- Katılım
- 29 Haziran 2007
- Mesajlar
- 64,455
- Reaksiyon puanı
- 530
- Puanları
- 0

G.Saray'ın yıldızı Drogba şampiyonluğun sırrını AMK ile paylaştı. İşte yılın röportajı!
Ruhumuz yeter!
Drogbayı izlediğimiz için öncelikle dayısı Michel Gobaya teşekkür etmemiz gerek... Zira Küçük Didier, 5 yaşındayken profesyonel futbolcu olan dayısı Michel Gobanın yanına, Parise gönderilmiş. Belirtmekte fayda var Didier, dayısı Michelin tavsiyelerine uymasa sağ bekte devam edecekti futbol yaşantısına...
Bilinenin aksine Drogbanın sarı-kırmızı renklerle tanışması 2013 yılına değil, 1997ye rastlar. Le Mansın altyapısında keşfedilmeyi bekleyen Drogba 1998den 2002ye kadar 64 maçta 12 gol kaydeder. 2002 ise Guingamp ile ilk kez Fransa 1. Liginde forma giyer. 45 maçta kaydedilen 20 gol Fransa için hiç de küçümsenmeyecek bir grafik olacak ki 1 yıl içinde Marsilya ile anlaşır Didier Drogba. Şampiyonluk yaşamasa da gol krallığında zirveye oynaması, ülkede yılın futbolcusu seçilmesi ve UEFA Kupası finalinde boy göstermesi Drogbanın şöhretini artırır. Fransanın en iyi oyuncusunun, Chelsea patronu Abramovichin radarına takılması ise uzun sürmez. Temmuz 2004te Michel Gobanın yeğeni, dönemin en yüksek bonservis bedellerinden biri olarak gösterilen 24 milyon sterlin karşılığında artık Chelseadedir.
2012ye kadar 3 Premier League şampiyonluğu yaşayan Drogbanın CVsine 4 FA Cup, sayısız bireysel ödüller, gol krallığı büyük puntolarla yazılır... 2011-12 sezonunda kendi golüyle gelen Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu ise Adaya zirvede elvada anlamına gelir. Arkadaşı Anelka ile yaşadığı kısa süreli bir Shanghai Shenhua macerası sonrası ise yolu bir anda İstanbula düşer... Sonrası mı? Onu da artık Drogba anlatsın:
OYNAMADIM, OYNAYACAĞIM
G.Saraydaki en iyi maçımı daha oynamadım, oynayacağım... Ocak sonu Şubat başında geldim. Gerçekleri konuşmak gerekirse arkadaşlarımın hakkını yemek istemem. Çünkü ben geldiğimde takım ligde puan farkıyla liderdi ve Şampiyonlar Liginde ikinci tura kalmıştı. Adaptasyonum bu sebeplerden dolayı kolay oldu. Çok uzun bir süreyi futbol oynamadan geçirmiştim. Benim için üst seviyeye çıkmak kolay olmuyor bu sebepten dolayı. Ama şunu bilmelisiniz önümüzdeki sezon çok farklı olacak. İyi bir fizik hazırlıkla çok daha iyi bir Drogba izlettireceğim herkese. Çin ve sonrası benim için bir sene futbola ara vermek gibi oldu. Fakat toparlayacağım. Daha en iyi Drogbayı G.Saray taraftarına izlettirmedim.
GALATASARAY, TUTKULU KULÜP
Marsilya ile Galatasaray arasında büyük benzerlikler var. İki takım da kozmopolit bir şehirde. Ateşli, takımını ve futbolcusunu kalbinde hisseden taraftarlar var. Ruhu olan kulüpler. G.Saraya çabuk alışmamdaki en önemli etken de bu zaten. Buradaki ruh beni cezbetti. G.Saray tarihi olan tutkulu bir kulüp.
GOL VARSA SORUN YOK
Gol atmak takım işi. Golü takım için atarsın. Futbolu niye oynuyoruz? Gol atmak için! Burak da onu yapıyor. O atıyor takım kazanıyor. Her futbolcunun kalitelerini ve defolarını iyi bilmek gerekir. Takımı da ona göre kurarsınız. Buraktan orta sahaya gelip 4 futbolcuyu çalımlayıp, gözleri kapalı pas atmasını bekleyemezsiniz. Her futbolcunun takım için verdiği, vereceği farklıdır. Benim kendi özelliklerim var, Selçukun ayrı, Wesleyin ayrı, Umut ayrı.. Güçlü olmak lazım. Herkes rolünü oynar sahada. Biz G.Saray takımı olarak Burakın yaptıklarından çok memnununuz.
TEKLİF 2-3 SENE ÖNCE GELDİ
Galatasaray'dan ilk teklif 2-3 sene önce gelmişti. Terim, G.Saraya ilk geldiğinde bana bir teklifte bulundular. Ama olmamıştı. Transferlerin olabilmesi için çok şartın bir araya gelmesi gerekir. O zaman bu şartlar oluşmamıştı. Sonra oldu. İşte buradayım. Bu sene ise Afrika Kupası sırasında Güney Afrikada duydum teklifi ve orada kabul ettim.
TERİM VE JOSE SEVİLMEZ ÇÜNKÜ...
Hırsı, isteği olan 25 adamla uğraşmak kolay değildir. Benim her teknik direktörümle ilişkilerim iyi olmuştur. Onlara çok saygı duyarım. Çünkü zor bir işi yaparlar. Hepimiz kulübün başarısı için çalışırız. Fatih Terim de takımına bu hissi veren bir teknik direktör. Birbirimize yardımcı oluyoruz, hepimiz kazanmak istiyoruz. Çok mutluyum Terimle çalıştığım için. Mourinho ile çok iyi arkadaş olmalarını da şimdi daha iyi anlıyorum. Çünkü ikisi de futbol için doğruları konuşuyorlar. Dışarıdan onların eleştirilmeleri de normal.. Doğru söyleyenler fazla sevilmez!
BURAK DAHA ÇOK ŞEY ÖĞRENECEK
Burak Yılmaz bence daha iyi olabilir, daha iyisini yapabilir. Onda anormal bir potansiyel var. Yaptıkları çok iyi ama daha iyi olabilir. Öğrenmenin yaşı yok. Mesela ben şimdi attığım gollarden daha memnunum. 27-28 yaşımla kıyaslanırsa futbolu daha hissederek oynuyorum. Hala öğreniyorum. O da uzun bir kariyer planlıyorsa kendisine gelişim göstermeli. Hep ileriyi planlamalısınız. Burak da böyle yapmalı. Daha çok öğrenmeli, daha çok gol atmalı.
ARADIĞIMI BULDUM
Buraya gelmeden önce G.Saray benim için iyi bir seçimdi. İyi bir seçim yaptığımı biliyordum. Öyle düşünmesem gelmezdim. Benim için önemli olan, kaliteli ve hedefleri büyük olan bir takımda oynamak, fizik olarak kaybettiğimi geri kazanmak, büyük bir yarışın içine girmekti. Endişelerim olmadan G.Sarayı seçtim. Aradığım her şeyi burada buldum.
İLK KEZ KONUŞUYORUM
Türkiyede sizden önce hiçbir gazeteciye röportaj vermedim. Yanıma gelip fotoğraf çektirenler oldu ama ilk kez size konuşuyorum...
Gökmen ÖZDEMİR / AMKSPOR