Davutoğlu: Erdoğan’ın dindar kesime mesajı ‘Ya boyun eğ ya da tasfiye ol’

Bu konuyu okuyanlar

Görkeem

Müdavim
Katılım
22 Ağustos 2019
Mesajlar
4,066
Reaksiyon puanı
3,392
Puanları
113
Partisinin Esenyurt Olağan Kongresi’nde halka seslenen Ahmet Davutoğlu, Şehir Üniversitesi'nin kapatılmasıyla ilgili zehir zemberek açıklamalarda bulundu. "Bizzat Tayyip Erdoğan tarafından zorbalıkla kapatıldı” diyen Davutoğlu, "Bu kirli karara imza atan Cumhurbaşkanı Erdoğan, başta muhafazakar-dindar kesimler olmak üzere bütün topluma 'Ya boyun eğeceksiniz ya da tasfiye olacaksınız' mesajı vermeye çalışıyor" diye konuştu.


davutoglu-foto-sozcu_16_9_1593843649.jpg




Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, partisinin 1. Esenyurt Olağan Kongresi'nde halka seslendi. Davutoğlu, Şehir Üniversitesi'nin Cumhurbaşkanlığı kararıyla kapatılmasıyla ilgili sert ifadeler kullandı.

“Türkiye'yi yönetenlerin iktidarda kalmanın dışında başka bir gündemleri bulunmamaktadır” diyen Davutoğlu, “Çarşamba günü, bir gece yarısı kararıyla, Türkiye'nin en kaliteli eğitim kurumlarından birinin, Şehir Üniversitesi'nin kapısına kilit vurdular, 28 Şubat'ta yerlerde sürüklenenlerin, hapislere girenlerin, okullardan atılanların kurdukları bir üniversite bizzat Tayyip Erdoğan tarafından zorbalıkla kapatıldı” ifadelerini kullandı.

Davutoğlu, eleştirilerini şu ifadelerle sürdürdü:

* Bu zalimliği, gaddarlığı, vicdansızlığı niye yaptılar biliyor musunuz? Bu kirli karara imza atan Cumhurbaşkanı Erdoğan, başta muhafazakar-dindar kesimler olmak üzere bütün topluma şu mesajı vermeye çalışıyor: Ya boyun eğeceksiniz ya da tasfiye olacaksınız.

* İktidar ve 28 Şubatçı ortaklarının Türkiye'si adaletsizliğin, hukuksuzluğun ve zorbalığın olduğu bir Türkiye'dir. Herkes kendilerine biat etsin istiyorlar. Farklı bir düşünce serdedilmesine, farklı bir görüş bildirilmesine tahammülleri yok.

* Farklı bir düşünceniz, görüşünüz, bağımsız bir yapınız varsa tehdit görülürsünüz ve cezalandırılırsınız. Peki kardeşlerim, sizlerin huzurunda bir kez daha soruyorum: Siyasi rekabetin de bir ahlakı ve namusu yok mu?

* Sizi kötülük yapmaktan alıkoyacak hiçbir değeriniz kalmadı mı? İktidarınızı korumak için her şeyi mubah mı görmeye başladınız?


* AK Parti'ye gönül vermiş kardeşlerimin bu yaşananlar karşısında içlerinin kan ağladığını biliyorum. Binlercesinin çocuklarının okuduğu Şehir Üniversitesi'nin kapatılmasını Cumhurbaşkanı en başta onlara açıklayamaz.

* Ama geldiğimiz nokta herkesin başını ellerinin arasına alıp düşünmesini gerektiriyor. Artık “cumhurbaşkanı iyi ama çevresi kötü” aldatmacasının daha fazla savunulacak hali kalmamıştır.

* Türkiye'deki adaletsizliğin, hukuksuzluğun, yasakçılığın, baskının, kötü yönetimin sorumlusu bizatihi Erdoğan'dır; çünkü çevresini bu odaklarla dokuyan da bizzat kendisidir. İktidarın yolu da, yol arkadaşları da ortada. Milletimiz olan-biteni engin ferasetiyle görüyor.

“TAKTİK SESSİZLİK BENİ ÜZDÜ”

“Şehir Üniversitesini kapatma kararı aslında özgüven ve birikimden yoksun olanların nitelikli kaliteye düşmanlıklarının eseridir” diyerek eleştirilerini sürdüren Davutoğlu, şunları kaydetti:

* Kendi birikimine güvenemeyen ve özgüvenini kaybeden otoriter yöneticiler iki yolu tercih ederler: Senden daha nitelikli olanları ya tasfiye et ya da boyun eğdir! Bugün olan da budur.

* Şehir Üniversitesi’nin kalitesi onları korkuttu. Zannediyorlar ki kalite standardı ortadan kalkınca kalitesizlikleri görünmez olur. Mesela sıfır makaleli rektörlerin olduğu bir ortamda cehaletin örtülmesi daha kolaydır diye düşünüyorlar.


* Ama beni asıl üzen, daha önce nitelikleri ve şahsiyetleri ile tebarüz etmiş, benim de şahsen tanıdığım YÖK üyelerinin, akademi mensuplarının, milletvekillerinin, sivil toplum temsilcilerinin bilge lider Alija'nın yakındığı ‘taktik sessizliği’ tercih etmiş olmalarıdır.

“KAPATMA ALIŞTILAR, HER ŞEY BEKLENİR”

“Gelecek Partisi olarak, terk edilen her değeri tekrar yaşatacak, yıpratılan her kuruma yeniden itibar kazandıracak, tasfiye edilmeye çalışılan her geleceği aslına ve zamanın ruhuna uygun şekilde bir kez daha ihya edeceğiz” diyen Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

* Geçen hafta Erdoğan sosyal medyanın kendileri için ne kadar önemli olduğunu anlatıyordu gençlere. Hani şu Türkiye ‘dislike’ rekoru kıran konuşması. Üzerinden dört gün geçti, aynı Erdoğan sosyal medyayı, Youtube'u kapatacağız dedi.

* Kapatmaya alıştılar bunlar. Kapatmadan duramıyorlar. Youtube'u, Twitter'ı, Instagram'ı kapatabilir misiniz? Sizden her şey beklenir. Ülkeyi kabile devleti, aile devleti aklıyla yönetenlerden her şey beklenir.

“YASAL BOŞLUK YOK İNİSİYATİF FARKLILIĞI VAR”

* Peki, rahatsızlık ne? Niye sosyal medyayı kapatmayı gündemlerine aldılar? Bir yasal boşluk mu var? Hayır, bu platformlarda suç işleyenlerle ilgili hiçbir yasal boşluk yok.

* Yeni bir düzenlemeye de ihtiyaç yok. Suç işleyenler çok rahatlıkla yakalanıp cezalandırılabiliyor. Doğru, iktidarın trolleri, arsızları, çeteleri sırtlarını devlete dayayarak rahatça sayıp sövebiliyorlar.

* Onlar hakkında hiçbir yasal işlem başlatılmıyor, ellerini kollarını sallayarak karakter suikastı yapmaya devam edebiliyorlar. Ancak iktidarı rahatsız eden herkesle ilgili hemen yasal işlem başlatılıyor. Ortada bir yasal boşluk yok, inisiyatif farklılığı var. Bu yüzden, amacınız, hedefiniz belli.

“SIRA SOSYAL MEDYADA”

* Geleneksel medyayı kontrolünüz altına aldınız. Kimin konuşacağını, neler konuşulacağını sizler belirliyorsunuz. Geleneksel medya kanallarında sizi rahatsız edecek hiç bir konuşma, hiçbir haber yapılamıyor.

* Ama sosyal medya platformlarını kontrolünüz altına alamıyorsunuz. Mesajları, haberleri, kişileri engelleyemiyorsunuz. Sizi asıl rahatsız eden bu.

* Sizden başka kimse konuşmasın, sizin fikirleriniz, görüşleriniz dışında hiçbir görüş ortaya konulmasın istiyorsunuz. Sosyal medyadan rahatsızlık duymanızın temel sebebi bu.



 

Son mesajlar

Üst