Einstein'ın tezi gerçek mi oluyor?

llavinya

Dekan
Katılım
9 Ekim 2006
Mesajlar
7,781
Reaksiyon puanı
92
Puanları
0
GDO'lu ürünler arıların ölümüne yol açıyor

Arıcılar geçtiğimiz yıllarda yaşanan yoğun arı ölümlerinin arkasında GDO'lu (Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar) ürünler olduğunu ileri sürüyor. Adana Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Ahmet Turan Otlu, GDO'lu ürünlerin ekildiği yerlerden beslenen arıların bal verimlerinin azaldığını ve kışın telef olduğunu söyledi.

Adana Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Ahmet Turan Otlu, özellikle GDO'lu bitkilerin yaygın olduğu düşünülen GAP'ta arı kayıplarıyla karşılaşıldığını belirtti. 2006 yılından itibaren söz konusu sıkıntının baş gösterdiğini ifade eden Otlu, Hacettepe Üniversitesi'nde yapılan bir araştırmanın bu tezlerini desteklediğini kaydetti. GDO'lu ürünlerin arının yeterli bal ve döllenme sağlayamadığına dikkat çeken Otlu, bilim adamlarının da sözü edilen 'katkı maddelerinin' arının ömrünü kısalttığı yönünde bilgi verdiğini dile getirdi. Bu yıl Çukurova'daki arıcıların Muğla ve yöresine yöneldiğini belirten Otlu, arı zayiatının yok denecek kadar az olacağını savundu.
Bu konuyla ilgili ellerinde bilimsel bir tespit olmadığını, ancak bütün belirtilerin bu yönde olduğunu vurgulayan Otlu, "Tarım ilaçlarından olduğunu öne sürenler oluyor ancak biz bunun doğru olmadığını düşünüyoruz. Çünkü tarımın olduğu bütün doğal alanlarda, mutlaka zararlılara karşı tarımsal ilaçlar kullanılıyor. Fakat bugüne kadar bu bölgelere giden arıcılarımızın herhangi bir şikayet olmadı. Fakat özellikle GAP bölgesine giden tüm arıcılarımızın ortak bir şikayeti oldu. O da arıların verimsiz olması ve çabuk ölmesi. Biz de kendi imkanlarımızla bazı araştırmalar yaptık ve bu bölgelerde Türkiye'ye girişi serbest olan GDO'lu ürünler ekildiğini gördük. Bu ölümlerin de bu ürünlerle beslenen arılarda meydana geldiğini tespit ettik." ifadelerini kullandı.
Arıcılıkta maliyetlerin yükseldiğine işaret eden Otlu, bal fiyatlarının ise tam tersine, düştüğünü anlattı. Eskiden arıcılara Almancı gözüyle bakıldığını ve bir kıza iki kişi talip olduğunda kendilerinin tercih edildiğini belirten Otlu, son yıllarda uğraş alanlarının gözden düştüğünü söyledi. Bu olumsuzluğun nedenini piyasaya sürülen 'sahte bala' bağlayan Otlu, şunları söyledi: "Daha önce kimse mısır şurubundan sahte bal yapmayı bilmiyordu. Fakat kimi uyanık insanlar sahte balı piyasada yaygın hale getirdi. Bir miktar pamuk balına mısır şurubu katıldığında sahte bal elde edilebilir. Vatandaşın bu hilekârlığı anlaması mümkün değildir. Geçmişte kimse mısır şurubunu bilmezdi. Ama artık günümüzde helva, çikolata ve benzeri pek çok tatlı besin bu madde ile üretiliyor. Hakiki bal şekerlenir. Ama mısır şurubu balı şekerlendirmediği için kaliteli zannedilir. Hâlbuki gerçek bal er veya geç şekerlenir. Yapma bal yıllarca kalsa şekerlenmesi mümkün değildir."
Türkiye'nin zengin bitki örtüsü nedeniyle dünyanın en kaliteli balına sahip olduğunu kaydeden Ahmet Turan Otlu, büyük marketlerdeki bal çeşitlerinin -genel olarak- devamlı kontrol edildiğinden, güvenilir kabul edildiğini anlattı. Küçük belde, sokak ve yol boylarında belediye ya da Tarım Müdürlüğü'nün pek denetleyemediği yerlerde korsan balın tüketiciye satıldığını açıklayan Otlu, hiçbir gerçek arıcının eline balını alarak, rast gele dolaşmayacağını söyledi.
Ucuza alınan mısır şurubundan yapılan merdiven altı baldan çok para kazanıldığını vurgulayan Otlu, gelir düzeyi yüksek kesimlerin -şişmanlık korkusuyla- pek fazla bal yemediğini ileri sürdü. Daha çok orta tabaka tabir edilen vatandaşın balı tercih ettiğini ancak ucuza tüketilen balın kesinlikle sahte olduğunu öne sürdü. Otlu, vatandaşın açıkta satılan gıdalara da 'doğal olduğu' gibi yanlış bir kanı ile daha fazla ilgi gösterdiğini savundu. Bir arıcının para kazanabilmesi için kilo başına asgari 8 TL eline geçmesi gerektiğine değinen Otlu, şu anda çam balının toptancılara 4-6 TL'ye zararına satıldığını sözlerine ekledi. Otlu, "Arıcı artık gittiği yerden gelemiyor. Evine neredeyse ekmek götüremeyecek duruma geldi." dedi.



Kaynak
 

enesyildiz

Asistan
Katılım
22 Eylül 2008
Mesajlar
420
Reaksiyon puanı
2
Puanları
18
bu gdo hep israilin başının altından çıkıyo.. adamlar herşeyin dna sıyla oynuyo bi ekilen tohumdan alınan üründen 2. bi üretim yapılmıyo..
 

GKHNCKR

Profesör
Katılım
7 Mayıs 2009
Mesajlar
3,980
Reaksiyon puanı
47
Puanları
228
Evet israil tohum satışından acaip paralar kazanıyor. 1 kg domates tohumu 1 kg altından pahalı hale geldi. Ayrıca arkadaşın dediği gibi bu tohumlardan ikinci bir üretim yapılamıyor. ve bana göre bu insanlık suçudur. böyle bir şey yapılamaz.

Haberde geçtiği gibi bu tür ürünler arı ölümlerine sebep oluyorsa bu insanlığı tehdit ediyor demektir. Zira bazı teorilere göre dünyada ki son arı öldükten sonra insan oğlu ancak 3 yıl daha yaşayabilir..

Bazı şirketlerin çıkarları adına bütün insanlık tehdit altında. Bunu anlamak mümkün değil..
 

llavinya

Dekan
Katılım
9 Ekim 2006
Mesajlar
7,781
Reaksiyon puanı
92
Puanları
0
Einstein'ın tezi gerçek mi oluyor?

GDO'lu tohumlar arıları öldürüyor..


misir546.jpg


Arıcılar son yıllarda yaşanan arı ölümlerinin arkasında GDO'lu (Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar) ürünler olduğunu ileri sürdü. Adana Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Ahmet Turan Otlu "Türkiye'ye kaçak sokulan GDO'lu tohumların ekildiği yerlerden beslenen arıların bal verimleri azalıyor. Aynı zamanda kışın telef oluyorlar" dedi

ÜNLÜ bilim adamı Albert Einstein'ın "Arılar yok olduktan 4 yıl sonra da insanlık yok olacak" tezi gerçek mi oluyor? Arıcılar son yıllarda yaşanan arı ölümlerinin arkasında kaçak yollardan ülkeye sokulan GDO'lu (Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar) tohumlar olduğunu ileri sürdü.
Adana Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Ahmet Turan Otlu, özellikle GDO'lu ürünlerin yaygın olduğu düşünülen GAP'ta arı kayıplarıyla karşılaşıldığını belirtti. 2006 yılından itibaren söz konusu sıkıntının baş gösterdiğini ifade eden Otlu, Hacettepe Üniversitesinde yapılan bir araştırmanın bu tezlerini desteklediğini söyledi. Otlu "GDO'lu ürünler yüzünden arılar döllenemiyor ve yeterli bal sağlayamıyor. Aynı zamanda arıların ömrü kısalıyor. Kışın çabuk telef oluyorlar" dedi.

KAÇAK TOHUM EKİLİYOR

Otlu sözlerini şöyle sürdürdü: "Arı ölümlerinin tarım ilaçlarından olduğunu öne sürenler oluyor ancak biz bunun doğru olmadığını düşünüyoruz. Çünkü tarımın olduğu bütün doğal alanlarda, mutlaka zararlılara karşı ilaçlar kullanılıyor. Fakat özellikle GAP bölgesine giden tüm arıcılarımızın ortak bir şikâyeti oldu. O da arıların verimsiz olması ve çabuk ölmesi. Biz de bazı araştırmalar yaptık ve bu bölgelerde Türkiye'ye kaçak yollardan giren GDO'lu tohumlar ekildiğini gördük. Bu ölümlerin de bu ürünlerle beslenen arılarda meydana geldiğini tespit ettik."
Bir kovanda ortalama 80 bin arı yaşıyor. Çiçek ve bitki türlerinin polenleri arıların ayaklarına yapışıyor. Arılar konduğu 130 bin farklı bitki türünün üremesini sağlıyor. Sadece bir kovandaki arılar gün içinde 1 milyon çiçeği döllüyor. İşte bu nedenle arı ölümleri doğal dengenin bozulduğunun en önemli işareti.

5 milyon kovan var

Dünya Gıda ve Tarım Örgütü'nün (FAO) verilerine göre dünyadaki kovan sayısı 62.3 milyon, Türkiye'de 5 milyon. Dünyadaki toplam bal üretimi 1.3 milyon ton. Türkiye'de 74 bin ton. 6.9 milyon balansı kolonisiyle Çin dünya lideri. İkinci 4.2 milyon koloniyle Türkiye. Ballarımızın yüzde 29'u Ege Bölgesi'nde üretiliyor. Karadeniz'in payı yüzde 22, Akdeniz'in yüzde 13.

Kaynak
 

gvn

Profesör
Katılım
27 Ağustos 2009
Mesajlar
1,966
Reaksiyon puanı
19
Puanları
0
gdo ya hayır demek istiyorum ama dünya yavaş yavaş verimsizleşiyor okadar insana yetecek besini nerden bulacagız yakında domates biber fabrikaları kurulacak :(
 

mr_rain

Guru
Katılım
9 Temmuz 2008
Mesajlar
23,961
Reaksiyon puanı
453
Puanları
7,263
Kardeşim zorla mı satıyor? Almayalım biz de olsun bitsin yaaa
 

hussmen

Asistan
Katılım
26 Mart 2009
Mesajlar
416
Reaksiyon puanı
5
Puanları
18
Arkadaşlar aslında bitkilerin genetiğini değiştirmek herzaman kötü birşey değildir. Bitkinin soğuğa veya veya susuzluğa direncini artırmak için de genetiği değiştirilebilir. İnsana bir zararı olmadığı sürece GDO lu ürünlerin hiç bir zararı olmaz bence.
 

maiwesiyah

Profesör
Katılım
2 Mart 2009
Mesajlar
1,197
Reaksiyon puanı
11
Puanları
0
devlet üretme çiftlikleri bomboş yatıyor içinde ne bir üretim ne bir araştırma yapılıyor...
gidip elin başbelası yahudisinden tohum alacağımıza kendimiz kendi yerli ırklarımızı kendimiz üretebiliriz ama o zaman birilerinin cebine para girmez...
yazık oluyor bize
 
Üst