Deri Koltuk-1

red-bird

Profesör
Katılım
1 Şubat 2008
Mesajlar
4,116
Reaksiyon puanı
8
Puanları
218
Umutsuz; bekleyişlerim…
Ve bir o kadar da gereksiz biliyorum…
Sanma ki alışkanlık tüm bu satırlar ve hissettiklerim.
Bugün geçti bak, yarın geldi birden… Oysa bugün yani dün sesini duymuş olmanın verdiği huzurla geçti zamanım, içim huzurluydu ama başım çatlıyordu. Senin sesin hiç iyi gelmedi bana.
Kötüydün sanki, birçok şey anlatmak istiyor ama hiçbirini anlatamıyor gibi… Bir güldün bir üzüldün.
Yine özlemiştim sesini… İçime işledi cümlelerin, konuşmanın ardından her zaman yaptığım gibi tekrar ettim içimden defalarca, acaba kaçırdığım birşey oldumu! Şu cümlesinin altından bunu çıkarabilir miyim? Evet evet o da beni özlemiş belli ki… Yada, neden aradım ki şimdi! Yine
kendi kendimi küçük düşürüyorum… OOffff neyse aradım işte napim, bir sürü muhabbet ettim kendimle… Dalga geçti durdu benimle (kendim) Aslında ben seni özlemedim.
Ben seni çok özledim… Bunu söylerken karşımda sen olmalısın aslında…

İkimiz, hiçkimsecikler yok. Sadece sen ve ben, arkada slow bir müzik eşlik ediyor bize.
Bir koltuk, deri… Buz gibi. İkimizin sıcaklığı yetiyor ortamın ve koltuğun soğukluğunu almaya.
Hiç bir engeli düşünmüyoruz, pürüzler yok. Kartlar açık, apaçık. Hemen yanıbaşımdasın. Ellerim
yüzünde gezinirken, biri gelecek korkusu yok… Gözlerine uzun uzun bakabiliyorum. İçimdeki seni sana anlatırken ağlıyorum, bana eşlik ediyorsun… Hıçkıra hıçkıra, içimdeki tüm hisleri haykırırken gözyaşlarımı siliyorsun. Bana yakışmadığını söylüyorsun. Uzanıyorum dizlerine deri koltuğun üzerinde, ama hala gözlerimden yaşlar süzülüyor istemeden. Ne oluyor biliyor musun?
Beni sevdiğini söylüyorsun, seninde beni deli gibi özlediğini… Saçlarımı okşarken sende içindeki beni
anlatıyorsun. Kalkıyorum dizlerinden, sarılıyoruz sımsıkı… Uzun uzun muhabbet ediyoruz, geçen onca
eksik yılın inadına…

red-bird
 
Üst