Efsanevi Kıta "mu"

Bu konuyu okuyanlar

Senisma34

Müdavim
Katılım
22 Nisan 2009
Mesajlar
1,076
Reaksiyon puanı
34
Puanları
0
Büyük Okyanus'ta yer alan ve 14 bin yıl önce batan efsanevi kıta "MU". Binlerce yıl öncesine dayanan mitlere göre, kıta üzerinde yaşayan 64 milyon insan esrarengiz bir şekilde sulara gömülmüştü. O kıta batmasaydı insanlık belki de bugün olduğu yerden çok ileri olacaktı. Peki neydi bu kıtanın esrarı?

mu_uy_01_th.jpg


Efsanevi ada üzerinde dört ayrı ırk, tek tanrılı bir din, sembolizme dayalı bir öğretim sistemi ve gelişmiş bir uygarlık yaşadığına dair ilk iddianın sahibi James Churchward.

mu_uy_08_th.jpg


Ne mi diyordu James Churchward? Churchward'ın adayla ilgili en önemli iddiası yeryüzünde insanın ilk ortaya çıktığı yer olmasıydı.

Yine bu iddiaya göre, Yeni Zelanda ve Hawaii de birdenbire ortadan kaybolan bu esrarengiz kıtanın parçaları... Peki neden yok oldu bu koca kıta?


Varsayımlara göre, kıtanın altında yer alan gaz odacıklarının patlamalara yol açması nedeniyle, kıta milyonlarca kişiyle birlikte sulara gömüldü.

Şimdiye kadar ortaya atılan tüm bu iddialar ve Pasifik Okyanusu'nda bir kıtanın varlığı konusundaki görüş, çeşitli belge ve bulgular mevcut olmakla birlikte, henüz arkeologlar arasında yaygınlık kazanmamış bir görüş veya bir varsayım olmaktan öteye gidememiştir.

mu_uy_04_th.jpg


Çin'e ve çevre adalara kaçanların kitabelerinde kıtamız battı, biz de buraya kaçtık yazmaktadır. Bu yazılı kayalar 14 bin yıllıktır, c14 karbon testleriyle sabittir. Türkler'in de Mu Kıtasından geldiği söylentileri de varsayım olarak eklenmiştir.

Mu Kıtası, Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk'ün talimatıyla kurulan bir ekip tarafından araştırılmıştır.

Deniz dibinde bulunan kalıntılara Karbon testleri yapılmıştır.

Yaklaşık 50 yıl boyunca 20'den fazla ülkeye giderek mu uygarlığı hakkında veri toplayan James Churchward'un ve mu varsayımını destekleyenlerin mu uygarlığı hakkındaki görüşleri kısaca şöyle özetlenebilir:

Yeryüzünde insanın ilk ortaya çıktığı kıta Mu kıtasıdır.

Mu kıtası kuzeyden güneye 3000 mil, doğudan batıya 5000 mil kadar uzanan, üç kara parçasından oluşan büyük bir kıtaydı.

mu_uy_05_th.jpg


Günümüzde Polinezya, Mikronezya ve Melanezya takımadalarını oluşturan adalar, muhtemelen bu kıtadan arta kalan kara parçalarıdır.

Bu kıta, kıtanın altında yer alan gaz odacıklarının patlamalara yol açması nedeniyle, yaklaşık 12.000 yıl önce 64 milyon nüfusuyla birlikte sulara gömülmüştür.

mu_uy_12_th.jpg


Bu kıtada 70.000 yıl önce tek tanrılı bir din bulunuyordu. Aynı tarihlerde Mu'lular diğer kıtalarda koloniler oluşturmaya başlamışlardı ki, anavatan dışındaki en büyük imparatorluk, başkenti günümüzde Gobi Çölü'nün uzandığı bölgede bulunan Uygur İmparatorluğu'ydu.

Mu dininin öğretimini "Naakaller" adı verilen rahipler üstlenmişlerdi ve sembolizme dayalı bir öğretimleri vardı.
Mu dininin esası, Tanrı'nın tek oluşuna ve ruhsal gelişim için sürekli olarak tekrar doğmak inanışına dayanıyordu.

"Ra" sözcüğü güneş anlamına gelirdi ki, daire ile ifade edilen güneş sembolü, bir ad ve sıfat vermek istemedikleri, "o" diye hitap ettikleri tek Tanrı'yı simgelemede kullanılırdı; Mu imparatoru da 'Mu'nun güneşi' anlamında ra-mu adıyla ifade edilirdi. "Ra" sözcüğü sonradan diğer kıtalara ve Atlantis yoluyla Mısır'a da taşınmıştır.

mu_uy_09_th.jpg



Dört ırktan oluşan Mu'lularda yazı dilleri farklı olmakla birlikte, konuşma dilleri ortaktı.

Mu'lular günümüz uygarlığına kıyasla manevi alanlarda çok daha ileriydiler.

mu_uy_13_th.jpeg


Telepati, durugörü, çift bedenlenme, astral seyahat gibi, uygarlığımızda ancak kimi medyumlarda ve mistiklerde görülebilen olağanüstü yetenekler mu'lularda olağan yetenekler olarak mevcuttu.

Mu uygarlığının en önemli çöküş nedeni, teşevvüş adı verilen, bir aşamadan diğerine geçilirken yaşanan kargaşa dönemini atlatamamasıdır.

Genelde bu iddiaların herhangi birini destekleyecek arkeolojik veya antropolojik bulgu bulunmamaktadır. Mu dinine, kolonilerine (örneğin uygur imparatorluğu kolonisi fikri) ve Mu kıtasının nasıl battığına ilişkin iddialar 'Mu' varsayımını savunanlar arasında da genel geçer kabul görmemiştir ve farklı düşünceler mevcuttur.

Yıllar öncesinde Atatürk'ü epey heyecanlandıran bir araştırma Türkiye'de ortaya çıkabilmek için yıllarca beklemek zorunda kalmıştır. Türk tarihinin ve coğrafyasının araştırılmasını isteyen Atatürk, ilkel diller uzmanı ve tarihçi-diplomat Tahsin Mayatepek'i görevlendirmiş ve ömrünün son yıllarında ilginç kaynaklara ulaşmıştır.

Mayapetek'in raporunda Güney Amerika uygarlıklarından Maya uygarlığının dil ve kültürleriyle Anadolu ve Orta Asya kültürleri arasındaki benzerlik dikkat çekiciydi.

Süreci inceleyip Atatürk'e raporlar halinde iletmesi için 1935'de Meksika'ya maslahatgüzar atandı ve Arkeolog William Niven'in Meksika'da yaptığı kazılarda bulduğu yaklaşık 15 bin yıl öncesine ait tabletlerin deşifrelerinden ve ardından James Churchward'ın Hindistan'da bulduğu benzer tabletlerin çevrilerinden Atatürk'ü haberdar etti.

Sağlığının bozuk olmasına rağmen Atatürk, Türkiye'ye getirilen kitaplarla çok ilgilendi ve hızlıca çevirilerini yaptırıp, bizzat kendisi geceler boyu okuyup üzerlerinde notlar aldı.

Halen Anıtkabir'de bir kısmı sergilenen kitaplar ancak 2000'li yıllarda Türkçe'ye çevrilebildi.

Günümüzde bile bilimselliği hala tartışılan adres, 'MU' kıtasından başka bir yer değildi. 'Mu' kıtası üç büyük kara parçasından oluşuyordu, günümüzde küçük adacıkların olduğu bölgede dört ayrı ırk, tek tanrılı bir din, sembolizme dayalı bir öğretim sistemi ve gelişmiş bir uygarlık mevcuttu.

mu_uy_07_th.jpg



Kıtadaki uygarlık devam ederken Asya’da ve diğer kıtalarda koloniler kurmuşlardı. Bu kolonilerden bir tanesi de Uygurlardı.

Azımsanmayacak sayıda bilim adamına, mevcut ve geçmiş medeniyetlerdeki pek çok ortak noktanın kaynağının Mu kıtası olduğunu düşündüren kanıtlar ciddiye alınmayacak gibi değil. Sadece yazılı kaynakların değil, imgelere ve simgelere dayanan kültürel tarihin de incelenmesi bugünkü geçmiş tarih bilgimizin değişmesini sağlayacaktır. Buzul çağından önce yani, günümüzden 30.000 ile 15.000 yıl öncesi göçlerle oluşan Maya, Aztek, İnka kültürlerinin incelenmesi, efsanelerinin tekrar gözden geçirilmesi bakış açımızı mutlaka değiştirecektir.
 

trinitrotoluen

Asistan
Katılım
13 Kasım 2009
Mesajlar
239
Reaksiyon puanı
2
Puanları
18
belki cevap yazmayı unuturum diye okumadan yazıyorum, çok güzel hikaye tanında, teşekkürler paylaşım için...
 

turgutreisfb

Müdavim
Katılım
10 Kasım 2009
Mesajlar
2,312
Reaksiyon puanı
37
Puanları
0
hepsini okudum daha öncede buna benzer yazılar okudum bazı tarihçiler mu için en saçma teori diyor bazıları da doğruluğunu savunuyor bede anlamadım gitti ama çok mitolojik ve mistik bir havası bu konuların
 

mr_rain

Müdavim
Katılım
9 Temmuz 2008
Mesajlar
23,957
Reaksiyon puanı
441
Puanları
83
Hep merak etmişimdir şu MU meselesini Teşekkürler...
 

vegaturk

Müdavim
Katılım
21 Haziran 2008
Mesajlar
3,718
Reaksiyon puanı
117
Puanları
0
Yazını okumadım daha evvelden ilgilenip merak ettiğim bir konuydu gerçekten araştırılması gereken bir konu.
 

halflifett

Öğrenci
Katılım
9 Ekim 2009
Mesajlar
5
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Ataturk zamaninda Turk bilim adamlarina bu kitayi arastirtmistir.
 

tako939393

Öğrenci
Katılım
12 Ağustos 2009
Mesajlar
16
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
bence yalan neden olduğunu da söyleyim. Atatürkün cumhuriyeti kurduğu yıllarda bir sürü düzenleme yapılıyor bildiğiniz gibi. Bunlardan biriside yabancı sözcüklerin türkçeden çıkartılması, ancak yüzyıllardır arapça harf kullanmanın, aynı dini paylaşmanın ve eskiden çok popüler olması yüzünden arapça ve farsça kelimelerin sayısı tükçe kelimelerin sayısını neredeyse geçmiş. tabii hepsini çıkarmak olmaz. sonra diyolar ulan nasıl halletsek bu olayı diye. sonra bu "mu" olayını yazıyorlar ve ekliyorlar. dünyadaki tüm diller türkçenin alt koludur (güneş dil teorisiyle aynı şekil) diye. eee tabii tüm diller türkçenin alt kolu olunca kelime çıkarmaya gerek kalmıyor. yani "mu" olayı saçma ve yalan...
 

mazruf

Müdavim
Emektar
Katılım
30 Temmuz 2009
Mesajlar
23,098
Reaksiyon puanı
1,117
Puanları
113
Yaş
40
Lost adası geldi aklıma. :)
 

vegaturk

Müdavim
Katılım
21 Haziran 2008
Mesajlar
3,718
Reaksiyon puanı
117
Puanları
0
Bu programı izleyebirsiz
[VIDEO]http://video.google.com/videoplay?docid=6537619342680244633[/VIDEO]
 

Elbruz46

Müdavim
Katılım
22 Şubat 2008
Mesajlar
11,931
Reaksiyon puanı
1,338
Puanları
113
Kayıp Kıta MU ve Atatürk adında bir kitap okumuştum ilginç bilgiler var. Tavsiye edilir...
 

Mai Nai

Müdavim
Emektar
Katılım
23 Ağustos 2008
Mesajlar
21,627
Reaksiyon puanı
157
Puanları
63
Yeni duyuyorum ama oldukça enteresan bilgiler var
 

enrooy

Müdavim
Katılım
19 Mart 2009
Mesajlar
2,143
Reaksiyon puanı
14
Puanları
38
Daha önce de baya bir bilgi okumuştum bu kıta hakkında verdiğin bilgiler için sağol kardeş.
 

gorko

Asistan
Katılım
31 Temmuz 2007
Mesajlar
479
Reaksiyon puanı
3
Puanları
0
bence yalan neden olduğunu da söyleyim. Atatürkün cumhuriyeti kurduğu yıllarda bir sürü düzenleme yapılıyor bildiğiniz gibi. Bunlardan biriside yabancı sözcüklerin türkçeden çıkartılması, ancak yüzyıllardır arapça harf kullanmanın, aynı dini paylaşmanın ve eskiden çok popüler olması yüzünden arapça ve farsça kelimelerin sayısı tükçe kelimelerin sayısını neredeyse geçmiş. tabii hepsini çıkarmak olmaz. sonra diyolar ulan nasıl halletsek bu olayı diye. sonra bu "mu" olayını yazıyorlar ve ekliyorlar. dünyadaki tüm diller türkçenin alt koludur (güneş dil teorisiyle aynı şekil) diye. eee tabii tüm diller türkçenin alt kolu olunca kelime çıkarmaya gerek kalmıyor. yani "mu" olayı saçma ve yalan...

Mu kıtasını ilk orataya atan Bir İngilizdir.Aslında James Ch.dun açıklmasıda şudur İlk insan Mu kıtasında yaratıldı ve buradan Dünyaya yayıldı bu da demek oluyor ki bir zamanlar dünya aynı dili kullanıyordu fakat bazı nedenlerden dolayı ve zmanla ki bu zaman 70 bin yıl kadardır. Güneş Dil teorisininde temeli budur.

Ben bu Mu kıtası hakkında yaklaşık 1.5 yıldan beri ilgileniyor ve araştırıyorum ama cevabın mantıklı değil.
Mu kıtası ilgisini cekenler Sinan Meydanın Kayıp Kıta Mu Ve Atatürk Kitabını Okuyabilir o açık açık her şeyi belgeleriyle açıklmamış.


Mu kıtası hakkında sorularınız varsa bekliyorum
Ayrıca nazicane kurdugum blogda inceleyebilirsniz
http://tarihbilmek.blogcu.com/mu-kitasi
 
Üst