elmeo
Asistan
- Katılım
- 28 Mart 2009
- Mesajlar
- 279
- Reaksiyon puanı
- 8
- Puanları
- 0
Herkesin hayatında, en azından bir Mehmet vardır. Ne de olsa Türkiye’de iki buçuk milyona yakın Mehmet var, sanki elini sallasan Mehmet’e çarpıyor. Tüm Mehmet’ler toplansa bir partinin iktidar oyununda en etkili silah olabilirdi. Tüm Mehmet’ler her hafta kendi aralarında 1 TL toplayıp çekiliş ile ikramiyeyi herhangi bir Mehmet’e verseler, Mehmet’lerin o çekilişten ikramiye kazanma şansları Sayısal Loto’dan tam olarak 5034 kat daha fazla olurdu. Tüm Mehmet’ler silahlanıp kendi ordularını kursa dünyanın en kalabalık ordusu olurdu. Tüm Mehmet’ler aileleri ile birlikte bir devlet kursa 194 ülke arasında dünyanın en kalabalık 82′inci ülkesi olurdu. Bu ihtişam değildir Mehmet ismini bana sevdiren. Nitekim bu ihtişamın bir de bedeli vardır; yeryüzünün kıymetli kaynakları Mehmet’ler yüzünden hızla tükenmektedir. Mehmetler tüm hayatları boyunca 125,000,000 hektarlık meyve ve sebze tüketmektedir; aynı zamanda 375,000,000 inek ve 7,500,000,000 tavuk Mehmeler’in bitmek bilmez açlıklarını gidermek için feda edilmektedir. Yeryüzünde bulunan suların yalnız %2’si tatlı sudur, maalesef Mehmetler her yıl bu suyun 2,463,750,000 litresini bağırlarında yanan ateşi söndürmek için kullanmaktadır. Mehmet’lerin doymak bilmeyen bu iştahları yılda 1,642,500 ton insani atık üretmektedir, aynı zamanda Mehmet’lerin her yıl atmosfere saldığı Karbon Dioksit miktarı 912,500 tondur.
Tüm bunlara rağmen hala en sevdiğim isimdir Mehmet, anlamıyla söylenişiyle bana ifade ettikleriyle içi dopdolu bir isimdir. Aynı zamanda Mehmet bizi temsil eder, tüm farklılıklarımıza rağmen bir olmaktır. Kültürel zenginliğimizdir, Anadolu’lu olmaktır Mehmet olmak çünkü bu isim bu topraklarda doğmuştur. Anadolu’nun çocuğu Mehmet aslında hepimizi kapsar, bu topraklarda yaşayan herkes, Kürdiyle, Çerkeziyle, Ermenisiyle, Sünnisiyle, Alevisiyle bir Mehmet’tir.
Mehmet Naber? derken aslında herkese sordum bu soruyu, ne de olsa egemen kuvvetlerin umurunda değil Mehmet’in hali hatırı. Birileri Koltuk Meydan Muharebesi’nde kılıç sallayıp birbirlerini boğazlarken, diğerleri sırça köşklerinde oturup at gözlükleriyle bize bizi anlatır. Gören gözler, konuşan ağızlar ve düşündüğünü iddia eden beyinler aslında umursamaz Mehmet’i, hepsinin derdi bu tiyatro sahnesinde daha kadar kalabilirimdir. Ben diyorum ki alın koltuğunuzu başınıza çalın, gözleriniz sizin olsun, ağızlarınız sadece size konuşsun bize bundan sonra Mehmet Naber yeter .
Mehmet Ağan – Antalya
Kaynak: www.mehmetnaber.com
