- Katılım
- 13 Haziran 2008
- Mesajlar
- 17,953
- Reaksiyon puanı
- 351
- Puanları
- 3,263
Çalışma Arkadaşlarınızın % 60'ı Size Yalan Söylüyor

Maalesef araştırmanın sonucu, özel ya da iş arkadaşlarınızın % 60'ının düzenli olarak yalan söylediğine işaret ediyor. Hatta 10 dakikalık bir konuşmada bile ortalama 2 ya da 3 yalan söylendiği belirtiliyor. Ama asıl ilginci şu; bu insanlar söyledikleri yalanların bir kısmını farkında bile değillermiş. Ancak videoya çekilip, video oynatıldığında farkına varıyorlarmış.
2002 yılında Massachusetts Üniversitesinde Prof.Robert Feldman tarafından yapılan akademik bir araştırma bugünlerde aniden popüler hale geldi ve pek çok batılı yayın organında tekrardan incelendi. Acaba her gün konuştuğunuz insanlar size yalan söylüyor mu? Kaçta kaçı yalan söylüyor? Bunu 1 kere mi yapıyorlar? Tekrarlıyorlar mı?
"Peki neden yalan söyleniyor?" derseniz, genellikle beğenilmek ya da yarışta geri kalmamak amaçlı olarak yalan söyleniyor. Kadın ve erkek olarak bakıldığında miktar olarak aynı ama amaç olarak farklılık var. Kadınlar genellikle konuştukları insanları rahatlatmak için yalan söylüyormuş, erkekler ise kendilerini daha iyi satmak için.
"Peki yalan söyleyenleri anlayabilir miyiz?" Bir ilginç soru da bu; Haas School of Business'den Dr. Leanne ten Brinke'in yaptığı yeni bir araştırma ise, yalancıları tanıma konusunda çok başarılı içgüdülerimiz olmasına karşın kendi kendimizi kandırmaya ve öyle olmadığına inandırmaya eğilimli olduğumuzu ortaya koyuyor.
Özellikle iş ortamında, insanları yalancılıkla suçlamak yerine fazla şüpheci olmaktan dolayı kendimizi suçlu hissediyoruz. Oysa bilinçsizce yaptıkları beden dili hareketleri zaten yalancıları ele veriyor. Dr.Brink'in raporunda bu işaretleri sıralıyor;
Ağızlarını Örtüyorlar : Yalan söyleyen insanların genellikle ağzını eliyle kapattığı belirtiliyor. Bir şeyler söylerken, bir yandan da elleri ile dudaklarına değmeleri, size yalan söylediklerini anlatmalı. Bu yolla aslında kendisini iletişimden engellemeye çalışıyor.
Yalan söyleyenler, vücutlarında ağız ve dudaklar dışında da, bazı ilgili bölümlerini kapatıyor olabilirlermiş; mesela kafalarını, enselerini ya da karınlarını. Çünkü yalan söylemek insanları "kendini ortaya atıyor" ya da "saldırılara açık hale getiriyor" gibi hissettirebiliyormuş.
Kendilerini Tekrarlar ve Bir yandan da Çok Fazla Detay Verirler : Yalancılar sessizliği sevmezmiş. Yalanın sessizlikte anlaşılacağı düşüncesiyle sessizliği yok etmek için gerekenden fazla konuşurlar, kendilerine sorulandan daha fazla detay verirlermiş.
Bazen sizin sessiz kaldığınız süre boyunca sizi ikna etmeye yönelik olarak daha fazla detay vermeye başlarlarmış. Bu arada aynı cümleleri --kendilerini de inandırmak ister gibi-- bir çok kez tekrarlarmış.
Kendilerine Bir Kaçış Yolu Hazırlarlar : Yalan söyleyen insanlar genellikle bilinçsiz bir şekilde kendilerine kaçış rotası çizerlermiş. Bu amaçla eğer oturuyorsanız, kapıya doğru otururlar, ayaktaysanız kapıya yakın durmaya çalışırlarmış. Bilinçsiz olarak vücutlarının durumu, rahat bir duruş yerine gergin ve kaçmaya hazır bir hal alırmış.
Kelimeleri ile Vücut Dilleri Birbirine Uyumlu Değildir : Kelimeleri kullanarak yalan söylemek kolaydır ama vücutlarımız doğruyu bilir ve bunu da dışarıya gösterir. Birisinin yalan söylediğinin çok belirgin bir işareti, kelimeleri ile vücutlarının uyumlu olmamasıdır. Mesela birisi size işe geç kalmasıyla ilgili dertli bir hikaye anlatıyor olabilir ama anlatırken gülüyorlarsa ya da elleri ve vücudu hareketli ve heyecanlı ise yalandır.
Nefes Alış-Verişi Değişir : Yalan söyleyen insanların kalbi daha hızlı atacak ve anı daha hızlı dolaşacaktır. Bunun sonucunda nefes almaları çok daha ağır hale gelir. Bazen konuşmakta zorlu çeker hale gelirler çünkü ağızları kuruyabilir.
Gözlerinin Normal Davranışı Değişir : Gözler için "ruhun aynasıdır" denilir ya, bu özellikle yalan söyleyenler için geçerliymiş. İnsanlar yalan söylerken gözlerini kaçırırlarmış. Mesela doğru olan bir şeyi anlatırken yukarı ve sağa doğru bakarken, yalan söylediğinde aşağı doğru bakıyorlarmış.
Bir de bilinçsizce kaçma yolu çizerek devamlı kapıya bakarlarmış. Göz hareketlerindeki değişimin yalan söylemenin kuvvetli bir işareti olduğu belirtiliyor.
Saldırgan Hale gelirler:Yalancıların bazen de, görünürde mantıklı bir neden olmaksızın saldırgan görüntüsü çizerlermiş. Yalancıların bazen düşmanca hale geldiği ve size doğru parmağını salladığı görülebilirmiş. Ya da gözlerini kırpmadan kocaman açarak "gerçeği söylüyorum" gibi bakabilirlemiş.
Devamlı Huzursuzdurlar : Huzursuzluk, endişeli olmanın bir işaretidir. Tecrübeli yalancıların bile ona inanmayacağınıza dair bir endişesi oluyormuş. Huzursuzluğun; saçıyla oynamak, parmakları ya da ayakları ile tak-tak sesler çıkarmak, kulakları ile oynamak gibi işaretleri vardır.
Ayakları sürtmenin de yalancılıkla birlikte oluşacak endişenin bir işareti olduğu belirtiliyor. Ayaklar sürtermiş çünkü vücut kaçmaya çalışıyormuş.
Sonuç
Tabi bunlara bakıp, birilerine illa yalancı demeniz de doğru değil.
Bir kişinin yalan söylediğini düşünmek ya da iddia etmek için öncelikle vücut dili dışında, başka ne tür deliller olduğuna ya da bu kişinin hangi hareketi nedeniyle yalan söylediğini düşündüğünüze bakın. Yukardaki işaretlerin bazıları, aslında bazı insanların normal özelliği olabilirmiş (ağır nefes almak gibi). Tersine bazı insanlar (mesela psikopatlar), yalan söylediği halde bu işaretleri göstermeyebiliyorlarmış.
Türk İnternet | Çalışma Arkadaşlarınızın % 60'ı Size Yalan Söylüyor