(Derbi Öncesi) Osman Tanburacı - Skibbe Röportajı

aliihsangs12

Profesör
Katılım
29 Nisan 2008
Mesajlar
1,348
Reaksiyon puanı
4
Puanları
0
1.jpg


Osman Tanburacı

Cuma günü öğle üzeri Florya’daydım.
UEFA kuraları çekilecek ya...
Başkan Polat ve dostlarla hem UEFA’yı hem Beşiktaş maçını konuşayım istedim...
Aldım yanıma Galatasaray muhabiri Abdullah Eğilmez’i, Yeni Şafak adına gittim...

Florya’daki hava sağlığa fayda!...
Siz deyin günlük güneşlik bir sevgi denizi
Ben diyeyim Kozak Yaylasında sazım çalınır!
Tertemiz bir hava...

Umutlar berrak...
UEFA çekildi Bordeaux çıktı keyifler tavan yaptı!

Bu keyif; Bordeaux’nun küçüklüğünden büyüklüğünden değil!
Rakip belli oldu da ondan.
Galatasaray ısıracak rakip arıyor!
Isırmak da ‘ham yapıp yutmak’ manasına...

Çünkü UEFA sahibi Galatasaray için artık rakibin büyüğü küçüğü yok!
Ha Bordeaux ha Beşiktaş!
Beşiktaş’la bir de ezeli dostluk var.
Florya’daki Beşiktaş dost Beşiktaş
Ama hiç şansı yok!
Gördüm, inandım...

Uzatmayalım;
Adnan Başkan, Haldun Üstünel, Skibbe, Kalli, futbolcular Burak Hoca hep beraber bir değerlendirme yaptık...
Hepsi aynı şeyi söylüyor;
Beşiktaş araç, UEFA amaç!
Bütün Florya Beşiktaş maçından çok, kura sonucunu bekliyordu; Bordeaux çıktı herkes sevindi... Ama çaktırmak da istemediler... Ne de olsa futbol!
Ama biraz sonra Hamburg maçı konuşulmaya başlayınca işin rengi belli oldu!
Galatasaray topyekun, Florya’dan Saraçoğlu’na koşu için start bekliyor...

Ben şimdi sizlere Beşiktaş maçı için bilgi aktaracağım...

6481_5.jpg


Skibbe çok kafa adammış


AntiGalatasaraylılarca eleştiri yağmuruna tutulan Skibbe’yi tanımanızı isterim. Beyefendi bir adam. Sakin, sessiz ama o masum ve utangaç bakışlarının altında fevkalade bir kibarlık yatıyor.
Onu çok güldürdüm...
Olmaz böyle şey...
Adam şimdiye kadar hep sorgulanmış, ben sadece ‘Beşiktaş maçına nasıl bakıyorsun’ dedim. Başladı anlatmaya...

Bana kadroyu yazar mısın dedim...
Fırladı!

6481_1.jpg


Skibbe’ye kadroyu yazdırdım...

De Sanctis’e; Morgan
Fernando Meira’ya; Nando
Baros’a da; Milan diyor Skibbe...

Kalede; Morgan,
Geri dörtlü sabit; Sabri, Nando, Servet, Hakan Balta
Ortada Mehmet Topal, Ayhan...
İşte onlardan sonrası tufan!

Barış yazdı, Milan yazdı, Ümit Karan yazdı...
Arda ve arkadaşları Kewell’ın yokluğunu aratmaz dedi...

Ama göbeğe de Lincoln’ü oturttu!
Onu serbest oynatıyor...
Takım yelpaze!

Şöyle diyor Skibbe; futbol kolektif oyun. Futbolcuların birbirine alışabilmeleri için zaman gerek. Galatasaray o zamanı buldu. Sakatlarımız iyileşti Galatasaray futbolun güzelini oynamaya başladı.

Eee diyorum; Beşiktaş karşısında ne yapar?
Tahtaya yazdığım isimler ‘dediklerimi yapsın’ taraftarın coştuğu Ali Sami Yen’de Beşiktaş’ın da Bordeaux’nun da şansı kalmaz!

Yani, diyorum;
Gülüyor... Bir daha gülüyor...
‘Galatasaray forvetlerini Beşiktaş defansı durduramaz, çok güzel top çeviriyoruz ama ‘etkin olmak’ gerek. Bence Beşiktaş’ı ortadan geçeriz. Zapotocny-Zan ikilisi bizi zor durdurur...
Daha başka gol yollarımız da var ama söyleyemem...

Mesela;
İki, üç gol atağımız daha var... Ama...

Anlıyorum, Skibbe söylemek istemiyor.
Saygılıyım...
Bir hoca maç öncesi silahlarını vermez!

Hissettiklerimi ona da aynı şekilde söylüyorum.
Yine çok gülüyor.
Gazetecilerden çekiniyor belli...
Benden çekinmedi, sonra hepsini söyledi...

Skibbe de güven duyacağı kişiyi biliyor.

İki evlek sağa... Üç evlek sola...

Futbolcunun günlük performansına bağlı ince hesaplar var...
Lincoln’e bağlı atak çeşitleri;
Zaten yandaki fotoğraftan da bellidir. Lincoln ve onun önünde üç yöne ok var!
Padişahın savaş planı gibi!
İki evlek sağa...
Üç evlek sola...
Haydi evlatlar yallah!...


Kim bu evlatlar; göreceğiz!
Skibbe; takım oyununa çok güveniyor.
Çok gol pozisyonu yaratıp, çok çeşitli ayaklardan gol istiyor.
Bu da biraz takımın o günkü performansına bağlı oluyor.

Ancak Beşiktaş’ı da savunma yönünden eksik buluyor...
Sanırım Skibbe;
Beşiktaş’ın santra ile on sekizi arasına çöreklenecek...
Galatasaray forvetleri topa ne kadar çabuk basarsa Beşiktaş o kadar çabuk pes edecek!

6481_4.jpg


Hiç mi korkun yok Beşiktaş’tan?
Olmaz mı?
Holosko ve Nobre...
Bobo,
Delgado...
Çok güldüm... Dag dedi...
İkide bir DAG... DAG.. deyip duruyor Skibbe...

Meğer Ekrem Dağ diyormuş!
Tello diyor...
Anladım ki Beşiktaş’ın kontra çekeceğini düşünüyor.
Fırsat tanımamak istiyor.
Maçtan beklentisi; Top hakimiyeti bende... Beşiktaş ancak cılız ataklar yapabilir.

Beşiktaş’ın hızlı adamları var, Galatasaray’ın da savunmasında aksamalar oluyor, diyorum...
Maç bu! Rakibe o kozu vermeyeceksin!...
Defansında topla fazla oynamayacak dikkatini dağıtmayacaksın, diyor ve oturduğu yerden şöyle bir doğruluyor...

Galatasaray forvetinde rakibi kolay geçen, seyredene zevk veren çok iyi futbolcularım var, ama bu; futbolun sadece bir yönü...
Galatasaray rakip kale civarında kaybettiği topta anlık gafletlere düşmeden daha orada ‘topa tekrar sahip olmak için’ Beşiktaşlılara atak yaparsa... Yani; topun arkasına geçerse Beşiktaş’ın şansı kalmaz...
Beşiktaş Galatasaray’ın elinden kurtulamaz.
Çünkü Beşiktaş çok hata yapıyor, diyor Skibbe...

Burak Dilmen hoca Skibbe’nin gözü, kulağı, dili...

Skibbe ile Burak Hoca’yı mükemmel bir uyum içinde gördüm.
Ben soruyorum, Burak Hoca tercüme ediyor...
Skibbe bir ara Burak Hoca’ya döndü ‘Sen de söyle’ gibilerden bir jest yaptı...
Burak Hoca o topa girmedi...
Saygısından...

Skibbe’nin sakatlıkların geçmesinden ötürü ağzı kulaklarına varıyor.
Bir ara sözü Linderoth, Barış, Mehmet Topal, Sabri’nin, Hasan Şaş’ın sakatlıklarına getirdi...
Çok zorlandık... Ama; zoru aşmak, puan almak, tur atlamak için varız’ dedi...
Anladım ki çok darlanmış...
Burak Hoca da doğruladı; ‘sakatlar takımın dinamikleri, onlar olmayınca denge bozuluyor’ ama aştık çok şükür’ dedi...

Skibbe’yle sohbetten zevk aldım...
Çok samimi, çok kafa adam. Çok da gülüyor aslında...
Yazık Skibbe’yi çok üzmüşüz.

Kalli’yle de konuştum ama Beşiktaş maçını değil...
Onu da yeri geldiğinde yazacağım.
Lig bitsin bakalım...

6481_2.jpg


Skibbe’ye son sorum; kim tutar Galatasaray’ı oldu...

Skibbe’den cevap;
Galatasaray’ı hava durdurur...
Beşiktaş’ı hava kurtarır!

Oldu...

Vay canına... Adam bilmiş de söylemiş...
Skibbe hava raporunu bile takip ediyor...
Ali Sami Yen’de bugün çimler ıslak!

Yine de sordum kaç kaç olur?
Ah keşke üç gole dört puan verseler, dedi...

Anlayamadım?
Bekleyin dedi... Pazar’a anlarsınız...

Şakalaştık.
Her Michael’i maça ısındırdım...
Yüzünde güller açtı hocanın...

Kaynak

 

PRoMeTuS

Profesör
Katılım
17 Mayıs 2007
Mesajlar
1,617
Reaksiyon puanı
5
Puanları
218
"Ah keşke üç gole dört puan verseler, dedi."
bu lafa hala gülüyom adam inanarak çıkmış maça
da bi ekisk var sanaki ümit yerine nonda çıkmış, sanki çok üzüldüğü için nondayı oyuna sokmuş,moreli belki düzelir, yada satmadan öcne bir parıldasın diye en dersiniz..
 
Üst