llavinya
Dekan
- Katılım
- 9 Ekim 2006
- Mesajlar
- 7,781
- Reaksiyon puanı
- 92
- Puanları
- 0
Depresyondakiler Çikolota İstiyor!
Depresyondaki kadın ve erkeklerin daha fazla çikolata yediği, yenen çikolata miktarının depresyonun şiddetine göre arttığı belirlendi.
Kaynak
Depresyondaki kadın ve erkeklerin daha fazla çikolata yediği, yenen çikolata miktarının depresyonun şiddetine göre arttığı belirlendi.

Çikolata, tıpkı diğer şekerli yiyeceklerin de yaptığı gibi vücuttaki endorfin hormonunun salgısını tetikliyor. Bu hormonsa, haz ve mutluluk hisleriyle ilişkili. Ancak bu tatlı tadın yanısıra çikolata henüz kimi etkileri saptanamamış 300 farklı kimyasal barındırıyor.
Çikolatada bulunan ve Merkezi Sinir Sistemi’ni uyaran kafein, kişinin dikkatinde yükselme sağlayabiliyor. Diğer bir uyarıcı olan theobromin ise akciğer çevresindeki istemsiz kasları yatıştırıyor.
Çikolatanın içerdiği kimyasallar beynimizin nörotransmitter trafiğini etkiliyor. Nörotransmitterlere beyinin "kimyasal mesajcıları" da deniliyor. Farklı sinir hücreleri arasında elektrik sinyallerini taşıyorlar. Bu sinyallerse his ve duygularda değişim yaratıyor.
Çikolatanın içerdiği güçlü kimyasallardan;
Tryptofan: Beyinin, seratonin isimli nörotransmitteri yapmak için kullandığı bir kimyasal türü. Yüksek miktarlarda seratoninse mutluluk hissini tetikliyor.
Phenylethylamine de "Çikolata amfetamini" adıyla anılıyor. Bu kimyasal, kişide uyarılmışlık, çekim ve baş dönmesi hissi uyandırıyor, beyindeki zevk merkezini tetikliyor.
California Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Beatrice Golomb ve ekibi, depresyon ilacı kullanmayan, kalp-damar ya da şeker hastalığı olmayan yaklaşık bin yetişkinin çikolata yeme alışkanlığı ve ruh hali arasındaki bağlantıyı araştırdı.
"Archives of Internal Medicine" dergisinde de yayımlanan araştırmada, katılımcıların bir haftada yedikleri çikolata miktarı belirlendi ve depresyon seviyeleri Epidemiyolojik Çalışmalar Merkezi-Depresyon Skalasına (CES-D) göre değerlendirildi.
Araştırmanın sonunda, şiddetli depresyonda olan kadın ve erkek katılımcıların, ayda yaklaşık 12 porsiyon (bir porsiyon yaklaşık 28 gram), depresyon belirtisi göstermeyen katılımcıların ise ayda 5 porsiyon çikolata yediği belirlendi. Orta şiddette depresyon geçirenlerin de ayda 8 porsiyon çikolata yediği görüldü.
Araştırmanın kısa bir dönemi kapsaması nedeniyle çikolatanın depresyon belirtilerini artırıp artırmadığını ya da azaltıp azaltmadığını anlamının mümkün olmadığını belirten bilim adamları, çikolatanın depresyondaki rolünün belirlenmesi için başka araştırmaların da yapılması gerektiğini vurguladı.
Araştırmada sütlü ve siyah (bitter) çikolata ayrımı yapılmadı.
Çikolatada bulunan ve Merkezi Sinir Sistemi’ni uyaran kafein, kişinin dikkatinde yükselme sağlayabiliyor. Diğer bir uyarıcı olan theobromin ise akciğer çevresindeki istemsiz kasları yatıştırıyor.
Çikolatanın içerdiği kimyasallar beynimizin nörotransmitter trafiğini etkiliyor. Nörotransmitterlere beyinin "kimyasal mesajcıları" da deniliyor. Farklı sinir hücreleri arasında elektrik sinyallerini taşıyorlar. Bu sinyallerse his ve duygularda değişim yaratıyor.
Çikolatanın içerdiği güçlü kimyasallardan;
Tryptofan: Beyinin, seratonin isimli nörotransmitteri yapmak için kullandığı bir kimyasal türü. Yüksek miktarlarda seratoninse mutluluk hissini tetikliyor.
Phenylethylamine de "Çikolata amfetamini" adıyla anılıyor. Bu kimyasal, kişide uyarılmışlık, çekim ve baş dönmesi hissi uyandırıyor, beyindeki zevk merkezini tetikliyor.
California Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Beatrice Golomb ve ekibi, depresyon ilacı kullanmayan, kalp-damar ya da şeker hastalığı olmayan yaklaşık bin yetişkinin çikolata yeme alışkanlığı ve ruh hali arasındaki bağlantıyı araştırdı.
"Archives of Internal Medicine" dergisinde de yayımlanan araştırmada, katılımcıların bir haftada yedikleri çikolata miktarı belirlendi ve depresyon seviyeleri Epidemiyolojik Çalışmalar Merkezi-Depresyon Skalasına (CES-D) göre değerlendirildi.
Araştırmanın sonunda, şiddetli depresyonda olan kadın ve erkek katılımcıların, ayda yaklaşık 12 porsiyon (bir porsiyon yaklaşık 28 gram), depresyon belirtisi göstermeyen katılımcıların ise ayda 5 porsiyon çikolata yediği belirlendi. Orta şiddette depresyon geçirenlerin de ayda 8 porsiyon çikolata yediği görüldü.
Araştırmanın kısa bir dönemi kapsaması nedeniyle çikolatanın depresyon belirtilerini artırıp artırmadığını ya da azaltıp azaltmadığını anlamının mümkün olmadığını belirten bilim adamları, çikolatanın depresyondaki rolünün belirlenmesi için başka araştırmaların da yapılması gerektiğini vurguladı.
Araştırmada sütlü ve siyah (bitter) çikolata ayrımı yapılmadı.
Kaynak