- Katılım
- 30 Temmuz 2009
- Mesajlar
- 23,098
- Reaksiyon puanı
- 1,117
- Puanları
- 293
- Yaş
- 40
Türk futbolunun lokomotifi olan Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş ve Trabzonsporun mali açıdan durumları nasıl?
Yeni sezonun heyecanı taraftarları yavaş yavaş yörüngesine çekerken borsaya açık futbol kulüplerinin mali işler departmanları için bu sezon KAPa yapılan yıllık Mali Tablo bildirimleri ile sona erdi.Açıklanan verileri yorumlamadan önce birkaç uyarıda bulunmak gerekiyor.
Fenerbahçenin ve Trabzonsporun store gelirleri bu rakamlar içinde yer almıyor,
Galatasarayın kombine&loca gelirleri bu gelirlerin içinde yer almıyor.
En çok kazanan Galatasaray
Galatasaray, borsaya açık dört futbol kulübü içinde en çok gelir elde eden kulüp. Geçtiğimiz seneye göre gelirini %44 oranında artıran Sarı Kırmızılı ekibin 2012-13 sezonunda elde ettiği gelir 322,70 milyon TL oldu. Galatasarayın ardından en yüksek geliri 246,50 milyon TL ile Fenerbahçe elde ederken, kayda değer bir gelir dalgalanmasının olmaması bardağın hangi tarafına baktığına göre değişiyor. Dolu taraf böylesi bir futbol ortamında şirketin gelirlerini koruduğuna işaret ederken, boş taraf gelirin hiç artmasa enflasyon oranında artması gerektiğini söyleyebilir.
Bu iki kulübün ardından en çok gelir elde eden takım olarak Beşiktaş çıkıyor karşımıza. İki sezondur Avrupaya gidemediği için gelirleri etkilenen kulübün geçtiğimiz seneye göre %4 oranında gelir kaybı var. Siyah Beyazlı şirketin 2012-13 sezonu geliri 147,42 milyon TL.
En dramatik gelir kaybını yaşayan takım ise Borsa İstanbulun tek Anadolu takımı Trabzonspor. Şampiyonlar Ligi gelirlerinin geçtiğimiz sezon Bordo Mavili kulübü pas geçmesi sonucunda gelirler %51 oranında düşerek 66,70 milyon TL oldu.
Ülkemizde gelirlerin lokomotifi durumdaki yayın gelirleri Fenerbahçe ve Galatasarayda artık ilk sırada yer almıyor. Bu iki kulüp sponsorluk anlaşmaları, lisanslı ürün satışları gibi ticari gelirlerde büyük aşama kaydederek riski daha sağlıklı bir şekilde dağıtıyor.
Borsaya açık bu dört takımın Süper Ligden elde ettiği yayın geliri 230 milyon TLyi buluyor. Toplam pay içinde 4 kulüp tüm gelirin %37sini elde ederken kalan 14 kulübe düşen pay %63 oluyor ve bir takım için kabaca %4,5 gibi bir oran düşüyor. Bu çok basit bir hesaplama ancak yayın gelirlerinin dağıtımındaki adalete dikkat çekmek için çarpıcı.
Bir başka gelir kapısı da takımların stadyumları. Yazının başında belirttiğimiz gibi Galatasarayın kombine ve loca gelirleri bu tabloda yok. Çünkü o gelirler derneğin, şirketin değil. Ancak dernek bu hakkı 16 sezon için 442,90 milyon TL karşılığında halka açık şirkete sattı. Bu işlemle birlikte 1 Haziran 2014 tarihinden itibaren stat hasılatları şirketin gelir hesabına yazılacak. Bu da yıllık kabaca 28 milyon TL olacak. Ancak bu gelir henüz şirketin kasasına girmeden derneğe olan borçtan ötürü halka açık şirket derneğe 24 milyon TL faiz ödedi. Gelirden halka açık şirket 2014-15 sezonunda yararlanmaya başlayacağına göre 2013-14 sezonu için de aşağı yukarı 25-30 milyon TL bir faiz ödemesi yapılacak. Böylelikle şirket kasasına daha bir kuruş girmeden 50 milyon TL ödemiş olacak.
Trabzonsporun stat hasılatından bahsetmek gerekli ancak ortada bir stat hasılatı yok diyebiliriz. Sadece 17 maç üzerinden bir hesap yaparsak bir adet koltuğun getirisi 14 TL civarında.Beşiktaşın performansı da çok iç açıcı değil ancak yeni stat ile ivme kazanacağına duyulan inanç Vodafonea da hasıl olmuş olacak ki stadın sponsoru oldu.
Beşiktaşın tüm stat geliri, Galatasarayın sadece bilet satış fiyatına eşit neredeyse. Fenerbahçenin geliri ise Beşiktaşın gelirinin 2,5 katı.
Tek kâr eden kulüp Fenerbahçe
Kulüplerin gelir gider dengesinde bir ip cambazı hassasiyetinden oldukça uzak oldukları kar zarar tablosunun en alt kısmında ortaya tüm çıplaklığı ile çıkıyor.
Borsada işlem gören dört kulübün toplam zararı 227,75 milyon TL. Tek kar eden kulüp ise 1,6 milyon TL ile Fenerbahçe olurken onun da finansal sonuçlarında gerileme göre çarpıyor. Geçtiğimiz sezon 5,8 milyon TL olan karda bir erime söz konusu. Ancak söz konusu şirketlerin kar amacı gütmemeleri ve 2-3 milyon TL kar elde etmeleri en optimum durum.
Futbolun en temel unsuru olan futbolcular, kulüplerin en büyük gider merkezi. Toplam giderlerin için dört takım için en az %50si futbolcu ve teknik ekibin ücretlerinden oluşuyor.
Futbolcular ve teknik ekibe geçtiğimiz sezon en çok ücreti ödeyen takım 195,32 milyon TL ile Galatasaray olurken ücret giderlerindeki artış geçtiğimiz seneye göre %39 olmuş durumda. Futbolcu ücret giderleri futbol giderlerinin %58ini oluştururken, gelirlerin %61i futbolcu ve teknik ekibe ücret olarak ödeniyor.
Fenerbahçe, Galatasaraydan sonra futbolculara en yüksek ödemeyi yapan kulüp. Sarı Lacivertliler 2012-13 sezonunda gelirlerinin %66sını futbolcu ve teknik ekibe öderken önceki sezona göre artış %44 oldu. Fenerbahçenin ödediği 162,11 milyon TL futbol giderlerinin %64ünü oluşturuyor.
Futbolcu ücretlerinde ciddi manada indirime giden Beşiktaş futbolcu ve teknik ekip ücretini bir önceki sezona göre %35 düşürmeyi başardı. 92,2 milyon TL giderin gelire oranı %63 olurken giderler içindeki payı ise %53 oldu.
Trabzonspor da Beşiktaş ile birlikte ücretlerde indirime giden iki kulüpten biri. Ancak oran gelirdeki azalışa göre devede kulak kalıyor. Gelir %50 düşerken futbolcu ve teknik ekip ücretleri sadece %9 azalarak 86,48 milyon TL oldu. Trabzonspor 2012-13 sezonunda kazandığı her 100 TL için futbolcu ve teknik ekibe 130 TL ödemek durumunda kaldı. Futbolcu giderleri, futbol faaliyetlerinin %70inin oluşturuyor Trabzonsporda. Yeni hocası ile bu alanda yapılacak anlamlı bir tasarruf ortaya daha stabil tablolar çıkartabilecek düzeyde ancak yapılan yeni transferlerin etkisini kestirmek zor.
2013-14 yılı için kulüpleri futbolcu ve teknik ekibe taahhütleri ise hiç de azımsanacak cinsten değil. Özellikle döviz üzerinden yapılan anlaşmaların çokluğu olası döviz riskini de beraberinde getiriyor.
Maç başı ücretleri sözleşme toplamlarından oluşuyor. Bir kulüpte 30 oyuncu üzerinden ve takımın 40 maç yaptığını var sayarsak maç başı ücretlerin ederi Fenerbahçe ve Galatasaray için 8 8,5 milyon uroyu bulurken Beşiktaşta ödenecek tutarın 9 10 milyon euro olması kuvvetle muhtemel.
Borçları azaltan tek takım Beşiktaş
*İlişki taraf borçları göz ardı edilmiştir.
Kulüplerin bankalara ve üçüncü kişi & kurumlara borçlarına baktığımızda borçlarını bir önceki sezona göre azaltan kulübün Beşiktaş olduğu görülüyor. Beşiktaş ve borç kelimeleri yan yana geldiğinde akla gelen Yıldırım Demirörene olan borçlar BJK Derneğinin hesapların görünüyor, onu ayrıca belirtmek gerekli.
En borçlu kulüp olarak görünen Galatasarayda borcun rakamsal karşılığı 344 milyon TL iken geçtiğimiz seneye göre artış %33 oldu. Fenerbahçede ise borcun geçtiğimiz seneye göre %91 artması düşündürücü. 31-05-2013 tarihi itibarı ile borç rakamı 315,26 milyon TL.
Beşiktaş borcunu geçtiğimiz sezona göre %35 azaltırken ödenmesi gereken tutar 182,22 milyon TL. Ancak bu rakama vergi borçlarının hiçbir kulüp dahil olmadığını söyleyelim. Ödenmeyen ve ödenmeyecek borçları buraya alarak kafa karıştırmaya gerek yok.
Trabzonsporda artışın %6da kalması kabul edilebilir bir durumken Trabzonspor rakamsal olarak da en az borca sahip kulüp. Kulübün borcu 123,16 milyon TL.
Kulüplerin borçlarının kamburu ise finansal giderler. Faiz ve kur farkından dolayı kulüplerin ciddi giderleri söz konusu. Galatasaray finansal giderleri 52,4 mlyon TL olurken bunu 25 milyon TLsi derneğe olan borca işletilen faiz. Beşiktaşın finansal giderleri ise 22,72 milyon TL ile Galatasarayın ardından geliyor. Trabzonsporun giderleri 8,4 milyon TL olurken, Fenerbahçede rakam 3 milyon TL oldu.
Özkaynakları pozitif tek takım Fenerbahçe
Kulüplerin zararları, özkaynaklarını eritmiş durumda. Beşiktaş ve Galatasaray bedelli sermaye artırımına karşın hala negatif özkaynak değerine sahipken, Trabzonspor geçtiğimiz yılki zarar ile ilk defa negatif özsermaye ile tanıştı. Fenerbahçe ise rakiplerinin çok önünde bu konuda.
Sonuç olarak Fenerbahçe istikrarlı yapısı ile Galatasaraydan bir adım önde duruyor. Gelir yaratma becerisi ile Galatasaray özellikle lisanslı ürün gelirlerinde kendine pazarda hatırı sayılır bir yer edinmiş durumda. Beşiktaş düşen giderleri özellikle futbolcu ücretlerindeki disiplin ile yaratamadığı geliri sübvanse etmiş durumda. Trabzonsporun ise alması gereken daha çok yol var. Stadyum gelirlerine el atmak, store ürün yelpazesini genişletmek ilk yapılması gerekenler.
Sahadaki başarı karşılığında daha kötü tablolara razı olmayacak yöneticilere sahip olmak dileği ile.
KAYNAK
Yeni sezonun heyecanı taraftarları yavaş yavaş yörüngesine çekerken borsaya açık futbol kulüplerinin mali işler departmanları için bu sezon KAPa yapılan yıllık Mali Tablo bildirimleri ile sona erdi.Açıklanan verileri yorumlamadan önce birkaç uyarıda bulunmak gerekiyor.
Fenerbahçenin ve Trabzonsporun store gelirleri bu rakamlar içinde yer almıyor,
Galatasarayın kombine&loca gelirleri bu gelirlerin içinde yer almıyor.
En çok kazanan Galatasaray
Galatasaray, borsaya açık dört futbol kulübü içinde en çok gelir elde eden kulüp. Geçtiğimiz seneye göre gelirini %44 oranında artıran Sarı Kırmızılı ekibin 2012-13 sezonunda elde ettiği gelir 322,70 milyon TL oldu. Galatasarayın ardından en yüksek geliri 246,50 milyon TL ile Fenerbahçe elde ederken, kayda değer bir gelir dalgalanmasının olmaması bardağın hangi tarafına baktığına göre değişiyor. Dolu taraf böylesi bir futbol ortamında şirketin gelirlerini koruduğuna işaret ederken, boş taraf gelirin hiç artmasa enflasyon oranında artması gerektiğini söyleyebilir.
Bu iki kulübün ardından en çok gelir elde eden takım olarak Beşiktaş çıkıyor karşımıza. İki sezondur Avrupaya gidemediği için gelirleri etkilenen kulübün geçtiğimiz seneye göre %4 oranında gelir kaybı var. Siyah Beyazlı şirketin 2012-13 sezonu geliri 147,42 milyon TL.
En dramatik gelir kaybını yaşayan takım ise Borsa İstanbulun tek Anadolu takımı Trabzonspor. Şampiyonlar Ligi gelirlerinin geçtiğimiz sezon Bordo Mavili kulübü pas geçmesi sonucunda gelirler %51 oranında düşerek 66,70 milyon TL oldu.
Ülkemizde gelirlerin lokomotifi durumdaki yayın gelirleri Fenerbahçe ve Galatasarayda artık ilk sırada yer almıyor. Bu iki kulüp sponsorluk anlaşmaları, lisanslı ürün satışları gibi ticari gelirlerde büyük aşama kaydederek riski daha sağlıklı bir şekilde dağıtıyor.
Borsaya açık bu dört takımın Süper Ligden elde ettiği yayın geliri 230 milyon TLyi buluyor. Toplam pay içinde 4 kulüp tüm gelirin %37sini elde ederken kalan 14 kulübe düşen pay %63 oluyor ve bir takım için kabaca %4,5 gibi bir oran düşüyor. Bu çok basit bir hesaplama ancak yayın gelirlerinin dağıtımındaki adalete dikkat çekmek için çarpıcı.
Bir başka gelir kapısı da takımların stadyumları. Yazının başında belirttiğimiz gibi Galatasarayın kombine ve loca gelirleri bu tabloda yok. Çünkü o gelirler derneğin, şirketin değil. Ancak dernek bu hakkı 16 sezon için 442,90 milyon TL karşılığında halka açık şirkete sattı. Bu işlemle birlikte 1 Haziran 2014 tarihinden itibaren stat hasılatları şirketin gelir hesabına yazılacak. Bu da yıllık kabaca 28 milyon TL olacak. Ancak bu gelir henüz şirketin kasasına girmeden derneğe olan borçtan ötürü halka açık şirket derneğe 24 milyon TL faiz ödedi. Gelirden halka açık şirket 2014-15 sezonunda yararlanmaya başlayacağına göre 2013-14 sezonu için de aşağı yukarı 25-30 milyon TL bir faiz ödemesi yapılacak. Böylelikle şirket kasasına daha bir kuruş girmeden 50 milyon TL ödemiş olacak.
Trabzonsporun stat hasılatından bahsetmek gerekli ancak ortada bir stat hasılatı yok diyebiliriz. Sadece 17 maç üzerinden bir hesap yaparsak bir adet koltuğun getirisi 14 TL civarında.Beşiktaşın performansı da çok iç açıcı değil ancak yeni stat ile ivme kazanacağına duyulan inanç Vodafonea da hasıl olmuş olacak ki stadın sponsoru oldu.
Beşiktaşın tüm stat geliri, Galatasarayın sadece bilet satış fiyatına eşit neredeyse. Fenerbahçenin geliri ise Beşiktaşın gelirinin 2,5 katı.
Tek kâr eden kulüp Fenerbahçe
Kulüplerin gelir gider dengesinde bir ip cambazı hassasiyetinden oldukça uzak oldukları kar zarar tablosunun en alt kısmında ortaya tüm çıplaklığı ile çıkıyor.
Borsada işlem gören dört kulübün toplam zararı 227,75 milyon TL. Tek kar eden kulüp ise 1,6 milyon TL ile Fenerbahçe olurken onun da finansal sonuçlarında gerileme göre çarpıyor. Geçtiğimiz sezon 5,8 milyon TL olan karda bir erime söz konusu. Ancak söz konusu şirketlerin kar amacı gütmemeleri ve 2-3 milyon TL kar elde etmeleri en optimum durum.
Futbolun en temel unsuru olan futbolcular, kulüplerin en büyük gider merkezi. Toplam giderlerin için dört takım için en az %50si futbolcu ve teknik ekibin ücretlerinden oluşuyor.
Futbolcular ve teknik ekibe geçtiğimiz sezon en çok ücreti ödeyen takım 195,32 milyon TL ile Galatasaray olurken ücret giderlerindeki artış geçtiğimiz seneye göre %39 olmuş durumda. Futbolcu ücret giderleri futbol giderlerinin %58ini oluştururken, gelirlerin %61i futbolcu ve teknik ekibe ücret olarak ödeniyor.
Fenerbahçe, Galatasaraydan sonra futbolculara en yüksek ödemeyi yapan kulüp. Sarı Lacivertliler 2012-13 sezonunda gelirlerinin %66sını futbolcu ve teknik ekibe öderken önceki sezona göre artış %44 oldu. Fenerbahçenin ödediği 162,11 milyon TL futbol giderlerinin %64ünü oluşturuyor.
Futbolcu ücretlerinde ciddi manada indirime giden Beşiktaş futbolcu ve teknik ekip ücretini bir önceki sezona göre %35 düşürmeyi başardı. 92,2 milyon TL giderin gelire oranı %63 olurken giderler içindeki payı ise %53 oldu.
Trabzonspor da Beşiktaş ile birlikte ücretlerde indirime giden iki kulüpten biri. Ancak oran gelirdeki azalışa göre devede kulak kalıyor. Gelir %50 düşerken futbolcu ve teknik ekip ücretleri sadece %9 azalarak 86,48 milyon TL oldu. Trabzonspor 2012-13 sezonunda kazandığı her 100 TL için futbolcu ve teknik ekibe 130 TL ödemek durumunda kaldı. Futbolcu giderleri, futbol faaliyetlerinin %70inin oluşturuyor Trabzonsporda. Yeni hocası ile bu alanda yapılacak anlamlı bir tasarruf ortaya daha stabil tablolar çıkartabilecek düzeyde ancak yapılan yeni transferlerin etkisini kestirmek zor.
2013-14 yılı için kulüpleri futbolcu ve teknik ekibe taahhütleri ise hiç de azımsanacak cinsten değil. Özellikle döviz üzerinden yapılan anlaşmaların çokluğu olası döviz riskini de beraberinde getiriyor.
Maç başı ücretleri sözleşme toplamlarından oluşuyor. Bir kulüpte 30 oyuncu üzerinden ve takımın 40 maç yaptığını var sayarsak maç başı ücretlerin ederi Fenerbahçe ve Galatasaray için 8 8,5 milyon uroyu bulurken Beşiktaşta ödenecek tutarın 9 10 milyon euro olması kuvvetle muhtemel.
Borçları azaltan tek takım Beşiktaş
*İlişki taraf borçları göz ardı edilmiştir.
Kulüplerin bankalara ve üçüncü kişi & kurumlara borçlarına baktığımızda borçlarını bir önceki sezona göre azaltan kulübün Beşiktaş olduğu görülüyor. Beşiktaş ve borç kelimeleri yan yana geldiğinde akla gelen Yıldırım Demirörene olan borçlar BJK Derneğinin hesapların görünüyor, onu ayrıca belirtmek gerekli.
En borçlu kulüp olarak görünen Galatasarayda borcun rakamsal karşılığı 344 milyon TL iken geçtiğimiz seneye göre artış %33 oldu. Fenerbahçede ise borcun geçtiğimiz seneye göre %91 artması düşündürücü. 31-05-2013 tarihi itibarı ile borç rakamı 315,26 milyon TL.
Beşiktaş borcunu geçtiğimiz sezona göre %35 azaltırken ödenmesi gereken tutar 182,22 milyon TL. Ancak bu rakama vergi borçlarının hiçbir kulüp dahil olmadığını söyleyelim. Ödenmeyen ve ödenmeyecek borçları buraya alarak kafa karıştırmaya gerek yok.
Trabzonsporda artışın %6da kalması kabul edilebilir bir durumken Trabzonspor rakamsal olarak da en az borca sahip kulüp. Kulübün borcu 123,16 milyon TL.
Kulüplerin borçlarının kamburu ise finansal giderler. Faiz ve kur farkından dolayı kulüplerin ciddi giderleri söz konusu. Galatasaray finansal giderleri 52,4 mlyon TL olurken bunu 25 milyon TLsi derneğe olan borca işletilen faiz. Beşiktaşın finansal giderleri ise 22,72 milyon TL ile Galatasarayın ardından geliyor. Trabzonsporun giderleri 8,4 milyon TL olurken, Fenerbahçede rakam 3 milyon TL oldu.
Özkaynakları pozitif tek takım Fenerbahçe
Kulüplerin zararları, özkaynaklarını eritmiş durumda. Beşiktaş ve Galatasaray bedelli sermaye artırımına karşın hala negatif özkaynak değerine sahipken, Trabzonspor geçtiğimiz yılki zarar ile ilk defa negatif özsermaye ile tanıştı. Fenerbahçe ise rakiplerinin çok önünde bu konuda.
Sonuç olarak Fenerbahçe istikrarlı yapısı ile Galatasaraydan bir adım önde duruyor. Gelir yaratma becerisi ile Galatasaray özellikle lisanslı ürün gelirlerinde kendine pazarda hatırı sayılır bir yer edinmiş durumda. Beşiktaş düşen giderleri özellikle futbolcu ücretlerindeki disiplin ile yaratamadığı geliri sübvanse etmiş durumda. Trabzonsporun ise alması gereken daha çok yol var. Stadyum gelirlerine el atmak, store ürün yelpazesini genişletmek ilk yapılması gerekenler.
Sahadaki başarı karşılığında daha kötü tablolara razı olmayacak yöneticilere sahip olmak dileği ile.
KAYNAK