kömür
Asistan
- Katılım
- 30 Temmuz 2011
- Mesajlar
- 278
- Reaksiyon puanı
- 1
- Puanları
- 0
''Ağlasam ağlanacak o kadar çok şey var ki aslında
Koskaca yıllar geçti kendimden uzakta kolay değil.. Hala da ayrıyız üstelik
.
Yıllar yıllar önceydi.. Mutlu olduğum zamanlardan bir gündü işte.. Sahte bir gülümseme yoktu yüzümde.. Kalbimden gelen o sıcacık histi yüzümü gülümseten.. Şimdilerde olduğu gibi gülerken başımın arka kısmı kendimi zorlamaktan çatlayacak gibi olmuyordu Dedim ya mutlu olduğum zamanlardan bi zamandı işte O gün ilk defa dışarı çıkacaktım ben... Özgürdüm ya doyasıya özgürlüğümü yaşayacaktım.. Güvendeydim ya, her şey mükemmeldi ya, dünya o kadar muhteşemdi ya Ruhumu kafeslerde saklamaya, korkak, ürkek bırakmaya hakkım yoktu artık.. Serbest kalmak onun da hakkıydı
Yine o gün işte Bir adım attım içimden ve karanlığa gömülüverdim o anda.. Rengarenk ışıklar söndü katran karası bir gece sarıverdi hiç olmadığı kadar savunmasız kalan benliğimi Dönüp geriye baktım, kapılar hala açıktı ama öyle ya ben en cesurdum, en azimliydim, en başarılıydım.. Yapabilirdim, başarabilirdim, üstesinden gelebilirdim karşılaşacaklarım her ne olursa olsun Ve sonra bir adım daha attım ve kendimi dipsiz bir kuyuda hızla ilerlerken buldum.. Geceden daha kara, içimdeki korkudan daha soğuk,azgın bir suyun içindeydim artık Kafamı kaldırdım gökyüzüne baktım, sonra bir daha baktım ve bir daha yoktu.. yıldızlar da yoktu.. ve artık geri dönme şansım da yoktu Kalakaldım orda öylece.. Yüreğimden başlayıp kirpiklerimin uçlarına kadar yayılan ne sıcak ne soğuk, ne acı ne hüzün diyebileceğim bir his sardı dört bir yanımı.. Bir his ki insanoğlu pişmanlık dermiş ona meğer Evet pişmanlık..Düşünmeye başladım, azgın sular arasında boğuşmaya gücüm kalmayıp sürüklenmeye başlayınca Özgüvenim, cesaretim, azmim, mutluluğum yoktu artık.. Yalnızdım..Yapayalnız.. Çaresiz, savunmasız, güçsüz, yıkık ve bitik.. Tam o anda suların beni bir nehire ulaştırdığını fark ettim Kollarımda kalan son gücümle çırpındım biraz ama taşlara çarpıp kendimi yaralamaktan başka bişeye yaramadı..Bekledim biri çıkarda elini uzatıp kurtarır beni diye ama nafile.. Sürüklendim..Günlerce, aylarca, yıllarca sürüklendim Bazen karaya bastı ayaklarım evet ama öyle uçurumlardan düştüm ki o halime bile şükrettim.. Arada sesimi duymasalar da beni görüp elini uzatanlar da olmadı değil.. Ya ben uzanan eli tutmadım, ya tutmasını beceremedim ya da onlar bunu istemediler Şimdi mi?.. Hala başıboş ilerliyorum.. Yalnızım ama şunu fark ettim.. Herşeye rağmen içimde biyerlerde, benim bile arayıp da bulamayacağım bir yerlerde bir umudum var.. Gün gelir başladığım yere geri döner ve beni bulurum diye umut ediyorum.. O beni özlemiş midir bilmiyorum ama ben onu hiç kimseyi, hiçbir şeyi özlemediğim kadar özledim.. '' (Alıntı)
Karamsar bir yazı ama güzel.
Yıllar yıllar önceydi.. Mutlu olduğum zamanlardan bir gündü işte.. Sahte bir gülümseme yoktu yüzümde.. Kalbimden gelen o sıcacık histi yüzümü gülümseten.. Şimdilerde olduğu gibi gülerken başımın arka kısmı kendimi zorlamaktan çatlayacak gibi olmuyordu Dedim ya mutlu olduğum zamanlardan bi zamandı işte O gün ilk defa dışarı çıkacaktım ben... Özgürdüm ya doyasıya özgürlüğümü yaşayacaktım.. Güvendeydim ya, her şey mükemmeldi ya, dünya o kadar muhteşemdi ya Ruhumu kafeslerde saklamaya, korkak, ürkek bırakmaya hakkım yoktu artık.. Serbest kalmak onun da hakkıydı
Yine o gün işte Bir adım attım içimden ve karanlığa gömülüverdim o anda.. Rengarenk ışıklar söndü katran karası bir gece sarıverdi hiç olmadığı kadar savunmasız kalan benliğimi Dönüp geriye baktım, kapılar hala açıktı ama öyle ya ben en cesurdum, en azimliydim, en başarılıydım.. Yapabilirdim, başarabilirdim, üstesinden gelebilirdim karşılaşacaklarım her ne olursa olsun Ve sonra bir adım daha attım ve kendimi dipsiz bir kuyuda hızla ilerlerken buldum.. Geceden daha kara, içimdeki korkudan daha soğuk,azgın bir suyun içindeydim artık Kafamı kaldırdım gökyüzüne baktım, sonra bir daha baktım ve bir daha yoktu.. yıldızlar da yoktu.. ve artık geri dönme şansım da yoktu Kalakaldım orda öylece.. Yüreğimden başlayıp kirpiklerimin uçlarına kadar yayılan ne sıcak ne soğuk, ne acı ne hüzün diyebileceğim bir his sardı dört bir yanımı.. Bir his ki insanoğlu pişmanlık dermiş ona meğer Evet pişmanlık..Düşünmeye başladım, azgın sular arasında boğuşmaya gücüm kalmayıp sürüklenmeye başlayınca Özgüvenim, cesaretim, azmim, mutluluğum yoktu artık.. Yalnızdım..Yapayalnız.. Çaresiz, savunmasız, güçsüz, yıkık ve bitik.. Tam o anda suların beni bir nehire ulaştırdığını fark ettim Kollarımda kalan son gücümle çırpındım biraz ama taşlara çarpıp kendimi yaralamaktan başka bişeye yaramadı..Bekledim biri çıkarda elini uzatıp kurtarır beni diye ama nafile.. Sürüklendim..Günlerce, aylarca, yıllarca sürüklendim Bazen karaya bastı ayaklarım evet ama öyle uçurumlardan düştüm ki o halime bile şükrettim.. Arada sesimi duymasalar da beni görüp elini uzatanlar da olmadı değil.. Ya ben uzanan eli tutmadım, ya tutmasını beceremedim ya da onlar bunu istemediler Şimdi mi?.. Hala başıboş ilerliyorum.. Yalnızım ama şunu fark ettim.. Herşeye rağmen içimde biyerlerde, benim bile arayıp da bulamayacağım bir yerlerde bir umudum var.. Gün gelir başladığım yere geri döner ve beni bulurum diye umut ediyorum.. O beni özlemiş midir bilmiyorum ama ben onu hiç kimseyi, hiçbir şeyi özlemediğim kadar özledim.. '' (Alıntı)
Karamsar bir yazı ama güzel.
