Cok ÖZEL Sadece İbrahimtoraman.net Fan sitesine Özel Röportajımız

bjk_fatih

Asistan
Katılım
7 Temmuz 2008
Mesajlar
145
Reaksiyon puanı
0
Puanları
16
Cok ÖZEL Sadece İbrahimtoraman.net Fan sitesine Özel Röportajımız

BÖLÜM 1
Login | Facebook

YouTube - İbrahim Toraman Röportajı 1. Bölüm - www.forzabesiktas.com ve www.ibrahimtoraman.net


BÖLÜM 2

Login | Facebook

YouTube - İbrahim Toraman Röportajı 2. Bölüm - www.forzabesiktas.com ve www.ibrahimtoraman.net



BÖLÜM 3

Login | Facebook


YouTube - İbrahim Toraman Röportajı 3. Bölüm - www.forzabesiktas.com ve www.ibrahimtoraman.net


Baba Hakkı, Şeref Bey, Süleyman Seba ve diğer büyüklerimizden kalma bir Beşiktaşlı duruşu geleneği vardır. Sizce Beşiktaşlılık ve duruşu nedir?

Beşiktaşlılık duruşu olgunluğun göstergesidir. Kendine göre doğruları olan, Başkalarının haklarına tecavüz etmeyen ve kendi takımında forma giyip elinden geleni en iyi şekilde yapan bu büyüklerimiz bunların en güzel örneğidir. Ama şu an var mıdır? Bunu taraftara sormak lazım. Onlar daha güzel gözlemler.


Peki, sizin gözünüzle bakarsak olaya, siz öyle görüyor musunuz? Ağabey-Kardeş hiyerarşisi var mıdır?

Geçmişte ki bu büyüklerimizi kesinlikle kıyaslayamayız. Çok kişilikli ve karakterli formanın hakkını vermeye çalışan arkadaşlarımız var.


Sezon içinde Ertuğrul sağlam gitti, Mustafa Denizli geldi. İkisi arasında bir fark mıydı? Mustafa Denizli hakkında düşünceleriniz nedir?

İkisi de sevdiğimiz hocalar. Mustafa Denizli çok tecrübeli bir hocadır. Fark budur. Tecrübeli olmasıdır. Çünkü yıllardır bu işin içersinde. Hayat tecrübesi olsun futbol tecrübesi olsun. Çok üst seviyede. Bunu da bu sezon bize hissettirdi. Ve başarımızda pay sahibidir.


Beşiktaş’a imza atmadan önce Fenerbahçe ile de görüşmeleriniz olmuştu. Ama bir hamle ile Beşiktaş’a gelmiştiniz. Bu transfer hikayesini paylaşır mısınız?

Benim transferim bayağı bir karışıktı. Ama zor durum tabii ki. Büyük takımlar istediği zaman, tercih yapmak, en doğru kararı vermek zor oluyor. Beni 3 büyük takımda istedi, resmi anlamda. Ve yurt dışından Shaktar Donestk’de vardı. Hepsi’de tekliflerini sundular. Ben Beşiktaş’ta oynamayı istedim.Başkanım Celal Doğan, Oda sağ olsun bana yardımcı oldu. Ama o beni Ukrayna’ya göndermek istiyordu. Ama ben yaşım küçük olduğu için gitmeye korktum, Türkiye’de kalmak istiyordum. ben tercihimin Beşiktaş olduğunu söyledim. Ve saat gece 02,00 civarı Beşiktaş’a imza atmış oldum.

Ve birde şöyle bir şey var. Ben futbolu Beşiktaş’ta bırakmak isterim. Efsaneleşmek isterim burada. Taraftar ile aramda bir bağ olduğunu düşünüyorum. Ama şartlar ne getirir bilemezsiniz ki. Bir bakarsınız bir hoca gelir sizi istemez. Mesela sezon başındaki olayları kim bilebilirdi ki? Bir bakmışız ki satış listesine koyulmuşuz. Tabi kötü oldu. Futbolda neyin ne olacağı belli değil. Ama benim kalbimde gönlümde her şeyim Beşiktaş’ta. Ama futbolculara da kızmamak lazım. Beşiktaşlı ama Fenere gitti Galatasayar’a gitti. O günkü şartlar onu gerektirebilir. Adam futbolu bırakacak hali yok.





Kulüp Başkanı veya Teknik Direktör siz olsanız, nasıl bir transfer politikası izlersiniz? Ve transfer politikanızda, Endüstriyel futbolu tetikleyen ünlü futbolcuyu alarak hem maddi kazanç sağlamak mı olurdu, yoksa takıma yarar sağlayacak, genç yaşta ismi duyulmamış bir ismi almak mı olurdu?

O futbolun ve kulüplerin politikasıyla ilgilidir. Bazı kulüpler transfer yapar ve tüm gündemi oluşturur. Reklam yapar. Bir anda ön plana çıkar. Bazıları da uzun vadeli düşünür. Şimdi değil ama uzun vadeli genç oyuncu alırdım. Yatırım yapardım. İlerde büyütelim gibilerinden. Ama futbol, dediğim gibi, çok büyük bir Pazar oluştu. 30-bin 40 bin kişi futbol için bir araya geliyor. O kadar kişiyi normalde toplayabilir misiniz? Kulüplerin stratejisi ile bir şey bu. Eğer kulüp geleceği nasıl planlamışsa ona göre transfer yapar. Ama kendi adıma, genç oyunculara her zaman şans veririm. Ama şöyle de bir şey var. Çok yetenekli ve ondan verim alabileceğiniz bir durum varsa, Ona hakkını verip de alabilirsiniz. Buda doğru bir şeydir.


Beşiktaş dışında oynamak istediğiniz bir kulüp var mı? Keşke şurada oynasaydım dediğiniz var mı?

İspanya ligi var. Arkadaşlarımda orda. Onlarla da konuşuyorum. Futbol oynanacak bir ülke olduğunu düşünüyorum. İspanya liginde veya Avrupa’nın iyi takımlarından birinde oynayabilirim. İyi bir teklif gelirse hem kulüp için hem benim için, profesyonel oyuncuyuz oynamak isterim.


İyi bir teklif derken, Beşiktaş ile aranızda bir problem olmasa, hoca ile problem olmasa, başka bir kulüpten teklif gelse; hem Beşiktaş için hem sizin için faydalı bir teklif gelse gider misiniz? Beşiktaş’ı tercih eder misiniz?

Ukrayna’ya gitseydim ben, Burada sezonluk alacağım parayı orda imzayı attığım an alacaktım. Peşin alacaktım. Tatminlik bir şey bu. Bizlerin nerden geldiği belli. Para güzel bir şey ama biz nerden geldiğimizi iyi biliyoruz. Ve kazandığımız paralar Türkiye şartlarına göre kötü para değil iyi para. Ama kariyer için önemli. İspanya liginde küme düşen bir takımda oynamak ister misiniz? Sırf İspanya diye gidip orada oynamak ister misiniz? Ama kulüple anlaşırlar, seni satabiliriz derlerse giderim. Bu para ile ilgili bir şey değil. Kariyer ile ilgili bir şey. Yeni bir dünya açılımı yeni bir vizyon açılımı. Onları düşündüğün zaman iyi geliyor. Para ile ilgili değil yani. Yoksa burada da kazanıyorum.



İnönü çimlerine ilk ayak bastığınızda hissettikleriniz nedir?

Çok heyecanlandım. Yeni sakatlık çıkmıştım. Yeni yeni oynuyordum. O zamanlar İlk 4 maçımızı Kocaeli’de oynamıştık. İlk maçımda Galatasaray maçıydı. Çok heyecanlıydım. O kadar heyecanlı maçımı hatırlamıyorum. Ama İnönü’de oynamak gerçekten bambaşka. O yüzden Anadolu’dan gelen oyunculara mutlaka şans tanınmalıdır. O havaya alışması, o seyirciye alışması inanın kolay değil.


Şampiyonluk maçında Toraman attı şampiyonluk geldi. Duygunuz nasıldı? Ve sakat ayağınızla attınız.

Son golü attığım için ve şampiyonluk geldi. Bu sene 2 tane doya doya yaşadığım maç vardı. Biri Denizli maçı, Biri de Fener ile kupa maçı. Hayatımda bu kadar mutlu olmamıştım hiç.


İlk yarıyı 6. sırada bitirdik ve oradan şampiyonluğa geldik. Sizin inancınız nasıldı?

6. sıradaydık ama rakipler ile aramızdaki puan farkı azdı. Galatasaray’a yenildik ama Hocamız bize tatilinizi yapın iyi dinlenin biz ŞAMPİYON olacağız dedi. İyi başladık ve iyide götürdük. 2. yarı başlamasından itibaren inanıyordum ben.


Denizli’nin size ateşlemesi nasıldı?

Denizli’nin motivasyonu çok iyiydi. Konuşmaları maç toplantıları, verdiği taktikler vs. Ve bu güvenini size hissettiriyor. Bir futbolcu için en önemli olan şey hocanın ona güvenmesidir. Ben bunu hissedince bunu sahada göstermek için 1 yapıyorsanız 2 yapıyorsunuz.


Maçlarda hırçın bir kişiliğiniz var. Peki ya normal hayatınızda nasılsınız?

Normal hayatımda sinirli birisi değilimdir. Çünkü çok fazla konuşan biri değilimdir. Rahatımdır olaylara karşı. Ama maç içinde farklı bir şeydir o. Maçın verdiği bir hırstır o. Küçükken mahalle maçlarında bile yenildiğimizde oturur ağlardım yani. Kazanma açısında olan bir şey yani.


Çocukluğunuzda var mıydı hayran olduğunuz veya kendinize idol olarak gördüğünüz futbolcu?

Hayran değil de sempati duyduğum futbolcular vardı. Metin Tekin, Rıdvan Dilmen, Sergen Yalçın, Hakan Şükür’ü severdim. Ama Sergen Yalçın ile Hakan Şükür ile aynı takımda oynadığım için mutluyum mesela. Ama sempati duyardım. Hani örnek alayım onlar gibi olayım dememiştim.


Maça çıkmadan önce bir uğurunuz var mı?

Uğur değil de dua ederim her maç öncesi.


Nerede Huzur Bulursunuz? Ruhunuzu dinlendirmek için gittiğiniz bir yer var mı?

Huzuru evimde buluyorum. Ayriyeten gittiğim bir yer yok. İstanbul’u seviyorum ama. Dinlenmek için Antalya’ya gidiyorum, orayı seviyorum.


Maç dışında kalan zamanlarınız nasıl değerlendirirsiniz?

Arkadaşlarımla vakit geçiririm. Sohbet olur ama futbol konuşulmasın isterim ama sohbet yine futbola dönüyor bir yerden. Müzik dinlerim, playstation oynarım, kitap okurum.
Ama bazen bende istiyorum şurda kaldırımda oturup etrafa bakmak. Ama olmuyor. Yapamıyorsun bunu maalesef.


En sevdiğiniz Tezahürat nedir?

Gündoğdu tezahüratını çok seviyorum. Orada “İşte biz kötü günde hep omuz omuzayız” dediği için çok seviyorum.


Peki bu tezahüratlar size baskı kuruyor mu?

İyi yanları da var kötü yanları da var. Bizi ateşlediği zamanlarda oluyor elbet. Bazen de seyircinin istediğini yapamadığın için elin ayağına dolaşıyor ve hata yapıyorsun.


Taraftar hakkında düşünceleriniz nedir?

Taraftarımız gerçekten müthiş. Sadece iyi günde değil, Kötü günümüzde de hep bizim yanımızdalar.

Şampiyonluk kutlamasında ki anonsu hatırlatıyoruz ve ( Şampiyonluk Golünün Sahibi)

Çok duygulandım. Beklemediğim bir şeydi. Çok güzeldi gerçekten. Taraftarın sevgisi çok önemli ve çok güzel. Sezon başında yaşananlardan sonra beni ayakta tuttu onların sevgisi. Eğer taraftar bana tepki gösterseydi, yanımda olmasalardı geri dönmezdim.


Son olarak taraftarımıza ve hayranlarınıza söylemek istedikleriniz nelerdir?

Beşiktaş taraftarı işini biliyor. Desteklerini esirgemiyorlar. Doğruyu, yanlışı, iyiyi, kötüyü ayırt ediyor. Şampiyonluk coşkusu hepimizi çok mutlu etti. Hepinize Çok Teşekkürler…





Fatih ASLAN
Evrim TAŞ
Yasemin EKMEKÇİ
Onur KABAKÇI

Ve İbrahim TORAMAN’a Katkılarından Dolayı Çok Teşekkür Ederiz…

Kaynak Gösterilmeden Yayınlanamaz....!

www.ibrahimtoraman.net
 
Üst