Chapecoense Faciası

Bu konuyu okuyanlar

Naqu

Öğrenci
Katılım
8 Aralık 2016
Mesajlar
1
Reaksiyon puanı
0
Puanları
1
Bilindiği üzere Brezilya Süper Ligi takımlarından Chapecoense futbol kulübünün futbolcularını Güney Amerika'nın iki numaralı kupası Copa Sudamericana finaline taşıyan uçak düşmüş, uçaktaki 81 yolcudan 76'sı hayatını bu elim kazada kaybetmişti.



Futbolun hayatla bu denli iç içe geçtiği coğrafyada, Güney Amerika'da, meydana gelen bu kaza kaderin cilvelerini bir kez daha acı bir şekilde gözler önüne serdi. Chapecoense takımı kazadan daha 5 gün önce Copa Sudamericana'da penaltı atışlarıyla finale kalmanın sevincini yaşamışlardı. Son saniyelerdei penaltılarla bir üst tura çıkmanın tadını her futbolsever bir defa da olsa tatmıştır. Sıradan üst tura çıkmalardan değildir bu. Hele penaltılarla kazanılan şampiyonluksa o anda şampiyon olan takımın taraftarından daha mutlusu yoktur. Takım elinden geldiğince mücadele etmiş, taraftarlar da ister statta ister ekran başında hop oturup hop kalkmıştır. Her taraftar son penaltı atılırken nefesini 10 saniye tutmuştur. Hayatın gerçekliklerinde de bu durum böyledir. Kolaylıkla elde ettiğimiz varlıklardan çok, birtakım zorlukları aşarak, güçlükle elde ettiklerimiz bizi daha çok mutlu eder. Chapecoense camiası da bunu yaşamıştı.



Chapeconse taraftar grubunun lideri uçak kazasının ardından ''Aileydik.'' açıklamasını yaptı. Kazanın Chapecoense'den, Chapecoense camiasının en mutlu gününde, alıp götürdüklerini tek kelimeye sığdırabildi. Kimileri kazanın alıp götürdüklerini gözyaşlarına sığdırdı, kimileri feryat ve figanlara. Hangisi haksızdı ki? Veya kendimize şunu sormalıyız: Büyük kitleleri etkileyen ölümcül kazalarda ölenler mi daha şanslıdır, yoksa kazanın es geçtikleri mi?



Chapecoenseli bir futbolcunun final maçına gidileceği gün pasaportunu unutması ve o uçağa binemeyip hayatta kalması kadar anlamsızdı hayat. Fakat böyle anlamsızlıklar içinde insanlığımızın hala yaşadığını birtakım eski futbolcuların Chapecoense için birkaç sezon ücret almadan oynayabilecekleriyle, bir sezon önceki Copa Sudamericana şampiyonu Santa Fe'nin kupasını Chapecoense'ye hediye etmesiyle, final maçının yayıncısının maçın oynanacağı saatte 90 dakika sessiz, görüntüsüz yayın yapmasıyla anlamlandırabiliyoruz. Belki de kendimizi teselli ediyoruzdur.



Şüphesiz ki dünya üzerinde futbolun en çok sevildiği ve takip edildiği, adeta bir toplumsal eğlenceye dönüştüğü bir yerdir Güney Amerika. Bu kaza sanki oyuncağıyla mutlu mesut oynayan bir bebeğin elinden oyuncağını aldı. Tıpkı 1949'daki Grande Torino olarak tanınan Torino futbol takımının uçak kazası gibi. Torino takımı 18 futbolcusunu birden kazada kaybetti. O günlerde başarıdan başarıya koşan Torino o sezonu genç takımla tamamladı tamamlamasına fakat kazanın izleri bir türlü silinemedi, eski şanlı günlerine günümüzde bile dönemedi. Kazanın etkileri bununla da bitmedi. İtalya Milli Takımı'nın belkemiğini oluşturan Torino takımının kazasıyla İtalya 1950 Dünya Kupası'na grup aşamasında veda etti.



Bu sezonki Copa Sudamericana şampiyonu Chapecoense ilan edilecek fakat taraftarların bir damla gözyaşı eksilmeyecek. Çünkü onlar bir ''Aile idi''ler.



Arkadaşlar yazılarımı yeni kurduğum Köpekbalığının Gözünden adresinden paylaşıyorum. Şuanda pek yazı yok gerçi fakat haftada iki üç tane sadece futbolla değil hayatın her alanıyla ilgili yazılar ekleyeceğim. Takip ederseniz sevinirim :)
 
Üst