TBM
Müdavim
- Katılım
- 28 Ekim 2008
- Mesajlar
- 6,587
- Reaksiyon puanı
- 358
- Puanları
- 83
Çin'e bağlı Uygur Özerk Bölgesi'nde (Doğu Türkistan) 2016'da bölge valiliği görevine gelen Chen Quanguo'nun uygulamaları Doğu Türkistanlılara yapılan baskıyı en üst seviyeye çıkarmıştı.
ÜRÜMÇİ (QHA) -
Çin'e bağlı Uygur Özerk Bölgesi'nde (Doğu Türkistan) 2016'da bölge valiliği görevine gelen Chen Quanguo'nun uygulamaları Doğu Türkistanlılara yapılan baskıyı en üst seviyeye çıkarmıştı. Quango'nun yaptığı uygulamaların kronolojik bir listesini Özgür Asya Radyosu (RFA) yayınladı.
İngilizce yayınlanan liste şu şekilde:
İngilizce yayınlanan liste şu şekilde:
- Zorunlu check-up muayenleri, DNA örneklerini toplanması ve kişisel sağlık bilgilerinin toplanması,
- Kontrol noktalarının oluşturulması, polis sayısının 7 katına kadar çıkartılması,
- Uygur ve Han Çinlilerinin evliliklerine maddi destek planı ve asimilasyon teşviki,
- Zorunlu açık mektup uygulaması ile toplumun tüm önde gelen Uygurlarına, Türk kökenli ve Müslüman olduklarını inkar etme ve Çin Komünist Partisine sadakat bildirme zorunluluğu,
- Uygur ve Kazakların pasaportlarına el koyulma, yurtdışındaki öğrencilerin ülkeye dönmelerinin emri ve ülke dışına para transferlerinin kontrolü,
- "10 hane 1 bütün" politikası ile 10 hanelik gruptan bir kişinin suçu tüm hane halklarının tutuklanmasının önü açıldı, ifşa etme ve polise bildirmenin ödüllendirileceği duyuruldu, komşulara birbirlerini izlemeleri emri,
- İslami adların yasaklandığı bir liste yayımlandı, 29 Müslüman ismi yasaklandı. bu emrin geriye dönük de olduğu belirtildi,
- "Camilerin standartizayonu" politikası ile camiiler Komünist Partri propaganda merkezlerine dönüştürüldü, 2012 yılı öncesinde yayınlanan tüm Kuranlar toplatıldı,
- Nisan 2017'de bölgede toplama kampları açıldı, Uygur ve diğer Türk halklarından 500.000'i aşkın insan buralarda yargısız hapsedildi,
- Uygurca ilk ve orta okullarda da kaldırıldı ve yasaklandı,
- Son olarak Uygurların, Çinli mahallelerinde ve Çinlilerin de Uygur mahallerinde yaşaması kampanyası başlatıldı.
- Kontrol noktalarının oluşturulması, polis sayısının 7 katına kadar çıkartılması,
- Uygur ve Han Çinlilerinin evliliklerine maddi destek planı ve asimilasyon teşviki,
- Zorunlu açık mektup uygulaması ile toplumun tüm önde gelen Uygurlarına, Türk kökenli ve Müslüman olduklarını inkar etme ve Çin Komünist Partisine sadakat bildirme zorunluluğu,
- Uygur ve Kazakların pasaportlarına el koyulma, yurtdışındaki öğrencilerin ülkeye dönmelerinin emri ve ülke dışına para transferlerinin kontrolü,
- "10 hane 1 bütün" politikası ile 10 hanelik gruptan bir kişinin suçu tüm hane halklarının tutuklanmasının önü açıldı, ifşa etme ve polise bildirmenin ödüllendirileceği duyuruldu, komşulara birbirlerini izlemeleri emri,
- İslami adların yasaklandığı bir liste yayımlandı, 29 Müslüman ismi yasaklandı. bu emrin geriye dönük de olduğu belirtildi,
- "Camilerin standartizayonu" politikası ile camiiler Komünist Partri propaganda merkezlerine dönüştürüldü, 2012 yılı öncesinde yayınlanan tüm Kuranlar toplatıldı,
- Nisan 2017'de bölgede toplama kampları açıldı, Uygur ve diğer Türk halklarından 500.000'i aşkın insan buralarda yargısız hapsedildi,
- Uygurca ilk ve orta okullarda da kaldırıldı ve yasaklandı,
- Son olarak Uygurların, Çinli mahallelerinde ve Çinlilerin de Uygur mahallerinde yaşaması kampanyası başlatıldı.
2016 Ağustos'undan beri Çin'in yönetimi altındaki Uygur Özerk Bölgesi'nde (Doğu Türkistan) Chen Quanguo adlı valinin göreve gelmesinden beri güvenlik önlemleri dünyanın hiçbir yerinde görülmemiş bir boyuta erişti. Polis gücünün 7 kata çıkartılması bile uygulanan "teknolojik gözaltı toplumu" yanında sönük kaldı. Her sokakta, her kapalı alanda yüz tanıma sistemine sahip kameralar, markete girerken dahi gereken dijital kartlar, bıçakların üzerindeki QR takip kodları, cep telefonları ve bilgisayarlara yüklenmesi zorunlu takip programları ve daha binlercesi dünya basınının da ilgisini çekmiş durumda.
QHA
QHA
Doğu Türkistan'ın sömürge valisinin sicili açıklandı