Murataltug
Müdavim
- Katılım
- 15 Ekim 2017
- Mesajlar
- 5,873
- Reaksiyon puanı
- 3,096
- Puanları
- 113
- Yaş
- 38
Dünya Boks Tarihi
Boksa ait ilk resim kabartması M.Ö 3000 yılında Sümerler ve M.Ö 2000 yılında antik Mısır tarafından yapılmış olup, her iki kabartmada da yumruk-dövüşçüleri tasvir edilmiştir.tasvirler çıplak yumruklu müsabakaları göstermektedir.
1927 de Bağdat’ta Mezopotomya taş tabletleri keşfedilmiş tabletlerde iki erkeğin ödüllü bir dövüş için hazırlık yaptığı tasvir edilmektedir. tabletlerin 7000 bin yıllık olduğu tahmin edilmektedir. boks dövüşlerine ait ilk deliller M.Ö 1500-900 yıllarında Minos Grit ve Sardinya adasından ulaşmıştır.
ESKİ YUNANDA BOKS
Homeros’un İlyadası M.Ö 675 te bir boks müsabakasına ilk belgedir İlyada’ya göre Miken savaşçılarının boks sporunun içinde bulunduğu yarışmalarda elde ettikleri zaferler büyük serenomilerle ödüllendirilmiştir.
M.Ö 900 de efsane Yunan Kahramanı Theseus ilk kurallı boks müsabakalarını icat etmiş, buna göre iki kişi yüzyüze oturarak yumruklarıyla birbirlerini dövüyordu. Müsabaka boksörlerden biri diğerini öldürene kadar devam ediyordu. Spartans ta boks müsabakalarına yeni bir şekil verilerek katkıda bulunmuştur.
Boks sporu ilk defa olimpik olarak M.Ö 688 de kabul edilmiştir.olimpiyatlarda boks Pygme or Pygmachia olarak adlandırılmıştır. boks torbalarıyla antreman yapmışlardır,Yunanlar boks torbasını korykos olarak adlandırıyor, dövüşlerde korunmak için bellerine, bileklerine göğüslerine deriden yapılmış kemerler kullanıyorlardı fakat parmakları korumasızdı.
ESKİ ROMADA BOKS
Eski Romalılarda Etrüskler’den kalmış iki değişik boks türü vardı. Roma Savaşlarında sportif boks popülerdi. Diğer boks türü Gladyotörlerle ilgiliydi Boksörler genelde suçlular ve köleler olup, maçlarını kazanarak özgürlüğe ulaşmak istiyorlardı.
hür kadın ve erkekler,aristokratlar dövüşmüşlerdir. Müsabakalar ölüm veya yaralanmalarla sonuçlanıyordu.Eski Roma’da boks sporu popülerdi hale gelmişti imparatorlar bile dövüşmeye başlamışlardı. Sezar Neronis müsabakaları bizzat desteklemişti.
393 te olimpiyatlar Hıristiyan İmparator Theodosius tarafından yasaklandı 500 yılında boks İmparator Theodoric tarafından Tanrıya hakaret edildiği gerekçesiyle tamamen yasaklanmıştır. Theodoric’e göre boks tanrının yarattığı insan yüzünün şeklini değiştirdiği için, tanrıya hakaret olarak algılandı.
imparatorun Buyruğu Doğu Romanın dış kesimlerinde fazla etkili olmadı
boks sporu doğu romada yapılmaya devam edildi. Batı Avrupa Roma imparatorluğundan ayrılmıştı ortaçağ dönemine kadar Batı Avrupa da boks popülaritesini sürdürdü
MODERN BOKS
BROUGHTON KURALLARI (1743)
Klasik boksa ait belgeler Batı Romanın çökmesiyle kayboldu. Yumruk dövüşlerine ilginin azalmasıyla silahlı dövüş popüler hale geldi. İtalyan şehirlerinde 12. ve 17. yüzyıllarda boks sporuna dair arşivler bulunmaktadır. Bu spor 18. yüzyılda İngilterede çıplak-yumruklu boks müsabakası ya da ödül savaşı şekliyle tekrar ortaya çıkmıştır.
Dökümanları günümüze ulaşan ilk çıplak elli boks müsabakası Londra Protestan Mercury’de 1681 de yapılmıştır ilk İngiliz bare-knuckle eldivensiz boks şampiyonu 1719 yılında James Figg’tir. müsabakada boxing’ yani boks terimi ilk defa kullanılmıştır.
1719 yılı itibariyle James Figg, Londra'da bir ringde hem ders verdi, hem de rakipleriyle dövüştü. boks sporunun ilk şekli oldukça farklıdır. İlk dövüşlerde yazılı kurallar bulunmamaktadır. hakem, raund limiti ve kilo ayırımı yoktu. inanılmaz derecede kaotikti.
İlk boks kuralları ‘Broughton’ kuralları ilk olarak ağır siklet şampiyonu Jack Broughton tarafından müsabakalada bazen ölümlü dövüşlerin olmasından dolayı bunların önlenmesi amacıyla 1743 de tanıtılmıştır. Bu kurallarda boksör yere düştükten sonra 30 saniye içinde müsabakaya devam edemez ise o müsabaka sona eriyordu.
Yere düşen boksörün yumruklanması ve belden aşağı sarılmak Broughton kuralları ile yasaklanıyordu. Brougton gösteri maçlarında ve antremanlarda kullanılan fulardan yapılmış bir çeşit eldiveni icat etmiştir. boks sporunda bir ilktir.
İlk boks gazetesi 18. yüzyılda İngiltere’nin Birmingham şehrinden başarılı boksör William Futrell tarafından yayımlanmıştır. Futrell 9 Haziran 1788 de centilmen’ lakaplı John Jacksonla yaptığı 1 saat 17 dakika süren maça kadar yenilgisizdi. Jacksonsadece 19 yaşındaydı.maçı izleyenler arasında Galler Prensi de vardı.
LONDRA ÖDÜLLÜ RİNG KURALLARI
1814 te boks müsabakalarını kontrole almak amacıyla, ‘London Prize ring’ adıyla boks kulübü kuruldu, ilk boks kulübüdür kuralları Amerikada kabul edilmiştir.1838 de Londra Prize Ring kuralları yazıldı.1853 te kabul edildi.
Dövüşler 7.3 metrekarelik etrafı halatlarla çevrili ringte yapılacak Bir boksör yere serilirse, 30 saniye içerisinde kalkarak müsabakaya devam etmesine izin verilecek.Isırmak, kafa atmak, vücudun kemerin altında kalan kısmına vurmak faul olarak deklare edilecekti kurallar ilk defa İngiltere Şampiyonasında James Deaf’in, Williams Bendigo ile yaptığı maçta uygulandı.
19. yüzyılda boks sporunun meşruluğu şüpheler içeriyordu. İngiltere’de kanunen yasaklanırken, Amerikada polis tarafından sıkça basıldı. genelde müsabakalar kumar oynanan alanlarda yapılıyor boksörler üzerinden bahis oynanıyordu.
müsabakalarda kavga, tartışma ve güreş taktikleri devam etti. Ödüllü dövüşlerde İsyan, ayaklanma sıkça görülen bir durumdu. boks sporunu sdövüş taktikleriyle geliştiren eldivensiz şampiyonlar vardı.
MARQUESS of QUEENSBERRY KURALLARI (1867)
1867 de Queensberry kuralları, John Chambers tarafından Londra Lillie Bridge de hafif siklet ,orta siklet ve ağır siklet amatör boks şampiyonası için taslak haline getirildi.kurallar Marquess of Queensberr’nin patronluğunda yayımlandı ve daima bu isimle anıldı.
Toplam 12 kural vardı kurallar adil duruşlu bir boks maçı’ için belirlenmişti. Raundlar 3 dakika ile sınırlandırılmış ve her raundda 1 dakikalık mola konulmuştu. boksörler yere düşerse tekrar maça başlaması için 10 saniye sayılıyor ve güreşte belden sarılmalar yasaklanıyordu.
eldiven dövüşlerin doğasını değiştirmeye başladı. Bileklerin bağcıkla bağlandığı şişmiş eldivenler rakipten gelen vuruşları engelleyebiliyordu eldivenle birlikte boks maçları daha uzun, hücum ve savunma kaçma, sallanma, kontratak, pozisyon daha stratejik bir hale geldi Queensberry altında ilk dünya ağır siklet boks şampiyonu 1892 de New Orleans, Athletic Club’da Jim’ lakaplı Corbett’tir.
20. yüzyıl da boksörler meşrululuk kazanmak için zorlanmışlar, Tex Rickard gibi nüfüzlu sponsorlarlan desteklenmişler, Sullivan Jack Dempsey’a kadar efsane şampiyonlarla spor dalının popülaritesi artmıştır.boksun düzenlenip evrenselleşmesi resmileştirilmesi için boks komisyonları kurulmuştur.
20. yüzyılda ibaş döndürücü bir hızla gelişen teknoloji boks’un dünya genelinde yaygınlaşmasına sebep oldu. Milyonlarca insan radyo ve televizyon başından maçları takip imkânına kavuştu 20. yüzyılın en büyük boksörü Muhammed Ali ve Joe Frazier müsabakası gece yarısında milyonlarlan izlenilerek rekor kırmıştır
1990’dan itibaren internetin devreye girmesiyle boks hakkında bilgiye ulaşmak kolaylaştı. Günümüzde boks amatör ve profesyonel olarak popülaritesini devam ettirmektedir.
Muhammed Ali & Joe Frazier asrın boks maçı
Boksun iki büyük ismi Muhammed Ali ve Joe Frazier, 8 Mart 1971'de üç maçlık serinin ilk ayağında Madison Square'de karşı karşıya gelmişti.Başarılı boksörlerin mücadelesi, ilk raundlarda ortada geçmişti.
maçın ortalarında Frazier'ın sol kroşesi, Ali'nin kafasından yaralanmasına sebep olmuş ve maçı 15 raund sonunda Frazier hakemlerin oybirliğiye kazanmıştı.Maçtan sonra Ali, çenesindeki kırıklar sebebiyle tedavi görmek zorunda kalmıştı.
Frazier da yüksek tansiyon ve böbreğindeki enfeksiyon nedeniyle maçtan sonraki 1 aylık süreyi hastanede geçirmek zorunda kalmıştı.
Frazier bu galibiyetle 'Muhammed Ali'yi yenen ilk boksör' ünvanını aldı.
Maç zihinlere 'Asrın maçı' olarak kazındı.
Ali daha 1974 ve 1975 yıllarında Frazier'ı mağlup ederek maçın rövanşını almayı başarmıştı.
Maç dünyada büyük yankı uyandırırken ikili zaman zaman bir araya geldi.
JOE FRAZİER
Sadece En İyilere Yenildi Joe nun Kaderini, Muhammed Ali’yle giriştiği üç unvan maçı çizdi. Frazier yalnızca doğal hakkı olanı Muhammed Ali kadar iyi olduğunun kabul edilmesini.istiyordu
Frazier’ın boyu 1.77’ydi. Bir ağır siklet için komik biçimde kısa sayılırdı. Ama adamın büyüklüğü buradaydı.
Onun hakkında kimse şarkı yazmadı. Beatles’la fotoğraf çektirmedi.Yakışıklı siyah aktörler sinemada Frazier’ı canlandırmak için yarışmadı.
Çekici olduğu söylenemezdi. Kadınlar onu sevmezdi. Orta Amerika’nın beyaz cemaati ona ısınamadı. Primetime gece maçlarında Frazier’a yorumculuk teklif edilmezdi,sözcüklerinin sol kroşesi kadar acımasız olabileceğini herkes bilirdi.
Sonny Liston ve Tyson gibi, Frazier’ın etrafı da gaddarlıkla çevriliydi beyaz Amerika ondan korkmadan edemedi. Frazier, bir Muhammed Ali değildi. hayatı boyunca kanayan yarası oldu bu.
cesaretin azamet savaşçısıydı akciğer kanseriyle giriştiği mücadeleyi kaybedip 67 yaşında öldü
Smokin’ Joe Frazier yasının tutulmasını, hatırlanmayı ve sevilmeyi hak ediyor.
Öldüğünde Frazier’ı önemsiz fon olarak görme eğilimi baş gösterdi. Oysa bu onun önemini küçümsemekten başka bir şey değildi.
Rockydeki mezbahada sığır etlerinin yumruklanması Hollywood fantezisi gibi görünür. Ama Carolina’da yaşayan bir çiftçi ailenin 12’nci çocuğu olan Joe Frazier, dövüşçü olmak için ellerini aynen böyle sertleştirmişti.
Bugün dövüşüyor olsaydı dünyaya hükmederdi.
boks tarihinde en az 10 yıl süreyle dünya ağır siklet şampiyonu olarak kalabilirdi. Ancak sadece üç yıl, bu unvanı taşıyabildi.kariyeri onu yenmeyi başaran yalnızca iki insanın, yani Muhammed Ali ve George Foreman gibi iki devin kariyerleriyle çakışan bir döneme denk geldi. Bu Frazier açısından büyük talihsizlik, spor açısından müthiş bir şanstı.
Hem Ali hem Foreman, kariyerlerinde bazen olağanüstü,ve sıradan dövüşçülere mağlup olmuştu. Frazier sadece en iyiler karşısında kaybetti. Smokin’ Joe kariyerinde Muhammed Ali’yi zorlayan tek adamdı;
ilk mağlubiyetinden ebedi zaferine kadar ve bir gece ölümün kıyısına gelene kadar. Frazier ve Ali karşılıklı dövüşüp perişan olurken birbirlerinin isimlerini büyüttüler. İkisi de yumrukların zaferini ve felaketi tatmıştı hafızalara, birbirlerine yaptıkları kazındı.
Frazier ve Ali, ringe çıktıklarında Frazier, Madison Square Garden’daki Ali’yi yere serdi, ilk mağlubiyetini tattırdı. son dövüşlerinde George Foreman’ın boksa dair söylediği “Diğer tüm sporların heves ettiği spor” sözünü ete kemiğe büründürdüler.
Manila’da olanlar sporun gereğiydi oyun değildi. Manila’da ikisi de insan direncini zorlarken birbirlerinin ellerinde kalıcı hasarlar bıraktılar. Bunun bedelini hayatları boyunca ödeyeceklerdi.
Frazier ringdeyken Ali’den dayak yedi ama aşağılanmadı. Ali herkesçe gelmiş geçmiş en büyük siyah spor ikonu olduğundan, Frazier hakkında söylediği, Ku Klux Klan’ın liderinin bile yüzünü kızartacak ağır sözleri yanına kâr kaldı.
Manila maçında Ali’nin Frazier’ı tacizleri kötücül ve ırkçı bir hal aldı. Onu gorile benzetip Tom Amca diyordu ve “Beyaz adamın şampiyonu” diye adlandırıyordu. Bunlar Ali’nin yanına kâr kaldı. beyaz dünya, goril şakalarına iştahla saldırdı gözlerinden yaş gelene kadar güldü. Manila’nın ertesinde Ali’nin ağzından kibar sözcükler çıktı verilen hasar fazlaydı.
İkisi birbirlerini varlıklarıyla muhteşem kıldılar. Frazier, Square Garden’da Ali’nin çenesini ona ilk dayağını hediye ederken, Manila’da Ali’yi gücün zirvesine çıkardı. Ali Frazier’dan üstün olduğunu, kanıtladı Ali Frazierdan üstün olduğunu öğrendi
Ali, Frazier’ı boksun King Kong’una, ürkütücü bir soytarıya,tuhaf bir caniye dönüştürdü.
Frazier fazlasını hak ediyordu. Vietnam’a gitmeyi reddettiği için boks yasağı getirilen sürgün yıllarında, Ali’yi desteklemişti. Ona para vermişti
hayatları boyunca sürecek tatsızlıklar bunları unutturacaktı.
Manila’daki dövüşe dair anılar abartılıydı hepimiz çirkin gerçekle yüzleşmekten kaçındık. Frazier, Manila’da Ali tarafından sadece dövülmedi. İnsanlıktan çıkarıldı.Efsane üçlü bir arada
Muhammed Ali, George Foreman ve Joe Frazier; ağır siklet boks tarihine altın çağını yaşatan üçlü.
1980’lerin sonuydu Champions Forever da Tanrılar gibi ışıldıyorlardı kan, zafer ve dramın üzerinden sadece 10 yıl geçmesine rağmen eyrafları onlara başka bir çağdan gelmişler; Somme muharebelerinde tuhaf ve beklenmedik şekilde hayatta kalmışlar gibi şaşkınlıkla bakan gazetecilerle doluydu.
Üçü ağır siklet şampiyonlarının film yıldızları kadar ünlü olduğu, boks maçlarının en çok izlendiği u bir dönemden geliyordu. Öyle ki Ali ve Frazier’ın 1971’de Madison Square Garden’daki maçında Frank Sinatra kendisini Life dergisinin fotoğrafçısı olarak tanıtarak ring kenarına sokulabilmişti.
Hepsi bambaşkaydı Muhammed Ali, parkinsonun sisleri içinde sürüklenmesine rağmen, en karizmatik insandı. Boksla ilgilenmeyen kadınlar bile onun yanında eriyor gibi olurdu. Ali fazla konuşmazdı onun muazzam elini sıkarken gözünüzün içine baktığında, bunu asla unutamayacağınızı bilirdiniz.
Foreman sırıtkan bir satıcı, neşeli aşçı ve ızgaralarıyla servet kazanan kurnaz işadamı olarak kendini yeniden yaratan sevimsiz bir devdi. konuşkan ve coşkuluydu; yüzü kararırdı korkunç hiddetiyle kaşlarını çatardı
Arkasına yaslanmış oturan Frazier sessizdi sırıtıyordu. Ali’den de az konuşurdu. Gençliğinin dövüşlerini yaşlı gözlerle onu anmaya niyeti yoktu derinlerde bir yerlerde, hakkının alındığını en az Muhammed Ali kadar iyi olduğunun herkesçe kabulünün, hileyle elinden alındığını hissediyordu.
8 Mart 1971’den Joe Frazier’ın Muhammed Ali karşısında dünya şampiyonluğu unvanını başarıyla savunduğu ve Frank Sinatra’nın ring kenarında fotoğraf çektiği büyük zafer gecesinin üzerinden 40 yıldan fazla geçti.
Madison Square Garden’daki ilk maç için “Yüzyılın Dövüşü” deniyordu. Yarım ömür sonra onu izlediğinizde roller değişmiş gibi görünüyor. Ali’de dikkatinizi çeken şey sertliği, inanılmaz cesareti, esnekliği. Frazier çenesini kırıp onu yere devirdiğinde bile mücadele etmek için ayağa kalkıyor,
Frazier inanılmaz kuvvetiyle devamlı kırık çenesine çalıştığı halde dövüşmeye devam ediyor. Frazier’da dikkatinizi çeken olağanüstü boks becerisi. Eskiv ve zikzaklarını kusursuz zamanlıyor Ali yumruklarını havaya savurmak zorunda kalıyor. Frazier’ın yırtıcılığına üstün bir zeka rehberlik ediyor
Frazier her zaman “Bedeni öldür, kafa da ölecektir zaten” O gece Ali, Frazier’ın kaburgalarına kroşeleriyle yaptığı yıldırım saldırısından hırpalanan bedenini korumak için gardını indirirken, çenesini kıran sol kroşeye savunmasız yakalanırken ve yüzü şişerken, bizler kahramanımızın bir güzel pataklandığını inanmaz ve yaşlı gözlerle izledik.
Ne Frazier ne Ali, çizgi film karakteriydi efsanelerdi. güzelliği, çekiciliği ve dehasıyla Ali acımasız bir şimşekti. Frazier ise asalete, zarafete ve saygınlığa sahipti. Richard Nixon’ın beyaz Amerika’sının kabuslarını süsleyen siyah adamlara benziyordu; güçlü, tehditkar, cehennem kadar zalim.
Frazier üzerinde sanki hapishanenin pis kokusunu taşıyordu. Ama o hiç hapse girmemişti.
Bugünü hiç kimse unutmayacak
Ali’den dört yıl sonra, kırık baş parmağıyla Olimpiyat altını kazanan Frazier, sapına kadar boksördü. Bir müzik âşığıydı,Ve aile adamıydı;
boşandığı eşindenbeş çocuğu vardı. Kötü adam rolüne takmaya başladığı siyah kovboy şapkasını ömrünün sonuna kadar çıkarmadı. Acımasızlık tek taraflı değildi, Frazier, Ali’nin Parkinson hastalığına güldü frazier Sol kroşesini “yıkıcı gülle” olarak tanımlardı ve 1996 Atlanta Oyunları’nda Ali’yi nasıl yıktığını anlatabilirdi.
1 Ekim 1975’te, Manila’da 14’üncü raundda Frazier’ın gözleri yumruklanmaktan kapanmıştı. Hiçbir şey göremiyordu dövüşmeye devam etmeyi planlıyordu. Muhammed Ali ise ölüyormuş gibi hissediyordu.İrlandalı küçük Frazier yüzünden boksör olmaya vermişti. Kimse Ali gibi dans edemezdi. herkes Frazier’ın cesaretini düşleyebilirdi.
Frazier’ın ölümünden sonra. “Frazier’ın gözleri kapanmış, yüzü yaralanmıştı ama yine devam ediyordu.” Gong son raund için çalmadan önce boksun en büyük mücadelesinin sonucunu iki antrenör belirledi.Ali bırakmak, Frazier dövüşe devam etmek istedi.
antrenör Angelo Dundee, Ali’ye son raund için ringe çıkması gerektiğini söylerken diğer köşede Eddie Futch, Frazier’ı maçtan çektiğini söylüyordu. Sporda yaşanan en büyük dram, yaşam gücü akıp giden iki adamın taburede oturan görüntüsüyle sona erdi.
Eddie Futch’ın sözcükleri, bilgelik ve şefkatle doluydu o gecenin ve Frazier’ın acısını dindirdi. Aynı sözcükler yılları aşıp Smokin’ Joe için mükemmel bir mezar taşına dönüşüyor. “Otur evlat. Her şey bitti”Bugün burada yaptığını hiç kimse unutmayacak.”
MUHAMMED ALİ Mİ MIKE TYSON MI BÜYÜK ?
10 yıllardır tartışılır Muhammed Ali mi yoksa Mike Tyson mı? Otoriteler bu tartışmada galip gelemediler ama bugün son noktayı koyacağız.
Benzerliklerle dolu hayatları vardı. İki boksör sonradan müslüman oldu. Tyson müslüman olana kadar Muhammed Ali’yi destekleyenlerin sayısı fazlaydı. Ama Tyson İslamı seçtikten sonra terazi dengelendi tartışmalar alevlendi.
Muhammed Ali 1942’de doğduğunda ona Cassius Marcellus Clay ismi verilmişti ismi müslüman olduktan sonra Muhammed Ali Clay olarak değiştirdi.kariyerine 1960 da başlayan Muhammed Ali 31 maç üst üste kazandı. Taki 1971’de unvan maçında Joe Frazier’a yenilene kadar!
Ali, 22 yaşında Sonny Listen’ı yenerek dünya şampiyonu oldu. O zamana kadar 24 nakavtla tarih yazmıştı. Mike Tyson ise 37 maç üst üste kaybetmeyen bir boksördü.
Muhammed Ali 1964’de ilk kez dünya şampiyonu olduğunda Mike Tyson doğmamıştı Michael Gerard Tyson dengeleri değiştirecek bir boksör olarak kariyerine 1985’de start verdi Tyson boksa başladığında Muhammed Ali boksa veda edeli 4 yıl olmuştu.
En genç ağır sıklet şampiyonu unvanını elinde bulunduran Tyson 20 yaşında şampiyon Trevor Berbick’i nakavtla mağlup ederek Muhammed Ali’yi gölgede bırakmıştı. Ali ise ilk kez 22 yaşında şampiyon olmuştu. Ali 18 yaşında 1960 Roma Olimpiyatlarında Altın Madalya kazanan bir boksördü Kimin daha iyi olduğu konusunda karar vermekte acele etmeyin
Tyson olimpiyatlarda altın madalya kazanan bir isim değildi en genç ağır sıklet şampiyonuydu… 1.78m’lik boyuna rağmen… Unutmayalım ki 1.78 m boyundaki boksöre git ağır sıklet ol denmez denemezdi Kimsenin aklına bile gelmezdi. Ali ise 1.91 m’lik boyuyla uzun bir isimdi.
Tyson üst üste 9 kez dünya şampiyonluk unvanını korudu… hep şampiyondu… Ali de tam 9 kez unvanını korudu o da üst hep şampiyondu. aradaki detayı ise. Ali, Vietnam’a gitmeyi reddedince 1967-1970 de boksta erken emeklilik ve cezaevi günlerini yaşadı. Bu olaylar yaşanmasa 9 değil 12-13 unvan korumayı bulabilirdi Muhammed Ali. Yada 15-20…
Muhammed Ali’nin Mike Tyson’a taş koyan menajer Don King idi. Tyson 1991’de tecavüz ile yargılatıp durdurabilmişti.boksa hapiste olduğu 3 yıllık sürede veda etmişti.Ali ile Tyson’un yolu cezaevinde kesişmişti. Tyson bokstan 4 yıl uzak kalmıştı.
Ali geri dönüyor ve şampiyonluk için yola çıkıyor Joe Frazier dur diyor ali ilk yenilgisini yaşıyordu. Tyson ise ilk yenilgisini James Douglas’a karşı hapse girmeden formundayken alıyordu. Nakavt olmasıysa cabası… Ama Tyson için sorun değildi. 4 maç kazanıp tekrar şampiyon olacaktı ki komplo ile hapse sokuldu
Tyson laf dinlemiyordu ve katil menajerini sinirlendiriyordu. Hapisten çıktı ve tekrar şampiyon oldu Tyson… Ali ise boksa ara verdikten ve cezaevinden çıktıktan 4 yıl sonra mutlu sona ulaşıp şampiyon olabildi.Tyson 1996’da Evander’e kaybettikten sonra bir daha şampiyon olamadı.son şampiyonluğunu 30 yaşında yaşamıştı Ali ise 36 yaşında halâ şampiyondu.
işin rengi değişiyor. Muhammed Ali ringlere dönüş yaptığında 1974’de Zaire’de George Foreman’ı 8. roundda nakavt etti sonrasında 10 maç daha unvanı korudu. Tyson başarıyı yakayamamıştı. Tyson 1 unvan korumanın ardından Evander’e kaybetti unvanlarını…
Ali 2 değil 3 dönem tarihe damga vurdu. Ali, Leon Spinks’e 1978’de kaybettiğinde herşey bitti denmişti ama rövanş maçında kazanarak, kaybettiği unvanları geri almıştı 36 yaşında olmasına rağmen…
Muhammed Ali keşke boksu leon spinks maçıyla bıraksaydı da şampiyon olarak çıktığı Larry Holmes maçını ve Tyson’un ilk şampiyonluğunu kazandığı rakibi Trevor Berbick’e sıralama müsabakasını kaybetmesiydi. Şampiyon o maçta veda etseydi, tartışmalar olmazdı Açık ara “Greatest” olurdu
Tyson, Evander Holyfield’a 2 kez kaybetti rövanşı alamadı.Lennox Lewis’e , Danny Williams’a nakavt olunca bence herşeyi berbat etti. Tysonun paraya ihtiyacı vardı kaybedeceğini bile bile lades diyordu.Lennox maçı bir kumar oldu. Kazansaydı borcunu vabitirebilirdi. Bu da kesin…
Tyson %75 nakavt ortlaması ile 44 nakavt elde ederken Ali %60 ortlama ile 37 kez nakavtlı galibiyet kazandı. Ali 5 kez yenildi, Tyson 6 kez… İkisi de son dört maçında 3 kez kaybederek veda etti boksa…
Muhammed Ali bir kez nakavt oldu Mike Tyson 5 kez… Ali 61 maçta 549 round maç yaparak ne kadar büyük bir tecrübe olduğunu resmen ortaya koydu. Tyson ise 58 maçta kariyeri boyunca 217 round maç yaptı. Tyson da Ali’ye oranla daha hızlı ve süratli bir fenomendi Ali’nin 15 roundluk maçları 13 kez bitirdiğini unutmayalım. Tyson ise 15 round maç yapma tecrübesini yaşama fırsatı bulamadı.
sonuç ne diyeceksiniz! Sonucu bana bırakmadı Tyson. Twitter’dan bir açıklama yaptı ve artık kimse konuşmayacak. Tyson Twitter hesabından “All time Greatest Muhammes Ali” yazdı. Yani tüm zamanların en iyi boksörü Muhammed Ali’dir ben değil dedi. Bu mütevazi tavrından dengeyi sağladı rekabette.Son sözüm şu! Ali’nin sabrı ile Tyson’ın gücü birleşseydi tarih o boksöre 3 değil 30 yıl hapis yaşatırdı.Hoşçakalın… Yeni yazımda buluşmak üzere… Sevgi ile kalın…
Mike Tyson Doğum Tarihi: 30 Haziran 1966
Nereli: Brooklyn, New York, ABD Burcu:
Meslekler: Boksör Mike Tyson kimdir,
Ağır siklet boks şampiyonluğu kazanmıştır. Boks tarihinde tüm zamanların en asi oyuncusu olarak tanınmaktadır.Esas adı Michael Gerard Tyson dır Müslüman olduktan sonraki adı Malik Abdul Aziz’dir. 30 Haziran 1966 tarihinde New York‘da doğmuştur.
Mike Tyson Brooklyn’in arka sokaklarında suçun olduğu bölgelerde uzun yıllar yaşadı. 13 yaşına kadar 30 defadan fazla sokak çeteleriyle karakolluk oldu silah taşımak ve çok çeşitli suçlara bulaştı New York’taki Erkekler okulunda Çok fazla kavgaya karıştığı için eski amatör boks şampiyonu Bob Steaward’ın dikkatini çekerek eldivenleri ilk kez eline okuldayken geçirmiştir.
1980 de efsane boks adamı Cos d’Amato ile tanıştırılır ve Cattskill’e götürülerek boks eğitimi alır Antrenörü Cos d’Amato ; zatürre nedeniyle öldükten sonra yardımcısı Kevin Rooney ile çalışmalarına devam eder.
Tyson, ilk profesyonel maçında rakibini 1. raunt 8. saniyede nakavtla yendi. 20 yaşında en büyük boksörler arasında adı geçmeye başladı 22 kasım 1986 tarihinde WBC ağır siklet şampiyonu Kanada’lı boksör Trevor Berbick’i 2. rauntta nakavt ederek WBC Dünya Ağır Sıklet Boks Şampiyonu unvanını kazandı.
7 Mart 1987 de “Kemik kıran” James Smith’i puanla yenerek Dünya Boks Birliği WBA kemerini beline takmayı başaran Mike Tyson 30 Mayıs 1987de vatandaşı Pinklon Thomas’ı 6. raundda teknik nakavtla mağlup ederek kemerlerini korumayı başarmıştır.
1 Ağustos 1987 de dönemin Uluslararası Boks Federasyonu ağır siklet dünya şampiyonu Tony Tucker’ı Tyson , 12 raund sonunda puanla mağlup ederek tartışmasız dünya şampiyonu olmayı başardı.
7 Şubat 1988 de Robin Givens’la evlendi. antrenörü Kevin Rooney ile yolunu ayırdı Eşini ve ailesini tartaklama iddialarıyla defalarca karakolluk olan Mike Tyson boksör Mitch Green’i sokakta darp etme , gece kulübünde olay çıkarma gibi olaylardan mahkemelik olmasına karşın kefaletle serbest kalmıştır mutsuz evliliğini 14 Şubat 1989 tarihinde sonlandırmıştır.
1990 yılına kadar yaptığı 37 maçın tamamını kazandı. Tyson, ilk mağlubiyeti 11 Şubat 1990 tarihinde Buster Douglas ile Japonya‘nın Tokyo kentinde yaptığı karşılaşmada aldı ve Dünya Boks Konseyi Dünya Boks Birliği ve Uluslararası Boks Federasyonu kemerlerini kaybetti.
1990 da ABD Güzellik Kraliçesi’ne tecavüz olayı, Mike Tyson’ın skandallar zincirinin ilk ve en önemli halkasıydı. 26 mart 1992 tarihinde 3 yıl hapis girdiği hapishanede Müslüman oldu ve Malik Abdülaziz ismini aldı cezası biter bitmez bar kavgası yüzünden kendisini tekrar mahkemede buldu.
Yumrukları kadar, yasa dışı olaylarıyla da anıldı. Ceza evinden çıktıktan sonra ilk maçını 19 ağustos 1995 de vatandaşı Peter McNeeley karşısında yapar ve 16.113 biletli seyircinin önünde rakibinin diskalifiye olması sonucu ilk raundda galip gelmeyi başarır.
16 Mart 1996 tarihinde Frank Bruno ile yaptığı maçı 3. Raundda kazandı dönemin WBA dünya şampiyonu Amerika’lı boksör Bruce Seldon’la karşılaşıp ve rakibini ilk raundda teknik nakavtla mağlup ederek kemeri beline taktı 2 ay sonra Evander Holyfield’la karşılaşan Mike Tyson rakibine 11. raundda mağlup olarak kemerini kaybetti.
Evander Holyfield ile yaptığı unvan maçının üçüncü raundunda rakibinin kulağını ısırarak diskalifiye edildi. 3 milyon dolar para cezası ve İki yıl men cezası olan Tyson’ın Ohio eyaletinde ömür boyu boks yapması yasaklandı.Mitch Greeen davası nedeniyle de 45 bin dolar ödemek zorunda kalır.
1998 yılının sonlarına doğru lisansı tekrar aktif edilen Tyson bokstan uzak kaldığı dönemde Menajeri Don King’e 100 milyon dolarlık tazminat açmış mahkemeyi kaybetmiş Kevin Rooney’le olan davası nedeniyle para cezasına çarptırılmış aynı dönemde adam yaralama , trafik kazası ve cinsel taciz suçlarından dolayı para cezalarına çarptırılmıştır.
Tyson, 16 Ocak 1999 tarihinde Güney Afrika’lı boksör Francois Botha’yı gergin geçen karşılaşmanın 5. raundunda nakavt ederek tekrar ringlere döndü. 23 Ekim 1999 tarihinde vatandaşı Orlin Norris’e gong çaldıktan sonra yumruk atması nedeniyle de para cezasına çarptırılmış ve maç sonuca bağlanmadan sona ermiştir.
20 Ekim tarihinde dönemin en önemli isimlerinden Polonya’lı Andrew Golota ile karşılaşan Tyson Golota’nın Tyson’ın kafa attığını gerekçe göstererek maçtan çekilmesi üzerine galip ilan edilse de doping testlerinde kanında esrar ve yasaklı maddeler saptanması nedeniyle maç skoru iptal edilmiş ve iki boksörün lisansları askıya alınmıştır.
Golota karşılaşması sonrası yaklaşık 1 yıl ringlerden uzak kalan Tyson 13 Ekim 2001 tarihinde Danimarka‘lı boksör Brian Nielsen’i 7. raundda teknik nakavtla mağlup ederek ringlere dönüş yapmıştır
8 Haziran 2002 tarihinde WBC , IBF ve IBO dünya şampiyonluk kemerleri için Memphis’te, İngiliz boksör Lennox Lewis ile Mike Tyson arasında yapılan Dünya Ağır Siklet Boks Şampiyonasını tyson sekizinci rauntta kaybetti.11 Haziran 2005de İrlandalı Kevin McBride ile yaptığı karşılaşmanın yedinci raundunda, ringden çekildi ve boks yapmayı bıraktığını açıkladı.
Tyson, boks kariyeri boyunca toplam 58 maç yapmış, bunlardan 44’ü nakavtla ve galibiyetle 50 kez yenmiş, 6 kez yenilmiş ve 2 maçta sonuçsuz kalmıştır.Boksu bıraktıktan sonra maddi problemler yaşayan Tyson önce porno filmde rol almak istemiş sonrasında K1 , MMA ve UFC kategorilerinde dövüşmek istese de istekleri karşılık bulmamıştır.
Küçük yaşlardan beri güvercin besleyen Tyson, bir güvercinin kafasını koparıp birini de hastanelik etmiş. “Kendimi bildim bileli güvercin besliyorum. İnsanlar deli olduğumu düşünüyor ama ölene kadar bu işi yapacağım” diyen Tyson’ın aynı anda bin güvercine baktığı bile olmuş.
Evlilikleri :
1.evliliği: Mike Tyson, 7 Şubat 1988 de sinema oyuncusu Robin Givens ile evlendi, 14 Şubat 1989 tarihinde boşandı.
2.evliliği: 1997 yılında Monica Turner ile evlendi, 2003 yılında boşandılar.
3.evliliği: 6 Haziran 2009 tarihinde Lakiha Spicer ile Las Vegas’da evlendi. 3 çocukları oldu.
Tyson’ın Muhammed, D’Amato, Mikey, Rayna, Amir, Miguel ve Exodus, Morocco Elijah isimli 8 çocuğu vardı fakat çocuklarından Exodus 26 Mayıs 2009 tarihinde henüz 4 yaşında hayatını kazayla kaybetmiştir.
Mike Tyson, 9 sinema filminde oynamıştır.
Filmleri :
2013 – Korkunç Bir Film 5
2011 – The Hangover Part II
2011 – Comedy Central Roast of Charlie Sheen
2009 – The Hangover
2008 – Tyson
2006 – Rocky Balboa
2004 – When Will I Be Loved
2001 – Bolivia
1999 – Ölümüne Kadar
Muhammed Ali'den Alıntılanmış 22 Söz
1 Alt tarafı bu da bir iş. Otlar büyür, kuşlar uçar, dalgalar kumları yalar. Ben de insanları döverim.
2 Sporda başarı çalışmaktan öte istemekle olur.
3. Rüyalarınızı gerçekleştirmenin en iyi yolu uyanmaktır.
4. Şampiyonlar salonlardan çıkmaz. Şampiyonlar içlerinde tutku, hayal ve amaç olan insanlardan çıkar.
5. Seni tüketen, önündeki tırmanılacak dağlar değil, ayakkabındaki çakıl taşıdır.
6. Hayal gücü olmayan insanın kanatları yoktur.
7. Ben en iyisiyim. Bunu gözlerimle görmeden önce de söylüyordum. Sakın bana şu işi yapamazsın demeyin. Olanaksız olduğunu anlatmayın. En iyisi olmadığımı söylemeyin. Ben en iyinin de iyisiyim.
8. Ön yargı karanlıkta kalmış olmaktan kaynaklanır. Gün ışığı onu arındırır.
9. Kelebek gibi uçarım, arı gibi sokarım.
10. O kadar hızlıyım ki, odamda ışığı söndürmeye kalktığımda, ışık sönmeden oturduğum yere dönebiliyorum.
11. Ben bir dövüşçüyüm. Göze göz karşılığa inanırım. Öteki yanağımı çevirmem. Karşılık vermeyen adama saygı duymam. Köpeğimi öldürürsen, kedini saklasan iyi edersin.
12. Keşke insanlar herkesi, beni sevdikleri gibi sevselerdi. Dünya çok daha güzel bir yer olurdu.
13. Zevk mutluluk demek değildir. İnsanı takip eden gölgeden öte hiçbir önemi yoktur.
14. Büyük bir şampiyon olmak için en iyi olduğuna inanmalısın. Öyle olmasan bile, öyle gibi davranmalısın.
15. Aklım kesiyorsa ve yüreğim inanıyorsa, başarabilirim.
16. Çalışmanın her saniyesinden nefret ediyordum fakat kendime hep "Dayan!" diyordum. Bugün çalışacağım ve ömrümün sonuna kadar bir şampiyon olarak yaşayacağım.
17. Gencim, yakışıklıyım, hızlıyım, sevimliyim ve yenilmezim! (Ağır siklet dünya şampiyonu olduğu sırada.)
18.
"Louisville’de insanlar hala pis zenci diye çağırılıp köpek muamelesi görüyorken ve en basit haklarından bile mahrumken benden üzerime bir üniforma geçirip 10000 mil ötedeki bir ülkede bomba atıp kurşun sıkmamı nasıl beklerler?
Hayır, 10000 mil öteye gidip beyaz köle efendilerinin beyaz olmayan başka bir millet üzerine baskı kurmalarına, onları öldürmelerine, evlerini yakmalarına yardımcı olmayacağım.
Gün böyle kötü işlerin sona ermesinin günüdür.
Böyle bir tavır içinde bulunmanın bana milyonlarca dolara mal olacağını söylediler. Ama daha önce de söyledim ve yine söylüyorum. Benim halkımın gerçek düşmanı burada, Amerika’da. Kendi özgürlüğü, kendi adaleti ve eşitlik için savaşan o insanları köleleştirme de kullanılan bir maşa olmayacağım.
Dinimi, halkımı ve kendimi küçük düşüremem. Eğer bu savaşın benim 22 milyonluk halkıma özgürlük ve eşitlik getireceğini düşünseydim kendim gidip orduya katılırdım.
Kendi inandığım değerler için direniyorum. Kaybedecek hiçbir şeyim yok. Beni hapse atacaklarmış, ne olmuş sanki? Zaten 400 yıldır hapisteyiz."
19. Ben Amerika'yım. Tanımadığınız yönüyüm onun. Alışın bana. Siyah, öz güvenli, kendinden emin... Benim adım bu, sizin değil. Benim dinim, sizin değil. Benim amaçlarım, sizin değil. Alışın bana.
20. Dünya Ticaret Merkezi'ne saldırının ardından
"CNN muhabiri : sn. Muhammed Ali, bu dehşetin meydana gelmesine sebep olan teröristlerle aynı dinin bir mensubu olarak neler hissediyorsunuz?
Muhammed Ali : Siz (!) Hitler ile aynı dini paylaşan bir mensup olarak neler hissediyorsanız aynısını."
21. Dünyayı 20'sinde de 50'sinde de aynı gören adam, 30 yılını boşa harcamıştır.
22. Bir hayatımız var, yakında geçmişte kalacak; yalnızca Allah için yaptıklarımız sonsuza dek kalacak.
Muhammed Ali'nin unutulmaz sözleri.
İki siyahi adamın dövüşünü birçok beyaz adamın izlemesine boks denir.
(Hakkında hapis cezası istendiğinde) Hükümet doğru olduğunu düşündüğü şeyi yaptı, ben de. ..
Seni tüketen, önündeki tırmanılacak dağlar değil, ayakkabındaki çakıl taşıdır.
Rüyalarınızı gerçekleştirmenin en iyi yolu uyanmaktır.
Büyük bir şampiyon olmak için en iyi olduğuna inanmalısın. Öyle olmasan bile, öyle gibi davranmalısın.
Eşini gördüm. Göründüğü kadar ahmak değilsin..
Mükemmel bir İngilizce konuşmuyor olabilirim ama size akıl veriyorum..
Benim kadar harika olduğunuzda sıradan olmak zor.
Büyük bir şampiyon olmak için en iyi olduğuna inanmalısın. Öyle olmasan bile, öyle gibi davranmalısın.
İnsanlar bugünlerde çok yavaş konuştuğumu söylüyor. Bu sürpriz değil. Hesapladım, tam 29.000 yumruk darbesi aldım, fakat bunun karşılığında 57 milyon dolar kazandım.Yani ben birkaç sert darbe aldım.
Karşılığında para kazanmadan silah ve bıçakla her yıl kaç siyahi insan öldürülüyor farkında mısnız? Yavaş konuşabilirim, ama aklım yerinde...
O kadar hızlıyım ki, odamda ışığı söndürmeye kalktığımda, ışık sönmeden oturduğum yere dönebiliyorum.
Birçok siyah insanın başı dertte. Ama onlar özgür olmadıkça ben de özgür olamam.
Aklım kesiyorsa ve yüreğim inanıyorsa, başarabilirim.
Ben bir dövüşçüyüm. Göze göz karşılığa inanırım. Öteki yanağımı çevirmem. Karşılık vermeyen adama saygı duymam. Köpeğimi öldürürsen, kedini saklasan iyi edersin.
"Çalışmanın her saniyesinden nefret ediyordum ama kendime hep "Dayan!" diyordum. Bugün çalışacağım ve ömrümün sonuna kadar bir şampiyon olarak yaşayacağım."
Zevk mutluluk demek değildir. İnsanı takip eden gölgeden öte hiçbir önemi yoktur.
"Gencim, yakışıklıyım, hızlıyım, sevimliyim ve yenilmezim!" (Ağır siklet dünya şampiyonu olduğu sırada.)
Evde iyi biriyim ama dünyanın bunu bilmesini istemem. Anladığım kadarıyla alçakgönüllü insanların önü pek açık olmuyor.
Ben boksun Elvis'iyim.
.
Tek yapabileceğim doğruluk ve dürüstlük için dövüşmek. Hiç kimseyi kurtaramam. Süpermen bir bilim kurgu karakteri, ama ben gerçeğim.
Ben tüm zamanların en iyisiyim, 50 yaşına gelene kadar favori olan ben olacağım.
Bir hayatımız var, yakında geçmişte kalacak; yalnızca Allah için yaptıklarımız sonsuza dek kalacak.
"Şampiyon olduğum zaman,eski kot pantolonumu üzerime geçirip,eski bir şapka takıp,sakal bırakarak,beni kimsenin tanımadığı bir kasabanın sokaklarında yürüyüşe çıkacağım ve beni,ben olduğum için sevecek bir insan bulana kadar yürüyeceğim.
Bulduğumda onu 1 milyon dolarlık arazime götürüp, Cadillac arabalarımı kapalı havuzumu göstereceğim ve ona 'işte bunların hepsi senin, çünkü beni ben olduğum için seviyorsun' diyeceğim."
.Muhammed Ali Clay Kimdir?
Cassius Marcellus Clay Jr. 17 Ocak 1942 de, Kentuckyde dünyaya gelmiştir. Kendisini tüm dünyaya tanıtan özelliği ise, tüm zamanların en iyi ağır siklet boks şampiyonu olmasıdır.
Muhammed Louisville kentinde doğdu.
Afro – Amerikan ve İrlanda kökenli olan ünlü boksör, 12 yaşında boks ile tanıştı. Kısa bir süre içinde, Altın Eldiven Şampiyonası’nda yerini alan Ali, profesyonel lige 1960 da Roma’da aldığı altın madalya ile giriş yaptı.
18 yaşındayken kazandığı altın madalya,Ali’nin şöhretini tüm dünyaya yaydı.Ali, 22 yaşında iken, Liston’u yenerek “Dünya Şampiyonu” ünvanına sahip oldu. Zaferinin ardından dinini değiştirdiğini ve müslüman olduğunu açıklayarak, ismini Muhammed Ali olarak yeniledi.
Muhammed Ali, 1967 den 1970 e kadar olan 3 yıl boksa ara verdi barışçıl tavırları ve “Vietnamlılar bana hiç bir kötülük yapmadılar ki onlarla savaşayım.” gibi demeçleri ile dik bir duruş sergileyerek savaşa karşı olduğunu gösteren ünlü boksör, 5 yıl hapis cezasına ve 10 bin dolar para cezasına çarptırıldı.
lisansı ve pasaportu elinden alındığı için, sıkıntılı günler yaşadı iflas etti Ali, ailesinin desteği ve panel konuşmalarından geçimini sağladı. 1970 de boksa döndü.Ali’nin, profesyonel boks kariyerinde aldığı ilk mağlubiyet 1971 de Joe Frazier’a karşı yaşandı.
Asrın Maçına Muhammed Ali hazır değildi. Çünkü, üç buçuk senelik ring ayrılığının ardından, eski formuna kavuşamazdı.şampiyon” ünvanını almak isteyen Ali, Ken Norton’a sayı ile yenildiği maçta, aynı zamanda kırık bir çeneye de sahip oldu. maç sonrası, yakınları ve kamuoyu, Ali’nin kariyerinin bittiğini düşünmekteydi.hırsla çalışmaya devam etti Ken Norton’u da yenerek, rövanşı aldı.
1973 de, Muhammed Ali Joe Frazier ile unvan maçı için anlaştı Ali, Fraizer ile maç yaptı; ardından da Foreman’la maç ayarladı ve iki önemli maçı nakavtla kazanarak gündeme oturdu. kaybettiği ünvanı tekrar aldı, hem de tüm dünyaya, daha ayakta olduğunu göstermiş oldu.
1974 de, Foreman’ı sekizinci raundda nakavt eden Ali, hak ettiği ünvanı Floyd Patterson’ın ardından yeniden elde eden ikinci boksör oldu.1978 de, Spinks’e yenildi isede aynı yıl içinde rakibini yenip, Dünya Şampiyonluğu’nu 3 kez elde eden ilk boksör oldu.
1978 de şampiyon ünvanı ile, boksu bıraktı. Parkinson hastalığına yakalanan Ali, hastalığını gizleyerek maçlara çıktı. Büyük paralar için ringe dönen şampiyon, 2 maçını da kaybetti. Maçları kaybettiği isimler, Larry Holmes ve Trevor Berbick idi. şampiyonlara kaybetmişti.
Ali, profesyonel kariyerinde 5 defa yenilmiştir. Olimpiyat ve Dünya Şampiyonu Muhammed Ali, boksu bıraktığı 36 yaşına kadar, boks dünyasında tüm şampiyonlar açısından tek isimdi. Ali kariyeri boyunca, 37’si nakavt toplam 56 maç kazandı.
Muhammed Ali, kişilik olarak çok büyük ve karakterli bir isimdi.1960 Roma Olimpiyatları’ndan sonra, bir lokantada yalnızca beyazlara servis yapıldığını öğrenince,ırkçı uygulamayı protesto etmek için olimpiyattan kazandığı altın madalyasını Ohio Nehri’ne attı.
Ali güçlü karakterini de tüm insanlara yansıtmıştı. 1996 Atlanta Olimpiyatları’nda ise, nehre attığı madalyanın yerine, bir başka altın madalya verildi. Ali’nin Vietnam Savaşı’na karşı olduğu, hapis cezasına çarptırıldığı barışçıl yanı bir başka unutulmayan özelliği olmuştur.
2001 yılında, Hollywood tarafından hayatı filme alınan Muhammed Ali, Will Smith’in kendisini canlandırması ile, Ali isimli sinema filminde yeni nesile tanıtıldı.
Efsane Boksör Muhammed Ali'nin Hayatı
Dünya tarihinin gördüğü en önemli figürlerden biri olan Muhammed Ali, parkinson hastalığına yenik düştü 74 yaşında hayatını kaybetti. Muhammed Ali’yi efsane yapan yalnızca iyi bir boksör olması değildi. söyledikleri ve yaptıklarıyla her zaman adından söz ettirmeyi başardı
Müslüman olmadan önceki ismi Cassius Marcellus Clay Jr. olan Muhammed Ali, 17 Ocak 1942'de ırkçılığın çok yüksek olduğu Kentucky’de doğar. haylaz bir çocukluk geçirir ve sık sık kavgalara karışır.Boksa başlaması yaş gününde babasının hediye aldığı bisikletinin iki serseri tarafından çalınması sonucunda olur.
12 yaşında olan Clay, bisikletini çalanları şikayet etmek için polis merkezine gider. Boks ile ilgilenen bir polis memuruna şikayetini anlatır memur “Eğer boks biliyor olsaydın bisikletini çalmaya cesaret edemezlerdi.” der clay şaşırır. Polis Clay’in uzun kollarını geniş omuzlarını farketmiş, onu boksa yönlendirmeye çalışmaktadır.
polis memuru onu spor salonunda hocası Joe Martin’le tanıştırır. ve 12 yaşındaki genç Amerikalı’nın dünya şampiyonluğuna uzanan yolculuğu başlamış olur.Boks dünyasına hızlı giren Clay, amatör ligde 167 maçın 161’ini kazanarak rekor kırar. 1960 Roma Olimpiyatları’ndan 18 yaşında altın madalyayla ülkesine döner.
Clay, Roma Olimpiyatları dönüşünde kahraman gibi karşılanır fakat yaşadığı bir olay onun ülkesine olan bakış açısını değiştirir Clay Kentucky’de bir restorana gider restoran siyahlara servis yapılmadığını söyler. Clay çok sinirlenir, restorandan çıkar ve kazandığı altın madalyayı hiç düşünmeden nehre atar.
İslam dinine ilgi duyup ve araştıran Clay, 22 yaşında Sonny Liston’u yenip en genç Dünya Ağır Siklet Boks Şampiyonu olur. Zaferinin ardından islam dinini seçtiğini, adını da Muhammed Ali olarak değiştirdiğini açıklar.
Bu açıklamadan sonra Muhammed Ali’nin hayatı sert bir düşüşe geçer. O dönem Amerika’sının en büyük iendişe siyahların örgütlenmesi ve müslümanlığın yaygınlaşmasıdır. Bu iki görüşü savunan Ali Amerika için “problem” haline gelir.
Ali’yi pasifize etmenin yollarını arayan Amerika aliyi acilen Vietnam savaşına çağırır. şampiyon boksör efsane sözüyle karşı çıkar; “Vietnamlı’larla bir alıp veremediğim yok. onlar beni aşağılamadı. Onlarla savaşmayacağım”Bu, bardağı taşırır tutuklanır kefalet ile serbest kalır. şampiyonun lisansı ve ünvanı iptal edilir
hakkında para cezası ve 5 yıllık hapis isteği ile dava açılır. Televizyonlarda sosyolojik konuşan ve Amerika'daki sahte düzene karşı çıkan "Ali çözülmek üzeredir.Ali’nin hapis cezası yüksek mahkemede bozulur boks yapmadan geçen 3 buçuk yıl şampiyondan çok şey götürür.
Eski hızında olmayan Ali, dünya şampiyonluğunu 1977 yılında Leon Sprinks’e kaptırsa da 1978’de geri almayı başarır.boksda yalnızca 5 kez yenilen Ali, 36 yaşına kadar yaptığı 61 maçın 56’sını kazanma başarısını gösterdi 1981 de emekli oldu. Emekli oluşunda en büyük pay yakalandığı amansız parkinson hastalığı olmuştur.
Hastalığının ardından çiftliğine çekilen kendisini hayır işlerine adayan Muhammed Ali, 1996 Atlanta olimpiyat ateşini yakan kişi olur. olimpiyatlarda, 1960 da kazanıp nehre attığı altın madalyası düzenlenen bir törenle tekrar verilir.
Muhammed Ali, insanlara yardımcı olmayı ve onlar için bir şeyler yapmayı sevdi. Vietnamlı 21 yaşında bir genç intihara kalkıştığında onu kurtarmaya çalışanlar ne istediğini sorar.Aliyi ister. Ali büyüklüğünü gösterir genci kurtarır. Olayın sonunda gazeteler Ali’nin şu sözlerine yer verir: “Bir hayat kurtarmak dünyanın bütün şampiyonluklarından daha değerlidir.”
Boksa ait ilk resim kabartması M.Ö 3000 yılında Sümerler ve M.Ö 2000 yılında antik Mısır tarafından yapılmış olup, her iki kabartmada da yumruk-dövüşçüleri tasvir edilmiştir.tasvirler çıplak yumruklu müsabakaları göstermektedir.
1927 de Bağdat’ta Mezopotomya taş tabletleri keşfedilmiş tabletlerde iki erkeğin ödüllü bir dövüş için hazırlık yaptığı tasvir edilmektedir. tabletlerin 7000 bin yıllık olduğu tahmin edilmektedir. boks dövüşlerine ait ilk deliller M.Ö 1500-900 yıllarında Minos Grit ve Sardinya adasından ulaşmıştır.
ESKİ YUNANDA BOKS
Homeros’un İlyadası M.Ö 675 te bir boks müsabakasına ilk belgedir İlyada’ya göre Miken savaşçılarının boks sporunun içinde bulunduğu yarışmalarda elde ettikleri zaferler büyük serenomilerle ödüllendirilmiştir.
M.Ö 900 de efsane Yunan Kahramanı Theseus ilk kurallı boks müsabakalarını icat etmiş, buna göre iki kişi yüzyüze oturarak yumruklarıyla birbirlerini dövüyordu. Müsabaka boksörlerden biri diğerini öldürene kadar devam ediyordu. Spartans ta boks müsabakalarına yeni bir şekil verilerek katkıda bulunmuştur.
Boks sporu ilk defa olimpik olarak M.Ö 688 de kabul edilmiştir.olimpiyatlarda boks Pygme or Pygmachia olarak adlandırılmıştır. boks torbalarıyla antreman yapmışlardır,Yunanlar boks torbasını korykos olarak adlandırıyor, dövüşlerde korunmak için bellerine, bileklerine göğüslerine deriden yapılmış kemerler kullanıyorlardı fakat parmakları korumasızdı.
ESKİ ROMADA BOKS
Eski Romalılarda Etrüskler’den kalmış iki değişik boks türü vardı. Roma Savaşlarında sportif boks popülerdi. Diğer boks türü Gladyotörlerle ilgiliydi Boksörler genelde suçlular ve köleler olup, maçlarını kazanarak özgürlüğe ulaşmak istiyorlardı.
hür kadın ve erkekler,aristokratlar dövüşmüşlerdir. Müsabakalar ölüm veya yaralanmalarla sonuçlanıyordu.Eski Roma’da boks sporu popülerdi hale gelmişti imparatorlar bile dövüşmeye başlamışlardı. Sezar Neronis müsabakaları bizzat desteklemişti.
393 te olimpiyatlar Hıristiyan İmparator Theodosius tarafından yasaklandı 500 yılında boks İmparator Theodoric tarafından Tanrıya hakaret edildiği gerekçesiyle tamamen yasaklanmıştır. Theodoric’e göre boks tanrının yarattığı insan yüzünün şeklini değiştirdiği için, tanrıya hakaret olarak algılandı.
imparatorun Buyruğu Doğu Romanın dış kesimlerinde fazla etkili olmadı
boks sporu doğu romada yapılmaya devam edildi. Batı Avrupa Roma imparatorluğundan ayrılmıştı ortaçağ dönemine kadar Batı Avrupa da boks popülaritesini sürdürdü
MODERN BOKS
BROUGHTON KURALLARI (1743)
Klasik boksa ait belgeler Batı Romanın çökmesiyle kayboldu. Yumruk dövüşlerine ilginin azalmasıyla silahlı dövüş popüler hale geldi. İtalyan şehirlerinde 12. ve 17. yüzyıllarda boks sporuna dair arşivler bulunmaktadır. Bu spor 18. yüzyılda İngilterede çıplak-yumruklu boks müsabakası ya da ödül savaşı şekliyle tekrar ortaya çıkmıştır.
Dökümanları günümüze ulaşan ilk çıplak elli boks müsabakası Londra Protestan Mercury’de 1681 de yapılmıştır ilk İngiliz bare-knuckle eldivensiz boks şampiyonu 1719 yılında James Figg’tir. müsabakada boxing’ yani boks terimi ilk defa kullanılmıştır.
1719 yılı itibariyle James Figg, Londra'da bir ringde hem ders verdi, hem de rakipleriyle dövüştü. boks sporunun ilk şekli oldukça farklıdır. İlk dövüşlerde yazılı kurallar bulunmamaktadır. hakem, raund limiti ve kilo ayırımı yoktu. inanılmaz derecede kaotikti.
İlk boks kuralları ‘Broughton’ kuralları ilk olarak ağır siklet şampiyonu Jack Broughton tarafından müsabakalada bazen ölümlü dövüşlerin olmasından dolayı bunların önlenmesi amacıyla 1743 de tanıtılmıştır. Bu kurallarda boksör yere düştükten sonra 30 saniye içinde müsabakaya devam edemez ise o müsabaka sona eriyordu.
Yere düşen boksörün yumruklanması ve belden aşağı sarılmak Broughton kuralları ile yasaklanıyordu. Brougton gösteri maçlarında ve antremanlarda kullanılan fulardan yapılmış bir çeşit eldiveni icat etmiştir. boks sporunda bir ilktir.
İlk boks gazetesi 18. yüzyılda İngiltere’nin Birmingham şehrinden başarılı boksör William Futrell tarafından yayımlanmıştır. Futrell 9 Haziran 1788 de centilmen’ lakaplı John Jacksonla yaptığı 1 saat 17 dakika süren maça kadar yenilgisizdi. Jacksonsadece 19 yaşındaydı.maçı izleyenler arasında Galler Prensi de vardı.
LONDRA ÖDÜLLÜ RİNG KURALLARI
1814 te boks müsabakalarını kontrole almak amacıyla, ‘London Prize ring’ adıyla boks kulübü kuruldu, ilk boks kulübüdür kuralları Amerikada kabul edilmiştir.1838 de Londra Prize Ring kuralları yazıldı.1853 te kabul edildi.
Dövüşler 7.3 metrekarelik etrafı halatlarla çevrili ringte yapılacak Bir boksör yere serilirse, 30 saniye içerisinde kalkarak müsabakaya devam etmesine izin verilecek.Isırmak, kafa atmak, vücudun kemerin altında kalan kısmına vurmak faul olarak deklare edilecekti kurallar ilk defa İngiltere Şampiyonasında James Deaf’in, Williams Bendigo ile yaptığı maçta uygulandı.
19. yüzyılda boks sporunun meşruluğu şüpheler içeriyordu. İngiltere’de kanunen yasaklanırken, Amerikada polis tarafından sıkça basıldı. genelde müsabakalar kumar oynanan alanlarda yapılıyor boksörler üzerinden bahis oynanıyordu.
müsabakalarda kavga, tartışma ve güreş taktikleri devam etti. Ödüllü dövüşlerde İsyan, ayaklanma sıkça görülen bir durumdu. boks sporunu sdövüş taktikleriyle geliştiren eldivensiz şampiyonlar vardı.
MARQUESS of QUEENSBERRY KURALLARI (1867)
1867 de Queensberry kuralları, John Chambers tarafından Londra Lillie Bridge de hafif siklet ,orta siklet ve ağır siklet amatör boks şampiyonası için taslak haline getirildi.kurallar Marquess of Queensberr’nin patronluğunda yayımlandı ve daima bu isimle anıldı.
Toplam 12 kural vardı kurallar adil duruşlu bir boks maçı’ için belirlenmişti. Raundlar 3 dakika ile sınırlandırılmış ve her raundda 1 dakikalık mola konulmuştu. boksörler yere düşerse tekrar maça başlaması için 10 saniye sayılıyor ve güreşte belden sarılmalar yasaklanıyordu.
eldiven dövüşlerin doğasını değiştirmeye başladı. Bileklerin bağcıkla bağlandığı şişmiş eldivenler rakipten gelen vuruşları engelleyebiliyordu eldivenle birlikte boks maçları daha uzun, hücum ve savunma kaçma, sallanma, kontratak, pozisyon daha stratejik bir hale geldi Queensberry altında ilk dünya ağır siklet boks şampiyonu 1892 de New Orleans, Athletic Club’da Jim’ lakaplı Corbett’tir.
20. yüzyıl da boksörler meşrululuk kazanmak için zorlanmışlar, Tex Rickard gibi nüfüzlu sponsorlarlan desteklenmişler, Sullivan Jack Dempsey’a kadar efsane şampiyonlarla spor dalının popülaritesi artmıştır.boksun düzenlenip evrenselleşmesi resmileştirilmesi için boks komisyonları kurulmuştur.
20. yüzyılda ibaş döndürücü bir hızla gelişen teknoloji boks’un dünya genelinde yaygınlaşmasına sebep oldu. Milyonlarca insan radyo ve televizyon başından maçları takip imkânına kavuştu 20. yüzyılın en büyük boksörü Muhammed Ali ve Joe Frazier müsabakası gece yarısında milyonlarlan izlenilerek rekor kırmıştır
1990’dan itibaren internetin devreye girmesiyle boks hakkında bilgiye ulaşmak kolaylaştı. Günümüzde boks amatör ve profesyonel olarak popülaritesini devam ettirmektedir.
Muhammed Ali & Joe Frazier asrın boks maçı
Boksun iki büyük ismi Muhammed Ali ve Joe Frazier, 8 Mart 1971'de üç maçlık serinin ilk ayağında Madison Square'de karşı karşıya gelmişti.Başarılı boksörlerin mücadelesi, ilk raundlarda ortada geçmişti.
maçın ortalarında Frazier'ın sol kroşesi, Ali'nin kafasından yaralanmasına sebep olmuş ve maçı 15 raund sonunda Frazier hakemlerin oybirliğiye kazanmıştı.Maçtan sonra Ali, çenesindeki kırıklar sebebiyle tedavi görmek zorunda kalmıştı.
Frazier da yüksek tansiyon ve böbreğindeki enfeksiyon nedeniyle maçtan sonraki 1 aylık süreyi hastanede geçirmek zorunda kalmıştı.
Frazier bu galibiyetle 'Muhammed Ali'yi yenen ilk boksör' ünvanını aldı.
Maç zihinlere 'Asrın maçı' olarak kazındı.
Ali daha 1974 ve 1975 yıllarında Frazier'ı mağlup ederek maçın rövanşını almayı başarmıştı.
Maç dünyada büyük yankı uyandırırken ikili zaman zaman bir araya geldi.
JOE FRAZİER
Sadece En İyilere Yenildi Joe nun Kaderini, Muhammed Ali’yle giriştiği üç unvan maçı çizdi. Frazier yalnızca doğal hakkı olanı Muhammed Ali kadar iyi olduğunun kabul edilmesini.istiyordu
Frazier’ın boyu 1.77’ydi. Bir ağır siklet için komik biçimde kısa sayılırdı. Ama adamın büyüklüğü buradaydı.
Onun hakkında kimse şarkı yazmadı. Beatles’la fotoğraf çektirmedi.Yakışıklı siyah aktörler sinemada Frazier’ı canlandırmak için yarışmadı.
Çekici olduğu söylenemezdi. Kadınlar onu sevmezdi. Orta Amerika’nın beyaz cemaati ona ısınamadı. Primetime gece maçlarında Frazier’a yorumculuk teklif edilmezdi,sözcüklerinin sol kroşesi kadar acımasız olabileceğini herkes bilirdi.
Sonny Liston ve Tyson gibi, Frazier’ın etrafı da gaddarlıkla çevriliydi beyaz Amerika ondan korkmadan edemedi. Frazier, bir Muhammed Ali değildi. hayatı boyunca kanayan yarası oldu bu.
cesaretin azamet savaşçısıydı akciğer kanseriyle giriştiği mücadeleyi kaybedip 67 yaşında öldü
Smokin’ Joe Frazier yasının tutulmasını, hatırlanmayı ve sevilmeyi hak ediyor.
Öldüğünde Frazier’ı önemsiz fon olarak görme eğilimi baş gösterdi. Oysa bu onun önemini küçümsemekten başka bir şey değildi.
Rockydeki mezbahada sığır etlerinin yumruklanması Hollywood fantezisi gibi görünür. Ama Carolina’da yaşayan bir çiftçi ailenin 12’nci çocuğu olan Joe Frazier, dövüşçü olmak için ellerini aynen böyle sertleştirmişti.
Bugün dövüşüyor olsaydı dünyaya hükmederdi.
boks tarihinde en az 10 yıl süreyle dünya ağır siklet şampiyonu olarak kalabilirdi. Ancak sadece üç yıl, bu unvanı taşıyabildi.kariyeri onu yenmeyi başaran yalnızca iki insanın, yani Muhammed Ali ve George Foreman gibi iki devin kariyerleriyle çakışan bir döneme denk geldi. Bu Frazier açısından büyük talihsizlik, spor açısından müthiş bir şanstı.
Hem Ali hem Foreman, kariyerlerinde bazen olağanüstü,ve sıradan dövüşçülere mağlup olmuştu. Frazier sadece en iyiler karşısında kaybetti. Smokin’ Joe kariyerinde Muhammed Ali’yi zorlayan tek adamdı;
ilk mağlubiyetinden ebedi zaferine kadar ve bir gece ölümün kıyısına gelene kadar. Frazier ve Ali karşılıklı dövüşüp perişan olurken birbirlerinin isimlerini büyüttüler. İkisi de yumrukların zaferini ve felaketi tatmıştı hafızalara, birbirlerine yaptıkları kazındı.
Frazier ve Ali, ringe çıktıklarında Frazier, Madison Square Garden’daki Ali’yi yere serdi, ilk mağlubiyetini tattırdı. son dövüşlerinde George Foreman’ın boksa dair söylediği “Diğer tüm sporların heves ettiği spor” sözünü ete kemiğe büründürdüler.
Manila’da olanlar sporun gereğiydi oyun değildi. Manila’da ikisi de insan direncini zorlarken birbirlerinin ellerinde kalıcı hasarlar bıraktılar. Bunun bedelini hayatları boyunca ödeyeceklerdi.
Frazier ringdeyken Ali’den dayak yedi ama aşağılanmadı. Ali herkesçe gelmiş geçmiş en büyük siyah spor ikonu olduğundan, Frazier hakkında söylediği, Ku Klux Klan’ın liderinin bile yüzünü kızartacak ağır sözleri yanına kâr kaldı.
Manila maçında Ali’nin Frazier’ı tacizleri kötücül ve ırkçı bir hal aldı. Onu gorile benzetip Tom Amca diyordu ve “Beyaz adamın şampiyonu” diye adlandırıyordu. Bunlar Ali’nin yanına kâr kaldı. beyaz dünya, goril şakalarına iştahla saldırdı gözlerinden yaş gelene kadar güldü. Manila’nın ertesinde Ali’nin ağzından kibar sözcükler çıktı verilen hasar fazlaydı.
İkisi birbirlerini varlıklarıyla muhteşem kıldılar. Frazier, Square Garden’da Ali’nin çenesini ona ilk dayağını hediye ederken, Manila’da Ali’yi gücün zirvesine çıkardı. Ali Frazier’dan üstün olduğunu, kanıtladı Ali Frazierdan üstün olduğunu öğrendi
Ali, Frazier’ı boksun King Kong’una, ürkütücü bir soytarıya,tuhaf bir caniye dönüştürdü.
Frazier fazlasını hak ediyordu. Vietnam’a gitmeyi reddettiği için boks yasağı getirilen sürgün yıllarında, Ali’yi desteklemişti. Ona para vermişti
hayatları boyunca sürecek tatsızlıklar bunları unutturacaktı.
Manila’daki dövüşe dair anılar abartılıydı hepimiz çirkin gerçekle yüzleşmekten kaçındık. Frazier, Manila’da Ali tarafından sadece dövülmedi. İnsanlıktan çıkarıldı.Efsane üçlü bir arada
Muhammed Ali, George Foreman ve Joe Frazier; ağır siklet boks tarihine altın çağını yaşatan üçlü.
1980’lerin sonuydu Champions Forever da Tanrılar gibi ışıldıyorlardı kan, zafer ve dramın üzerinden sadece 10 yıl geçmesine rağmen eyrafları onlara başka bir çağdan gelmişler; Somme muharebelerinde tuhaf ve beklenmedik şekilde hayatta kalmışlar gibi şaşkınlıkla bakan gazetecilerle doluydu.
Üçü ağır siklet şampiyonlarının film yıldızları kadar ünlü olduğu, boks maçlarının en çok izlendiği u bir dönemden geliyordu. Öyle ki Ali ve Frazier’ın 1971’de Madison Square Garden’daki maçında Frank Sinatra kendisini Life dergisinin fotoğrafçısı olarak tanıtarak ring kenarına sokulabilmişti.
Hepsi bambaşkaydı Muhammed Ali, parkinsonun sisleri içinde sürüklenmesine rağmen, en karizmatik insandı. Boksla ilgilenmeyen kadınlar bile onun yanında eriyor gibi olurdu. Ali fazla konuşmazdı onun muazzam elini sıkarken gözünüzün içine baktığında, bunu asla unutamayacağınızı bilirdiniz.
Foreman sırıtkan bir satıcı, neşeli aşçı ve ızgaralarıyla servet kazanan kurnaz işadamı olarak kendini yeniden yaratan sevimsiz bir devdi. konuşkan ve coşkuluydu; yüzü kararırdı korkunç hiddetiyle kaşlarını çatardı
Arkasına yaslanmış oturan Frazier sessizdi sırıtıyordu. Ali’den de az konuşurdu. Gençliğinin dövüşlerini yaşlı gözlerle onu anmaya niyeti yoktu derinlerde bir yerlerde, hakkının alındığını en az Muhammed Ali kadar iyi olduğunun herkesçe kabulünün, hileyle elinden alındığını hissediyordu.
8 Mart 1971’den Joe Frazier’ın Muhammed Ali karşısında dünya şampiyonluğu unvanını başarıyla savunduğu ve Frank Sinatra’nın ring kenarında fotoğraf çektiği büyük zafer gecesinin üzerinden 40 yıldan fazla geçti.
Madison Square Garden’daki ilk maç için “Yüzyılın Dövüşü” deniyordu. Yarım ömür sonra onu izlediğinizde roller değişmiş gibi görünüyor. Ali’de dikkatinizi çeken şey sertliği, inanılmaz cesareti, esnekliği. Frazier çenesini kırıp onu yere devirdiğinde bile mücadele etmek için ayağa kalkıyor,
Frazier inanılmaz kuvvetiyle devamlı kırık çenesine çalıştığı halde dövüşmeye devam ediyor. Frazier’da dikkatinizi çeken olağanüstü boks becerisi. Eskiv ve zikzaklarını kusursuz zamanlıyor Ali yumruklarını havaya savurmak zorunda kalıyor. Frazier’ın yırtıcılığına üstün bir zeka rehberlik ediyor
Frazier her zaman “Bedeni öldür, kafa da ölecektir zaten” O gece Ali, Frazier’ın kaburgalarına kroşeleriyle yaptığı yıldırım saldırısından hırpalanan bedenini korumak için gardını indirirken, çenesini kıran sol kroşeye savunmasız yakalanırken ve yüzü şişerken, bizler kahramanımızın bir güzel pataklandığını inanmaz ve yaşlı gözlerle izledik.
Ne Frazier ne Ali, çizgi film karakteriydi efsanelerdi. güzelliği, çekiciliği ve dehasıyla Ali acımasız bir şimşekti. Frazier ise asalete, zarafete ve saygınlığa sahipti. Richard Nixon’ın beyaz Amerika’sının kabuslarını süsleyen siyah adamlara benziyordu; güçlü, tehditkar, cehennem kadar zalim.
Frazier üzerinde sanki hapishanenin pis kokusunu taşıyordu. Ama o hiç hapse girmemişti.
Bugünü hiç kimse unutmayacak
Ali’den dört yıl sonra, kırık baş parmağıyla Olimpiyat altını kazanan Frazier, sapına kadar boksördü. Bir müzik âşığıydı,Ve aile adamıydı;
boşandığı eşindenbeş çocuğu vardı. Kötü adam rolüne takmaya başladığı siyah kovboy şapkasını ömrünün sonuna kadar çıkarmadı. Acımasızlık tek taraflı değildi, Frazier, Ali’nin Parkinson hastalığına güldü frazier Sol kroşesini “yıkıcı gülle” olarak tanımlardı ve 1996 Atlanta Oyunları’nda Ali’yi nasıl yıktığını anlatabilirdi.
1 Ekim 1975’te, Manila’da 14’üncü raundda Frazier’ın gözleri yumruklanmaktan kapanmıştı. Hiçbir şey göremiyordu dövüşmeye devam etmeyi planlıyordu. Muhammed Ali ise ölüyormuş gibi hissediyordu.İrlandalı küçük Frazier yüzünden boksör olmaya vermişti. Kimse Ali gibi dans edemezdi. herkes Frazier’ın cesaretini düşleyebilirdi.
Frazier’ın ölümünden sonra. “Frazier’ın gözleri kapanmış, yüzü yaralanmıştı ama yine devam ediyordu.” Gong son raund için çalmadan önce boksun en büyük mücadelesinin sonucunu iki antrenör belirledi.Ali bırakmak, Frazier dövüşe devam etmek istedi.
antrenör Angelo Dundee, Ali’ye son raund için ringe çıkması gerektiğini söylerken diğer köşede Eddie Futch, Frazier’ı maçtan çektiğini söylüyordu. Sporda yaşanan en büyük dram, yaşam gücü akıp giden iki adamın taburede oturan görüntüsüyle sona erdi.
Eddie Futch’ın sözcükleri, bilgelik ve şefkatle doluydu o gecenin ve Frazier’ın acısını dindirdi. Aynı sözcükler yılları aşıp Smokin’ Joe için mükemmel bir mezar taşına dönüşüyor. “Otur evlat. Her şey bitti”Bugün burada yaptığını hiç kimse unutmayacak.”
MUHAMMED ALİ Mİ MIKE TYSON MI BÜYÜK ?
10 yıllardır tartışılır Muhammed Ali mi yoksa Mike Tyson mı? Otoriteler bu tartışmada galip gelemediler ama bugün son noktayı koyacağız.
Benzerliklerle dolu hayatları vardı. İki boksör sonradan müslüman oldu. Tyson müslüman olana kadar Muhammed Ali’yi destekleyenlerin sayısı fazlaydı. Ama Tyson İslamı seçtikten sonra terazi dengelendi tartışmalar alevlendi.
Muhammed Ali 1942’de doğduğunda ona Cassius Marcellus Clay ismi verilmişti ismi müslüman olduktan sonra Muhammed Ali Clay olarak değiştirdi.kariyerine 1960 da başlayan Muhammed Ali 31 maç üst üste kazandı. Taki 1971’de unvan maçında Joe Frazier’a yenilene kadar!
Ali, 22 yaşında Sonny Listen’ı yenerek dünya şampiyonu oldu. O zamana kadar 24 nakavtla tarih yazmıştı. Mike Tyson ise 37 maç üst üste kaybetmeyen bir boksördü.
Muhammed Ali 1964’de ilk kez dünya şampiyonu olduğunda Mike Tyson doğmamıştı Michael Gerard Tyson dengeleri değiştirecek bir boksör olarak kariyerine 1985’de start verdi Tyson boksa başladığında Muhammed Ali boksa veda edeli 4 yıl olmuştu.
En genç ağır sıklet şampiyonu unvanını elinde bulunduran Tyson 20 yaşında şampiyon Trevor Berbick’i nakavtla mağlup ederek Muhammed Ali’yi gölgede bırakmıştı. Ali ise ilk kez 22 yaşında şampiyon olmuştu. Ali 18 yaşında 1960 Roma Olimpiyatlarında Altın Madalya kazanan bir boksördü Kimin daha iyi olduğu konusunda karar vermekte acele etmeyin
Tyson olimpiyatlarda altın madalya kazanan bir isim değildi en genç ağır sıklet şampiyonuydu… 1.78m’lik boyuna rağmen… Unutmayalım ki 1.78 m boyundaki boksöre git ağır sıklet ol denmez denemezdi Kimsenin aklına bile gelmezdi. Ali ise 1.91 m’lik boyuyla uzun bir isimdi.
Tyson üst üste 9 kez dünya şampiyonluk unvanını korudu… hep şampiyondu… Ali de tam 9 kez unvanını korudu o da üst hep şampiyondu. aradaki detayı ise. Ali, Vietnam’a gitmeyi reddedince 1967-1970 de boksta erken emeklilik ve cezaevi günlerini yaşadı. Bu olaylar yaşanmasa 9 değil 12-13 unvan korumayı bulabilirdi Muhammed Ali. Yada 15-20…
Muhammed Ali’nin Mike Tyson’a taş koyan menajer Don King idi. Tyson 1991’de tecavüz ile yargılatıp durdurabilmişti.boksa hapiste olduğu 3 yıllık sürede veda etmişti.Ali ile Tyson’un yolu cezaevinde kesişmişti. Tyson bokstan 4 yıl uzak kalmıştı.
Ali geri dönüyor ve şampiyonluk için yola çıkıyor Joe Frazier dur diyor ali ilk yenilgisini yaşıyordu. Tyson ise ilk yenilgisini James Douglas’a karşı hapse girmeden formundayken alıyordu. Nakavt olmasıysa cabası… Ama Tyson için sorun değildi. 4 maç kazanıp tekrar şampiyon olacaktı ki komplo ile hapse sokuldu
Tyson laf dinlemiyordu ve katil menajerini sinirlendiriyordu. Hapisten çıktı ve tekrar şampiyon oldu Tyson… Ali ise boksa ara verdikten ve cezaevinden çıktıktan 4 yıl sonra mutlu sona ulaşıp şampiyon olabildi.Tyson 1996’da Evander’e kaybettikten sonra bir daha şampiyon olamadı.son şampiyonluğunu 30 yaşında yaşamıştı Ali ise 36 yaşında halâ şampiyondu.
işin rengi değişiyor. Muhammed Ali ringlere dönüş yaptığında 1974’de Zaire’de George Foreman’ı 8. roundda nakavt etti sonrasında 10 maç daha unvanı korudu. Tyson başarıyı yakayamamıştı. Tyson 1 unvan korumanın ardından Evander’e kaybetti unvanlarını…
Ali 2 değil 3 dönem tarihe damga vurdu. Ali, Leon Spinks’e 1978’de kaybettiğinde herşey bitti denmişti ama rövanş maçında kazanarak, kaybettiği unvanları geri almıştı 36 yaşında olmasına rağmen…
Muhammed Ali keşke boksu leon spinks maçıyla bıraksaydı da şampiyon olarak çıktığı Larry Holmes maçını ve Tyson’un ilk şampiyonluğunu kazandığı rakibi Trevor Berbick’e sıralama müsabakasını kaybetmesiydi. Şampiyon o maçta veda etseydi, tartışmalar olmazdı Açık ara “Greatest” olurdu
Tyson, Evander Holyfield’a 2 kez kaybetti rövanşı alamadı.Lennox Lewis’e , Danny Williams’a nakavt olunca bence herşeyi berbat etti. Tysonun paraya ihtiyacı vardı kaybedeceğini bile bile lades diyordu.Lennox maçı bir kumar oldu. Kazansaydı borcunu vabitirebilirdi. Bu da kesin…
Tyson %75 nakavt ortlaması ile 44 nakavt elde ederken Ali %60 ortlama ile 37 kez nakavtlı galibiyet kazandı. Ali 5 kez yenildi, Tyson 6 kez… İkisi de son dört maçında 3 kez kaybederek veda etti boksa…
Muhammed Ali bir kez nakavt oldu Mike Tyson 5 kez… Ali 61 maçta 549 round maç yaparak ne kadar büyük bir tecrübe olduğunu resmen ortaya koydu. Tyson ise 58 maçta kariyeri boyunca 217 round maç yaptı. Tyson da Ali’ye oranla daha hızlı ve süratli bir fenomendi Ali’nin 15 roundluk maçları 13 kez bitirdiğini unutmayalım. Tyson ise 15 round maç yapma tecrübesini yaşama fırsatı bulamadı.
sonuç ne diyeceksiniz! Sonucu bana bırakmadı Tyson. Twitter’dan bir açıklama yaptı ve artık kimse konuşmayacak. Tyson Twitter hesabından “All time Greatest Muhammes Ali” yazdı. Yani tüm zamanların en iyi boksörü Muhammed Ali’dir ben değil dedi. Bu mütevazi tavrından dengeyi sağladı rekabette.Son sözüm şu! Ali’nin sabrı ile Tyson’ın gücü birleşseydi tarih o boksöre 3 değil 30 yıl hapis yaşatırdı.Hoşçakalın… Yeni yazımda buluşmak üzere… Sevgi ile kalın…
Mike Tyson Doğum Tarihi: 30 Haziran 1966
Nereli: Brooklyn, New York, ABD Burcu:
Meslekler: Boksör Mike Tyson kimdir,
Ağır siklet boks şampiyonluğu kazanmıştır. Boks tarihinde tüm zamanların en asi oyuncusu olarak tanınmaktadır.Esas adı Michael Gerard Tyson dır Müslüman olduktan sonraki adı Malik Abdul Aziz’dir. 30 Haziran 1966 tarihinde New York‘da doğmuştur.
Mike Tyson Brooklyn’in arka sokaklarında suçun olduğu bölgelerde uzun yıllar yaşadı. 13 yaşına kadar 30 defadan fazla sokak çeteleriyle karakolluk oldu silah taşımak ve çok çeşitli suçlara bulaştı New York’taki Erkekler okulunda Çok fazla kavgaya karıştığı için eski amatör boks şampiyonu Bob Steaward’ın dikkatini çekerek eldivenleri ilk kez eline okuldayken geçirmiştir.
1980 de efsane boks adamı Cos d’Amato ile tanıştırılır ve Cattskill’e götürülerek boks eğitimi alır Antrenörü Cos d’Amato ; zatürre nedeniyle öldükten sonra yardımcısı Kevin Rooney ile çalışmalarına devam eder.
Tyson, ilk profesyonel maçında rakibini 1. raunt 8. saniyede nakavtla yendi. 20 yaşında en büyük boksörler arasında adı geçmeye başladı 22 kasım 1986 tarihinde WBC ağır siklet şampiyonu Kanada’lı boksör Trevor Berbick’i 2. rauntta nakavt ederek WBC Dünya Ağır Sıklet Boks Şampiyonu unvanını kazandı.
7 Mart 1987 de “Kemik kıran” James Smith’i puanla yenerek Dünya Boks Birliği WBA kemerini beline takmayı başaran Mike Tyson 30 Mayıs 1987de vatandaşı Pinklon Thomas’ı 6. raundda teknik nakavtla mağlup ederek kemerlerini korumayı başarmıştır.
1 Ağustos 1987 de dönemin Uluslararası Boks Federasyonu ağır siklet dünya şampiyonu Tony Tucker’ı Tyson , 12 raund sonunda puanla mağlup ederek tartışmasız dünya şampiyonu olmayı başardı.
7 Şubat 1988 de Robin Givens’la evlendi. antrenörü Kevin Rooney ile yolunu ayırdı Eşini ve ailesini tartaklama iddialarıyla defalarca karakolluk olan Mike Tyson boksör Mitch Green’i sokakta darp etme , gece kulübünde olay çıkarma gibi olaylardan mahkemelik olmasına karşın kefaletle serbest kalmıştır mutsuz evliliğini 14 Şubat 1989 tarihinde sonlandırmıştır.
1990 yılına kadar yaptığı 37 maçın tamamını kazandı. Tyson, ilk mağlubiyeti 11 Şubat 1990 tarihinde Buster Douglas ile Japonya‘nın Tokyo kentinde yaptığı karşılaşmada aldı ve Dünya Boks Konseyi Dünya Boks Birliği ve Uluslararası Boks Federasyonu kemerlerini kaybetti.
1990 da ABD Güzellik Kraliçesi’ne tecavüz olayı, Mike Tyson’ın skandallar zincirinin ilk ve en önemli halkasıydı. 26 mart 1992 tarihinde 3 yıl hapis girdiği hapishanede Müslüman oldu ve Malik Abdülaziz ismini aldı cezası biter bitmez bar kavgası yüzünden kendisini tekrar mahkemede buldu.
Yumrukları kadar, yasa dışı olaylarıyla da anıldı. Ceza evinden çıktıktan sonra ilk maçını 19 ağustos 1995 de vatandaşı Peter McNeeley karşısında yapar ve 16.113 biletli seyircinin önünde rakibinin diskalifiye olması sonucu ilk raundda galip gelmeyi başarır.
16 Mart 1996 tarihinde Frank Bruno ile yaptığı maçı 3. Raundda kazandı dönemin WBA dünya şampiyonu Amerika’lı boksör Bruce Seldon’la karşılaşıp ve rakibini ilk raundda teknik nakavtla mağlup ederek kemeri beline taktı 2 ay sonra Evander Holyfield’la karşılaşan Mike Tyson rakibine 11. raundda mağlup olarak kemerini kaybetti.
Evander Holyfield ile yaptığı unvan maçının üçüncü raundunda rakibinin kulağını ısırarak diskalifiye edildi. 3 milyon dolar para cezası ve İki yıl men cezası olan Tyson’ın Ohio eyaletinde ömür boyu boks yapması yasaklandı.Mitch Greeen davası nedeniyle de 45 bin dolar ödemek zorunda kalır.
1998 yılının sonlarına doğru lisansı tekrar aktif edilen Tyson bokstan uzak kaldığı dönemde Menajeri Don King’e 100 milyon dolarlık tazminat açmış mahkemeyi kaybetmiş Kevin Rooney’le olan davası nedeniyle para cezasına çarptırılmış aynı dönemde adam yaralama , trafik kazası ve cinsel taciz suçlarından dolayı para cezalarına çarptırılmıştır.
Tyson, 16 Ocak 1999 tarihinde Güney Afrika’lı boksör Francois Botha’yı gergin geçen karşılaşmanın 5. raundunda nakavt ederek tekrar ringlere döndü. 23 Ekim 1999 tarihinde vatandaşı Orlin Norris’e gong çaldıktan sonra yumruk atması nedeniyle de para cezasına çarptırılmış ve maç sonuca bağlanmadan sona ermiştir.
20 Ekim tarihinde dönemin en önemli isimlerinden Polonya’lı Andrew Golota ile karşılaşan Tyson Golota’nın Tyson’ın kafa attığını gerekçe göstererek maçtan çekilmesi üzerine galip ilan edilse de doping testlerinde kanında esrar ve yasaklı maddeler saptanması nedeniyle maç skoru iptal edilmiş ve iki boksörün lisansları askıya alınmıştır.
Golota karşılaşması sonrası yaklaşık 1 yıl ringlerden uzak kalan Tyson 13 Ekim 2001 tarihinde Danimarka‘lı boksör Brian Nielsen’i 7. raundda teknik nakavtla mağlup ederek ringlere dönüş yapmıştır
8 Haziran 2002 tarihinde WBC , IBF ve IBO dünya şampiyonluk kemerleri için Memphis’te, İngiliz boksör Lennox Lewis ile Mike Tyson arasında yapılan Dünya Ağır Siklet Boks Şampiyonasını tyson sekizinci rauntta kaybetti.11 Haziran 2005de İrlandalı Kevin McBride ile yaptığı karşılaşmanın yedinci raundunda, ringden çekildi ve boks yapmayı bıraktığını açıkladı.
Tyson, boks kariyeri boyunca toplam 58 maç yapmış, bunlardan 44’ü nakavtla ve galibiyetle 50 kez yenmiş, 6 kez yenilmiş ve 2 maçta sonuçsuz kalmıştır.Boksu bıraktıktan sonra maddi problemler yaşayan Tyson önce porno filmde rol almak istemiş sonrasında K1 , MMA ve UFC kategorilerinde dövüşmek istese de istekleri karşılık bulmamıştır.
Küçük yaşlardan beri güvercin besleyen Tyson, bir güvercinin kafasını koparıp birini de hastanelik etmiş. “Kendimi bildim bileli güvercin besliyorum. İnsanlar deli olduğumu düşünüyor ama ölene kadar bu işi yapacağım” diyen Tyson’ın aynı anda bin güvercine baktığı bile olmuş.
Evlilikleri :
1.evliliği: Mike Tyson, 7 Şubat 1988 de sinema oyuncusu Robin Givens ile evlendi, 14 Şubat 1989 tarihinde boşandı.
2.evliliği: 1997 yılında Monica Turner ile evlendi, 2003 yılında boşandılar.
3.evliliği: 6 Haziran 2009 tarihinde Lakiha Spicer ile Las Vegas’da evlendi. 3 çocukları oldu.
Tyson’ın Muhammed, D’Amato, Mikey, Rayna, Amir, Miguel ve Exodus, Morocco Elijah isimli 8 çocuğu vardı fakat çocuklarından Exodus 26 Mayıs 2009 tarihinde henüz 4 yaşında hayatını kazayla kaybetmiştir.
Mike Tyson, 9 sinema filminde oynamıştır.
Filmleri :
2013 – Korkunç Bir Film 5
2011 – The Hangover Part II
2011 – Comedy Central Roast of Charlie Sheen
2009 – The Hangover
2008 – Tyson
2006 – Rocky Balboa
2004 – When Will I Be Loved
2001 – Bolivia
1999 – Ölümüne Kadar
Muhammed Ali'den Alıntılanmış 22 Söz
1 Alt tarafı bu da bir iş. Otlar büyür, kuşlar uçar, dalgalar kumları yalar. Ben de insanları döverim.
2 Sporda başarı çalışmaktan öte istemekle olur.
3. Rüyalarınızı gerçekleştirmenin en iyi yolu uyanmaktır.
4. Şampiyonlar salonlardan çıkmaz. Şampiyonlar içlerinde tutku, hayal ve amaç olan insanlardan çıkar.
5. Seni tüketen, önündeki tırmanılacak dağlar değil, ayakkabındaki çakıl taşıdır.
6. Hayal gücü olmayan insanın kanatları yoktur.
7. Ben en iyisiyim. Bunu gözlerimle görmeden önce de söylüyordum. Sakın bana şu işi yapamazsın demeyin. Olanaksız olduğunu anlatmayın. En iyisi olmadığımı söylemeyin. Ben en iyinin de iyisiyim.
8. Ön yargı karanlıkta kalmış olmaktan kaynaklanır. Gün ışığı onu arındırır.
9. Kelebek gibi uçarım, arı gibi sokarım.
10. O kadar hızlıyım ki, odamda ışığı söndürmeye kalktığımda, ışık sönmeden oturduğum yere dönebiliyorum.
11. Ben bir dövüşçüyüm. Göze göz karşılığa inanırım. Öteki yanağımı çevirmem. Karşılık vermeyen adama saygı duymam. Köpeğimi öldürürsen, kedini saklasan iyi edersin.
12. Keşke insanlar herkesi, beni sevdikleri gibi sevselerdi. Dünya çok daha güzel bir yer olurdu.
13. Zevk mutluluk demek değildir. İnsanı takip eden gölgeden öte hiçbir önemi yoktur.
14. Büyük bir şampiyon olmak için en iyi olduğuna inanmalısın. Öyle olmasan bile, öyle gibi davranmalısın.
15. Aklım kesiyorsa ve yüreğim inanıyorsa, başarabilirim.
16. Çalışmanın her saniyesinden nefret ediyordum fakat kendime hep "Dayan!" diyordum. Bugün çalışacağım ve ömrümün sonuna kadar bir şampiyon olarak yaşayacağım.
17. Gencim, yakışıklıyım, hızlıyım, sevimliyim ve yenilmezim! (Ağır siklet dünya şampiyonu olduğu sırada.)
18.
"Louisville’de insanlar hala pis zenci diye çağırılıp köpek muamelesi görüyorken ve en basit haklarından bile mahrumken benden üzerime bir üniforma geçirip 10000 mil ötedeki bir ülkede bomba atıp kurşun sıkmamı nasıl beklerler?
Hayır, 10000 mil öteye gidip beyaz köle efendilerinin beyaz olmayan başka bir millet üzerine baskı kurmalarına, onları öldürmelerine, evlerini yakmalarına yardımcı olmayacağım.
Gün böyle kötü işlerin sona ermesinin günüdür.
Böyle bir tavır içinde bulunmanın bana milyonlarca dolara mal olacağını söylediler. Ama daha önce de söyledim ve yine söylüyorum. Benim halkımın gerçek düşmanı burada, Amerika’da. Kendi özgürlüğü, kendi adaleti ve eşitlik için savaşan o insanları köleleştirme de kullanılan bir maşa olmayacağım.
Dinimi, halkımı ve kendimi küçük düşüremem. Eğer bu savaşın benim 22 milyonluk halkıma özgürlük ve eşitlik getireceğini düşünseydim kendim gidip orduya katılırdım.
Kendi inandığım değerler için direniyorum. Kaybedecek hiçbir şeyim yok. Beni hapse atacaklarmış, ne olmuş sanki? Zaten 400 yıldır hapisteyiz."
19. Ben Amerika'yım. Tanımadığınız yönüyüm onun. Alışın bana. Siyah, öz güvenli, kendinden emin... Benim adım bu, sizin değil. Benim dinim, sizin değil. Benim amaçlarım, sizin değil. Alışın bana.
20. Dünya Ticaret Merkezi'ne saldırının ardından
"CNN muhabiri : sn. Muhammed Ali, bu dehşetin meydana gelmesine sebep olan teröristlerle aynı dinin bir mensubu olarak neler hissediyorsunuz?
Muhammed Ali : Siz (!) Hitler ile aynı dini paylaşan bir mensup olarak neler hissediyorsanız aynısını."
21. Dünyayı 20'sinde de 50'sinde de aynı gören adam, 30 yılını boşa harcamıştır.
22. Bir hayatımız var, yakında geçmişte kalacak; yalnızca Allah için yaptıklarımız sonsuza dek kalacak.
Muhammed Ali'nin unutulmaz sözleri.
İki siyahi adamın dövüşünü birçok beyaz adamın izlemesine boks denir.
(Hakkında hapis cezası istendiğinde) Hükümet doğru olduğunu düşündüğü şeyi yaptı, ben de. ..
Seni tüketen, önündeki tırmanılacak dağlar değil, ayakkabındaki çakıl taşıdır.
Rüyalarınızı gerçekleştirmenin en iyi yolu uyanmaktır.
Büyük bir şampiyon olmak için en iyi olduğuna inanmalısın. Öyle olmasan bile, öyle gibi davranmalısın.
Eşini gördüm. Göründüğü kadar ahmak değilsin..
Mükemmel bir İngilizce konuşmuyor olabilirim ama size akıl veriyorum..
Benim kadar harika olduğunuzda sıradan olmak zor.
Büyük bir şampiyon olmak için en iyi olduğuna inanmalısın. Öyle olmasan bile, öyle gibi davranmalısın.
İnsanlar bugünlerde çok yavaş konuştuğumu söylüyor. Bu sürpriz değil. Hesapladım, tam 29.000 yumruk darbesi aldım, fakat bunun karşılığında 57 milyon dolar kazandım.Yani ben birkaç sert darbe aldım.
Karşılığında para kazanmadan silah ve bıçakla her yıl kaç siyahi insan öldürülüyor farkında mısnız? Yavaş konuşabilirim, ama aklım yerinde...
O kadar hızlıyım ki, odamda ışığı söndürmeye kalktığımda, ışık sönmeden oturduğum yere dönebiliyorum.
Birçok siyah insanın başı dertte. Ama onlar özgür olmadıkça ben de özgür olamam.
Aklım kesiyorsa ve yüreğim inanıyorsa, başarabilirim.
Ben bir dövüşçüyüm. Göze göz karşılığa inanırım. Öteki yanağımı çevirmem. Karşılık vermeyen adama saygı duymam. Köpeğimi öldürürsen, kedini saklasan iyi edersin.
"Çalışmanın her saniyesinden nefret ediyordum ama kendime hep "Dayan!" diyordum. Bugün çalışacağım ve ömrümün sonuna kadar bir şampiyon olarak yaşayacağım."
Zevk mutluluk demek değildir. İnsanı takip eden gölgeden öte hiçbir önemi yoktur.
"Gencim, yakışıklıyım, hızlıyım, sevimliyim ve yenilmezim!" (Ağır siklet dünya şampiyonu olduğu sırada.)
Evde iyi biriyim ama dünyanın bunu bilmesini istemem. Anladığım kadarıyla alçakgönüllü insanların önü pek açık olmuyor.
Ben boksun Elvis'iyim.
.
Tek yapabileceğim doğruluk ve dürüstlük için dövüşmek. Hiç kimseyi kurtaramam. Süpermen bir bilim kurgu karakteri, ama ben gerçeğim.
Ben tüm zamanların en iyisiyim, 50 yaşına gelene kadar favori olan ben olacağım.
Bir hayatımız var, yakında geçmişte kalacak; yalnızca Allah için yaptıklarımız sonsuza dek kalacak.
"Şampiyon olduğum zaman,eski kot pantolonumu üzerime geçirip,eski bir şapka takıp,sakal bırakarak,beni kimsenin tanımadığı bir kasabanın sokaklarında yürüyüşe çıkacağım ve beni,ben olduğum için sevecek bir insan bulana kadar yürüyeceğim.
Bulduğumda onu 1 milyon dolarlık arazime götürüp, Cadillac arabalarımı kapalı havuzumu göstereceğim ve ona 'işte bunların hepsi senin, çünkü beni ben olduğum için seviyorsun' diyeceğim."
.Muhammed Ali Clay Kimdir?
Cassius Marcellus Clay Jr. 17 Ocak 1942 de, Kentuckyde dünyaya gelmiştir. Kendisini tüm dünyaya tanıtan özelliği ise, tüm zamanların en iyi ağır siklet boks şampiyonu olmasıdır.
Muhammed Louisville kentinde doğdu.
Afro – Amerikan ve İrlanda kökenli olan ünlü boksör, 12 yaşında boks ile tanıştı. Kısa bir süre içinde, Altın Eldiven Şampiyonası’nda yerini alan Ali, profesyonel lige 1960 da Roma’da aldığı altın madalya ile giriş yaptı.
18 yaşındayken kazandığı altın madalya,Ali’nin şöhretini tüm dünyaya yaydı.Ali, 22 yaşında iken, Liston’u yenerek “Dünya Şampiyonu” ünvanına sahip oldu. Zaferinin ardından dinini değiştirdiğini ve müslüman olduğunu açıklayarak, ismini Muhammed Ali olarak yeniledi.
Muhammed Ali, 1967 den 1970 e kadar olan 3 yıl boksa ara verdi barışçıl tavırları ve “Vietnamlılar bana hiç bir kötülük yapmadılar ki onlarla savaşayım.” gibi demeçleri ile dik bir duruş sergileyerek savaşa karşı olduğunu gösteren ünlü boksör, 5 yıl hapis cezasına ve 10 bin dolar para cezasına çarptırıldı.
lisansı ve pasaportu elinden alındığı için, sıkıntılı günler yaşadı iflas etti Ali, ailesinin desteği ve panel konuşmalarından geçimini sağladı. 1970 de boksa döndü.Ali’nin, profesyonel boks kariyerinde aldığı ilk mağlubiyet 1971 de Joe Frazier’a karşı yaşandı.
Asrın Maçına Muhammed Ali hazır değildi. Çünkü, üç buçuk senelik ring ayrılığının ardından, eski formuna kavuşamazdı.şampiyon” ünvanını almak isteyen Ali, Ken Norton’a sayı ile yenildiği maçta, aynı zamanda kırık bir çeneye de sahip oldu. maç sonrası, yakınları ve kamuoyu, Ali’nin kariyerinin bittiğini düşünmekteydi.hırsla çalışmaya devam etti Ken Norton’u da yenerek, rövanşı aldı.
1973 de, Muhammed Ali Joe Frazier ile unvan maçı için anlaştı Ali, Fraizer ile maç yaptı; ardından da Foreman’la maç ayarladı ve iki önemli maçı nakavtla kazanarak gündeme oturdu. kaybettiği ünvanı tekrar aldı, hem de tüm dünyaya, daha ayakta olduğunu göstermiş oldu.
1974 de, Foreman’ı sekizinci raundda nakavt eden Ali, hak ettiği ünvanı Floyd Patterson’ın ardından yeniden elde eden ikinci boksör oldu.1978 de, Spinks’e yenildi isede aynı yıl içinde rakibini yenip, Dünya Şampiyonluğu’nu 3 kez elde eden ilk boksör oldu.
1978 de şampiyon ünvanı ile, boksu bıraktı. Parkinson hastalığına yakalanan Ali, hastalığını gizleyerek maçlara çıktı. Büyük paralar için ringe dönen şampiyon, 2 maçını da kaybetti. Maçları kaybettiği isimler, Larry Holmes ve Trevor Berbick idi. şampiyonlara kaybetmişti.
Ali, profesyonel kariyerinde 5 defa yenilmiştir. Olimpiyat ve Dünya Şampiyonu Muhammed Ali, boksu bıraktığı 36 yaşına kadar, boks dünyasında tüm şampiyonlar açısından tek isimdi. Ali kariyeri boyunca, 37’si nakavt toplam 56 maç kazandı.
Muhammed Ali, kişilik olarak çok büyük ve karakterli bir isimdi.1960 Roma Olimpiyatları’ndan sonra, bir lokantada yalnızca beyazlara servis yapıldığını öğrenince,ırkçı uygulamayı protesto etmek için olimpiyattan kazandığı altın madalyasını Ohio Nehri’ne attı.
Ali güçlü karakterini de tüm insanlara yansıtmıştı. 1996 Atlanta Olimpiyatları’nda ise, nehre attığı madalyanın yerine, bir başka altın madalya verildi. Ali’nin Vietnam Savaşı’na karşı olduğu, hapis cezasına çarptırıldığı barışçıl yanı bir başka unutulmayan özelliği olmuştur.
2001 yılında, Hollywood tarafından hayatı filme alınan Muhammed Ali, Will Smith’in kendisini canlandırması ile, Ali isimli sinema filminde yeni nesile tanıtıldı.
Efsane Boksör Muhammed Ali'nin Hayatı
Dünya tarihinin gördüğü en önemli figürlerden biri olan Muhammed Ali, parkinson hastalığına yenik düştü 74 yaşında hayatını kaybetti. Muhammed Ali’yi efsane yapan yalnızca iyi bir boksör olması değildi. söyledikleri ve yaptıklarıyla her zaman adından söz ettirmeyi başardı
Müslüman olmadan önceki ismi Cassius Marcellus Clay Jr. olan Muhammed Ali, 17 Ocak 1942'de ırkçılığın çok yüksek olduğu Kentucky’de doğar. haylaz bir çocukluk geçirir ve sık sık kavgalara karışır.Boksa başlaması yaş gününde babasının hediye aldığı bisikletinin iki serseri tarafından çalınması sonucunda olur.
12 yaşında olan Clay, bisikletini çalanları şikayet etmek için polis merkezine gider. Boks ile ilgilenen bir polis memuruna şikayetini anlatır memur “Eğer boks biliyor olsaydın bisikletini çalmaya cesaret edemezlerdi.” der clay şaşırır. Polis Clay’in uzun kollarını geniş omuzlarını farketmiş, onu boksa yönlendirmeye çalışmaktadır.
polis memuru onu spor salonunda hocası Joe Martin’le tanıştırır. ve 12 yaşındaki genç Amerikalı’nın dünya şampiyonluğuna uzanan yolculuğu başlamış olur.Boks dünyasına hızlı giren Clay, amatör ligde 167 maçın 161’ini kazanarak rekor kırar. 1960 Roma Olimpiyatları’ndan 18 yaşında altın madalyayla ülkesine döner.
Clay, Roma Olimpiyatları dönüşünde kahraman gibi karşılanır fakat yaşadığı bir olay onun ülkesine olan bakış açısını değiştirir Clay Kentucky’de bir restorana gider restoran siyahlara servis yapılmadığını söyler. Clay çok sinirlenir, restorandan çıkar ve kazandığı altın madalyayı hiç düşünmeden nehre atar.
İslam dinine ilgi duyup ve araştıran Clay, 22 yaşında Sonny Liston’u yenip en genç Dünya Ağır Siklet Boks Şampiyonu olur. Zaferinin ardından islam dinini seçtiğini, adını da Muhammed Ali olarak değiştirdiğini açıklar.
Bu açıklamadan sonra Muhammed Ali’nin hayatı sert bir düşüşe geçer. O dönem Amerika’sının en büyük iendişe siyahların örgütlenmesi ve müslümanlığın yaygınlaşmasıdır. Bu iki görüşü savunan Ali Amerika için “problem” haline gelir.
Ali’yi pasifize etmenin yollarını arayan Amerika aliyi acilen Vietnam savaşına çağırır. şampiyon boksör efsane sözüyle karşı çıkar; “Vietnamlı’larla bir alıp veremediğim yok. onlar beni aşağılamadı. Onlarla savaşmayacağım”Bu, bardağı taşırır tutuklanır kefalet ile serbest kalır. şampiyonun lisansı ve ünvanı iptal edilir
hakkında para cezası ve 5 yıllık hapis isteği ile dava açılır. Televizyonlarda sosyolojik konuşan ve Amerika'daki sahte düzene karşı çıkan "Ali çözülmek üzeredir.Ali’nin hapis cezası yüksek mahkemede bozulur boks yapmadan geçen 3 buçuk yıl şampiyondan çok şey götürür.
Eski hızında olmayan Ali, dünya şampiyonluğunu 1977 yılında Leon Sprinks’e kaptırsa da 1978’de geri almayı başarır.boksda yalnızca 5 kez yenilen Ali, 36 yaşına kadar yaptığı 61 maçın 56’sını kazanma başarısını gösterdi 1981 de emekli oldu. Emekli oluşunda en büyük pay yakalandığı amansız parkinson hastalığı olmuştur.
Hastalığının ardından çiftliğine çekilen kendisini hayır işlerine adayan Muhammed Ali, 1996 Atlanta olimpiyat ateşini yakan kişi olur. olimpiyatlarda, 1960 da kazanıp nehre attığı altın madalyası düzenlenen bir törenle tekrar verilir.
Muhammed Ali, insanlara yardımcı olmayı ve onlar için bir şeyler yapmayı sevdi. Vietnamlı 21 yaşında bir genç intihara kalkıştığında onu kurtarmaya çalışanlar ne istediğini sorar.Aliyi ister. Ali büyüklüğünü gösterir genci kurtarır. Olayın sonunda gazeteler Ali’nin şu sözlerine yer verir: “Bir hayat kurtarmak dünyanın bütün şampiyonluklarından daha değerlidir.”
