Bu Haber Erdoğana Armağan Olsun

  • Konuyu başlatan Konuyu başlatan mnyk
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

mnyk

Asistan
Katılım
4 Mayıs 2008
Mesajlar
242
Reaksiyon puanı
1
Puanları
0
ORİJİNALİ müthiş. Çeviri doğru, ama haberin orijinalini okuyunca, Tayyip Erdoğan’ın daha on fırın ekmek yemesi gerektiği ortaya çıkıyor.

İfade özgürlüğünü anlayabilmesi açısından. El oğlunun haberi nasıl yazdığını görmesi açısından.

Almanca bilse, haberin orijinalini görmesi gerekenlerden biri de, Zahid Akman. Çünkü, sözünü ettiğim haber kendisiyle ilgili. Türk medyasında ona dönük haberlere desteksiz karşılık veren Akman, kendisiyle ilgili haberi okuyabilse, dudağı uçuklar.

DER SPIEGEL ON LINE

Geçenlerde bizim basında Zahit Akman’ın Almanya’da kurulan bir kooperatifte ortaklığını anlatan bir haber yer alıyor. Haberin kaynağı Almanya. Der Spiegel on line.

Der Spiegel kooperatifin binlerce Türk yatırımcıdan para topladığını, ancak 2007 Ekim ayında kooperatifin iflasını açıkladığını aktarıyor. Kooperatifin ortakları arasında Zahid Akman’ın da bulunduğunu belirten haberde, yöneticiler ve Akman’la ilgili dolandırıcılık ve iflasa sürüklemekten soruşturma başlatıldığı yazılıyor.

Bu haber hafta sonu pek çok gazete ve TV’de yayınlanıyor.

VURUCU SÖZCÜKLER

Türkçe’ye doğru çevriliyor. Hata yok.

Haberin orijinalini okuyorum, kullanılan sözcüklere bakıyorum, kendisiyle ilgili böyle bir haber görse, Tayyip Erdoğan herhalde tavanda yürür, çıldırır. Akman da, yine boş atıp, dolu tutturmaya çalışır.

Kullanılan sözcükler inanılmaz ağır. Kooperatife para yatıranların durumu için, "aldatılan, dolandırılan" anlamında Almanca’da en ağır sözcükler kullanılıyor. "Betrogen" Almanca’da ağır bir laf.

Küçük yatırımcının aldatılmışlığı, "kendilerine sunulan hayallere inananlar" olarak bir kez daha vurgulanıyor.

Ve Tayyip Erdoğan’ı çıldırtıcı bir bağlantı cümlesi:

"Erdoğan’ın güvendiği, kendisine yakın Zahid Akman hakkında, küçük yatırımcıları dolandırma ve şirketi iflasa sürüklemekten dolayı, Frankfurt Savcılığı soruşturma açtı".

Erdoğan’a yakın, Erdoğan ona güveniyor. Ama, güvendiği adam hakkında dolandırıcılıktan soruşturma açılıyor. Haberin devamında, Erdoğan’ın Akman’ı açıkça savunduğu belirtiliyor.

Spiegel’in haberinde Akman’ın avukatlarının itirazları da yer alıyor.

BOŞALAN FRENLER

Bizdeki haberlere, tarafsızlığın ihlal edildiği gerekçesiyle, isyan eden Erdoğan’a bu haber tam bir armağan. Dönüp dolaşıp okuması, ifade özgürlüğü neymiş, anlaması açısından.

Eminim, bu haberin üslubunu, özünü anlarsa, ifade özgürlüğünün de, ne olduğunu anlaması kolaylaşır.

Haber dolandırıcılık iddiasıyla açılan soruşturmayı siyasallaştırmanın ta kendisi.

Yolsuzluk kokusunu aldığı anda, Batı Basınında frenler boşalıyor. Hele de, bir siyasal korumanın izlerini yakalarsa.

Öte yandan, Akman ne yapıyor? Bir söylediği ötekini tutmuyor. Deniz Feneri iddianamesinde adım bir kere geçiyor, diyor, mahkemenin en ağır suçlamayı yönelttiği dört kişiden biri o. Yönetici değilim, diyor, yönetici olduğu ortaya çıkıyor. Başbakan beni destekliyor, diyor, AKP Genel Başkan Yardımcısı, sanmam, böyle durumda destek vermez, diye karşılık veriyor.

Bir de, bunca suçlama ve TBMM Başkanı dahil, istifa etmesi gerektiği söylenince, "onurlu bir duruşla görevime devam edeceğim" demez mi?

Fren boşalmada rekor Zahit Akman’a ait.

Yalçın DOĞAN
 

Reallist

Profesör
Katılım
7 Nisan 2008
Mesajlar
1,272
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Zahid Akman'a cevap verecekler mi? Video

RTÜK Başkanı Zahid Akman bir çok kez yalanlamasına rağmen hakkında yapılan haberlerin tekziplerini yayınlamayanlara çağrı yaptı.. Şimdi cevap bekliyor...

Hakkında yapılan asılsız haberleri dün NTV'de sert bir dille eleştiren ve iddiaları yalanlayan RTÜK Başkanı Zahid Akman, Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök, Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Sedat Ergin, Vatan Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Zafer Mutlu ve CHP Genel Başkan Yardımcısı Kemal Kılıçdaroğlu'na hodri meydan dedi.

KILIÇDAROĞLU VE HÜRRİYET TEKZİPLERİ YAYINLAMIYOR
Yapılan haberler ve iddialarla ilgili olarak elinde 11 tane tekzip kararı olduğunu söyleyen Akman, CHP Genel Başkan Yardımcısı Kemal Kılıçdaroğlu'na Deniz Feneri İ.v davası ile ilgili beyanlarından dolayı 6, Hürriyet Gazetesi'ne de son bir haftada iki tekzip kararı aldırdığını fakat bunların yayınlanmadığını belirtti.

HAYSİYET CELLÂTLARI
Tekzipler yayınlanmadığı için insanların hakkındaki iddialar konusunda bilgilendirilmediğini ve yapılanın ahlaksızlık olduğunu ifade eden Akman, "Haysiyet cellâtları" diye tanımladığı Kemal Kılıçdaroğlu, Ertuğrul Özkök, Seda Ergin ve Zafer Mutlu'nun en önemli basın etik ilkesini çiğneyerek, medya terörü estirdiğini ifade etti.

İSTEDİĞİNİZ TELEVİYON VE PROGRAMDA
RTÜK Başkanı Akman, Kılıçdaroğlu, Özkök, Ergin ve Mutlu'ya seslenerek hodri meydan dedi ve istedikleri televizyon programında karşı karşıya gelip iddialarını cevaplayacağını eğer cevaplayamazsa istifa edeceğini söyledi. Muhataplarına "Eğer kendinize güveniyorsanız karşıma çıkarsınız" diye seslenen Akman şunları söyledi: "Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'na, Sayın Doğan'ın o büyük gazete yöneticilerine açık açık bir şey söylemek istiyorum. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, Sayın Ertuğrul Özkök, Sayın Sedat Ergin, Sayın Zafer Mutlu, eğer beni gerçekten suçlayacak nitelikli bir belgeniz varsa buyurun hodri meydan diyorum. İstediğiniz televizyonda, istediğiniz yayın kuruluşunda sizinle karşı karşıya, 'her haysiyetli, her şerefli insan gibi' hakkımdaki bu iddiaların cevabını vereceğim. Eğer yüreğiniz yetiyorsa, eğer kendinize güveniyorsanız, eğer belgelerinizin gerçek olduğuna inanıyorsanız, eğer benim gıyabımda medya gücünü de kullanarak, özellikle Sayın Kılıçdaroğlu için söylüyorum. Dokunulmazlık zırhınızın arkasına saklanarak, çıkıp gıyabımda bu açıklamalarda bulunup, benim kamuoyu nezdinde küçük düşürmeye çalışıyorsunuz. Yüreğiniz yetiyorsa hodri meydan. İstediğiniz televizyon kanalında, istediğiniz yapımcı ve yönetici ile bu iddialarınız için karşı karşıya geleceğim ve bu iddialarınız cevabını vereceğim. Eğer cevabını veremediğim bir tek soru olursa da her şerefli insan gibi gerekeni yapacağım. Ama aynı şerefli hareketi siz iddialarınızın gerçek olmadığı ortaya çıkarsa yapar mısınız, onu da kendi şahsınıza bırakıyorum"

Kaynak
 

Turab Garip

Dekan
Emektar
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
6,902
Reaksiyon puanı
181
Puanları
1,243
Eminim, bu haberin üslubunu, özünü anlarsa, ifade özgürlüğünün de, ne olduğunu anlaması kolaylaşır.

Haberin üslubunda ne varmış ki? Çeviriye göre gayet normal bir haber yazısı. "Birisi hakkında iflasa sürüklemekten ötürü soruşturma başladı" demekte ne var ki? :)

Bu haberin iki yönü var, Doğan Grubu, "oo bak işte böyle böyle hakaret edebilmişler Erdoğan'a" demeye getiriyor, ki aslında gayet normal bir üslupla yazılmış. İkinci yönü de "elalem misler gibi küfür ediyor biz de ederiz" demeye getiriyor.

Bir şarkı vardı; "nerden baksan tutarsızlık, nerden baksan ahmakça".. :)
 

mnyk

Asistan
Katılım
4 Mayıs 2008
Mesajlar
242
Reaksiyon puanı
1
Puanları
0
Konunun özü şudur. Bu ve benzeri haberler Almanya'da veya diğer Avrupa ülkelerinde devamlı yapılıyor. Hükümet çıkıp da o haberi yapan yayın organlarını lanetlemiyor, boykot etmeye kalkışmıyor. En fazla mahkemeye başvuruyor ve çoğunda da "eleştiri" demokrasinin bir aracı olduğu için gazeteciler haklı çıkıyorlar davalarından. Ama Türkiye'de en ufak bir eleştiride hükümet kendini kaybediyor.

Bu habere gelince. Bu haber Almanya'yı düşündüğümüz zaman çok normal bir haber. Ama bu haberi bir Türk yayın organı yapmış olsaydı acaba kaç kere boykot alırdı?
 

Reallist

Profesör
Katılım
7 Nisan 2008
Mesajlar
1,272
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Doğanın Mektupları diye birşey var bilirmisin. Gerçi yaşın ermez bunlar için. Her hükümette bu mektuplar ortaya çıkar . 1,5 yıldır dava sürüyor. Kanaltürk br kaç kez bahsediyor. Doğanda tık yok . Hilton ve CnnTürk için düğmeye basıyor. Almayandaki Deniz Feneri e.v. öne sürüyor ya göz yumacan yada istediğimi verecen.( Kendi konuşmalarında söylüyor istedim diyor.) Doğan istediğini elde etseydi inanınki bu olay bu kadar büyümezdi. Üstünü örterdi. Sizi bu medya kullanıyor diyorumda inanmıyorsunuz.

Eğer hükümetin Almanyadaki Deniz Feneri e.v. ile bağlantısı olduğunu var sayarsak bunu ört bas etmesi için Doğanın istediklerini vermesi gerekmez miydi?
 

mnyk

Asistan
Katılım
4 Mayıs 2008
Mesajlar
242
Reaksiyon puanı
1
Puanları
0
Doğanın Mektupları diye birşey var bilirmisin. Gerçi yaşın ermez bunlar için. Her hükümette bu mektuplar ortaya çıkar . 1,5 yıldır dava sürüyor. Kanaltürk br kaç kez bahsediyor. Doğanda tık yok . Hilton ve CnnTürk için düğmeye basıyor. Almayandaki Deniz Feneri e.v. öne sürüyor ya göz yumacan yada istediğimi verecen.( Kendi konuşmalarında söylüyor istedim diyor.) Doğan istediğini elde etseydi inanınki bu olay bu kadar büyümezdi. Üstünü örterdi. Sizi bu medya kullanıyor diyorumda inanmıyorsunuz.

Eğer hükümetin Almanyadaki Deniz Feneri e.v. ile bağlantısı olduğunu var sayarsak bunu ört bas etmesi için Doğanın istediklerini vermesi gerekmez miydi?

Ben Doğan haklı veya haksız demedim, demiyorum da. Ben sadece AKPnin en ufak eleştiriye dahi gelemediğini söyledim, söylüyorum da.

Senden ricam; bir daha "yaş" mevzusu yapmazsan sevinirim. Şimdiden teşekkür ederim.
 

gezegen

Profesör
Katılım
23 Haziran 2008
Mesajlar
1,750
Reaksiyon puanı
37
Puanları
0
daha düne kadar türkün türkten başka dostu yoktu almanları ne çabuk dost bellediz

daha durun henüz bitmiş bişey yok
 

mnyk

Asistan
Katılım
4 Mayıs 2008
Mesajlar
242
Reaksiyon puanı
1
Puanları
0
daha düne kadar türkün türkten başka dostu yoktu almanları ne çabuk dost bellediz

daha durun henüz bitmiş bişey yok

Bitmiş bir şey yok?
Almanya'da olan bitenleri takip etmedin herhalde?
 

Chester Merve

Profesör
Katılım
22 Ağustos 2008
Mesajlar
1,034
Reaksiyon puanı
1
Puanları
0
Ben Doğan haklı veya haksız demedim, demiyorum da. Ben sadece AKPnin en ufak eleştiriye dahi gelemediğini söyledim, söylüyorum da.

Senden ricam; bir daha "yaş" mevzusu yapmazsan sevinirim. Şimdiden teşekkür ederim.

... +1
 

gezegen

Profesör
Katılım
23 Haziran 2008
Mesajlar
1,750
Reaksiyon puanı
37
Puanları
0
Bitmiş bir şey yok?
Almanya'da olan bitenleri takip etmedin herhalde?

inan çok iyi takip ediyorum hem türkiyede medyadan hem akrabalar vasıtasıyla almanyadan
ama demek istediyim şu karşı tarafta bir gazete bir iddada bulundumu dogru kabul ediyor bizim gazeteler yaygara koparınca şucu bucu ilan ediyoruz
sanki yorum yaparken siyasi görüşlerimiz mantıgımızın baya bi önüne geçiyor:innocent:

not: neden almanyadaki vatandaşlara bu konularda fikirlerini soran çıkmıyor annamış deyilim
 

mnyk

Asistan
Katılım
4 Mayıs 2008
Mesajlar
242
Reaksiyon puanı
1
Puanları
0
Siyasi görüşler zaten mantık çerçevesi sonucunda ortaya çıkan bir kavramdır. Doğru olduğunu düşündüğün şeyi savunursun. En azından öyle olmalıdır.

Yahu daha ne fikri soracaksın. Adamlara gidip "hortumlanmak hoşunuza gitti mi?" diye soracaksın? Ortada suç var ve suçlular yakalandı.

Şimdi Türkiye'deki ayağını bekliyoruz olayın. Bugün göya dava açıldı ama basın savcısıyla nereye kadar gider dava o da düşündürücü. Niye Ergenekondaki gibi özel bir yetkili savcı atanmadı? Çok düşündürücü, çok!
 

feylesoft

Öğrenci
Katılım
10 Eylül 2008
Mesajlar
41
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Meselenin Tayyip-Doğan kapışması olmadığını ne zaman anlayacaksınız? Sistemin halk üzerindeki tahakkümünü kırmak için; 80 küsür yıllık süreç içerisinde bu "hor" halkın eline geçen en önemli anlarını böyle harcaya durun. Mesele sistemle halkın çekişmesi. Halka gereken değeri ve haklarını vermeyen sistemi savunuyorsunuz. Hadi onların bir hesabı, bir kazancı var. Ya sizin? Kim halkın yanında, kim kimin arkasında?
 

Reallist

Profesör
Katılım
7 Nisan 2008
Mesajlar
1,272
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Meselenin Tayyip-Doğan kapışması olmadığını ne zaman anlayacaksınız? Sistemin halk üzerindeki tahakkümünü kırmak için; 80 küsür yıllık süreç içerisinde bu "hor" halkın eline geçen en önemli anlarını böyle harcaya durun. Mesele sistemle halkın çekişmesi. Halka gereken değeri ve haklarını vermeyen sistemi savunuyorsunuz. Hadi onların bir hesabı, bir kazancı var. Ya sizin? Kim halkın yanında, kim kimin arkasında?

Sende sistemi çözmüşün. Sistemdeki burjuvanın derdini ve dinini bilmedikleri sürece yerimizde patinaj yaparız.
 

Turab Garip

Dekan
Emektar
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
6,902
Reaksiyon puanı
181
Puanları
1,243
Hadi onların bir hesabı, bir kazancı var. Ya sizin?

Hocam zaten sistem bunu sağlıyor ya. Kazanç hesabı ve sorgulama sıfır; bilinçli bir şekilde "siz" sorusunu sordurmamak üzere yetiştiriliyor insanlar. Yani sistem zaten halkı onların kazançları yolunda çalışma, çabalama ve hatta savaşmaya yönelik yetiştiriyor ve eğitiyor. Daha çocuk yaşta başlıyor olay, zaten aklı ermeye başladığında düşünme yetileri elinden alınmış, beynine suni değer yargıları yerleştirilmiş, her an her yerde savaşmaya hazır bir robot da yetişmiş oluyor.
 

feylesoft

Öğrenci
Katılım
10 Eylül 2008
Mesajlar
41
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Hocam zaten sistem bunu sağlıyor ya. Kazanç hesabı ve sorgulama sıfır; bilinçli bir şekilde "siz" sorusunu sordurmamak üzere yetiştiriliyor insanlar. Yani sistem zaten halkı onların kazançları yolunda çalışma, çabalama ve hatta savaşmaya yönelik yetiştiriyor ve eğitiyor. Daha çocuk yaşta başlıyor olay, zaten aklı ermeye başladığında düşünme yetileri elinden alınmış, beynine suni değer yargıları yerleştirilmiş, her an her yerde savaşmaya hazır bir robot da yetişmiş oluyor.


EyvaAllah Hocam. Tektipleştirici zihniyet; düşünmeyi, sorgulamayı ve muhakeme etmeyi en azılı düşman olarak görüyor.

Eğri oturmaya gerek yok, muhatabımıza saygımız olsun. Öyleyse oturuşumuz da konuşuşumuzda doğru olsun. Yani doğru oturup doğru konuşalım. Kavramları doğru ortaya koyup, tasavvurları doğru yapalım ki fiiliyatımız da doğru olsun. Yoksa aynı kısırdöngü içerisnde döner durururuz ve kimseye faydası olmaz. Evet bu toplumda taasub var. İki türlü taasub... Bir; din taasubbu. İki ideolojik (kemalist) taassub. Bu ülkenin Müslüman'ım diyen insaları artık "adet müslümanlığı"nı bırakmalı ve "Ayet Müslümanlığını" anlamaya, yaşamaya çalışmalı. Babadan (çevreden) öğrenilen din yerine gerçeğini araştırıp öğrenmeli. Din taasubunu yenmeli. Ama diğer taassub sahipleri de ideolojik taassub saplantısından kurtulmalı.

Herhangi bir parti çığırtkanlığı değil bunlar. Yapılan hiç bir yanlışlığı da ne kabul ne de tasvip ediyorum. Sedece bu ülkenin insanları için adalet olsun istiyorum. Ve 80 küsür yıldır dağıtılan adalete bakar isek durum ortadadır. Alternatif dahi sunmadan karalamak hangi vicdana, hangi adalete sığar? Daha iyisini ortaya koydunuz da destekleyen mi olmadı?
 

Turab Garip

Dekan
Emektar
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
6,902
Reaksiyon puanı
181
Puanları
1,243
Kesinlikle feylesoft, dile getirdiğin bir kaç fikrin hepsine ayrı ayrı katılıyorum. Bu ülkede gerçekten 2 tane taassup var ve sistem sürekli bu iki taassubu birbirine besletiyor.

Ve sistem-insan savaşının başlaması hiç bir şekilde mümkün değil; insanlar yandaşlık etiketleri ellerinde hazır bekliyorlar. Sistem öyle bir organizma halini almış ki artık insanların organizmaları ile bütünleşmiş. Sisteme karşı gelenleri kendine karşı gelmiş kabul ediyor ve başkaları için kendini feda edecek kadar sıcak çatışıyor. Yani insanlardan buna müdahale etmesini bekleyemiyorsun, çünkü bunun kendi kendine savaş olduğu zannına bilinçsiz kapılıyor.
 
Üst