- Katılım
- 6 Ağustos 2008
- Mesajlar
- 20,603
- Reaksiyon puanı
- 493
- Puanları
- 263
Burun estetiği ameliyatı, Dünyada ilk defa 1900 yılların başında yapılmaya başlandı. Ülkemize 1950-55 yıllarında girdi. Türkiye Cumhuriyetinin tıp eğitim sistemi cumhuriyet rejimi sayesinde çok önemli ilerleme sağladı. Bu nedenle her zaman Atatürkü minnetle anmak gerekiyor. Bir üst ihtisas olan Plastik ve Rekonsrüktif Cerrahi ilk defa 1965 yılında eğitim vermeye başlamıştır. Türkiyenin ilk Plastik Cerrahi kliniği 1965 yılında Hacettepe de kurulmuştur.
Dünyada en iyi rinoplasti cerrahları, hep güney ve kuzey Amerika kıtalarında olduğunu düşünülür. Hem daha önce başladılar hem de bilimsel olanakları çok gelişmiş durumdaydı. Rinoplasti kitapları en çok Amerika kıtasındaki cerrahlar tarafından yazılmıştır. Dünyanın en çok burun estetiği yapılan ülkesi aslında İran. Tahran sokaklarında gezerken, yarım günde 7 tane burnu bantlı kız görmüştüm. Ancak İrandaki cerrahların ciddi bir politik şansızlığı var. Hiç ne alakası var demeyin. Ülkenin bilim politikası, sosyal durumu, bilim adamlarını ve tıbbı etkilemektedir. İran devriminden kaçan binlerce Pers Amerikada yaşıyor. Bu persli cerrahlar plastik cerrahide çok nemli gelişmelere imza attılar. Türkiye ise son yıllarda çok atağa kalktı diye düşünüyorum. Bir çok uluslar arası kongreye katıldım. Türkiyeden plastik cerrahlar burun estetiği ile ilgili konuşma yaptığı zaman, diğer konuşmacılar dan sıyrılıyorlar. Amerikan tıp dergilerinde Türkiyeden çok sayıda tıbbi teknik yayınları yapılmaya başlandı. 500 hastada şu tekniği uyuladım deyince, bilimsel makale çok kıymetli hale geliyor. Bu kadar büyük sayılara ulaşmak orta yaşlı bir plastik cerrah için hiç de ütopik değil.
Ülkemizde rinoplasti ameliyatı talebi de çok hızlı artmaya başladı. Talebin artmasının temel sebebi ise güze ameliyat sonuçları. Ameliyatlar iyi sonuç vermeye başladıkça insanlar daha kolay ameliyat kararı alabiliyorlar. Avrupadan çok fazla yabancı, burun estetiği ameliyatı için Türkiyeye özellikle İstanbula geliyor. Önce ucuz diye geliyorlardı şimdi kalite için geliyorlar.
Ülkemizin, önümüzdeki yıllarda burun estetiği ameliyatında daha fazla ilerleyeceğine ve etrafındaki ülkelerin plastik cerrahlarına rinoplasti kursları verecek seviyeye geleceğine inanıyorum.
Milliyet
Dünyada en iyi rinoplasti cerrahları, hep güney ve kuzey Amerika kıtalarında olduğunu düşünülür. Hem daha önce başladılar hem de bilimsel olanakları çok gelişmiş durumdaydı. Rinoplasti kitapları en çok Amerika kıtasındaki cerrahlar tarafından yazılmıştır. Dünyanın en çok burun estetiği yapılan ülkesi aslında İran. Tahran sokaklarında gezerken, yarım günde 7 tane burnu bantlı kız görmüştüm. Ancak İrandaki cerrahların ciddi bir politik şansızlığı var. Hiç ne alakası var demeyin. Ülkenin bilim politikası, sosyal durumu, bilim adamlarını ve tıbbı etkilemektedir. İran devriminden kaçan binlerce Pers Amerikada yaşıyor. Bu persli cerrahlar plastik cerrahide çok nemli gelişmelere imza attılar. Türkiye ise son yıllarda çok atağa kalktı diye düşünüyorum. Bir çok uluslar arası kongreye katıldım. Türkiyeden plastik cerrahlar burun estetiği ile ilgili konuşma yaptığı zaman, diğer konuşmacılar dan sıyrılıyorlar. Amerikan tıp dergilerinde Türkiyeden çok sayıda tıbbi teknik yayınları yapılmaya başlandı. 500 hastada şu tekniği uyuladım deyince, bilimsel makale çok kıymetli hale geliyor. Bu kadar büyük sayılara ulaşmak orta yaşlı bir plastik cerrah için hiç de ütopik değil.
Ülkemizde rinoplasti ameliyatı talebi de çok hızlı artmaya başladı. Talebin artmasının temel sebebi ise güze ameliyat sonuçları. Ameliyatlar iyi sonuç vermeye başladıkça insanlar daha kolay ameliyat kararı alabiliyorlar. Avrupadan çok fazla yabancı, burun estetiği ameliyatı için Türkiyeye özellikle İstanbula geliyor. Önce ucuz diye geliyorlardı şimdi kalite için geliyorlar.
Ülkemizin, önümüzdeki yıllarda burun estetiği ameliyatında daha fazla ilerleyeceğine ve etrafındaki ülkelerin plastik cerrahlarına rinoplasti kursları verecek seviyeye geleceğine inanıyorum.
Milliyet