Darbe Hedefine Ulaşmadı mı?

bir insan

Öğrenci
Katılım
24 Kasım 2008
Mesajlar
83
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Yirmi milyon kadar olduğu söylenen sakinlerinden biri olarak yaşamaya çalıştığım İstanbul kenti artık katlanılamaz bir insan kirliliğine dönüştü. Bunun başlıca nedeni ise bu sözümona en büyük kentimizde artık kentlilik bilincinin, bir yere ait olma duygusunun tümüyle ortadan kalkmış olmasıdır. Adım başı rastlanan kabalık, cehalet, küstahlık, bilinçsizlik, duygusuzluk, görgüsüzlük, saldırganlık, bu kentteki yaşamın bir parçası değil, ta kendisi olmuştur.. Bu sadece İstanbul için mi böyle?

Bence bütün kentlerimiz, ülkemizin bütünü, giderek böyle bir görünüme bürünüyor. Türkiye hızla bir cahiller ülkesi olmaya doğru sürükleniyor. Yurttaş ve çağdaş insan olma bilincini ve duygusunu gittikçe yitiren, bir ortaçağ kitlesine dönüşmekte olan, kaba, bilinçsiz duygusuz, sevgisiz kalabalıklar.. Bu, AKP iktidarının çok kısa sürede ulaştığı bir başarıdır.

***

Gece bir TV kanalındaki “Açık Görüş”ü izliyorum… Yöneten, Star ya da Sabah’ın genel yayın yönetmeni. Katılımcılardan ikisi Radikal adını taşıyan bir gazetenin yazarları. Bunlardan biri bizim gazeteden oraya transfer olan yazar. Ötekisi bir zamanlar CHP’ye genel sekreterlik yapmış. Geri kalan katılımcılardan biri, Alevi aydını ve AKP milletvekili olan romancı. Öteki Zaman gazetesi yazarı ve eşi yine AKP milletvekili olan bir öğretim üyesi. (Hakkını yemeyeyim, en sağduyulu konuşmaları yaparak beni şaşırtan yine de bu sonuncusu oldu.) Yönetici dahil hepsi “beşuş” çehrelerle, şen şakrak, ülke sorunlarını konuşmaktalar. Konuştukları da son günlerin gündemini oluşturan çarşaf konusu ve bir de Alevi yurttaşlarla ilgili gelişmeler.

Bu zevatın içinden herhangi biri, çarşaf ya da türban konusunda çıkıp şöyle bir şey söylemiyor, ya da söyleyemiyor: Baykal’ın bir çarşaflı ve türbanlıya parti rozeti takması başka, Anayasa Mahkemesi’nin karara bağladığı türban ve siyasal simge konulu karar ya da türbanlı genç kızların üniversiteye girememeleri konusu başkadır. CHP Genel Başkanı halktan iki insana parti rozeti takıyor. Beğenirsiniz, beğenmezsiniz, ama bu başka şey, türbanın ya da çarşafın kamu kurumlarına dayatılması başka şeydir. Fakat sözünü ettiğim programda/ve benzerlerinde, bunların tartışılmasının ortamı yok. Şen şakrak konuşmacılar ve program yöneticisi, al gülüm ver gülüm mantığı içinde mutluluk paylaşımındalar. Biri sanki annesinden milletvekili olarak doğmuş. Cumhuriyet’ten Radikal’e transfer olan yazar, gençlik yıllarındaki solculuğuyla hafiften dalgasını geçiyor.

CHP’de genel sekreterlik yapmış ve anketçiliğiyle ünlü öteki Radikalci, AKP’nin yerel seçimlerde oyunu arttıramasa bile oy oranını koruyacağını neredeyse lezzet alarak açıklıyor… Ve her birinin ağzında sakız gibi, her fırsatta bir “sayın başbakan” lafı. Sanırsınız ki biri onları gözetliyor…

***

Elimde “2008-2009 Eğitim-Öğretim Yılında Düzenlenecek Olan Sosyal Etkinlikler Çalışma Takvimi” başlıklı bir form var. Bu etkinlikler içinde hemen göze çarpanlar “İlköğretim-Lise ve Dengi Okullar Mehmet Âkif Ersoy’un Şiirlerini Okuma Yarışması”, “İstiklal Marşı’nı Ezbere Okuma Yarışması”, “Yahya Kemal Beyatlı’nın Şiirlerini Okuma Yarışması”dır. AKP iktidarı kendi “entelijansiya”sını oluşturma yönünde güvenli ve kararlı adımlarla ilerliyor. Edebiyattan, kültürden esas olarak anladıklarının çerçevesi budur ve daha fazlasını beklemek zaten abestir. Ülkemizde “İlköğretim-Lise ve Dengi Okul”ların, çok yakın bir gelecekte, temelleri Kuran kurslarıyla atılmış ve tümü imam hatipleştirilmiş “öğretim” kurumlarına dönüştürüleceğinden ve asıl amacın ve hedefin de zaten bu olduğundan kimsenin kuşkusu olmasın.

***

İkinci Cumhuriyetçiler hedeflerine ulaştılar. Atatürk Cumhuriyeti artık laftan ibarettir. Anayasa Mahkemesi vb. bir iki pürüz de ortadan kaldırıldıktan sonra sivil darbe hedefine bütünüyle ulaşmış olacaktır.

ABD güdümünde ve bir bölümü Türkiye topraklarında bir Kürt devleti… Geri kalan bölgede “sayın başbakan”lıktan “sayın başkan”lık sistemine geçiş ve -adından Türk ya da Türkiye sözcüğü büyük olasılıkla çıkarılıp atılacak- ılımlı İslam yönetimi…

Demokrasinin ve aydınlanmanın temel değerlerini savundukları için F tipi cezaevlerine tıkılacak sivil ya da asker aydınlar...

Sürüleştirilmiş halk yığınları ve “aydın” olarak da aydınlanma bilinci tümüyle karartılmış bir teknokrat kalabalığı…

İkinci Cumhuriyetçilerin ve siyasal uzantıları olan sivil darbecilerin hedefleri bunlar değil miydi?

Ulaşmadılar mı dersiniz?...

kaynak
 

Elbruz46

Rektör
Katılım
22 Şubat 2008
Mesajlar
11,938
Reaksiyon puanı
1,338
Puanları
293
Kaynağa bak hizaya gel... zaten sizden başka herkes cahi sizden başka herkes bidon kafalı yobaz... tek aydın kesim cumhuriyet gazetesi halk partisi ve tayfası...
 

bir insan

Öğrenci
Katılım
24 Kasım 2008
Mesajlar
83
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Kaynağa bak hizaya gel... zaten sizden başka herkes cahi sizden başka herkes bidon kafalı yobaz... tek aydın kesim cumhuriyet gazetesi halk partisi ve tayfası...
kardeşim hep aynı laflar kaynağa bak hizaya gel. birileri sizin gibi düşünmeyinci gominist, faşik, ergenekoncu, halk düşmanı gibi sıfatlar yiyor. ne yani demokrasi sadece sizin izin verdiğiniz ölçülerde mi oluyor? sadece siz mi demokratsınız? yazarın söylediklerinin hangisi yanlış? işinize gelmeyinci hemen ajitasyona, mağdura oynuyorsunuz.

demokrasi diyince aklınıza yeni şafak, vakit, taraf, zaman, samanyolu gibi yayınlar mı geliyor?

halkı sadece işine geldiği gibi kullananlar unutmamalı ki halkta sizi işine gelmediği zaman ait olduğunuz yere gönderecektir.
 

AnArChist

Öğrenci
Katılım
4 Nisan 2008
Mesajlar
90
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
kardeşim hep aynı laflar kaynağa bak hizaya gel. birileri sizin gibi düşünmeyinci gominist, faşik, ergenekoncu, halk düşmanı gibi sıfatlar yiyor. ne yani demokrasi sadece sizin izin verdiğiniz ölçülerde mi oluyor? sadece siz mi demokratsınız? yazarın söylediklerinin hangisi yanlış? işinize gelmeyinci hemen ajitasyona, mağdura oynuyorsunuz.

demokrasi diyince aklınıza yeni şafak, vakit, taraf, zaman, samanyolu gibi yayınlar mı geliyor?

halkı sadece işine geldiği gibi kullananlar unutmamalı ki halkta sizi işine gelmediği zaman ait olduğunuz yere gönderecektir.


Neoldu korkularınızmı debreşti yoksa turkiye cumhuriyeti vatandaşı bir tek sizmi varsınız aydınmış köyümün aydını ya verirsiniz yada alırız haklarımızı öyle yada böyle alıştırın kendinizi bunlara .
 
Üst