DTP'nin kaderi bugün belli oluyor

Bu konuyu okuyanlar

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

spybot

Müdavim
Emektar
Katılım
1 Kasım 2008
Mesajlar
47,206
Reaksiyon puanı
629
Puanları
113
69804.jpg



DTP'nin kaderi bugün belli oluyor
08 Aralık 2009 Salı 00:45
Raportörlerin kapatılsın diye görüş bildirdiği DTP davası bugün Anayasa Mahkemesi'nde esastan görüşülecek.


Anayasa Mahkemesi, Demokratik Toplum Partisi'nin (DTP) kapatılması istemiyle açılan davayı bugün esastan görüşmeye başlayacak.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, DTP'nin, "Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü aleyhine eylemlerin odağı" haline geldiği gerekçesiyle, "Temelli kapatılması" istemiyle 16 Kasım 2007'de dava açmıştı.

Görevlendirilen raportörler, raporu tamamlayarak Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç'a teslim etmişti. Raporun, Anayasa Mahkemesi heyetini bağlayıcılığı bulunmuyor.

İddianamede, kapatma talebiyle birlikte milletvekilleri DTP Genel Başkanı Ahmet Türk, Aysel Tuğluk, Sebahat Tuncel, Osman Özçelik, İbrahim Binici, Selahattin Demirtaş, Sevahir Bayındır ve Fatma Kurtulan'ın da aralarında bulunduğu 221 parti üyesi hakkında Anayasa'nın 69/9 ve Siyasi Partiler Yasası'nın 95. maddeleri uyarınca, siyasi yasak getirilmesi isteniyor.

Anayasa'ya göre bir siyasi partinin kapatılmasına karar verilebilmesi için nitelikli çoğunluğun oyu aranacak. Buna göre, kapatma kararı için Anayasa Mahkemesi'nin 11 asıl üyesinin en az 7'sinin oyu gerekecek.

Başsavcılığın iddianamesinde, "Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne aykırı eylemlerin odağı haline gelen ve Anayasa'nın 68. maddesinin dördüncü fıkrasına, 2820 sayılı Siyasi Partiler Yasası'nın 78, 80, 81, 82. ve 90. maddelerine aykırı eylemlerde bulunduğu açıkça anlaşılan Demokratik Toplum Partisi'nin, Anayasa'nın 69. maddesinin altıncı fıkrası ile 2820 sayılı Yasa'nın 101/1-b ve 103. maddeleri gereğince temelli kapatılmasına" karar verilmesi istenmişti.

İddianamede, partinin kapatılmasına beyan ve faaliyetleri ile neden olan 221 kişinin, temelli kapatılmaya ilişkin kararın Resmi Gazete'de yayınlanmasından itibaren 5 yıl süreyle bir başka siyasi partinin kurucusu, yöneticisi, deneticisi ve üyesi olamayacaklarına karar verilmesi de talep edilmişti.

Hakkında siyasi yasak istenen kişilerin isimleri şöyle:

"Aydın Budak, Abdulkadir Fırat, Abdullah İsnaç, Abdurrahim Bilen, Ahmet Aka, Ahmet Ay, Ahmet Aydın, Ahmet Cengiz, Ahmet Narım, Ahmet Özbay, Ahmet Türk, Ahmet Yalçıntaş, Akif Hamitoğlu, Alaattin Ege, Alaattin Enül, Ali Aslan, Ali Bozan, Ali Gün, Ali Sever, Arif Yayla, Aslan Kızıl, Ayfer Ekin, Ayhan Karabulut, Aynur Coşkun, Aysel Tuğluk, Ayşe Arslan, Azize Yağız, Bahar Yeşilyurt, Bayram Bozan, Bedirhan Aklan, Bedri Arslan, Bedir Fırat, Behçet Tunç, Beşir Bekle, Burak Avcı, Burhan Yürek, Büro Görmez, Cafer Selçuk, Cemal Coşgun, Cemal Kuhak,

Cemalettin Padir, Çiçek Arıç, Çimen Işık, Deniz Yeşilyurt, Dicle Manap, Doğan Erbaş, Emin Uslu, Emral Dağdelen, Erdoğan Karaca, Ethem Şahin, Eyüphan Aksu, Ezgi Dursun, Fatma Kurtulan, Faysal Yaçan, Fehime Ete, Ferdi Sönmez, Ferhan Türk, Ferit Datlı, Fettah Dadaş, Fuat Arslan, Funda Apak, Gülhanım Doğan, Gürü Toprak, Hacer Taşarsu, Hacı Özbay, Hacı Üzen, Halil Adıgüzel, Halis Yurtsever, Halit Kahraman, Halit Taşçı, Hatice Adıbelli, Hazal Aras, Hediye Tekin, Hilmi Aydoğdu, Hilmi Karaoğlan, Hüseyin Bektaşoğlu, Hüseyin Çalışçı,

Hüseyin Kalkan, Hüseyin Şahin, Hüseyin Yılmaz, Hüsnü Koyuncu, İbrahim Binici, İbrahim Erkul, İbrahim Halil Parıldar, İbrahim Sunkur, İhsan Güler, İlhan Öymen, İsmet Aras, İzzet Belge, Kemal Aktaş, Kemal Çağlan, Kenan Demir, Kudret Ecer, Leyla Zana, Lezgin Bingöl, Lezgin Örnek, Lütfi Dağ, Mahmut Alınak, Mahmut Aydıncı, Mahmut Güngör, Mahmut Kayar, Medeni Kırıcı, Mehmet Ali Öcalan, Mehmet Ali Yaman, Mehmet Ayas, Mehmet Bayraktar,

Mehmet Cevat İnce, Mehmet Emin Acar, Mehmet Emin Yanardağ, Mehmet Emin Yıldız, Mehmet Faik Taşkın, Mehmet Hatip Dicle, Mehmet İnsan, Mehmet Kodaman, Mehmet Latif Alp, Mehmet Muhti Aslan, Mehmet Sait Şaşmaz, Mehmet Salih Duran, Mehmet Salih Koca, Mehmet Salim Sağlam, Mehmet Sefa Güngör, Mehmet Şakar, Mehmet Şirin Karademir, Mehmet Şirin Tetik, Mehmet Tilki, Mehmet Topçu, Mehmet Tusun, Mehmet Veysi Dilekçi, Mehmet Yaşik,

Mehmet Zeki Doğru, Meliha Varışlı, Menderes Öner, Merak Kurum, Metin Tekçe, Mikail Varhan, Muhlis Altun, Murat Avcı, Murat Daş, Murat Öztürk, Musa Farisoğulları, Mustafa Atmaca, Mustafa Eraslan, Mustafa Tuç, Müslüm Kılıç, Nayif Coşkun, Nazahat Kaya, Nazime Ceren Salmanoğlu, Necdet Atalay, Nedim Taş, Nimet Özalp, Nizamettin Öztürk, Nuray Kılıç, Nurettin Demirtaş, Nusrat Akın, Onur Geldi, Orhan Miroğlu, Orhan Tunç, Osman Akkoyun, Osman Baydemir, Osman İbek, Osman Özçelik, Osman Taşdemir, Ömer Aşgakara, Ömer Yılmaz, Özgür Söylemez,

Pakize Ukşul, Pelgüzar Kaygısız, Pınar Uzun, Ramazan Özmen, Resul Atay, Sabahat Tuncel, Sabri Çelebi, Sabriye Burumtekin, Salih Karaaslan, Saniye Turhan, Sara Aktaş, Sebahattin Işık, Sebahattin Suvağcı, Sedat Yurttaş, Selahattin Demirtaş, Selim Engin, Selim Sadak, Selma Irmak, Selma Söker, Serhat Ölmez, Sevehir Bayındır, Seydi Ahmet Öcalan, Seyithan Kırar, Sırrı Keleş, Sıtkı Adsız, Sibel Öz,

Sinem Akyüz, Sima Dorak, Sinan Uğur, Sultan Uğraş, Suna Akkuş, Süleyman Kılıç, Şaban Yılmaz, Şakir Acar, Şükrü Binici, Tamer Temel, Taylan Gürel, Tuncer Bakırhan, Türkan Yüksel, Uğur Saraç, Vakkas Dalkılıç, Veli Aramaz, Yakup Aslan, Yıldız Aktaş, Yıldız Bahçeci, Yusuf Kaya, Yusuf Tokdemir, Yüksel İğdeli, Zahide Besin, Zeki Aslan, Zeynep Doğan, Zeynep Karaman, Ziver Gümüş ve Ziya Akdemir."


Başka bir parti üyesi olan ve isim benzerliği nedeniyle listeye alınan Halil İmrek ile iddianamenin hazırlanmasından sonra ölen Fevzi Kara, siyasi yasak istemli listeden çıkarıldı.

Böylece, siyasi yasak istenenlerin sayısı 221'den 219'a düştü. İddianamede ayrıca, "Davalı partinin dava süresince yapılacak seçimlere katılamayacağına", "Dava tarihinde parti bünyesinde üye, yönetici, belediye başkanı ve milletvekili olarak görev alanların bir başka siyasi parti listesinden veya bağımsız olarak dava süresince seçimlere katılamayacağına", "Davalı partiye ödenebilecek hazine yardımlarının banka hesabında blokesine" ve "Davalı partinin üye kayıtlarının durdurulmasına" karar verilmesi de istenmişti.

http://www.internethaber.com/news_detail.php?id=220228
 

ATmaCA53

Müdavim
Katılım
21 Nisan 2009
Mesajlar
3,993
Reaksiyon puanı
35
Puanları
0
kapansın ama adamlar yeni partiyi çoktan kurdular, hadep, dehağ, dtp kapandıktan sonra bir diğeri açılacak.
 

Elbruz46

Müdavim
Katılım
22 Şubat 2008
Mesajlar
11,931
Reaksiyon puanı
1,338
Puanları
113
Adamlar BDP yi kurmuşlar bile...

Kapansın şerefsizlerin partisi...
 

quasimodo

Müdavim
Katılım
20 Aralık 2008
Mesajlar
1,929
Reaksiyon puanı
57
Puanları
0
devletimizin[derinden bahsediyorum]bu girişimi önemli ve gereklidir
derin devletin pkk ile ilgili siyasi kanadındaki isimler deşifre olmuş kaşarlanmış artık emirleri dinlemez olmuşlardır yeni isimlerin komsomola girmeleri sağlanmalıdır almanyadan gelecek aydınlar!!!vardır onların siyaset girdabına itilmweleri gerekmektedir
doğunun eniştesi olarak sesleniyorum
doğuda iş ve aş sorunu vardır bir dulun maaşıyla üç aile geçinmektedir oraya atılan bombaların okula hastaneye fabrikaya dönüşmesi gerekmektedir
artık herkez uyandı bu kürt laz meselesi değil israil ve uşağı abd nin bop ne ülkemizi hazırlamak ülkqemizi zayıflatmak halkı din dil ırk ayrımcılığıyla birbirine düşman etmek amacıyla yapılan aralarında görevleri ülkemizi korumak yönetmek veya adaletin tecellisine yardımcı olmak olan bazı bedhahların oyunudur
bugün dtp yi kapatan yarın başkasını açacaktır
spybot kardeşim bu haberi ilettiğin için teşekkür ederim bunları yazmamıza vesile oldun
ama biz haddimizi biliriz eğer bir büyüğümüz açıklama getirirse sukut oluruz



Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi
Ey Türk Gençliği!
Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.
Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, İstiklâl ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.
Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!


Mustafa Kemal Atatürk
20 Ekim 1927

ata_imza.gif


Atamızın hitabesinin önemli uyan taraflarını çizeyim dedim her kelimesi bugünü işaret ediyor
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst