Ekşi sözlükteki ölüm tehlikesi olan kadın

Bu konuyu okuyanlar

Sardaukar

Müdavim
Katılım
7 Haziran 2019
Mesajlar
2,129
Reaksiyon puanı
903
Puanları
113
Yaş
24

Alıntıdır


merhaba, ben 36 yaşında iki çocuk annesi bir kadınım. bugün taciz edildiğim ve can güvenliğim olmadığı için 15 yıldır çalıştığım işyerimden istifa ettim. diyeceksiniz ki bu durumla devletin ne alakası var. haklısınız, hemen anlatayım.

1.5 yıl önce eczaneye elinde reçetesiyle bir hasta geldi. çalışan arkadaşımıza reçetesini uzattı ve ilacını istedi. bundan sonrasını diyalog şeklinde yazayım.

+ bu ilacı alacaktım.
- kimliğinizi alabilir miyim?
+ ne yazmış reçeteye?
- bir tane ağrı kesici krem yazmış.
+ ben sizden bir ay önce bir krem almıştım onunla aynı mı bu?
- bir ay önce aldığınız kremi hatırlamıyorum, sistemde de görünmüyor. ücretli mi aldınız?
+ siz neyi biliyorsunuz ki zaten. bir ay önce aldığım ilacı bile hatırlamıyorsun, yanlış ilaç vermişsinizdir bana kesin. zaten kaşıntı yaptı.
- bu reçetede yazan ilacı istiyor musunuz?
+ ver.

olay bu şekilde yaklaşık 20 dakika devam etti. para ödemeye gelince adam elindeki parayı tezgaha fırlatıp çalışan arkadaşa “ al paranı kes sesini” deyince. o da artık dayanamayıp “ benimle bu şekilde konuşmaya hakkınız yok.” dedi. baktım olay büyüyecek yanlarına gidip “ isterseniz ilacı başka yerden alın.” dedim ve reçeteyi eline verdim. aldı ve gitti.

5 dakika sonra geri geldi ilacını almış, “ siz bana bu ilacı neden vermediniz.” diye bağırmaya başladı. birkaç kez ilacı aldığını ve gitmesini tekrarladım ama asla dinlemiyordu. ( bana göre madde kullanmıştı ama inkar ediyor. daha sonra karakolda uyuşturucudan kaydı çıktı.)

çok ayrıntıya girmeyeyim. tezgahın üzerindeki ilaçları dağıttı ve bana vurmak üzere el kaldırınca o sırada tesadüfen olayın en başından beri eczanede oturan ve olaya şahit olan diğer çalışanın nişanlısı polis memuru adamı arkasından tutup dışarı çıkarmak istedi. buna iyice sinirlenen adam raftaki diğer ilaçları da dağıttı. zorla dışarı çıkarmayı başardı polis ama bu defada dışarıda bağırmaya başladı. mahalleli toplandı, aradığı akrabaları geldi ve olay büyüdü. polis ekipleri geldi, şikayetçi olduğumu söyledim. insanlar ve polis “ bu olayı büyütmeyin bir ceza almaz zaten, bir daha yapmayacağına söz verdi.” diyerek beni şikayet etmekten aslında mahalle baskısıyla vazgeçirdiler.

sonrasında devam eden bir hafta boyunca adam iş yerinin önüne, karşı kaldırıma kamp kurdu ve sürekli küfür, hakaret etmeye başladı. patronuma “ bu kadın işten çıkmazsa size rahat yok, o kadın işten çıkacak.” demeye başladı. dayanamayıp polise şikayetçi olmaya gittim. işlem yapmamak için ellerinden geleni yaptılar. “olayı uzatmayın konuşup durur, eve tek gitmeyin, aracınız varsa uzağa park etmeyin, rahatsız ederse arayın gelelim. bunları diyerek beni 40 dakika oyaladılar, ısrar edince sistem çalışmıyor işlem yapamıyoruz yarın gelin demeye başladılar. ben de gidip cumhuriyet savcısına başvurdum. arama kararı çıktı adamın adresi belli eczanenin iki sokak arkası ama adamı bulamadılar. bu arada her gün karşı kaldırımda durmaya küfür etmeye devam ediyor. polisi arıyorum geliyorlar, adam gidiyor ve yine bulamıyorlar. bu döngü günlerce devam etti ve en sonunda adamı denk getirip yakaladılar. ertesi gün o da ne! adam yine karşı kaldırımda. `:şaka değil
gerçek` daha şiddetli tehditler, hakaretler ile günler geçti. bu arada ilk duruşma oldu, adam duruşma çıkışı yine kaldığı yerden devam ediyor. koruma istediğim devlet, vermedi. uzaklaştırma istediğim devlet onu da vermedi. böyle birkaç duruşma yapıldı ve bugün son duruşmaya gideceğimi umarken yine ertelendi.

*** bugün duruşmadan önce bana yine ağza alınmayacak laflar edince eşim “ düzgün konuş” dedi ve koskoca adliye koridorunda, mahkeme kapısında adam eşime kafa attı. karnını tekmeledi, kıyafetlerini yırttı ve o kadar bağırmama rağmen bir tane bile polis yoktu etrafta. evet yanlış duymadınız. koskoca adliye de polis olay bittikten sonra geldi.***

duruşmadan sonra ne oldu derseniz adam elini kolunu sallayarak evine gitti. kimse adama “ dur bakayım kardeşim nereye?” demedi.

eşim tekrar savcıya suç duyurusunda bulundu, darp raporu vs. alındı. duruşmadaki hakime “ can güvenliğim yok işe gitmeye korkuyorum.” dememe rağmen hiçbir şey demedi ve duymamazlıktan geldi. polislere dedim, savcıya yönlendirdi, savcıya dilekçe verdim, işleme alındı dedi.

yani bana dediler ki “ git öl” evet, aynen bunu diyorlar. işyerine gittim, istifa ettim ve evime geldim. 15 yıllık emeğimi silip, haklarımı bırakıp evime geldim. bahar aylarında işten çıkacağım artık yoruldum derken bugün can güvenliğim yok diye işimden ayrıldım. iki küçük çocuğum annesiz kalabilir çünkü bir psikopatı devlet ehlileştiremiyor diye ben bugün işimden oldum.

adam dava dosyasından evimin adresine, kimlik fotokopime bile ulaşabiliyor, benim evimde bile can güvenliğim yok.

koskoca adliye binasında bir kişiye bile sesimi duyuramadım. buradan sesimi duyan birileri olur mu? ölmeden bana yardım eden bir devlet yetkilisi sesimi duyar mı? ölmekten asla korkmuyorum, iki küçük çocuğum bensiz uyuyamaz sadece ona üzülüyorum. ses verin lütfen bir şeyler yapın. sosyal medyanın gücüne inanıyorum.

acun kadar, şeyma kadar gündem olur mu bu başlık? ben öldükten sonra adıma başlık açılıp bir iki gün konuşulup unutulmak istemiyorum...
Mesaj otomatik birleştirildi:

Doğru ise yardım için gereği yapılmalıdır
 
Üst