- Katılım
- 30 Temmuz 2009
- Mesajlar
- 23,098
- Reaksiyon puanı
- 1,117
- Puanları
- 293
- Yaş
- 41
İzzetinefis, harcıalem, vaveyla, behemehal, şüheda, lalettayin... Duydum ama anlamını sorsan anlatamam diyeceğimiz yüzlerce kelimeden birkaçı. Hepsi de kulağa şiir gibi, şarkı gibi geliyor. Ne var ki kullanılmaya kullanılmaya yok olmaya yüz tutmuşlar.
Fevkaladenin fevkinde bir teşebbüs!
Zatıalinize, son zamanlarda bilhassa kadime müptela olanların alâka gösterdiği müstesna bir teşebbüsten bahsetmek istiyoruz. Mevzubahis edeceğimiz teşebbüs Lûgat365. Kudemadan duya duya az çok malumat sahibi olduğumuz ama kullanılmadığı için peyderpey yok olan kelimeleri hatırlatmak üzere hayata geçirilmiş bir teşebbüs. Kelimelere müptela, reklamcı bir karı kocanın, Banu ve Onur Ertuğrul çiftinin hayatımıza dahil ettiği Lûgat365, ismi ile müsemma, senenin her gününde bir eski kelimeyi hatırlatıyor. Bunların usta muharrirlerin kaleminde vücut bulduğu misalleri bulunup, bir de cümle içinde kullanılıyor.
Yukarıdaki ifadeler, tam da haberimize konu olan projenin önemini gösterir türden. Şimdilik birçok kişinin en azından genel çerçevesiyle anladığı bu metindeki ifadelerin bir kısmını gelecek nesillerin anlayamayacağı vakitler yakın çünkü. Üstelik yüksek dozda nostalji barındıran bu ifadelerin kulağa çok daha hoş geldiği de kesin. Lûgat365, bir sosyal medya girişimi. Twitterda her gün kulağa oldukça eski gelen bir kelime seçilip önce anlamı veriliyor. Daha sonra da bu kelimeler, önemli yazarların kitaplarında geçtiği şekliyle birkaç kez daha yer alıyor. Kelimelerin paylaşıldığı @lugat365 adlı hesabın 50 bine yakın takipçisi var. Bir sosyal medya girişimi olarak başlasa da gördüğü ilgi sonucu güzel kelimeler dükkanı diye bir başka projeye hayat vermiş. Ve neticede üzerinde fevkalbeşer, namütenahi, hissikablelvuku gibi onlarca eski kelimenin yazılı olduğu defter, poster ve bez çanta üretilerek satışa başlanmış.
Şimdi biz aradan çıkalım, biraz da Ertuğrul çifti anlatsın girişimlerini. Banu ve Onur kendilerinin anlatımıyla iki kelime sevdalısı, iki etimoloji hastası, iki otuzlu yaşlarında, iki heyecanlı, iki reklamcı karı-kocalar.
İki kelimesini bu kadar sık kullanmak hemen çağrışım yapıyor kendilerine ve anlatmaya başlıyorlar: Saniye kelimesi ikinci demekmiş, biliyor muydunuz? Dakikadan sonra ikincil önem arz ettiğinden saniye denmiş. Çok güzel değil mi! Peki, bu kelimeye İngilizcede de second (ikinci) denmesine ne buyrulur? Bu basit gerçekleri her keşfedişimizde heyecandan dilimiz tutuluyor. Neyse... Biz kelimeleri çok seviyoruz. Fakat bazı kelimeleri daha çok sevdiğimizi fark ettik.
Bıkıp usanmadan namütenahi diyebiliriz
Projenin ortaya çıkışı da bu bazı kelimeleri biraz daha çok sevmeleri neticesinde olmuş zaten. Kiminin fonetiği, kiminin etimolojik hikâyesi, kiminin derinliği, kiminin sadece var olmasının kendilerini heyecanlandırabildiğini anlatan çift, örnek vermeden duramıyor: Mesela, manzara kelimesiyle nazar kelimesinin ve hatta münâzara, nâzır ve nezâret kelimelerinin, bakmak kökünden türediğini öğrenince kalp atışımız sıklaşıyor. Ya da hiç bıkmadan, usanmadan namütenahi diyebiliriz örneğin... Kısacası, biz bazı kelimeleri daha çok seviyoruz. Bu kelimeleri kullanmaktan, görmekten ve duymaktan büyük bir haz alıyoruz.
Bu güzel kelimelerin pek çoğunun hayatın ritmi ve gailesi içinde kendilerine yer bulamadığını söyleyen çift, hele hele yeni neslin bu kelimelerin varlığından bile bîhaber olduğunu anlatıyor. Bu gerçek kendilerine Acaba bu güzel kelimeleri yeniden tedavüle sokabilir miyiz? diye sormalarına sebep olmuş. Bu kelimelerin hak ettikleri ihtimamı görüp popüler olmasını istemişler ve meslekleri gereği iyi bildikleri iletişim konusundan başlamışlar. İki ay boyunca sıkı bir dijital strateji ve yalın bir tasarım üzerinde çalıştıkları sırada kendi ifadeleriyle hummalı bir kelime avcılığına da soyunmuşlar. Süreci şöyle anlatıyorlar: Sevdiğimiz güzel kelimeleri tespit etmek ve bu kelimelerin usta yazarların kaleminde vücut bulduğu örnekleri bulmak tahminimizden çok daha fazla zamanımızı aldı... Halen de geceleri kelime avcılığı yapmaya devam ediyoruz.
Neticede @lugat365, 1 Ocak 2015te Twitter üzerinden teşebbüs kelimesiyle başlamış. Tam bir sene boyunca 365 kelime paylaşmak gayesiyle yola çıkan Banu ve Onur Ertuğrul, geldikleri noktayı şöyle anlatıyorlar:
Zorlanacağımızı düşünürken çok kısa sürede çok güzel geri dönüşlerle karşılaştık. Meğer yalnız değilmişiz; meğer bizim gibi bir dolu kelime sevdalısı varmış.
Bu kelimelerin sanal dünyada kalmaması, sokaklara taşması ise en büyük dilekleri. Bunu gerçekleştirmek için çok kafa yorduklarını anlatan çift, İlk aşamada defter, poster ve bez çanta üreterek 7 Mart tarihinde www.guzelkelimelerdukkani.com üzerinden satışa başladık. Bundan sonraki adımda amacımız, bu ürünleri tasarım dükkânlarında ve prestijli kitabevlerinde de görünür kılmak. Ayrıca, çeşitli işbirlikleriyle başkaca ürünler de yaratarak, güzel kelimelerin olabildiğince geniş kitlelere ulaşmasını sağlamak. diyorlar.
Sene sonunda ise 365 kelime ile bir saatli maarif takvimi, tipografik posterlerinden bir sergi ve bir de kitap yapma planları var. Akabinde Lûgat365 teşebbüsü nihayete erecek.
Sanal dünyadan okul tahtasına
Lûgat365e daha çok sosyal medya kullanıcıları ilgi gösterse de farklı mecralardan da çok iyi geri dönüşler alıyorlar.
Türkiyenin farklı bölgelerinden iki öğretmenin, Twitter paylaşımlarını sınıflarındaki öğrencilere aktarmalarının kendileri için en büyük motivasyon olduğunu anlatan Ertuğrul çifti, devam ediyor:
Biri kara tahtaya, bir diğeri ise okul duvarına taşımış güzel kelimeleri ve Lûgat365i. Tarifsiz bir mutluluk yaşattılar bize, sağ olsunlar.
KAYNAK

Fevkaladenin fevkinde bir teşebbüs!
Zatıalinize, son zamanlarda bilhassa kadime müptela olanların alâka gösterdiği müstesna bir teşebbüsten bahsetmek istiyoruz. Mevzubahis edeceğimiz teşebbüs Lûgat365. Kudemadan duya duya az çok malumat sahibi olduğumuz ama kullanılmadığı için peyderpey yok olan kelimeleri hatırlatmak üzere hayata geçirilmiş bir teşebbüs. Kelimelere müptela, reklamcı bir karı kocanın, Banu ve Onur Ertuğrul çiftinin hayatımıza dahil ettiği Lûgat365, ismi ile müsemma, senenin her gününde bir eski kelimeyi hatırlatıyor. Bunların usta muharrirlerin kaleminde vücut bulduğu misalleri bulunup, bir de cümle içinde kullanılıyor.
Yukarıdaki ifadeler, tam da haberimize konu olan projenin önemini gösterir türden. Şimdilik birçok kişinin en azından genel çerçevesiyle anladığı bu metindeki ifadelerin bir kısmını gelecek nesillerin anlayamayacağı vakitler yakın çünkü. Üstelik yüksek dozda nostalji barındıran bu ifadelerin kulağa çok daha hoş geldiği de kesin. Lûgat365, bir sosyal medya girişimi. Twitterda her gün kulağa oldukça eski gelen bir kelime seçilip önce anlamı veriliyor. Daha sonra da bu kelimeler, önemli yazarların kitaplarında geçtiği şekliyle birkaç kez daha yer alıyor. Kelimelerin paylaşıldığı @lugat365 adlı hesabın 50 bine yakın takipçisi var. Bir sosyal medya girişimi olarak başlasa da gördüğü ilgi sonucu güzel kelimeler dükkanı diye bir başka projeye hayat vermiş. Ve neticede üzerinde fevkalbeşer, namütenahi, hissikablelvuku gibi onlarca eski kelimenin yazılı olduğu defter, poster ve bez çanta üretilerek satışa başlanmış.
Şimdi biz aradan çıkalım, biraz da Ertuğrul çifti anlatsın girişimlerini. Banu ve Onur kendilerinin anlatımıyla iki kelime sevdalısı, iki etimoloji hastası, iki otuzlu yaşlarında, iki heyecanlı, iki reklamcı karı-kocalar.
İki kelimesini bu kadar sık kullanmak hemen çağrışım yapıyor kendilerine ve anlatmaya başlıyorlar: Saniye kelimesi ikinci demekmiş, biliyor muydunuz? Dakikadan sonra ikincil önem arz ettiğinden saniye denmiş. Çok güzel değil mi! Peki, bu kelimeye İngilizcede de second (ikinci) denmesine ne buyrulur? Bu basit gerçekleri her keşfedişimizde heyecandan dilimiz tutuluyor. Neyse... Biz kelimeleri çok seviyoruz. Fakat bazı kelimeleri daha çok sevdiğimizi fark ettik.
Bıkıp usanmadan namütenahi diyebiliriz
Projenin ortaya çıkışı da bu bazı kelimeleri biraz daha çok sevmeleri neticesinde olmuş zaten. Kiminin fonetiği, kiminin etimolojik hikâyesi, kiminin derinliği, kiminin sadece var olmasının kendilerini heyecanlandırabildiğini anlatan çift, örnek vermeden duramıyor: Mesela, manzara kelimesiyle nazar kelimesinin ve hatta münâzara, nâzır ve nezâret kelimelerinin, bakmak kökünden türediğini öğrenince kalp atışımız sıklaşıyor. Ya da hiç bıkmadan, usanmadan namütenahi diyebiliriz örneğin... Kısacası, biz bazı kelimeleri daha çok seviyoruz. Bu kelimeleri kullanmaktan, görmekten ve duymaktan büyük bir haz alıyoruz.
Bu güzel kelimelerin pek çoğunun hayatın ritmi ve gailesi içinde kendilerine yer bulamadığını söyleyen çift, hele hele yeni neslin bu kelimelerin varlığından bile bîhaber olduğunu anlatıyor. Bu gerçek kendilerine Acaba bu güzel kelimeleri yeniden tedavüle sokabilir miyiz? diye sormalarına sebep olmuş. Bu kelimelerin hak ettikleri ihtimamı görüp popüler olmasını istemişler ve meslekleri gereği iyi bildikleri iletişim konusundan başlamışlar. İki ay boyunca sıkı bir dijital strateji ve yalın bir tasarım üzerinde çalıştıkları sırada kendi ifadeleriyle hummalı bir kelime avcılığına da soyunmuşlar. Süreci şöyle anlatıyorlar: Sevdiğimiz güzel kelimeleri tespit etmek ve bu kelimelerin usta yazarların kaleminde vücut bulduğu örnekleri bulmak tahminimizden çok daha fazla zamanımızı aldı... Halen de geceleri kelime avcılığı yapmaya devam ediyoruz.
Neticede @lugat365, 1 Ocak 2015te Twitter üzerinden teşebbüs kelimesiyle başlamış. Tam bir sene boyunca 365 kelime paylaşmak gayesiyle yola çıkan Banu ve Onur Ertuğrul, geldikleri noktayı şöyle anlatıyorlar:
Zorlanacağımızı düşünürken çok kısa sürede çok güzel geri dönüşlerle karşılaştık. Meğer yalnız değilmişiz; meğer bizim gibi bir dolu kelime sevdalısı varmış.
Bu kelimelerin sanal dünyada kalmaması, sokaklara taşması ise en büyük dilekleri. Bunu gerçekleştirmek için çok kafa yorduklarını anlatan çift, İlk aşamada defter, poster ve bez çanta üreterek 7 Mart tarihinde www.guzelkelimelerdukkani.com üzerinden satışa başladık. Bundan sonraki adımda amacımız, bu ürünleri tasarım dükkânlarında ve prestijli kitabevlerinde de görünür kılmak. Ayrıca, çeşitli işbirlikleriyle başkaca ürünler de yaratarak, güzel kelimelerin olabildiğince geniş kitlelere ulaşmasını sağlamak. diyorlar.
Sene sonunda ise 365 kelime ile bir saatli maarif takvimi, tipografik posterlerinden bir sergi ve bir de kitap yapma planları var. Akabinde Lûgat365 teşebbüsü nihayete erecek.
Sanal dünyadan okul tahtasına
Lûgat365e daha çok sosyal medya kullanıcıları ilgi gösterse de farklı mecralardan da çok iyi geri dönüşler alıyorlar.
Türkiyenin farklı bölgelerinden iki öğretmenin, Twitter paylaşımlarını sınıflarındaki öğrencilere aktarmalarının kendileri için en büyük motivasyon olduğunu anlatan Ertuğrul çifti, devam ediyor:
Biri kara tahtaya, bir diğeri ise okul duvarına taşımış güzel kelimeleri ve Lûgat365i. Tarifsiz bir mutluluk yaşattılar bize, sağ olsunlar.
KAYNAK








