Cariye nedir? Osmanlıda harem sistemi nasıldı ?

Bu konuyu okuyanlar

Sardaukar

Müdavim
Katılım
7 Haziran 2019
Mesajlar
2,129
Reaksiyon puanı
903
Puanları
113
Yaş
24
Cariye ya da halayık, savaşta esir edilmiş veya başka bir şekilde köle konumuna düşmüş, her konuda efendisinin isteklerine bağlı bulunan[1] kadınları ifade eder. Savaşta esir edilen kadınlar için karavaş ismi de kullanılır.

Cariyelerin efendilerinden oğulları Yahudi ve Arap toplumu gibi bazı toplumlarda genellikle köle kabul edilmemişlerdir. İslamiyet öncesi Araplarda yaygın olan cariyelik sistemi Arapların İslamiyet'le tanışmalarından sonra da devam etmiş ancak Kur'an cariyelerin hak ve hukuku ile ilgili bazı durumları düzenlemiştir. İslam Devleti ve Osmanlı Devleti'nde 19. yüzyıl ortalarına kadar var olan bir sistemdi.

Köleliğin insani ve ahlaki bir kurum olmadığı aydınlanma çağında ilk olarak seslendirilmeye başlanmıştır. İlk kanunlar İngiltere'de ve ABD'de 19. yüzyılın ilk çeyreğinde, 1807 yılında çıkarılmış, daha sonra diğer Avrupa devletleri onları izlemişti. Avrupa'da İngiltere ve Fransa, köleliği kaldıran ilk ülkelerdir. Osmanlı Devleti, İslam'i nedenlerden ötürü Avrupa'da köleliği terk eden en son ülke olmuştur. Osmanlı'da kölelik sistemi, Sultan Abdülmecid döneminde 1847'de bir fermanla kaldırılmıştır. Fakat bazı Osmanlı vilayetlerinde birkaç yıl daha köle kullanılmaya devam edilmiştir.


Harem (Osmanlı Türkçesi: حرم همايون; Harem-i Hümâyun), II. Mehmed döneminde kurumsallaşan ve Osmanlı padişahının annesi, kız kardeşi, cariyeleri ve bunların hizmetkârlarının yaşadığı saray alanı. Osmanlı hareminde ortalama olarak 400 kadın bulunduğu, bu sayının 1600'e kadar çıkabildiği ifade edilmektedir. Devlet içinde yer edinmeye başlayan haremin İki temel fonksiyonu vardır;

Birincisi Padişah'ın aile yaşamını sürdürdüğü, padişah, şehzade ve devlet ileri gelenlerine cariye ve eş temin edilen yerdir. Fatih'le birlikte şehzadeler yabancı hanedanlar ile evlenmeyi bıraktıklarından bu çok önemli ve hanedanın devamı için vazgeçilmez bir fonksiyondur[kaynak belirtilmeli].

İkincisi bir okuldur. Enderun mezunu devşirme gençlerle sarayda eğitim almış cariyelerin evlendirilmesiyle eğitime dayanan bir aristokrasi kurulmuştur. Padişaha ve hanedana bağlı bir aristokrasi yaratılmasını sağlamak için cariyelerin eğitilmesini sağlayan kurumdur.

Osmanlı’da harem, herkesin giremediği bir ortamdı. Sözcük olarak harem 'dokunulmaz, kutsal' anlamına gelir. Bilinenin aksine Osmanlı'da 'Harem-i Hümayun', devlet adamları yetiştiren 'Enderun' mekteplerine paralel bir kurumdu.

Osmanlı haremine alınan hadım erkek hizmetçiler (tavaşiler) iki gruba ayrılmaktaydı: Ak Hadımlar ve Siyah hadımlar.



Harem cariyelerinin görevi neydi ?



Osmanlı hanedanlığının devamlılığı ve hizmeti için savaşta yakalanan veya satın alınan güzel ve zeki köle kızları, özellikle seçilir, sonra hareme sokulup yeteneklerine göre kalfa ve usta ünvanını alırlardı

buradan sonra şehzadelere ve sultanlara sunulan kadınlar, gözde, ikbal (talihli demek) gibi ünvanlar alırlardı, en yüksek ünvan padişahın annesi,olan valide sultan ünvanıdır

 
Üst