela needen öldükten sora sorgulanacaz??şu anda allah benim şu an yazdıklarımı biliyor,görüyor,kimin inanıp kimin inanmadığına biliyor,bize neden bunu yaptın gibi şeyler sorduğunda da weeceğimizz cewabı bilecek peki nedeen böle bişi war??daha bi sürü bü sürü şey >X<
 

mehmet

Profesör
Emektar
Katılım
9 Mayıs 2007
Mesajlar
2,699
Reaksiyon puanı
47
Puanları
228
hayırlı günler arkadaşlar

çok az bir süre sonra forumdayım

sizlerle tatlı tatlı Cenabı-ı Hakkın varlığı ve birliği hakkında sohbetler edeceğiz

saygılarımla
 

seçiiL

Öğrenci
Katılım
10 Ocak 2008
Mesajlar
72
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
teşekkürler.... senle sohbet etmeyi bekliyoruz :)
 

EzOhİsTaN

Profesör
Katılım
19 Ağustos 2006
Mesajlar
1,469
Reaksiyon puanı
1
Puanları
0
seçiiL dedi ki:
sonu omayan bi konu doğru aynen öyle... bi soru soruyorsun cevabını alıyorsun onun altından başka bi soru bi ara kafayı yicektim :D
mesela needen öldükten sora sorgulanacaz??şu anda allah benim şu an yazdıklarımı biliyor,görüyor,kimin inanıp kimin inanmadığına biliyor,bize neden bunu yaptın gibi şeyler sorduğunda da weeceğimizz cewabı bilecek peki nedeen böle bişi war??daha bi sürü bü sürü şey >X<

görüyor biliyor :) bu şekilde düşünürsen tabiiki işin içinden çıkamazsın. öyle
düşünmek yerine bide olaya şu yönünden bak.
bir çift evleniyo ve çocuk sahibi olmak istiyo. ve düşünsene anne karnındaki canlının oluşumunu! kusursuz oluşmuyomu? bunun tabiiki biyolojik açıklamaları var ama bence o açıklamalarda yetersiz. bi sperm anne karnında nasıl o şekli alıyo, nasıl bir canlı oluşur, bu oluşum, elleri kolları, gözleri anne karnında büyümesi.. bir insan, bebek oluşuo düşünsene anne karnında bu ne kadar doğa üstü olağan üstü bişey.. oluşum süreci çok ilginç.

ve ruh dediğimiz şeyle o bebek doğuyor ve hayat kazanıyor. hepimizin ruhu vardır. öldüğümüzdede ruh bedenden ayrılır. ee ruhta soyut bişey. soyut şeylere yok diyemeyizki?

ve bir bebek oluşurken aynı şekilde bir beyinlede oluşuyo. evet bu hayatta herşey insanlar için. oda büyücek ve seçimler yapıcak.

din konusuna gelirsek ya inanmayı yada inanmamayı seçicek. ozaman tabiiki Allah bunu görüyo (senin deyiminle) ama Allah aynı zamanda akıl, fikir, beyin, his, maneviyatda vermiş o kişiye bunu kullanmak kullanmamak yada seçim yapmak tamamen kişiye kalmış bişeydir.
 

cabbarcan

Profesör
Katılım
19 Ocak 2007
Mesajlar
1,477
Reaksiyon puanı
1
Puanları
0
Süper bi konu teşekkürler.. düşünen beyinler için hakkaten sınırları zorluyor...

Amentü duasında.. İmanın şartları (Allah'a inanmanın şartları) dizilidir... eğer oradaki 6 maddenin doğruluğunu kanıtlana bilirse... Tanrıya inanmamak için neden yoktur...

Ve bunlartın içinden bugün bilimsel olarak "Kader" in varlığı kanıtlanabilir.
Bu gün sadece hesaplanabilen evrenin minimum çapının 750 milyar ışıkyılı olduğunu... ve bu düzenek içindeki bütün olayların (beynimizdeki elektrik kıvılcımlarından tutunda geri kalan herşeye kadar ) atomların birbiriyle etkileşiminden meydana geldiği ve eğer böylesine büyük bir ve ince ayar çekilmiş bir düzeneği yapabilecek bir kudrete sahipse;

tıpkı bilardoda banttan seken topların hareketini hesaplayarak nerde başlayıp nerde biteceğini bir insanın bilebileceği gibi...

her bir atomun her hareketinin tek tek hesaplanabileceği.. tarif edilemeyecek kadar yüksek miktardakinin hesaplayabilmek için, böylesine muazzam bir düzeneği yaratabilecek varlık olması gerekir...

Dolayısıyla... kader vardır... Tanrı da öyle...
 

bulmeh

Profesör
Katılım
26 Temmuz 2007
Mesajlar
1,653
Reaksiyon puanı
14
Puanları
218
Nedensel ilişkilendirmeyi dini konularda hele hele Allah'ın varlığı ve birliği konusunda uygun bulmuyorum ve bununla ilgili size bildiğim bir olay anlatayım:
Akşemseddin hazretleri zamanının en iyi uleması olarak bilinir. İşte zamanın alimi Akşemseddin hazretlerinin, hocası Hacı Bayram'ı Veli hazretlerine zamanında diğer arkadaşları sormuşlar:
- Hocam, Akşemseddin bizden nice sonra geldi, biz ondan daha önce gelmemize rağmen bizden daha çabuk ilerlemesinin hikmeti nedir, diye sormuşlar. Hacı Bayram-ı Veli demiş ki:
- Evlatlarım, siz bir ilmi öğrenirken ona inanmadan önce nedeni öğrenirdiniz sonra inanırdınız.O ise benim söylediklerime harfiyyen inandı sonra nedenini öğrendi. İşte aranızdaki fark bu.

Zaten yenilmeyecek et kokar. Bunu anlamak bana yetiyor. :) (Bunu anlamak o kadar da zor değil sadece niyetini iyi, güzel tutmakla ilgili bişey). :)
 

seçiiL

Öğrenci
Katılım
10 Ocak 2008
Mesajlar
72
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Düşünmek güzel bi şey konuyu açan bana çok teşekkür etmeniz gerekiyor :D
 

JuLiuSiuS

Profesör
Katılım
2 Ekim 2007
Mesajlar
2,775
Reaksiyon puanı
4
Puanları
218
cabbarcan dedi ki:
Süper bi konu teşekkürler.. düşünen beyinler için hakkaten sınırları zorluyor...

Amentü duasında.. İmanın şartları (Allah'a inanmanın şartları) dizilidir... eğer oradaki 6 maddenin doğruluğunu kanıtlana bilirse... Tanrıya inanmamak için neden yoktur...

Ve bunlartın içinden bugün bilimsel olarak "Kader" in varlığı kanıtlanabilir.
Bu gün sadece hesaplanabilen evrenin minimum çapının 750 milyar ışıkyılı olduğunu... ve bu düzenek içindeki bütün olayların (beynimizdeki elektrik kıvılcımlarından tutunda geri kalan herşeye kadar ) atomların birbiriyle etkileşiminden meydana geldiği ve eğer böylesine büyük bir ve ince ayar çekilmiş bir düzeneği yapabilecek bir kudrete sahipse;

tıpkı bilardoda banttan seken topların hareketini hesaplayarak nerde başlayıp nerde biteceğini bir insanın bilebileceği gibi...

her bir atomun her hareketinin tek tek hesaplanabileceği.. tarif edilemeyecek kadar yüksek miktardakinin hesaplayabilmek için, böylesine muazzam bir düzeneği yaratabilecek varlık olması gerekir...

Dolayısıyla... kader vardır... Tanrı da öyle...

Güzel yazmışsın gerçekten.Resiminden daha büyük duruyorsun.Şimdi oldun işte Kerim Abdul Cabbarcan :P
 

deryanur

Öğrenci
Katılım
24 Ocak 2008
Mesajlar
40
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Bi de Allah mı insanı yarattı

Başka bi yorum sanki

Mod.Not:Böyle saçma bir soruyu kabul edemem
 

mehmet

Profesör
Emektar
Katılım
9 Mayıs 2007
Mesajlar
2,699
Reaksiyon puanı
47
Puanları
228
daha iki sayfa bile dolmadan bakıyorumda,
atomlardan girip galaksilere kadar çıkılmış.
ve bunu da Rabbimizin varlığının bir delili olarak sunulmuş.

çok güzel
gerçekten insan atomlardan galaksilere kadar herşeyin bir nizam ve intizam içerinde hareketini görünce secde etmekten başka bir şansı kalmıyor
yeterki hakikatlere gözünü kapamaya.
yoksa gözünü kapayana güneşi ispat edemeyiz.

bende daha basit bir örnek vereceğim.
öncedende vermiş olabilirim.

yolda giderken iki adet tuğlayı üst üste görseniz ne düşünürsünüz?

bunları bir sebep zinciri olan rüzgar üst üste getirdi diyebilir misiniz?
hayır asla hiç bir akıl sahibi bunu diyemez vede iddia edemez.

edebilen varsa ben ölünceye kadar rüzgar veya başka bir etken vasıtasıyla iki tuğlanın üst üste gelmesini bekleyebilirim.

şimdi iki adet tuğla kendi kendine üst üste gelmezse:
nasıl olurda kusursuz bir şekilde yaratılan bu insan,
ve yine kusursuz bir şekilde yaratılan bu kainat kendi kendine biyolojik veya fizyolojik reaksiyonlar sonucu oldu diyebiliriz?

Sizler allahın varlığına inanıp inanmamakta serbetsiniz

ama bir yaratıcının varlığına inanmamanız için hiçbir sebep yok.

velev ki gözünüzü kapatmayın
ben size güneşi veya güneş gibi açık olan hakikatleri ispat edeyim

saygılarımla

Not:2.soru neydi?
 

honen

Profesör
Katılım
28 Ekim 2007
Mesajlar
1,259
Reaksiyon puanı
1
Puanları
0
Allah'ın varlığına inanmak.Bu konu yüzyıllar boyunca tartışılan ve milyonlarca defa ıspatı için örnekler verilen bir konu.

Allahın varlığını ıspatlamak için çok örnek verilebilir ama o nun büyük zatına inanmak için insanın kalp gözünün buna açık olması gerekir.inanmak istemeyen birisine ne kadar örnek verirsen ver inandıramazsın.Ama inanmayan kişiler bile aşılması zor bir duruma düştüklerinde ilk akıllarına gelen de Allah(cc) oluyor.Tıpkı firavun gibi..

Arkadaşlar bu gün dedem vefat etti.Eğer onun ruhuna ve bütün ölmüşlerimizin ruhuna bir fatiha okursanız beni çok sevindirirsiniz.

Allah hepinizden razı olsun.
 

7/24

Profesör
Katılım
5 Kasım 2007
Mesajlar
3,814
Reaksiyon puanı
51
Puanları
228
Allah rahmet eylesin,kardeşim..

Allah mekanını cennet eyler inşallah,şu fani dünya da herşey sadece sınav, bu hayatta her ne kadar iyi yada kötü olaylar yapıldı isen insan sadece kendine yapmış olur...

 

mehmet

Profesör
Emektar
Katılım
9 Mayıs 2007
Mesajlar
2,699
Reaksiyon puanı
47
Puanları
228
honen dedi ki:
Arkadaşlar bu gün dedem vefat etti.Eğer onun ruhuna ve bütün ölmüşlerimizin ruhuna bir fatiha okursanız beni çok sevindirirsiniz.

Allah hepinizden razı olsun.

Rabbim taksiratını af eylesin.
Mekanı cennet olsun.
geride kalanlarada sabır ihsan eylesin.

saygılar
 

cacar

Profesör
Katılım
24 Mart 2006
Mesajlar
1,607
Reaksiyon puanı
13
Puanları
218
honen dedi ki:
Allah'ın varlığına inanmak.Bu konu yüzyıllar boyunca tartışılan ve milyonlarca defa ıspatı için örnekler verilen bir konu.

Allahın varlığını ıspatlamak için çok örnek verilebilir ama o nun büyük zatına inanmak için insanın kalp gözünün buna açık olması gerekir.inanmak istemeyen birisine ne kadar örnek verirsen ver inandıramazsın.Ama inanmayan kişiler bile aşılması zor bir duruma düştüklerinde ilk akıllarına gelen de Allah(cc) oluyor.Tıpkı firavun gibi..

Arkadaşlar bu gün dedem vefat etti.Eğer onun ruhuna ve bütün ölmüşlerimizin ruhuna bir fatiha okursanız beni çok sevindirirsiniz.

Allah hepinizden razı olsun.

Başınız sağolsun, Allah rahmet eylesin
 

mehmet

Profesör
Emektar
Katılım
9 Mayıs 2007
Mesajlar
2,699
Reaksiyon puanı
47
Puanları
228
hepimizin akıbeti ve ebedi mekanı orası değilmi?
keşke ölümden tam ders alabilsek.
kabir bizden ne istiyor onu tam manasıyla bilip yaşayabilsek.

acaba bu kadar mükemmel yaratılan bir insan bu kadar basit bir şekilde toprak olmaya mahkum mu olacak zannediyoruz?

hayır

bizleri bekliyen kabir
bizler için

ya cennet bahçelerinden bir bahçe
veya cehennem çukurlarıdan bir çukur olacaktır.

nereye gitmek istediğimiz ise bize kalmış.

rabbim akıbetimizi hayr eylesin.
ve son nefesimizde imandan,kurandan,kelime-i şahadet ve kelime-i tevhidden ayırmasın.

Efendimiz bu konuda:

Lezzetleri tahrip edip acılaştıran ölümü çok zikrediniz.
buyuruyor

Bizler de hergün vefat selalarından veya vefat eden akrabalarımızın ölümlerinden tam ders alarak ebedi güzargahımıza tam manasıyla hazırlanmamız gerekmez mi?

Cenabı Hak vefat eden Honen kardeşimizin dedesine tekrardan gani gani rahmet eylesin.

saygılarımla
 

cabbarcan

Profesör
Katılım
19 Ocak 2007
Mesajlar
1,477
Reaksiyon puanı
1
Puanları
0
başın sağolsun... Allah'tan rahmet diliyorom... Öbür cihan mutluluğun hasını verir hepsi Dedenin olsun
 

PcMaSTeR

Profesör
Katılım
18 Ağustos 2006
Mesajlar
3,511
Reaksiyon puanı
5
Puanları
218
İmam-ı Azam Ebû Hanifî Hazretleri ile bir ateist camide münazara yapacaklar, belli bir saati kararlaştırmışlar. Saatinde ateist gelmiş; ama bizim Ebû Hanifî Hazretleri yok ortalıkta. Adam konuşmaya başlamış;

"Cesareti olsaydı gelirdi" demiş.

"Benim gibi akıllı bir insanla karşılaşamayacağını, mağlûp olacağını biliyor, kaçıyor, bakalım hangi mazeretin arkasına saklanacak."

Adam başlıyor konuşmaya iki saat, üç saat konuşmuş, iki üç saat sonra İmam-ı Azam Ebû Hanifî Hazretleri kan ter içinde gelmiş camiye ve herkes meraklı, ateist de sormuş;

"Nerde kaldın" demiş.

"Korkundan gelemedin herhalde" demiş.

"Söyle bakalım" demiş.

"Bir izahat vermek mecburiyetindesin, bu halka".

İmam-ı Azam da demiş ki;

"Bu son yağmurlardan bizim köprüyü sular götürmüş, nehrin kıyısına indiğim zaman baktım ki; köprü yok." "Ama" demiş.

"Sonra hayret verici bir olayla karşılaştım, bir de baktım karşıda ki ormandan ağaçlar kesilmeye başlandı. Görünmez eller ağaçları kesmeye başladı. Ondan sonra, o ağaçları kereste haline getirdi. O görünmez eller tarafından keresteler kesildi, biçildi. görünmez eller bir köprü inşa etti. Bu sebeple iki saat orda bekledim, o köprüden aştım, işte şimdi geldim, seninle konuşmaya hazırım," demiş.

Öteki de demiş ki;

"Yahu kardeşim, senin bu dediğine bebekler bile, çocuklar bile inanmaz. Beni bu kadar saf mı buluyorsun? Kendi kendine ağaçlar kesiliyor, kendi kendine ağaçlardan köprü yapıyorlar, bunu biz yutar mıyız?"

Ebû Hanifî Hazretleri demiş ki;

"Sevgili kardeşim, sen bir köprünün bile kendi kendine yapılamayacağını bana söylemiş olmadın mı şimdi?" "Ama" demiş, "sen şu anda bana iddia ediyorsun ki; bir ateist olarak, bütün kâinat, hiç kimse tarafından yaratılmamıştır, kendi kendine oluşmuştur."
 

PcMaSTeR

Profesör
Katılım
18 Ağustos 2006
Mesajlar
3,511
Reaksiyon puanı
5
Puanları
218
Çok eski zamanlarda, bir şehirde kötü bir adam varmış. Geçimsiz, huysuz ve Allah’a inanmazmış. Her gördüğe çocuğa “Allah yoktur, olsaydı onu görmemiz gerekirdi” dermiş. Çok da akıllı olduğunu söylermiş. Bir gün çocuklardan biri o kişiye şöyle sormuş.



- Amca, senin aklın var mı? O da:

- Elbette var. Ben çok akıllıyım. Deyince çocuk :

- Aklını bize göstersene? deyince. Adamcağız kem küm ederek :

- Akıl görülür mü? Demiş. Aklını gösteremediği halde inanır ve akıllı olduğunu söylermiş.



Bu adamın iyi mi iyi bir komşusu varmış. Allah’a inanır, namazını kılar, küfretmez, hiç kötü söz söylemezmiş. Herkese karşı ama herkese iyi davranırmış. İyilik edermiş. Çocuklarda ona çok severmiş. Zaman zaman çocuklarla sohbet eder, onlara dinimizi öğretirmiş. Sonra çocuklara hediyeler verirmiş. Günlerden bir gün kafir komşusu kendisi gibi inanmayan arkadaşlarını da toplayarak bu iyi ihtiyarın yanına gelmiş.



- Sana tam üç soru soracağım. Fakat cevapları çok zor. Bakalım cevap verebilecek misiniz? İhtiyar:

- Sorun bakalım. Allah büyüktür. Allah’ın izniyle veririz cevaplarını, demiş. Bunun üzerine adam:

- 1. sorum şu. Allah vardır, diyorlar. Fakat ne görüyor, nede gösteriyorlar. Onun için ben yoktur diyorum. Ne dersin? demiş. Adam :

- 2. sorum da şu. Cehennemde şeytanda yanacak, diyorlar. Oysa şeytan ateşten yaratılmış. Ateş ateşi yakar mı? diye sormuş. İhtiyar:

- 3. sorunu da sor da üçünü de birlikte cevaplayalım, demiş. Adam:

- Madem kader vardır. Herkes yaptığından niçin sorguya çekilsin, demiş. Bunun üzerine ihtiyar:

- Bittimi soruların. Adam :

- Evet bitti, deyince. İhtiyar :

- Güzel demiş ve yanındaki çocuğa

- Evladım. Şu toprak tezeğini bana verir misin? demiş ve adama :

- Sen sevgili komşum. Biraz yaklaşır mısın, bana. Adam :

- Ne olacak, demiş. İhtiyar:

- Gel gel, şöyle yakınıma gel, korkma! Yanaş demiş ve toprak tezeğini adamın kafasına vurmuş. Adam:

- Ah kafam. Şimdi ben sana gösteririm, demiş. Herkes şaşırıp kalmış.Adam soluğu karakolda almış. O iyi ihtiyardan davacı olduğunu söylemiş ve mahkemeye çıkmışlar. Kadı, ihtiyara sormuş.

- Bu adamın kafasına niçin toprak parçasıyla vurdun. İhtiyar:

- Efendim. Bu adam bana üç soru sormuştu. Cevap olsun, diye vurdum. Kadı :

- Nasıl yani. deyince. İhtiyar :

- Şöyle efendim. Madem Allah vardır, niçin göremiyoruz, dedi. Şimdi bu komşum başının acıdığını söylüyor. Bize bu acıyı göstermedikçe inanmayız. Adam:

- Acıyor tabi, demiş. İhtiyar :

- Sonra şeytan ateşten yaratıldığına göre ateş ateşi yakar mı? demişti. Şeytan niçin Cehennemde yansın, demişti. İnsanın aslı topraktır. Ateş ateşi yakmayacağına göre, toprak toprağı acıtır mı? Adam:

- Hııı demiş. İhtiyar :

- Bir suali daha vardı, efendim. Şöyle madem herkes kaderine göre hareket ediyor, hiç kimse yaptığı işten sorguya çekilmemeli, diyordu. O zaman kafasına tezekle vurulmak kaderi de varmış. Niçin şikayetçi olup da mahkemenizi meşgul ediyor, efendim. Kadı :

- İhtiyarın anlattıklarını ne dersin. Adam, şaşkınlıkla :

- Ben mi efendim, vazgeçtim, davamdan vazgeçiyorum. Bu komşumun dediklerinin hepsi doğru. İman ederek komşusu ihtiyarla dost olmuşlar. Ölümüne kadar Allah Rızası için çalışmış.
 

turoksin0

Profesör
Katılım
18 Ağustos 2007
Mesajlar
4,656
Reaksiyon puanı
0
Puanları
216
çok teşekkür ederim pcmaster şu son 2 mesaj süperdi öncekilere bakmadım eminim oradada vardır güzel mesajlar :)
 
Üst