Bilişim hayatımda yaşadığım komik veya tuhaf olaylar

Bu konuyu okuyanlar

hasanmerkit

Asistan
Katılım
1 Haziran 2014
Mesajlar
309
Reaksiyon puanı
513
Puanları
93
Lütfen bu tarz olaylar yaşadıysanız veya şahit olduysanız anlatmaktan çekinmeyin.

Size ciddi ciddi gözlerimin neler gördüğünü kulaklarımın neler duyduğunu anlatacağım. Patlamış mısırları elinize alın. Ama uyarayım. %100 gerçek duyup gördüklerimdir.

Başlıyoruz.

1. Formata monitör getirmek;
Bir müşteri aceleyle geldi ve en acele şekilde bilgisayarımı formatlayın pek vaktim yok dedi. Bilgisayarı alalım formatlayalım dedik.

Adam buna format atılacak diye sadece monitör getirdi ya? Daha ben ne yapayım?

Ülkede bilişim sektöründe ve faaliyetlerinde gelişme bekleyen arkadaşlar, kendini mezara gömmeye başlayabilirsiniz.

Adam meğer monitörü bilgisayarın kendisi sanıp kasayı da elektrik kesilirse bilgisayar kapanmasın diye besleyen akü sanıyormuş.

2. Rusya'da bir adam tutuluyormuş. Amerika onun peşinde.
Evet. Peki ne bu adamın özelliği? Çok büyük vurgunlar yapıp siber suç mu işlemiş? Rusya niye Amerika'ya teslim etmeyip kendisinde tutuklu tutuyor? Aldığım cevabı yazıyorum.
Hazır mısınız?
Aldığım cevaba inanmak istiyorsanız lütfen beyninizi ve mantığı çıkarıp en yakın masaya kullanmamak üzere bırakın.

Çünkü bu adam internete bağlı olmayan bilgisayarı bile hackleyebiliyormuş. Hem de dünyanın öbür ucunda olsa bile. Hackleyemediği bir şey yokmuş.

Ben şimdi bu arkadaşın buna inandığına mı üzüleyim yoksa böyle bir şeyin olamayacağını anlattıkça git işine ya deyip ısrarla inanmaya devam etmesine mi üzüleyim.

Ülkede bilişim sektörü ve faaliyetlerinde gelişme bekleyen arkadaşlar, kendinizi mezara gömdüyseniz 10 fit toprağın derinine inin ki nefes almadığınız kesinleşsin.

3. Star Wars tadında Hack savaşı;
Lise zamanlarında sınıf arkadaşım geldi yanıma. Bana dedi ki amcası çok büyük bir Hack'ırmış. Hatta Facebook'tan bir! Pardon. Feysbokstan (Bakınız: Facebook'u okunuşuyla bilmeyip uyduran arkadaş.) biri amcasına virüs yollamış.

Evet evet, sanki telefondan çay siparişi gelmişte kahve sahibinin elemanla çay göndermesi gibi virüs göndermiş.

Patlamış mısırları aldınız mı elinize? Hazır mısınız?
Avast! Diye bir Antivirüs var hatırlıyor musunuz? Tarama yaptıkça simgesi dönüyor. (Halen dönüyor mu bilmiyorum kullananlar ortalığı aydınlatsın.) Onu da kurmuş bu amcası. Ama bakın şimdi aksiyon sahnesi geliyor.

Antivirüs simgesi dönmeye başlamasın mı? Bunun amcası hemen kıllanmış. Amcası açmış CMD'yi. Bakmış ki CMD'ye göre bu adam virüs gönderiyor. Hemen o da virüs göndermeye başlamış. Sonra bakmış amcası ki o da ne? Antivirüs daha fazla dönmeye başladı. Çok zararlı virüsler göndermeye başlamış o feysteki adam. (Yani korona virüsü hikaye kalır herhalde. O gazla anlatıyor sınıf arkadaşım. Pardon. Eski sınıf arkadaşım.) Sonra amcası da açmış CMD'yi. Evet evet. Bildiğiniz CMD. Ona kodlar yazmaya başlamış ve virüslere karşı bağışıklık geliştirmeye çalışmaya başlamış bilgisayar. Virüslerle savaşmaya başladı amcası.

(Son okuduğunuz cümleyi kurdu bana bunu ciddi ciddi anlatırken. Korona ve bağışıklık benim yorumumdu ama. Ciddi ciddi bana "Amcam CMD'yle virüslerle savaşmaya başladı Avast!'Da aşağıda dönerek amcama yardım etmeye çalışıyordu dedi.)

He aynen. Hatta o kadar çok virüs gelmeye başladı ki virüs koruması yapan amcasına yardım eden Avast! Antivirüs, mevlana gibi dönmekten terlemeye başladı.

Ben bunları duyarken kulağım kanama geçiriyordu. Eğer siz bunlari okurken gözleriniz kanayıp kör olmadıysanız devam edelim.

Öyle şey olur mu hangi hayal dünyasında yaşıyorsunuz dedim çocuğa. Ne anlarsın be sen nasıl bilgisayarcısın diye kızdı gitti yanımdan.

4. Camda "bilgisayar Hastanesi" yazıldığını görünce tansiyon ölçtürmek isteyen çok yaşlı teyze.
Bakın bunda gülecek bir şey yok. Bu sefer komik değil tuhaf olduğu için yazdım bunu. Evet. Bu da gerçek. Gözümün önünde bir teyze geldi. Hem bilgisayar tamiri yapan hem de hastane olan bir dükkan sanıp tansiyon ölçtürmek istedi.

Ama en güzel yanı ne biliyor musunuz? 2. ve 3. numaralı anlattıklarımda o gençlerin ısrarla inandıkları yalana direnenek inanmaya devam ederken tek kelimeyle yaşlı teyzenin direkt anlaması.

Bakın, bilmemek ayıp değil. Öğrenmemem ayıp. Bu deyim burada anlam kazanıyor. Teyze şıp diye anladı. "Bilgisayarların Hastanesi" olduğunu anladı konunun.

Halen yaşıyorsa tek duam sağlığı yerinde olması. :)
 
Üst